Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/591 E. 2023/185 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/591
KARAR NO: 2023/185
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04.11.2019
NUMARASI: 2014/1575 E. – 2019/959 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 01.04.2013 başlangıç tarihli sözleşme ile müvekkilinin davalıya ait bir kısım taşıma işlerini üstlendiğini, sözleşmenin 2. maddesi gereğince, davalının müşterilerine yapacağı sevkıyatlar ile alacağı malzemelerin davacı tarafından taşınacağını, navlun bedelinin belirlendiği sözleşmenin 4/7. maddesine göre, sözleşmenin ileriye dönük olması nedeniyle yakıt fiyatlarında meydana gelecek değişikliklerin değerlendirilerek, 01.04.2013 tarihinden itibaren motorinin pompa fiyatlarında meydana gelecek farkın %7 oranında olması halinde, 4.20 TL olan fiyatın %65’ine motorin farkı yansıtılacağını, motorine %7 oranında zam gelmesi nedeniyle fiyat farkının davalıya bildirildiğini, karşılıklı yazışmalarla tarafların ödenecek miktarda mutabık kaldığını, mutabakat üzerine fiyat farklarının ayrıntılı olarak fatura edilerek 22.06.2014 tarihli KDV dahil 46.381,48 TL bedelli fatura düzenlendiğini, faturanın 01.01.2014 ile 20.06.2014 tarihleri arasındaki fiyat farklarını içerdiğini ancak davalı şirketin Manisa …Noterliğinin 02.07.2014 tarihli ihtarı ile faturanın gerekçesiz şekilde iade edildiğini, oysa taşıma işinin ifa edildiğini ve ifanın çekincesiz şekilde kabul edildiğini ileri sürerek, 46.381,48 TL’nin 22.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; düzenlenen faturanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sözleşmenin 3. maddesine uygun olarak müvekkilince gönderilen fesih bildirimi ile sözleşmenin 20.06.2014 tarihi itibariyle feshedildiğini, fesih tarihine kadar olan hizmet bedellerinin ödendiğini, ancak fesih sonrası davacı tarafça 46.3 81,48 TL tutarında fatura düzenlenerek 2014 yılının Ocak – Haziran ayları farkının talep edildiğini, faturada belirtilen fiyat farkının nakliyeye hasredilmiş olması ve müvekkilinin nakliye fiyat farkı adı altında borcu bulunmaması nedeniyle faturanın kabul edilmediğini, davacı yanca sözleşmenin 4.7. maddesinde belirlenen, motorin fiyatında %7’yi aşan bir artış olduğu takdirde bu farkının bedele yansıtılacağının belirtildiğini, oysa bu aylarda motorin artışının %7 oranını aştığı konusunda belge sunulmadığını, böyle bir artış olsa dahi basiretli bir tacir olan davacının bu artışı aylık faturalara yansıtarak talep etmesi gerektiğini, sözleşmesinin 3. maddesinin ikinci paragrafında fesih nedeniyle davacının talepte bulunulmayacağının kabul edildiğini ve taleplerin bu hüküm nedeniyle yersiz olduğunu, sözleşmenin 4.7.maddesinde de aylık artışın belirli bir miktarı aşması halinde bunun faturalara yansıtılacağının belirlendiğini, buna rağmen belirtilen bir farkın taşıma faturalarına yansıtılmadığını, fesih sonrası düzenlenen faturada da buna ilişkin bir ibare bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 01/04/2013 tarihli sözleşme, 01.08.2014 keşide tarihli ihtarname ve eki dava konusu fatura, 13.10.2015 tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu davalı şirkete kesmiş olduğu faturalar, 01.01.2014-30.06.2014 tarihleri arası Taşıma Listesi, Hizmet Taşeronları Hakediş Onay Formu, davalı şirket çalışanı Satınalma Sorumlusu …’un 01.04.2014 tarihli e-postası, dava konusu fatura ve Ocak-Haziran/2014 ayları arasında düzenlenmiş faturaları, 04.01.2019 tarihli dilekçe ekinde sunulmuş Fiyat Farkı Hesabı, Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 01/04/2013 tarihli sözleşme, 08.05.2014 ve 02.07.2014 keşide tarihli ihtarnameler ve eki dava konusu fatura, 19.09.2016 tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu … A.Ş. resmi internet sitesinden temin edilen motorin fiyat arşiv kayıtları, … A.