Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/543 E. 2020/1244 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/543
KARAR NO: 2020/1244
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2020
NUMARASI: 2019/464 E. – 2020/77 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine, Kahramanmaraş … Noterliğinden keşide edilen kat ihtarıyla davalının temerrüde düşürüldüğünü, sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Sincan mahkemeleri olduğunu, ailevi ihtiyaçları nedeniyle ihtiyaç kredisi kullandığını, talep edilen faiz oranının dürüstlük ilkeleriyle bağdaşmadığını, itirazında kötü niyetli olmadığını, borcu bulunmakla birlikte ödeme gücü bulunmadığını savunarak, yetki ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesinin kararında; ” Mahkememizce yapılan incelemeler, taraflar arasındaki sözleşme içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; davalının tüketici sıfatına haiz olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tüketicinin davacı bankadan aldığı ve kullandığı Genel kredi borcunu ödememesi nedeniyle kaynaklandığı, 6502 Sayılı Tüketici Yasasının 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, 6502 sayılı yasanın 3/l maddesinde tüketici işleminin ‘Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ‘ olarak tanımının yapıldığı, buna göre taraflar arasındaki ilişkinin bir tüketici işleminden doğduğu, 6502 sayılı sonradan yürürlüğe giren ve TTK’ya göre özel bir kanun olduğundan olaya 6502 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ayrıca 6502 S.K.nun 83/2 maddesinde, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. hükmü de mevcutttur. Tüm bu nedenlerle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul tüketici mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru delikçesinde; Borçlunun itiraz dilekçesinde ihtiyaç kredisi kullandırıldığını beyan etmesine karşılık, bankaca genel kredi sözleşmesi kapsamında taksitli ticari kredi kullandırıldığını, tüketici işlemi olmayan bankacılık sözleşmesinden kaynaklanan davada görevin ticaret mahkemesine ait olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın İİK’nın 67.maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekilince, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine takip başlatılmış, itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı, bireysel ihtiyaçları için kredi kullandığını ancak işlerinin bozulması nedeniyle borcu ödeyemediğini savunmuştur. Takip ve dava dosyasında bulunan genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde, davacı banka tarafından, genel kredi sözleşmesi kapsamında 40.000,00 TL limitli taksitli ticari kredi açıldığı, sözleşmenin ekinde bulunan vergi levhası kaydına göre, davalının 30.12.2015 tarihinden itibaren ticari faaliyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır. HMK’nun 115/1. maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.TTK’nın 4. maddesinde ticari davalar sayılmış olup, bu maddeye göre her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun mal varlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (mutlak ticari dava) sayılır. Bu düzenlemeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya açılan davanın maddede altı bent hâlinde sayılan davalardan olması gerekir. Somut olayda, davanın ticari kredi niteliğindeki banka kredi sözlemesi kapsamında davacıya kullandırılan taksitli ticari kredi borcunun ödenmemesinden kaynaklanması karşısında, davanın ticari dava olduğu açıktır.Davalının, ticari faaliyetinin bulunması ve bu kapsamda kredi kullanılması nedeniyle yapılan işlem 6502 sayılı Kanun’un 3/1.maddesi kapsamında tüketici işlemi olmadığı açıktır. Tüketici işlemi olmadığı açık olan ve ticari dava niteliğindeki davaya TTK’nın 5.maddesi gereğince ticaret mahkemesince bakılıp, sonuçlandırılması gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın esasın ile ilgili karar verilmesi amacıyla mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, görevsizlik kararını veren İlk Derece Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik karanın KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 19.11.2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.