Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/584 E. 2023/391 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/584
KARAR NO: 2023/391
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2019
NUMARASI: 2015/956 E. – 2019/923 K.
DAVANIN KONUSU: Şirket Genel Kurul Kararının İptali
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ortağı olduğu davalı şirketin 17.06.2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların hukuka aykırı olduğunu, bu kararlarla şirket ve ortaklarının zarara uğratıldığını, bir kısım kararların şirketi zarara sokacak iyi niyetten yoksun muvazaalı işlemlere ilişkin olduğunu, bu nedenle bu kararlara ret oyu verilerek muhalefet şerhi yazıldığını, iptal nedenlerinin her bir maddeye ilişkin muhalefet şerhinde açıklandığını, toplantıda alınan 3,4,5,6,7,8,9,10,11,13,14,15 ve 16 numaralı maddelerinde yasa, esas sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan maddelerin iptali ile kararların uygulanmasının geri bırakılması yönünden tedbir kararı verilmesine, şirkete yönetici kayyımı atanmasına, mevcut yönetimin ve denetçilerin tedbiren işten el çektirilmesine, davalı şirketin 2012,2013,2014 yılı hesaplarının bilirkişi heyetine denetlettirilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davanın gerçek duruma aykırı iddia ve taleplere dayandığını, kararların genel kurula katılan ortakların sermaye tutarlarının %97 oyuyla kabul edildiğini, davacıların iddialarının şirketin diğer ortaklarınca benimsenmeyen, yersiz, mesnetsiz ve subjektif nitelikte olduğunu bu iddiaların, her genel kurulda aynı ifade tarzı ile ileri sürüldüğünü, iddiaların hiçbir somut veriye dayanmadığını, dava konusu genel kurul toplantısında 8.702.400 TL kar dağıtıldığından, davacıların kar dağıtılmadığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, şirketin yıllık genel kurullarında kar dağıtımı kararı alınarak, kar payı dağıtıldığını, şirketin varlıklarının sürekli arttığını ve şirket paylarının değer kazandığını, tedbir talebinin şirketin zararına olduğunu ve tedbir koşullarının oluşmadığını, şirketin 2012, 2013 ve 2014 yılı hesaplarının denetlettirilmesi yönündeki usul ve yasaya aykırı talebinin reddi gerektiğini, genel kurul gündem maddelerinin hukuka ve yasal düzenlemelere uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacılar tarafından, davalı şirketin 17/06/2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15 ve 16.maddelerinin iptaline ilişkindir. İlgili genel kurulda alınan gündemin 3.maddesinde davalı şirketin 2014 yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporu ve bağımsız dış denetim raporunun görüşülmesi ve müzakeresine ilişkin olduğu, söz konusu maddeye davacılar tarafından muhalefet edildiği, yapılan oylama sonucunda gündemin 3.maddesinin 38.872.322,07 hissenin olumlu oy kullandığı, 1.354.166,65 alınan kararın nisaba uygun alındığı gibi alınan kararlarda kanun, ana sözleşmeye aykırılık bulunmadığı ve eşit işlem koşullarına aykırılık bulunmadığı görülmüştür. Gündemin 4.maddesinde 2014 yılı bilanço kar ve zarar hesabı oylanmış olup, bu maddede yukarıda 3.madde belirtilen oy çoğunluğu ile kabul edilmiştir. Bu maddenin içeriği de dikkate alındığında alınan kararın nisaplara uygun olduğu, iptalini gerektirecek kanuna, esas sözleşmeye ve eşitlik kurallarına aykırı bir husus bulunmadığı, gündemin 5.maddesinde yönetim kurulu üyeleri ve denetim kurulu üyelerinin faaliyetlerinin ibrasının görüşüldüğü, aynı oy nisabı