Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/556 E. 2020/412 K. 15.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA : 2020/556
KARAR NO : 2020/412
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2019
NUMARASI : 2019/1316 D.iş – 2019/1351 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyai haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, karada yazılı nedenlerle verilen ihtiati haciz kararına karşı borçlu vekili tarafından yapılan itirazın kısmen kabulüne ilişkin verilen ek karara karşı, alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle;Müvekkili banka ile borçlular arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereği ödenmesi gereken borcun vadesinde ödenmemesi sebebiyle anılan Kredi hesabın kat edilmiş olduğunu, 09.09.2019 tarihi itibariyle 835.958,22 TL’ye ulaşan nakdi alacak ile 1.037.630,00 TL gayri nakdi alacağın ödenmesi için hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini, ve İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını gayri nakdi alacağın 735.000,00 TL’lik kısmının nakde dönüşmesinden ötürü nakdi alacak kalemine eklenmiş olduğunu, borçluların mal kaçırmak maksadıyla hareket ettiklerine dair şifahi beyanlarının bulunduğunu belirterek, 1.863.588,22 TL’ye ulaşan alacağın tahsilini teminen, borçluya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakların ihtiyaten haczine, masraf ve avukatlık ücretinin borçlulara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 26/09/2019 tarihli kararında; “…Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, 835.958,22 TL nakti, 1.037.630,00 TL gayri nakti olmak üzere toplam 1.863.588,22 TL Alacak yönünden alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 279.538,23 TL. Teminat karşılığında İİK. ‘ nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın, İstanbul …. İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür etmemek üzere İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE…” karar vermiştir.Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; İİK’nın 265. maddesi kapsamında alacağın rehinle temin edilmediği ve istemin kanuna uygun görüldüğünden bahisle verilen ihtiyati haciz kararının haksız olarak verildiğini, vadesi gelmiş bir borç da bulunmadığnı, yetkisiz mahkemeden talepte bulunulduğunu, müvekkilin adresi Sultangazi ilçesinde kayıtlı bulunduğundan yetkili mahkemede Gaziosmanpaşa Asliye,Ticaret Mahkemeleri olduğunu, belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 14/11/2019 tarihli ek kararında; “…Mahkememizce ihtiyati haciz kararında gayri nakdi alacak yönünden de talebin kabulüne karar verilmiş ise de; Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27/12/2017 tarih ve 2016/1E – 2017/6 K sayılı ilamında da görüldüğü üzere ihtiyati haciz kararı yalnızca para alacakları için verilebileceğinden, teminat borcu olan gayri nakdi alacak için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinden, gayri nakdi alacak yönünden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Neticeten gayri nakdi alacak yönünden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, bakiye kısım yönünden mahkememiz yetkili olmakla, İİK’nun 265. maddesi gereğince itiraz yerinde görülmediğinden reddine,İhtiyati hacize vaki itirazın kısmen kabulü ile mahkememizin 26/09/2019 tarihli, 2019/1316 değişik iş esas, 2019/1351 karar sayılı ilamında 1.037.630,00TL gayrinakdi kredi yönünden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, bakiye kısım yönünden yapılan itirazın İİK 265.maddesi gereğince yerinde görülmediğinden reddine ” karar vermiştir.
Bu ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İhtiyati haciz talep dilekçesinde, gayri nakdi alacağın 735.000,00 TL’lik kısmının nakde dönüşmüş olduğunun belirtildiğini, geçen süreçte de gayri nakdi alacağın bir kısmı daha nakdi alacağa dönüşmüş olup toplamda 1.007.180,00 TL kısmın nakdi alacağa dönüştüğünü, buna rağmen gayri nakdi alacağın ne kadarının nakdi alacağa dönüştüğü yönünde araştırma yapılmadan karar verildiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesinin itirazın gayri nakit alacak yönünden kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve itirazın reddi ile ihtiyati haczin devamına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep; İİK’nın 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen kararın istinafına ilişkindir.İlk derece mahkemesince itirazın kısmen kabulüne dair ek karar verilmiş, bu ek karara karşı alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İlk derece mahkemesince kredi sözleşmesi, ihtarname ve eklerine göre, İİK’nın 257. maddesi gereğince nakdi ve gayri nakdi alacak toplamı olan 1.863.588,22 TL üzerinden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermiş, borçlu tarafın itirazı üzerine 1.037.630,00 TL gayrinakdi alacak yönünden, itirazın kabulüne ve ihtiyati haczin bu kısım yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.Uyuşmazlık, ihtiyati itirazın kabul edilen kısmına, yani gayri nakit alacağa ilişkin olup, ihtiyati haciz isteyen banka vekili istinaf başvurusunda teminat mektuplarının nakde dönüşmüş olduğunu ve nakde dönüşen tutarın temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte tahsili talebinin ihtiyati haciz kapsamında kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.Dosya içinde mevcut 3.500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesini …Sanayi Tic. A.Ş.kredi kullanan sıfatıyla asıl borçlu, diğerleri ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 27.12.2017 tarih, 2016/1 Esas- 2017/6 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ihtiyati haciz icra işlemi olmayıp özel geçici hukuki koruma müessesesi olup, ancak İİK’nın 257. maddesindeki şartlar çerçevesinde sadece para alacakları için öngörüldüğünden, teminat alacakları için, yani gayri nakit alacaklar için, ihtiyati haciz kararı verilemez. Kredi ilişkisi çerçevesinde 4 adet teminat mektubunun bulunduğu, teminat mektubu bilgilerinin yer aldığı belge suretinden anlaşılmakla, referans numarası 735 TM 13 olan 245.000.00 TL bedelli teminat mektubu , referans numarası 725 TM 12 olan 250.000 TL bedelli teminat mektubu, referans numarası … olan 250.000 TL bedelli teminat mektubu, referans numarası 725 TM 21 olan 500.000,00 TL bedelli teminat mektubu somut uyuşmazlığa konu edilmiştir. Dosyadaki mevcut belgeler arasında az yukarıda bahsi geçen teminat mektuplarıyla ilişkilendirilmiş ”mahsup fişi ” adı altında muhtelif belge suretleri de bulunmaktadır. Mahsup fişlerinde aleyhine ihtiyati haciz talep edilen şirketin dışında başka şirketlerin de isimlerinin yer aldığı görülmektedir. İhtiyati haciz talep eden vekili, talep dilekçesinde, gayri nakdi krediye ilişkin 735.000,00 TL tutarındaki kısmın nakde dönüştüğünü ve bu sebeple nakdi kredi borcuna dahil edilerek bu şekilde ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu beyan etmiştir. Borçlulara gönderilen hesap kat ihtarında 835.958,22 TL nakdi kredi borcu ile 1.037.630,00 TL gayri nakdi kredi borcuna ilişkin olarak 24 saat içinde nakdi borcun ödenmesi, gayri nakdi borcun depo edilmesi talep edilmiştir. Talep dilekçesindeki anlatımdan gayri nakdi krediye ilişkin 735.000,00 TL tutarındaki kısmın nakdi kredi kapsamına dahil edilmek suretiyle kat ihtarında bulunulduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Taleple bağlılık ilkesi gereği, talep dilekçesinde yer almayan ve sonradan nakde dönüştüğü iddia edilen tutara ilişkin olarak bir değerlendirme yapmak mümkün değildir. Bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğundan istinaf başvurusunun reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, 2-Alacaklı vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 15/04/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.