Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/641 E. 2020/394 K. 09.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/641
KARAR NO : 2020/394
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2015/1067 Esas
KARAR TARİHİ: 03/01/2020
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti ile meni, ayrıca maddi ve manevi tazminat talepli açılan davanın yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen karara karşı, süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı gerçek kişinin davacı şirket ortak ve yöneticisi olduğu sırada aynı alanda faaliyet gösteren diğer davalı şirketi kurarak TTK’nın 369-396. maddeleri uyarınca rekabet yasağını ihlal ettiğini, davalı şirket ile yürütülen faaliyetler sonucu TTK’nın 54 vd. maddeleri uyarınca da davacıya karşı haksız rekabette bulunduğu ileri sürülerek, davalıların haksız rekabetinin tespiti ile menine, ayrıca fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, davacı vekili ayrıca dava içinde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, daanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi ihtiyati tedbir talebi konusunda 03/01/2020 tarihli, 2015/1067 Esas numaralı ara kararında özetle; “…Mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden istemde HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediği…” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin hali hazırda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonununun gözetiminde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından belirlenen yetkililerce yönetildiğini, müvekkili şirketin %10 oranında ortağı olan …’ün müvekkili şirkette marka patent vekili olarak çalışmakta iken Ticaret Sicili kayıtlarından anlaşılacağı üzere müvekkili şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren … Danışmanlık A.Ş. isimli bir şirket kurduğunu ve bu şirketin 22/06/2015 tarihinde ticaret sicilinde tescil edildiğini, davalı …’ün yönetim kurulu üyesi ve şirketi temsile yetkili kişi olarak özen ve bağlılık yükümlülüğüne ve rekabet yasağına aykırı davrandığını, davalı …’ün davacı şirketin müşterilerine yanıltıcı mahiyette bilgiler vererek kendisine vekalet verilmesini sağlamaya çalıştığını, mahkemenin önleyici bir ihtiyati tedbir kararı vermemesi durumunda, davalılara ait taşınır ve/veya taşınmaz malların dava dışı üçüncü şahıslara devri ihtimali olduğunu, dolayısıyla davalılara ait malların başka üçüncü şahıslara devredilmesi durumunda müvekkili şirketin zararını tanzim etmesinin güçleşeceğini, mahkemenin delillerini değerlendirmeksizin, TPE’ye konuya ilişkin müzekkere yazmaksızın ve şirket Ana Sözleşmelerinden tutun web sitesindeki benzerlikleri değerlendirmeksizin taleplerini reddetmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan haksız rekabet davasında talep edilen ihtiyati tedbirin talebinin mahkemece reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.TTK’nın ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1. maddesinde, ”Dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56.maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, hukuk usulu muhakemeleri kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir ” düzenlemesi yer almaktadır.Buna göre bu tür davalarda ihtiyati tedbir talepleri TTK’nın 61. maddesine göre değerlendirilmelidir. Burada hüküm bulunmayan konularda, tamamlayıcı hüküm olarak HMK’nın 389 vd. maddelerinden yararlanılmalıdır. Bu yasal düzenlemeye rağmen ilk derece mahkemesi davacının tedbir talebini 03.01.2020 tarihli ek kararında 6100 Sayılı Yasa’nın ihtiyati tedbir başlıklı 389. maddesi kapsamında değerlendirerek, mahkemece uyuşmazlığın esasını çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmayacağı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davacının tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Oysa, öncelikle özel hüküm olan TTK’nın 61. maddesinin uygulanması gerekir. İlk derece mahkemesinin bu yasal düzenlemeyi dikkate almaksızın, tedbirin reddi gerekçesi usule aykırı olmuştur.Ancak, dosyanın mevcut durumu itibariyle haksız rekabet koşullarının mevcudiyeti ve dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar ispata muhtaç durumdadır. Bu hususlar, yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Ara karar tarihi itibariyle ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09/04/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.