ile ibra kararı verildiği, alınan bu kararda da nisaplara uyulduğu gibi kanun, esas sözleşme ve eşitlik kurallarına aykırı bir husus bulunmadığı, gündemin 6.maddesinde kar payı dağıtımının kararlaştırıldığı, dağıtılmasına karar verilen kar paylarının TTK’da belirtilen yasal sınırlar içinde kaldığı, alınan kararın nisaplara uygun olduğu gibi kanun, esas sözleşme ve eşitlik kurallarına aykırı bir husus bulunmadığı, gündemin 7.maddesi ile bağımsız denetim firmasının seçilmesine karar verildiği, yine gündemin 8.maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin karar alındığı, bu konuda yönetim kuruluna aylık 2.000,00 TL’den 20.000,00 TL’ye kadar olacak şekilde belirleme yetkisinin verildiği, belirlenen rakamın afaki olmadığı gibi, yasal sınırlar içinde kaldığı, yine alınan kararın nisaplara uygun olduğu gibi kanun, esas sözleşme ve eşitlik kurallarına aykırı bir husus bulunmadığı, gündemin 9.maddesi ile sermaye arttırma kararı verildiği, sermaye arttırımının şirketlerin ekonomik olarak gelişmesi için bir gereklilik olduğu, alınan kararın nisaplara uygun olduğu gibi kanun, esas sözleşme ve eşitlik kurallarına aykırı bir husus bulunmadığı, gündemin 10.ve 11.maddelerinde esasen bir oylama yapılmaksızın şirket ortakları veya 3.kişiler lehine teminat, rehin ve ipotek verilmediğinin bilgisinin verildiği, dolayısıyla burada alınmış bir karar yada şirketi sorumluluk altına sokacak herhangi bir işlem bulunmadığı, söz konusu bilginin bilgi edinme kapsamında ortaklara verilmesi gereken bir bilgi olduğu, bu itibarla bu hususta alınmış bir karar bulunmadığından, yine 2014 yılı döneminde gündemin 11.maddesi uyarınca yapılan bağışların ayrıntılarının ve kime ne kadarlık bağış yapıldığının bilgilendirmesinin verildiği, şirket tarafından bağış yapılıp yapılmaması hususunun ana sözleşmede kararlaştırıldığı, şirket tarafından yapılan bağışların ana sözleşmede belirtilen miktara uygun olduğu, bu maddede alınmış bir karar bulunmadığından buna yönelik iptal kararı verilebilecek bir husus bulunmadığı, yine gündemin 12.maddesinde Sermaye Piyasası Kurulu’nun seri 4 no 41 tebliğ hükümlerine göre gerekli açıklamaların yapıldığı, bu maddede de herhangi bir oylama yapılmadığı, verilen bilginin bilgi edinme kapsamı niteliğinde olduğu, dolayısıyla söz konusu gündemde alınmış bir karar bulunmadığından iptaline de karar verilemeyeceği, gündemin 13.maddesinde davalı şirketin 2015 yılında bağış yapılabilecek bedelin üst sınır olarak yıllık karın %5’inin öngörüldüğü, alınan kararın gerekli nisaba uygun alındığı, yine kanuna ve şirket esas sözleşmesine uygun olduğu, belirtilen oranın şirket ana sözleşmesinde öngörülen limiti aşmadığı, bu bağlamda iptali gerektirir bir durum bulunmadığı, gündemin 14.maddesi ile Sermaye Piyasası Kurulunun 24/04/2014 tarih 23 sayılı yönetim kurulu kararı ile alınan ve davalı şirketin 2013 yılı olağan genel kurulunda onaylanan hisse geri alım programında yer alan esaslar dahilinde yönetim kuruluna 18 ay süre ile yetki verilmesine ilişkin kararda nisaplara uygun olduğu gibi kanun, esas sözleşme ve eşitlik kurallarına aykırı bir husus bulunmadığı, gündemin 15.maddesi ile SPK tarafından yayınlanan 2-19.1 numaralı kar payı tebliği uyarınca hazırlanıp 21013 yılı olağan genel kurul toplantısında onaylanan kar dağıtım politikasında belirlenen koşulların değişmediği bilgisinin ortaklara verildiği, söz konusu yapılan oylamanın nisaplara uygun olarak kabul edildiği, kabul