Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/598 E. 2023/169 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/598
KARAR NO: 2023/169
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2019
NUMARASI: 2018/306 E. – 2019/728 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin E…. sayılı dosyası ile aleyhine yürüttükleri 156.695,41TL tutanndaki icra takibine yetki ve vadesi gelmiş borcu bulunmadığından bahisle borca, fer’ilerine, işlemiş faiz tutarına ve uygulanan faiz oranına itiraz ettiğini, borçlunun itirazının iptali gerektiğini, davanın konusunun, ödenmemiş faturalar alacağı olup para borcuna yönelik olduğunu, TBK 89 m. ve HMK 10, maddesi gereğince para borcunun ifa yerinin alacaklının yerleşim yeri olması ve davacı şirketin yerleşim yerinin İstanbul Mahkemeleri sınırları içinde olması nedeniyle mahkemenin yetkili olduğunu, davalının yetki itirazının reddini talep ettiklerini, tarafların tacir olup, dava konusu faturaların muhteviyatının mal teslimine ilişkin olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları başlıklı 1530. Maddesi hükümlerinin haiz olduğunu, davalının itiraz dilekçesinde borcu olduğunu kabul etmekle birlikte vadesi gelmiş borcunun bulunmadığını iddia ettiğini, bu iddiasının doğru olmadığını, dava konusu 23.11.2016 tarihli ve A Seri … sıra no’lu faturanın vade tarihinin 23.12.2016 olduğunu, gerek fatura gerek 6102 sayılı TTK’nun 1530. Maddesi hükümleri gereğince davalının borcun olmadığına dair itirazının yerinde olmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları başlıklı 1530. Maddesinin 7. Fıkrası hükmünün haiz olduğunu, davalının borcun fer’ilerine, işlemiş faiz ve oranlarına itirazının yerinde olmadığını, yasal süre içerisinde ödeme yapılmadığı için davalı şirket aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takibin davalının itirazı ile durduğunu, yapılan bu itirazın kötü niyetli olarak takip aşamasını uzatmak ve davacı alacağına kavuşmasını ertelemek amacıyla yapılmış olduğunu, haksız ve hukuki yönden mesnetsiz olan itirazın iptalini talep ettiklerini, borca itiraz dilekçesinde hiçbir neden göstermeyen davalının kötü niyetli olup alacağını, teminini geciktirmek amacında olduğunu, bu nedenle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak; üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davalının alacağa karşı haksız itirazı nedeni ile itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi bu nedenlerle davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzerinden icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; davacı … San. Tic. Ltd. Şti. aracılığı ile davalı … aleyhine itirazın iptali davası ikame edildiğini, davalının adresinin “.. mah. …, sk. No, … Osmangazi/Bursa” olarak gösterildiğini, yerleşim yeri adresinin de “… mah. .. sk, No:.. İç Kapı No:… Yıldırım/Bursa11 olduğunu, bu durumda davanın borçlunun yerleşim yerindeki Bursa mahkemelerinde açılması gerekirken açılan işbu davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, davalı … (… Tekstil) ile davacı şirket arasında akdedilen 23.11.2016 tarihli sözleşme ile davalıya 35.000.-USD. + KDV. Bedelle Dokuma Makinası satışı için mutabakata varıldığını, aynı sözleşme ile makinanın kurulum ve çalıştırılması, yedek parça ve aksamlarının iki yıllık garantisinin satıcıya ait olacağını, ödeme başlangıç tarihinin makinanın çalışmasından 30 gün sonra başlayacağı ve aylık 1.000.-USD. olacağını, bedel toplamı için tek senet yapılacağını, 23.11.2016 tarih ve 001 nolu 43.300.-USD. Tutarındaki senedin teminat olarak verildiğinin kararlaştırıldığını, varılan mutabakat kapsamında düzenlenen 23.11.2016 tarih A-.. nolu fatura ile davalıya satışı yapılan 1 adet Dokuma Makinası KDV dahil 140.000,00.