Ş.’nin 10.07.2015 tarihli dilekçesi ekinde göndermiş olduğu Düzce İl Merkezinde 01/04/2013 tarihinde 2014 Haziran ayına kadar Fuel Save Diesel Motorin pompa litre fiyatlarını gösterir tablo, Davacı vekilinin 04.01.2019 tarihli dilekçesi ekinde ibraz ettiği 01.01.2014 – 30.06.2014 tarihleri arası Taşıma Listesi – Fiyat Farkı Hesabı tablosu karşılaştırılarak incelendiğinde, davacı tarafın Fiyat Farkını davalı şirket çalışanı Satınalma Sorumlusu …’un 01.04.2014 tarihli “… Bey, Yeni fiyatlarınızla ilgili … Bey ile bir görüşme yapmışsınız. Görüşmeleriniz neticesi çıkan fiyat çalışması aşağıdaki gibidir. Fiyatlar konusunda mutabaksanız lütfen acil olarak geri dönüş yapar mısınız. … Bey yarın sözleşmeyi üst yönetime sunuacaktır.” içerikli e-posta ile göndermiş olduğu ve Destinasyon- Araç Tipi- Mesafe (KM)- Yıllık Sefer Sayısı- Özak 2014- Özak 2014 YENİ başlıklı çalışmadaki yeni fiyatlara göre düzenlediği tespit edilmiştir. Dava dosyasında söz konusu 2014 YENİ fiyat listesinin davalı şirket üst yönetimince onaylandığına ilişkin belge, bilgiye belgeye rastlanılmamıştır. Taraf vekilleri de bu konuda beyanda bulunmamıştır. Söz konusu e-posta ile gönderilmiş sefer birim fiyatına göre davacı tarafın fiyat farkı hesabının doğru olduğu ve davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu ‘Aylık Hizmet Taşeronları Hakediş Onay Formu’ içeriği sefer sayıları ile Fiyat Farkı Faturasında yazılı olan sefer sayılarının aynı olduğu yani birbirini teyit ettiği tespit edilmiş ise de e-posta ile gönderilmiş sözleşme= fiyat listesinin davalı tarafça onaylanmamış olması nedeni ile delil niteliği taşıyamayacağı kabul edilerek ve davacı tarafa verilen ihtarlı kesin süreye rağmen davacı tarafın 01/04/2013 tarihli sözleşmedeki akaryakıt satış fiyatı ile dosyaya sunulu akaryakıt fiyatları arasındaki artış oranını dikkate alarak alacak tutarını detaylı bir excel çalışması yaparak çıktısını ve bu çalışmayı bir flash disk içerisinde dosyaya ibraz etmesi yani, davacının 04.01.2019 tarihli dilekçe ekindeki çalışmaya (- akaryakıt satışının sözleşme ile belirlenen litre satış fiyatı – dosyaya sunulu 2014 yılı akaryakıt litre satış fiyatı = Fark % 7’yi aştığı taktirde fiyatların % 65’ine motorin farkı uygularak tespit edeceği tutarı-) eklememiş olması karşısında bu çalışmayı sunmaktan vazgeçmiş sayıldığı kabul edilerek kanıtsız kalan davanın reddine… ” gerekçesiyle davanın reddine. karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının maddi hukuka ve usul hukukuna aykırı olduğunu, uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta öncelikle sözleşmenin uygulanması gerektiğini, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile uyuşmazlığın çözüldüğünü ve alacağın belirlendiğini, ibraz edilen 23.07.2019 tarihli raporda, alacağın tam olarak belirlendiğini, anılan raporun hüküm kurmaya yeterli olduğunun mahkemece kabul edildiğini, buna rağmen mahkemece davanın reddine karar verildiğini ve ret gerekçesinde tutanaklarda hiç yer almayan bir yükümlülük olan hesaplamaya ilişkin diskin sunulmaması olarak gösterildiğini, dosyada bu yönde alınmış bir ara karar bulunmadığını, 18.10.2017 tarihli 9. celsede mazeret kabul edildiği halde duruşma günün tebliğ edilmediğini ve sonraki oturumda dosyanın işlemden kaldırılmasının usule aykırı olduğunu, usulsüz şekilde alınan bu ara kararın da hükümle birlikte istinaf edildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin ikinci maddesinde, davacının davalıya ait emtiaları taşıyacağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin devam eden maddelerinde taşımanın sürekli şekilde yapılacağı dikkate alınarak ücret belirlenmiştir. Üçüncü maddeye göre, 01.04.2013 tarihinde yürürlüğe girecek sözleşmenin 31.12.2014 tarihine kadar geçerli olacağı kabul edilmiştir. Sözleşmenin bir ay öncesinden yazılı olarak ihbar edilmek şartı ile davalı tarafından sebep gösterilmeksizin her zaman tek taraflı olarak fesih edilebileceği, fesihten dolayı davacının her hangi bir hak talebinde bulunamayacağı kabul edilmiştir. Sözleşmenin dördüncü maddesinde 01.04.2013 ile 31.12.2013 tarihleri arasındaki birim fiyatlar belirlenmiştir. Maddenin yedinci bendinde, sözleşmenin yürürlüğe girdiği 01.04.2013 tarihinde …’tan alınan verilere göre, Düzce merkezinde motorinin 4,20 TL/Litre satış fiyatı olduğu, yürürlük tarihinden başlamak üzere motorin satış fiyatlarındaki artış veya azalış oranının % 7’yi aşması halinde fiyatın % 65’ine motorin farkı yansıtılacağı kabul edilmiştir. Devam eden bentte taşıma hizmetleri