Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/594 E. 2023/99 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/594
KARAR NO: 2023/99
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2019
NUMARASI: 2018/845 E. – 2019/1138 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uluslararası nakliyat alanında faaliyet gösterdiğini, 29.03.2007 tarihinde … A.Ş.tarafından … Fab. A.Ş.’nin kanuni halefi olarak davalıya ait emtianın taşınması sırasında meydana gelen hasarın tahsili istemiyle müvekkili aleyhine açılan davada, İstanbul 12.ATM’nin 16.06.2010 tarih ve 2007/238 Esas 2010/340 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, davacının temyiz istemi üzerine kararın bozulduğunu, yeniden yapılan yargılama sonucu İstanbul 1.ATM’nin 2014/825 Esas 2014/300 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve müvekkilince ilam nedeniyle 19.051,26 TL ödeme yapılarak dosya borcunun kapatıldığını, hasarın meydana geldiği taşımanın davalı tarafından CMR Sorumluluk Sigortası Poliçesi ve Freıght Forwarder Sorumluluk sigorta poliçeleri kapsamında olduğunu, müvekkilince bir çok kez hasar ihbarında bulunulmasına rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek, poliçe kapsamında bulunan ve taşıtana ödenen 19.051,26 TL hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı şirketçe taşınan emtiaların … nolu 19.09.2005-19.09.2006 vade tarihli CMR Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu taşıma sonucu oluşan zararın zamanaşımına uğradığını, hem hasar tarihi hem de zararın tazmini tarihi açısından zamanaşımı süresi geçtikten sonra dava açıldığını, rücu davasının ihbar edilmediğini, CMR’nin 17/4 maddesi gereğince hasarın yüklemeden, boşaltmadan, sabitlemeden ve kötü ambalajlamadan kaynaklanması halinde taşıyanın meydana gelen hasardan sorumlu tutulamayacağını, taşıyıcının kusuru tespit edilmeden müvekkilinden hasarın tamamının istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davanın taşıyıcı davacının taşıma esnasında hasarlanan … Sigorta A.Ş sigortalısı … A.Ş ne ait emtialar için, … Sigorta A.Ş nin davacı aleyhinde açtığı dava neticesinde yaptığı icra takibine ödediği 19.051,26 TL nin, hasarın meydana geldiği taşıma işlemini CMR-Sorumluluk Sigortası Poliçesi ve Freıght Forwarder Sorumluluk Sigorta Poliçeleri ile sigortalayan … Sigorta A.Ş den tahlisi istemine ilişkin olduğu, davalının dava konusu taşıma sonucu oluşan hasarın zamanaşımına uğradığını savunduğu, davacının … Sigorta A.Ş nin rücu davası açtığı hususunda davalının bilgilendirildiğini ve hasar dosyası açıldığını, bu nedenle davalının zaman aşımı iddiasının yerinde olmadığını beyan ettiği, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 29.12.2014 tarihinde 5.5444,72 TL nin dosyamız davacısı … Nakliyat şirketinden tahsiline karar verildiği, … Sigorta A.Ş nin İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile … Nakl. Ve Tic. A.Ş aleyhinde 5.444,72 TL si asıl alacak olmak üzere toplam 14.391,57 TL nin tahsili bakımından takibe geçtiği görülmüştür. Taraflar arasında 29.09.2005-29.09.2006 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, … nolu CMR Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile … nolu Freıght Forwarder Sorumluluk Sigorta Poliçelerinin imzalandığı, sözleşmelerin varlığı hususunda bir ihtilafın bulunmadığı, davacının hasar dosyası açıldığına dair iddiasının da davalı tarafı kabulünde olduğu, ancak hasar dosyası kapsamında belge bulunmadığını savunduğu, 6762 Sayılı TTK 1268 maddesinde sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tüm istemlerin 2 yıllık zaman aşımına tabi olduğunun düzenlendiği, dava konusu hasarın mevcut poliçelerin teminatını kapsar tarihte 06.04.2006 tarihinde meydana geldiği, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/825 Esas sayılı dosyasından verilen 29.12.2014 tarihli kararın temyiz incelemesi neticesinde 11.04.2018 tarihinde Yargıtayca onandığı, … Sigorta A.Ş nin bu karara istinaden 11.09.2015 tarihinde dosyamız davacısı aleyhinde takibe geçtiği, davacının icra dosyasına 30.09.2015 tarihinde 17.050,00 TL bedelli teminat mektubunu sunduğu, Yargıtay onamasından sonra 26.06.2018 tarihinde ise dosya borcunun banka kanalı ile kapatıldığından bahisle teminat mektubunun iadesini talep ettiği, davacının 17.09.2018 tarihinde huzurdaki davayı açmakla ödediği hasar tazminatının davalıdan rücuen tahsilini talep eder olduğu görülmekle, 6762 Sayılı TTK nun 1292 maddesindeki gibi, sigortacının sorumluluğunun, sigortalının üçüncü kişiye vereceği zarara istinaden ödenecek tazminatın tayin edildiği mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren başladığı, aynı kanun 1268 maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren 2 yıl olacağının düzenlendiği, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/825 Esas sayılı dosyasından, davacı aleyhinde verilen 29.12.2014 tarihli kararın temyiz incelemesi neticesinde 11.04.2018 tarihinde Yargıtayca onandığı ve kesinleştiği anlaşılmakla, davacının talebinin zamanaşımına uğramadığı, davacının anılan mahkeme kararı uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına ödediği meblağın, 29.09.2005-29.09.2006 tarihlerini kapsar … nolu CMR Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 3016173 nolu Freıght Forwarder Sorumluluk Sigorta Poliçeleri kapsamında davalıdan tahsilini talep etmekle haklı olduğu…” gerekçesiyle davanın kabulü ile 19.051,26 TL’nin 22.