kararında nisaplara uyulduğu gibi kanun, esas sözleşme ve eşitlik kurallarına aykırı bir husus bulunmadığı, yine gündemin 16.maddesi ile TTK 395 ve 396.maddeleri uyarınca yönetim kurulu üyelerine yetki verilmesine yönelik alınan kararın nisaplara uygun olduğu gibi kanun, esas sözleşme ve eşitlik kurallarına aykırı bir husus bulunmadığı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, müvekkilinin ortağı oldukları davalı şirketin 17.06.2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan bir kısım karala muhalif kalınarak, muhalefet şerhinin toplantı tutanağına yazıldığını, alınan kararların akla, mantığa ve hukuka aykırı olduğunu ve bu kararlarla şirketin zarara uğratıldığını, kararların bir kısmının şirkete zarara sokacak muvazaalı işlemler niteliğinde olduğunu, kanun, anasözleşme ya da iyiniyet kuralına aykırı kararların iptali gerektiğini, bu kapsamda genel kurulun 3,4,5,6,7,8,9,10,11,13,14,15,16 numaralı maddelerine muhalefet şerhi konularak ret oyu verildiğini, buna rağmen somut gerekçe gösterilmeden davanın reddine karar verildiğini, dava dilekçesinde belirtilen muhalefet şerhleri aynen tekrar edilerek, bilirkişi raporlarında, itiraz ve beyanların dikkate alınmadığını, buna göre şirketin kar payı dağıtmadığı, kar payının hakim ortağın pay sahibi olduğu şirketlere aktarıldığını, şirket yönetimince davalı şirketin iyi yönetilmediğini, şirketin verimsiz yatırımlara yöneltilerek içinin boşaltıldığını, bilirkişi raporunda SPK raporu ile ilgili görüş belirtilmediğini, bilançoya esas kayıtların gerçeği yansıtmadığının ve denetim raporunun dayanıksız hazırlandığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 445 vd. maddeleri uyarınca genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacılar vekili, müvekkillerinin ortağı olduğu davalı şirketin 2014 yılı faaliyetlerine ilişkin olarak 17.06.2015 tarihinde yapılan genel kurulda alınan 12 nolu karar dışındaki 3 ila 16 tüm kararların iptalini talep etmiştir. TTK’nın 445. maddesinde, genel kurul kararlarının iptal sebepleri düzenlenmiş olup devam eden maddelerde toplantıda hazır bulunup karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçiren ortakların karar tarihinden itibaren üç ay içeresinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemelerinde dava açabileceği düzenlenmiştir. Davacılar tarafından, genel kurul kararlarına ret oyu verilerek muhalefet şerhinin toplantı tutanağına yazıldığı ve süresi içerisinde iptal davası açıldığı görülmüştür. İptali talep edilen genel kurulda alınan 3 nolu kararın 2014 yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporunun, bağımsız dış denetim raporunun ve denetçi raporunun okunması ve oylanmasına; 4 nolu kararın 2014 yılına ait bilanço ve kar-zarar hesaplarının onaylanmasına, 5 nolu kararın yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibrasına, 6 nolu kararın 2014 yılı faaliyetleri sonucu oluşan karın dağıtımına, 7 nolu kararın yönetim kurulunca seçilen bağımsız denetim firmasının seçimine, 8 nolu kararın yönetim kurulu üyelerine 2.000 TL’den 20.000 TL’ye kadar huzur haklarının yönetim kurulu kararıyla belirlenecek miktara göre verilmesi konusunda yönetime yetki verilmesine, 9 nolu kararın şirket sermayesini artırılmasına, 14 nolu kararın SPK mevzuatı kapsamında geri alım programının kabulüne, 15 nolu kararın SPK tarafından yayınlanan tebliğ uyarınca kar payı politikasında yapılan değişikliğin ortaklığa bildirilmesine, 16 nolu kararın TTK’nın 