-TL bedelle davalıya fatura edilerek davalı işyerinde kurulup çalıştırıldığını, ancak kısa bir süre sonra kenar makara kasnağının kırıldığını, bu parçanın davalı tarafından kaynak ettirilerek giderildiğini, daha sonra başka arızalar ortaya çıktığını ve makinanın çalışamaz olduğunu, basitçe yapılan muayenesinde makinanın yağ dağıtım pompasının kırık ve bilgisayarlı beyninin arızalı olduğunun anlaşıldığını, özellikle beyindeki arızanın imalat hatasından doğan gizli ayıp niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından ve özel üretim olan makinanın yağ dağıtım pompasının, keza diğer yedek parça ve aksesuarlarının piyasada bulunmaması, yedek parça değişimi konusunda garanti verilmesine ve teknik servis hizmeti verilmesi kararlaştırılmasına rağmen davacı yanca bu edimlere uyulmaması ve üstüne üstlük fatura bedelinin icra takibine konu edilmesi nedeniyle davalının mağdur edildiğini, bu durumun 05/02/2018 tarihli ihtarname ile davacı yana bildirildiğini, ihtar ve ihbar edildiğini, Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/12 D. İş sayılı dosyasında yapılan delil tespitine konu Bilirkişi raporunda mahallinde görülen Ronan etiketli … markası ile üretilen … seri numaralı, 2016/11 imal tarihli Kumaş dokuma Makinesinin Kumanda panosu monitör ekranında devamlı kayma olduğunu, ekranın karardığını, çizgiler geçtiğini, ayarının yapılamadığı ve rantabl çalışmadığını, hatalı kumaş dokuduğunun beyan edildiğini, her ne kadar davacı dilekçesi ekinde 08.05,2017 tarihli tutanağa atıf yapmış ise de; tutanak imzacısı sorumlu Ustabaşı …’ın tutanağın imza edildiği 08.05.2017 tarihinden çok önce 02.03.2017 tarihinde işten çıkartıldığını, buna ilişkin SGK “Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi” ekli olduğunu, başka bir anlatımla 08.05.2017 tarihli tutanağın sonradan ve sahte olarak düzenlendiğini, aynı şekilde 05.12,2016 tarihli “… Makina Kurulum ve Teknik Servis Formu” da’ sonradan ve sahte olarak düzenlendiğini, çünkü beş gün süre ile makina desen eğitimi verilerek 1500 metre kumaş dokunduğu notu düşülen tutanak imzacısı …’un gerçekte işyerine hiç gelmediğini, belirtilen tarihlerde sürekli işyerinde olan işveren davalı ile hiç görüşmediğini konu hakkında bilgilendirmediğini, bu kişiye sorulursa hangi tür kumaş dokuduğunu, davalının fiziki yapısını, işyeri adresini ve makinenin işyerinin hangi bölümünde olduğunu, 1500 metre kumaşın hangi desende üretildiğini ve kumaşın nevinin ne olduğunu bilemeyeceğini, dava konusu makine arızası nedeniyle taraflar arasında yapılan ve üç sayfası ekte arzedilen Whatsap görüşmelerinden de anlaşılacağı üzere sırf makinenin çalıştırılması için Çin’den mühendis getirtildiğini, özetle makinanın arızalı ve ayıplı olduğunu, ülkemizde söz konusu makinenin yedek parça ve aksesuarım temin edebilen ve teknik sorunlarını giderecek bir yetkili servis bulunmadığını, garanti kapsamında olmasına rağmen satıcı firmanın arızayı gidermediğini ve teknik servis hizmetini de vermediğini, davalının söz konusu makinenin yedek parçalarının temin vc arızasını giderebilecek teknik servis hizmeti verileceği ve makinenin çalışır durumda tutulacağını, aksi halde makinenin geri alınacağı taahhüdünün verilmesi halinde karşı edimini yani ödeme borcunu aynı koşullarla yerine getireceğine hazır olduğunu, ancak davacının iki tarafa borç yükleyen satım sözleşmesi uyarınca edimini yerine getirmediği gibi kötü niyetli olarak cebri icra yoluna başvurduğunu savunarak, yetkisizlik kararı ve hukuki dayanaktan yoksun haksız ve yersiz davasının reddine , asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davamızda nizalı konu; satılan ve teslim edilmiş olan makinanin ayıplı veya eksik olup olmadığı hususudur. Davalı taraf cevap dilekçesinde faturaya konu makinanın ayıplı olduğunu iddia etmiştir. Faturaya konu makina 23/11/2016 tarihinde teslim edilmiş ve kurulmuştur. Davalının ödeme emrinin tebliğinden sonra 14/02/2018 tarihli başvurusu üzerine Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/12 D.