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince müvekkili şirketin hasarı öğrenme tarihi dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verildiğini, hükme esas alınan 19.09.2005- 2006 tarihli poliçenin taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin olup, mahkemece işbu poliçeden doğan uyuşmazlığa 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulandığını, poliçenin kara yoluyla eşya taşımasına ilişkin olması nedeniyle TTK’nın 767. maddesi hükmüne göre dava zamanaşımı süresinin bir yıl olduğunu ve bu nedenle mahkemenin ilama ilişkin zamanaşımı süresini düzenleyen TTK 1268. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığından davanın zamanaşamı nedeniyle reddi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taşıma sırasında oluşan ve taşımacı tarafından ödenen tazminatın CMR sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı tarafından dava dışı … AŞ’ye ait emtiaların Fransa’dan Türkiye’ye taşınması sırasında hasara uğradığı, bu nedenle taşıtanın sigortacısı … Sigorta AŞ tarafından taşıyıcı aleyhine açılan dava sonucu yapılan ödemenin CMR sorumluluk sigortacısından tahsili talep edilmiştir. Taşımanın yapıldığı tarihlerde geçerli olan 19.09.2005 başlangıç tarihli bir yıllık Freıght For Warder Sorumluluk Poliçesi ile 29.09.2005 tarihli CMR Sorumluluk Poliçeleri bulunmaktadır. Uluslararası taşıma sırasında 06.04.2006 tarihinde hasarın meydana gelmesi nedeniyle hasarın poliçe teminatı kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Esasen davalının poliçenin varlığı ve hasarın meydana geldiğine ilişkin bir itirazı da bulunmamaktadır. Hasar sonucu taşıtanın sigortacısı tarafından açılan dava ile İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/825 Esas sayılı dosyasında tazminata karar verilmiş ve bu karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 11.04.2018 tarih 2016/9641 Esas, 2018/2630 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. İlam, davacı tarafından takibe konu edilmiş ve davacı tarafından toplam 19.051,26 TL ödenerek dosya borcu kapatılmıştır. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporu ve önceki yargılamalardaki değerlendirmeler dikkate alındığında, davacı-taşıyıcının hasarın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, olayda taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran herhangi bir neden bulunmadığı, CMR’nin 17. maddesine göre taşıma sırasında meydana gelen hasardan taşıyıcının sorumlu olduğu ve sınırlı sorumluluk ilkelerine göre kilogram başına belirlenen tazminatın taşıyan tarafından ödendiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı taşıyıcı İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın ihbar edilmediği belirtilmiş ise de, rizikonun gerçekleşmesi sonrasında davacı tarafından hasar ihbarında bulunulduğu, CMR sigortacısı olan davalı tarafından hasar dosyası açıldığı ve ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında taşıma sözleşmesi ilişkisi bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sigorta sözleşmesi ilişkisi olması nedeniyle, taşımaya ilişkin 6762 sayılı TTK’nın 767. maddesindeki zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir. Sigorta sözleşmelerinde uygulanması gereken TTK’nın 1268. maddesindeki zamanaşımı hükmünün uygulanması gerekir. Buna göre, sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin alınması alacakları dahil, sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yıldan müruru zamana uğrar. Eldeki uyuşmazlıkta hasar ihbarı yapılmasına rağmen, sigorta riziko tazminatı ödenmemiştir. Davacı mahkeme ilamı sonucu 22.06.2018 tarihli tahsilat makbuzu ile riziko bedelini ödediğinden, bu tarihten itibaren zamanaşımı süresi içerisinde talepte bulunulması mümkündür. Talep tarihinde yürürlükte bulunan TTK’nın 1420.maddesi gereğince iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde 17.09.2018 tarihinde talepte bulunulduğundan ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 976,05 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.26.01.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.