karşılığı taşıyıcının ay sonunda fatura düzenleyeceği, fatura tarihini takiben ikinci ödeme gününde taşıyıcı hesabına ödeneceği kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi devam ederken davalı taşıtan tarafından keşide edilen Manisa …Noterliğinin 08.05.2014 tarihli ihtarı ile 01.04.2013 tarihli sözleşme fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 aylık süre sonunda fesih edilmiş olup, fesih ihtarı 20.05.2014 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir. Bu durumda sözleşmenin 20.06.2014 tarihi itibariyle fesih edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 01.04.2013 ile 20.06.2014 tarihleri arasında yürürlükte kaldığı ve bu süre içerisinde düzenlenen taşıma fatura bedellerinin ödendiği açıktır. Sözleşmenin sona ermesinden sonra 20.06.2014 tarihinde davacı taşıyan tarafından düzenlenen 22.06.2014 tarihli fiyat farkı faturasıyla Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin taşımalardan kaynaklı fiyat farkı talep edilmiştir. Davacı taşıyıcı tarafından keşide edilen bu fatura davalı tarafından kabul edilmeyerek iade edilmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; düzenlenen fiyat farkı faturasının hukuki dayanağı bulunmadığını, faturanın sözleşmeye aykırı şekilde düzenlendiğini, motorin fiyat farkına ilişkin bir kanıt sunulmadığını, sözleşme hükmü gereğince motorinden kaynaklı bir fiyat farkı bulunması halinde aylık faturalara eklenerek talep edilmesi gerektiğini, sözleşmenin çekincesi ifa edilerek yerine getirilmesinden sonra fesih edildiğini, ifa sırasında saklı tutulmayan talebin sonradan ileri sürülemeyeceğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince davacının ticari defterleri ile davalının cari hesap kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen kök raporda, faturanın davalı defterlerinde bulunmadığı, taşıma hizmetinin verildiği tarih, güzergah ve araç niteliği ile taşıma irsaliyelerinin ibrazı halinde davacı alacağına ilişkin rapor düzenlenebileceği belirtilmiştir.Davacı vekili tarafından rapor üzerine sunulan belgelerde, taraflar arasındaki daha önceki ticari ilişkide fiyat farkı bulunduğuna ilişkin belgeler ile taşıma nedeniyle düzenlenen faturalar sunulmuştur. Fiyat farkına ilişkin düzenlenen faturalar 2011 ve 2012 yılına aittir. Sözleşme ilişkisinde, davacının taşıdığı emtialara ilişkin olarak düzenlenen taşıma faturaları ödenmiştir. Sözleşme hükmüne göre, sözleşe süresinde motorin fiyatının belirli bir oranda artması halinde, bu artışın taşıma ücretine yansıtılarak fatura düzenleneceği belirtilmesine karşın, artışa ilişkin bedeller faturaya yansıtılmamıştır. Davacı tarafından düzenlenen faturalarda, taşıma bedeli sözleşmeye uygun şekilde belirlenerek davalıdan tahsil edildikten sonra, artık önceki dönemde yakıt fiyatındaki artış nedeniyle oluşan farkın talep edilmesi mümkün değildir. Esasen, sözleşmedeki fiyat maddesi davacı tarafından düzenlenen faturalarla tadil edilerek taraflar arasında bu şekilde sözleşme ilişkisi devam ettirilmiştir. Bu nedenle, davacının önceki dönemlere ilişkin motorin fiyatlarından kaynaklanan fiyat farkını talep etmesi mümkün değildir. (Benzer nitelikteki Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 02.10.2018 tarih ve 2016/19597 E.,2018/4668 K.sayılı kararı)Davacı tarafından, sözleşme ilişkisindeki taşıma alacağının sözleşmeye uygun olarak belirlenerek talep edilmesi ve sözleşme ilişkisinin tarafların iradesi ile belirlenen birim fiyatlar üzerinden devam ederek fesihle sona ermesinden sonra, önceki döneme ilişkin alacağın talep edilmeyeceği anlaşıldığından, davacının eksik incelemeye ilişkin istinaf başvuru nedenleri de yerinde görülmemiştir. Bilirkişi raporu, takdiri delil olup, hakim bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe takdir ederek değerlendirmelidir. Bu nedenle, bilirkişi raporu ile alacağın belirlenmesi bu alacağın hüküm altına alınmasını zorunlu kılmaz. Alacağın belirlenmesine rağmen, sözleşme hukuku açısından alacağın talep edilemeyeceği hallerde bu alacağa hükmedilmesi mümkün olmadığından, davacı vekilinin tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09.02.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.