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; makinanın gizli ayıp niteliğinde bir ayıbının bulunmadığı, satın alındığından itibaren hangi süre içerisinde arıza yaptığına dair bir belgenin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu bağlamda; davalı tarafından yasal süresi içinde yapılmış bir ayıp ihbarı veya iade işlemine ilişkin başlatılan bir süreç veya malın ayıplı olduğuna dair herhangi bir tespit, belge, kayıt sunulamamış olup usulüne uygun tutulan davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacının, takip tarihi itibariyle 140.000,00-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacak % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçeli istinaf dilekçesinin bilahare sunulacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dosyanın incelenmesinde ve sistemden yapılan kontrolde, davalı tarafça gerekçeli istinaf dilekçesinin verilmediği anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından … Tekstil … adına 23.11.2016 tarihinde bir adet dokuma makinesine ait KDV dahil 140.000,00 TL tutarlı irsaliyeli fatura düzenlendiği, irsaliyeli faturada davalı şirketine ait kaşe ve imzanın yer aldığı, davacı şirket tarafından davalı hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 140.000,00 TL fatura 16.510,41 TL işlemiş faiz ve 185,00 TL asgari giderim tutarı olmak üzere toplam 156.695,41 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından icra takibine karşı yasal süresinde itiraz edildiği, itirazında takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiyle birlikte borç ve ferilerine de itiraz ettiği, davacının ise İİK 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasını açmiş olduğu, davalı tarafça davacı şirkete 05.02.2018 tarihinde ihtarname düzenlendiği, ihtarnamenin takip tarihinden sonra düzenlenmiş olduğu, ihtarnamede 23.11.2016 tarihli sözleşme ile dokuma makinesi satışı için mutabakata varıldığı, aynı sözleşme ile makinenin kurulum ve çalıştırması, yedek parça ve aksanlarının iki yıllık garantisinin satıcıya ait olacağı vb. hususların kararlaştırıldığı, varılan mutabakat kapsamında düzenlenen 23.11.2016 tarihli fatura ile satışı yapılan bir adet dokuma makinesinin KDV dahil 140.000,00 TL bedelle müvekkiline fatura edilerek iş yerinde kurulup çalıştırıldığını ancak kısa süre sonra kenar makara kasnağının kırıldığı, bu parçanın müvekkili tarafından kaynak ettirilerek giderilmiş ise de daha sonra başka arızalar çıktığının belirtilerek gizli ayıplı bulunan makinenin iade yolu ile geri alınmasının ve teminat senedinin iadesinin talep edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece Bursa 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/12 D.İ sayılı dosya örneği dosya içerisine celp edildikten sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 14.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından dava dosyası içerisine ibraz olunan 23.11.2016 tarihli taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre, alınacak makinanın kurulum ve çalıştırılması, yedek parça ve iki yıllık makine ve aksamları garantisi davacı tarafa ait olan, makine bedeli 35.000 USD KDV olan sözleşme imzalandığı, davacı tarafa ait 05.12.2016 tarihli … Makine Kurulum Ve Teknik Servis Formunda, ürün adı havalı dokuma makinası, arıza kısmında, arızanın tespit edilmediği, sorunsuz olarak çalıştırılıp teslim edildiği, teknik servis notlarında, makinede ekose ve düz kumaş üretimi yapıldığı, (Beş) 5 gün boyunca makine desen eğitimi yapıldığı, eğitim dahilinde 