395 ve 396.maddeleri gereğince yönetim kurulu üyelerine izin verilmesine ilişkin olduğu, iptali talep edilen genel kurulun 10 ve 11 nolu kararlarda herhangi bir oylama yapılarak karar verilmediği, 13 nolu kararda şirketin yapabileceği azami bağış oranının ana sözleşmeye uygun olarak % 5 oranında belirlendiği görülmüştür. Genel kurulda alınan 3, 4 ve 5 nolu kararlar 2014 yılı şirket faaliyetleri ile ilgili yönetim kurulu faaliyet raporu, bağımsız denetim ve denetçi raporlarının okunması, 2014 yılı bilançosunun onaylanması ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olup, bu maddelere karşı davacılar ret oyu kullanarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına yazdırmışlardır. 2014 yılı faaliyet raporuna, bilançoya ve yönetim ile denetim kurullarının ibrasına ilişkin kararlara karşı davacılar genel olarak, şirketin iyi yönetilmediğini, şirketin asıl faaliyet konuları dışında sadece hakim ortağın borsada işlem gören şirketlerine ait hisse senetlerinin alındığını, Gürcistan’da yapılan otogarın faaliyet geçirilmediğini, bu ülkede kurulan şirketler aracılığıyla hakim ortağın şirketlerine para aktarıldığını, diğer inşaat ve otel işletmesi faaliyetlerinde de hileli işlemler yapıldığını, genel olarak şirketin kötü yönetildiğini, çeşitli hayır kurumlarına derneklere, vakıflara, öğrencilere bağış ve burs adı altında yüksek miktarda harcama yapıldığını ve bu giderlerin kimlere neden yapıldığına ilişkin açıklama yapılmadığı, şirket yönetiminde görev alanlar arasında yakın akrabalık bağı olduğunı, şirket yönetiminde profesyonellik yerine, kan bağının esas alındığını belirterek bu maddelerin iptalini istemiştir. Alınan bilirkişi raporuna göre, iptali talep edilen genel kurulda alınan 3, 4, 5, 7, 8, 9, 10,11,13,14,15 ve 16 nolu kararların, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olmadıkları, genel kurul toplantılarının yeterli nisapla alındığı, muhalefet şerhlerinde soyut olarak şirketin kötü yönetildiğinin gösterildiği, ancak somut olarak şirket veya ortaklarının zararlarının ortaya konmadığı, benzer iddialarla önceki ve sonraki tarihli genel kurulların iptalinin talep edildiği ve mahkemelerce bu kararların iptali talebinin reddine karar verilerek kesinleştiği, şirketin kârlılık durumuna göre kâr payı dağıtıldığı ve şirket gelirlerinden yapılan bağışların esas sözleşmede belirlenen oranlara uygun olduğu, faaliyet raporu, bilanço ve mali kayıtların incelenmesi, şirket yöneticilerinin ibrası ile belirlenen ücret ve rekabet yasağına ilişkin kararlarda yasa, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı, SPK mevzuatı çerçevesinde yapılan işlemlerde şirket zararına olabilecek herhangi bir madde bulunmadığı, şirket sermayesinin artırılması ve bağımsız denetim firmasının seçilmesi kararlarının usule uygun olduğu, mali raporlar ile faaliyet raporlarının onaylanması, yöneticilerin ibrası, yönetim kurulu üyelerinin özlük haklarının belirlenmesi maddelerinin şirket anasözleşmesi, iyi niyet kuralları ve yasaya uygun olduğu, toplantının 10 ve 11 nolu maddelerinde herhangi bir karar alınmadığı, mahkemece delillerin usulüne uygun olarak toplanarak değerlendirildiği, maddi olayın ve uygulanan hukuk kurallarının yerinde takdir edildiği, anlaşılmakla ilk derece mahkemesi gerekçesi ve kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,3-Davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09.03.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.