Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/544 E. 2023/91 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/544
KARAR NO: 2023/91
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 13/02/2019
NUMARASI: 2018/153 E. – 2019/149 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalının Rusya Federasyonu’nda yerleşik satıcıdan satın aldığı 84 palet 5.040 kutu parke emtiasının nakliyat rizikolarına karşı müvekkilince sigorta örtüsü altına alındığını, emtianın Rusya’dan Türkiye’ye taşınmasının davalının üstlendiğini, taşıma sırasında 21 palet eşyada hasar bulunduğunun teslim sırasında araç sürücüsü ile gönderilenin temsilcisi tarafından düzenlenen tutanakla belirlendiğini, ekspertiz incelemesi sonucu belirlenen 10.175,32 TL hasar bedelinin ödenerek sigortalının haklarına halef olunduğunu ileri sürerek, 10.175,32 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı tarafından yapılan ödemenin poliçe kapsamında olup olmadığının açık olmadığını, davacının hangi nam altında ödeme yaptığının tespit edilemediğini ve poliçe kapsamı dışına ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, müvekkilinin CMR sigortacısı tarafından hasar dosyası açılarak inceleme yapıldığını, müvekkilinin CMR kapsamındaki taşımadan kaynaklı sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, emtianın yüklemisi, istiflenmesi ve boşaltılmasının müvekkilince yapılmadığını, hasarın kötü hava şartlarından kaynaklandığından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, araç sürücüsünün bir kusurunun tespit edilemediğini, taşıma sırasında bir olumsuzluk yaşanmadığını, yükün aktarılmadan taşındığını, hasar ihbar süresine uyulmadığını, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davacı emtia nakliyat sigortacısı olup, dava dışı … A.Ş ‘ye hasarlı mal bedeli olan 10.175,32 TL’yi 06.04.2017 tarihinde ödenmesi nedeni ile taşıyıcıdan talep edilip edilemeyeceğinden kaynaklandığı, taşımanın uluslararası taşıma olması nedeni ile CMR hükümlerinin uygulanması gerektiği, CMR Konvansiyonu gereğince tayışıcının geçici olarak zilliyetliğini yüklendiği emtinanın alıcısına teslimine kadar geçen sürede sorumluluğunun bulunduğu, dava dışı sigortalı tarafından 20.12.2016 tarihinde 3757 nolu Hamule senedi ile 19.450 kg laminat parke ve … nolu hamule senedri ile 19.278 kg laminat parkenin ürünlerin varış yerinde teslim alınması için hamule senetleri düzenlendiği, emtianın alıcı yerinde araç sürücüleri ve dava dışı şirket personeli tarafından parkelerin kayma olduğu tespiti ile imzalandığı, davalı tarafından taşıma esnasında ve aracın tahliyesi sırasında araçların ani dönüşleri,kasislere sert girmesi sonucunda plastik bantların kopması ve paletlerin kayması sonucu kutuların dağıldığı taşıyıcının eşyayı Konvansiyonun 8. Maddesi gereğince teslim aldığı ve bir çekince koymadığı, CMR 17/1 maddesi gereğince taşıyıcının teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar geçen sürede hasardan sorumluluğunun bulunduğu, CMR 25 atfı ile 23/3 maddesi gereğince hasarlı ağırlığın brüt kg başına 8.33 SDR sınırlı sorumluluğunun bulunduğu, davacı tarafından yapılan ödemenin TCMB/SDR kurundan düşük olması nedeni ile davalı taşıyıcının sorumluluğu bulunduğu, davacı tarafından gönderilen ihtarnameye davalının cevap tarihi olan 29.06.2017 tarihinden itibaren taraflar tacir olmakla 3095 S.Y nın 2/2 maddesi gereğince işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiği anlaşılmış” gerekçesiyle davanın kabulü ile 10.175,32 TL’nin 29.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının yasaya aykırı olduğunu, yapılan ödemenin sigorta poliçesi kapsamında yapılıp yapılmadığının belli olmadığını, cevap dilekçesinde bu yönde itirazda bulunulmasına rağmen mahkemece bu hususun incelenmediğini, hasar sonrası müvekkilinin CMR sigortacısı tarafından inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi nedeniyle davanın CMR sigortacısı olan … Sigorta AŞ’ye yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin CMR kapsamında hasara uğrayan emtianın brüt kilo gramı başına 8,33 SDR ile sorumlu olduğunu, bu nedenle tazminatın bu madde hükümlerine göre hesaplanması gerektiğini, talep edilen tazminatın hangi ölçülere göre tespit edildiğinin anlaşılamadığını, hasardan sonra düzenlenen ekspertiz raporunun dikkate alınarak karar verilemeyeceğini, müvekkilinin zayi olduğu iddia edilen emtianın yüklenmesi, istiflenmesi ve boşaltılmasını üstlenmediğini, yüklemenin ve boşaltmanın gönderen ve gönderilenin yükümlülüğünde olduğunu, müvekkilinin yük ve yol durumuna uygun olarak emtiayı taşıyarak teslim ettiğini, sürücünün bir kusurunun bulunmadığını, hükmedilen faizin yerinde olmadığını ve müvekkilinin oluşan hasardan sorumlu olmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, nakliyat emtea sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin davalı taşıyandan rücuen tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşıma, Rusya Federasyonu ile Türkiye arasında karayolu ile gerçekleştirilen uluslararası bir taşıma olması nedeniyle, CMR hükümlerinin uygulanması gerekecektir. CMR, uluslararası karayolu taşımacılığında koşulları standardize ederek taşıyıcının sorumluluklarını belirleyen bir sözleşmedir. CMR’nin 17. maddesinde taşımacının sorumluluğuna yer verilmiştir. Konvansiyonun 17/1.maddesi kapsamında, taşıyıcının yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından doğacak zarardan sorumludur. Taşıyıcı ancak, kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya taşıyıcının verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmişse sorumlu olmaz ( CMR m. 17/2). Bu durumda ispat yükü taşıyıcıdadır ( CMR m. 18/1). CMR’nin 30. maddesinde istem ve davalar düzenlenmiştir.. CMR 30/1. maddede, alıcının, taşımacı ile durumlarını kontrol etmeden veya ziya ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslimden yedi gün içinde (pazar günleri ve resmî tatiller hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse bu hususun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde alındığına kanıt oluşturacağı, açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirmenin yazılı olarak yapılacağı belirtilmiştir. Somut olayda, 14 BT 506 plakalı araçla taşınan emtiada hasar bulunduğu gönderilen ve sürücünün imzası bulunan tutanakla tespit edilmesi ve hasarın CMR belgesine şerh edilmesi nedeniyle hasar ihbarının süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporu ve ekspertiz raporundan, hasarın taşıma sırasında ani viraj dönüşleri veya kasislere sert girilmesi nedeniyle oluştuğu, ambalaj ve istifleme hatasından kaynaklanan bir hasar bulunmadığı belirlenmiştir. Bu durumda, hasarın taşıma sırasında oluştuğu sabit olup, davalı taşıyıcı hasarın kendisinin sorumlu olmadığı bir nedenden kaynaklandığını kanıtlayamamıştır. Davacı tarafından yapılan ödeme poliçe kapsamında olup, poliçe teminatı dışında veya teminat limitini aşan bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada, hasar ödemesinin kilogram başına sorumluluk limitinin altında olduğu belirlendiğinden, ilk derece mahkemesince yapılan ödemenin tahsiline karar verilmesi ve tarafları tacir olan davada hükmedilen para birimine göre avans faizine hükmedilmesi yerinde görülmüştür. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 521,31 TL peşin karar harcının davalıdan tahsiline, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.26.01.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.