Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/595 E. 2020/1283 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/595
KARAR NO : 2020/1283
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:08/05/2019
NUMARASI :2019/310 E. – 2019/543 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Çekin İstirdadı)
Taraflar arasında görülen çekin istirdadı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin fabrika binasında 16.12.2018 tarihinde gerçekleştirilen hırsızlık sonucu, icra takiplerine dayanak çeklerin çalındığını, çeklere ilişkin iptal davası açılarak ödemeden men kararı alındığını, suç duyurusunda bulunulduğunu, çeklerin davalılar tarafından bankaya ibraz edildiğini, davalının çek iptali davasından ve çekin çalıntı olduğundan haberi olmasına rağmen takip başlatıldığını, Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/229 D.iş sayılı dosyasıyla ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, takibe konu çeklerin sahte ciro ile ciro edildiğini, müvekkili şirketin kaşesi ile müvekkili şirkete atfen atılan imzanın sahte olduğunu, ciro silsilesinde arada görünen isim ve unvanların gerçek olmayan fiktif şirket ve kişiler olduğunu, davalıların dava konusu çeklere uygun işlem yapabilecek ticari kapasitede olmadıklarını ve davalıların kötüniyetli olduklarını ileri sürerek, keşidecisi ….San.A.Ş olan … ait 25.02.2019 kaşide tarihli 300.000,00 TL bedelli … seri nolu çek ile keşidecisi … ticaret A.Ş olan … ait 03.04.2019 keşide tarihli … nolu 212.992,00 TL bedelli çeklerin müvekkiline iadesine, çeklere dayılı olarak başlatılan İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … ve … Esas numaralı dosyalardaki takiplerin iptaline, çek bedellerinin ödenmesi halinde, bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu; “Dava şartları bakımının HMK 114.ve 115. maddeler bakımından re’sen yapılan inceleme sonucunda;Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır. Davanın açılış tarihi itibariyle ve mahiyeti gereği dava içinde aynı zamanda bir alacak talebini barındırdığı dikkate alınarak özel dava şartı bakımından konuyu düzenleyen yasa maddesine göre 7155 Sayılı Kanunla TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir.6235 sayılı HUAK m. 18/A (2) hükmünün kesin anlatımı nedeniyle tarafların dava şartı arabuluculuğa başvurmaları için HMK m.115’te öngörülen bir haftalık kesin süre veremez. Dava şartı arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığına dava tarihi itibariyle bakılır. HMK’nın 114/2.maddesine göre, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. denilerek özel kanunlarla da özel dava şartı getirildiğinden re’sen inceleme yapılacağı sabittir. Davacı tarafından yukarıda anılan mevzuat uyarınca dava tarihi itibariyle arabuluculuğa başvurduğundan bahsetmediği gibi buna ilişkin tutanağının sunulmadığı da görülmüştür. Söz konu dava şartı davanın başında olması gereken ve tamamlanabilir bir dava şartı da değildir.6102 sayılı TTK’nun 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince arabulucuya başvurmadan konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin ticari dava açılmayacağından ve davacının talebinin de çek bedellerinin tahsili talebini içerdiği de dikkate alınarak, davanın arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olduğundan herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle zorunlu arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusunun çek istirdadı davası olduğunu, bir miktar paranın talep edilmemesi nedeniyle arabuluculuğa elverişli olmadığını, kötü niyetle iktisap edilen çekin iadesinin istenildiğini belirterek, belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK 792.m. uyarınca çek istirdatı, çalındığı ileri sürülen çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve çeklerin tahsili halinde bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince arabuluculuğa başvuru dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar para alacağı olan talepler hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.Somut olayda ise uyuşmazlık TTK 792.m. uyarınca çek istirdatı ve menfi tespit istemine ilişkin olup, konusu bir miktar para alacağı değildir. Dava devam ederken çekin bedelinin davalı tarafça tahsil edilmesi halinde davanın çek bedelinin istirdatına dönüşmesinde de durum değişmeyecektir. Zira çek bedelinin istirdatı istemi, çek istirdatı isteminin kabul edilmesine bağlıdır ve terditli bir talep olarak ileri sürülmektedir. O halde ilk derece mahkemesince, davacının asıl talebi olan çek istirdatı talebinin 6102 sayılı TTK 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı dikkate alınarak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile HMK’nin 353/(1).a-4 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yukarıdaki açıklamalar ışığında yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 26.11.2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.