1.500 (binbeşyüz metre) kumaş dokunduğunun yazıldığı, teknik servis formunda tekniker …, müşteri sorumlu usta başı Hakan Bartın imzası bulunduğu, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davalı taraf adına davaya konu, 23.11.2016 tarihli 446706 sıra numarali Dokuma Makinası açıklamalı KDV dahil 140.000,00 TL. bedelli irsaliyeli fatura düzenlediği ve ticari defterlerine işlediği, davacı tarafından fatura içeriği makinenin davalı taraf kaşe ve imzası ile teslim edildiği, 05.04.2017 tarihli … sıra numaralı KDV dahil 2.124,00 TL. bedelli fatura düzenlediği görüldüğü, davacı tarafın davalı taraftan 10.04.2017 tarihi itibariyle 142.124,00 TL. fatura alacağı doğduğu, davacı taraf davalı taraftan 22.06.2017 tarihinde 1.755,00 TL. tahsilat yaptığı, davacı tarafın davalı taraftan olan alacağı, 142.124,00 TL fatura alacağı 1.755,00 TL tahsilat 140.369,00 TL alacak, davacı tarafın incelenen defter kayıt ve belgelerine göre; davacı tarafın 31.01.2018 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 140.369,00.TL asıl alacaklı olduğu, davacı tarafın icra takip dosyası ile 140.000,00 TL. talep etmiş olduğu, Davacı tarafın 31.01.2018 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 140.000,00 TL asıl alacak ve 16.510,41 TL. işlemiş faiz (hesaplanan 16.639,86 TL.) ve 185,00 TL. asgari giderim tutarı olmak üzere toplam 156.695,41 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili davalı tarafın defterlerini ibraz etmediğini, bilirkişi raporu ile haklı olduklarının ortaya çıktığını, davanın kabulüne karar verilmesini kabul etmiştir. Davalı vekili ise makineni arızalı ve ayıplı olduğunu, ayıp hususunun göz ardı edilerek salt ticari kayıtların incelenmesi sonucu düzenlenen raporu kabul etmediklerini beyan etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davalı tarafça ayıplı olduğu iddia edilen makine ile ilgili olarak 30.01.2018 takip tarihine kadar herhangi bir ihtar veya tespit yaptırılmamış olduğu anlaşılmaktadır. Takip tarihinden sonra, 14.02.2018 tarihinde Bursa 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/12 D.İŞ sayılı dosyasında yaptırılan 26.02.2018 tarihli tespit bilirkişi raporunda, arızanın giderilmesinin mümkün olduğu, makinenin gizli ayıp niteliğinde bir ayıbının olmadığı, satın alındığı tarihten itibaren hangi sürede arıza yaptığına dair bir belgenin olmadığı, sık sık arıza yaptığına, servis hizmeti verilip verilmediği vb. hususlarda dosyada bir belgenin mevcut olmadığı belirtilmiştir.Davalı tarafça savunmada ileri sürülen hususlar ispat edilememiştir.Takip konusu fatura bedelinin ödendiği ileri sürülmediğinden davalı alıcı fatura bedelinden sorumlu olacaktır. Bu nedenlerle davalı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına; ‬ bakiye 8.027,89‬ TL istinaf nispi karar harcının davalıdan tahsiline Hazineye gelir kaydına,3-Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın esası bakımından oy birliğiyle, davalı taraftan alınması gereken istinaf karar harcı yönünden oy çokluğuyla ve kesin olarak karar verildi.09.02.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.
KARŞI OY: Nisbi harca tabi olan davalarda, özellikle 492 sayılı Harçlar Kanunu ile bağlı tarife hükümleri, 5235 sayılı Kanun ve ilgili tüm yasal mevzuat, ulusal ve uluslararası yargı kararları kapsamında, ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak esas hakkında karar verilmedikçe Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf kanun yoluna başvuran davalıdan başvuru aşamasında ve istinaf başvurusunda nisbi değil maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiği kanaati nedeniyle, çoğunluğun nisbi harç alınmasına dair görüşüne katılmadığımı ve hükmün ilgili bentlerine muhalif kaldığıma dair görüşümü bildiririm.