Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/59 E. 2020/78 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/59
KARAR NO : 2020/78
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2019
NUMARASI : 2019/597 Esas
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı (İhtiyati tedbir isteyen) vekili, müvekkilinin davalı şirketin sermaye piyasası mevzuatı kapsamında ihraç ettiği tahvilden 2.000.000 TL tutarlık alım yaptığını, tahvillerin ilk 6 kupon ödemesinin yapıldığını ancak ana para ödemesinin vadesinde yapılmadığını, bunun üzerine taraflar arasında özel sektör borçlanma araçları itfa sözleşmesi akdedilerek borcun yapılandırıldığını, bu sözleşmeye diğer davalıların da kefil olarak imzaladıklarını, yapılandırma sözleşmesinde kararlaştırılan vade gününde ödemenin gerçekleşmemesi üzerine alacağın tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin davamına, %20 icra inkar tazminatına ve davalıların tüm menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde de takdiren teminatsız ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan şey hakkında tedbir kararı verilebileceği, dava konusu olmayan malvarlığı üzerine tedbir konulması mümkün olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmede davalıların borcu açıkça kabul ve beyan ettiklerini, sermaye piyasası mevzuatına göre bu belgelerin İİK 68/1 maddesi kapsamındaki belgelerden sayıldığını, tedbirin koşulların bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Talep, dava içinde HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Davacı, davalı şirketin ihraç ettiği tahvillerden yatırım amaçlı aldığını, ancak vadesinde ana para borcunun ödenmediğini, bunun üzerine özel sektör borçlanma araçları itfa sözleşmesi imzalanarak borcun yapılandırıldığını, bu sözleşmede diğer davalı gerçek kişilerin kefil olarak yer aldığını, yapılandırma sözleşmesinde öngörülen vadede de ödemenin gerçekleşmediğini iddia ederek alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini ve ihtiyati tedbire hükmedilmesini istemiş, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. ” Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Para alacağı için açılan davada, mal varlığı üzerine tedbir konulamaz. Koşulları varsa, ihtiyati haciz hükümlerinden yararlanılabilir. Yargıtay’ın emsal içtihadında da durum bu yöndedir (Yargıtay 19. HD. 2012/16760 E-2013/3136 K.sayılı, 19/02/2013 tarihli kararı). Yine, Yargıtay 21.HD.’nin E. 2015/5842, K. 2015/8588 sayılı, 20.4.2015tarihli kararında belirtildiği üzere: “…Amaç bakımından ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla HUMK’nın 101 vd., HMK’nın 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olduğu halde, ihtiyati haciz, bir alacağın tahsilini temine yarayan bir vasıtadır. İhtiyati hacizde, ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava veya icra takibinin konusu değildir. Halbuki ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur. ” Somut olayda, dava ve talep alacak isteminden ibaret olmasına göre, ilk derece mahkemesince dava konusu olmayan davalıların malvarlığı ve sair tüm alacakları üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı tarafın istinaf nedenleri yerinde değildir. Bu nedenlerle, HMK.353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 30/01/2020
KANUN YOLU : HMK. 391/3.maddesi uyarınca karar kesindir.