Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/52 E. 2022/1443 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/52
KARAR NO: 2022/1443
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2019
NUMARASI: 2019/96 E. – 2019/1086 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki satım sözleşmesi nedeniyle davalıdan sipariş edilen kumaşlar nedeniyle müvekkilinin 77,148,12 TL ödeme yaptığını, kumaşların davalı şirketçe belli bir sezon için üretildiğini, ancak kumaşların ihtara rağmen teslim edilmediğini ileri sürerek, 77.148,12 TL’nin ihtarname tarihinden itibarefn faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının sözleşme konusu kumaşları teslim almaya gelmediği gibi bu hususta herhangi bir bildirimde de bulunmadığını, satıcının usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğini, davacı tarafından keşide edilen ihtarnamenin temerrüt şartlarını taşımadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…teslimi konu malların teslime hazır hale getirildiği hususunun davalı tarafça ispat edilmesi gerektiği, bu hususta dosyaya sunulan ve davalı tarafça da inkar edilmeyen WhatsApp yazışma içerikli incelendiğinde, davalının kumaşları teslim etmeme sebebinin davacı taraftan istenen bir evrak üzerinde ıslak imza olmaması nedenine dayandığı, bu hususun davalı savunması ile çeliştiği, diğer yandan davalı tarafa kumaş siparişi veren ve bu nedenle 77.148,72TL ödeme yapan davacının kumaşları teslim almaya gelmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, diğer yandan mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeler üzerinde incelemeler yaptırılmış olup dosyaya sunulan rapor içeriğine göre davacı tarafından yapılan ödemelerin tarafların ticari defterlerine aykırı olduğunun belirtildiği, alınan raporun denetime elverişli olduğu, gerek yukarıda açıklanan hususta ve gerekse bilirkişi raporu içeriği tüm dosya kapsamı içeriği değerlendirildiğinde teslimi konu malların teslime hazır hale getirildiği hususunun davalı tarafça ispat edilemediği, bu hususta dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi, belge ve delil bulunmadığı, netice itibariyle davacının davalıdan 77.148,72 TL alacaklı olduğu, her ne kadar alacağın ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, davacı tarafından davalıya gönderilen Kadıköy … Noterliğinin 28/12/2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamenin 02/01/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ihtarnamede belirtilen 2 günlük ödeme süresininde eklenmesiyle 04/01/2019 tarihinde davalının temerrüte düştüğü, dolayısıyla davacının bu tarihten itibaren temerrüt faizi talep edebileceği kanaatine varılmakla davanın kabulüne…” gerekçesiyle davanın kabulü ile 77.148,12 TL’nin 04.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikten davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince müvekkilinin delillerinin celbedilerek incelenmeden karar verildiğini, gerekçeli kararda satıma konu kumaşların teslime hazır hale getirilmediğinin kabul edildiğini, oysa cevap dilekçesinin 4. paragrafında dosyaya sunulan mailleri ve diğer yazışmaların kabul edilmediğini, kabul edilmeyen Whatsapp yazışmalarının müvekkilden sadır olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, kumaşların teslime hazır olduğunun İstanbul … Noterliğinin 03.01.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinde belirtildiği halde, gerekçeli kararda bu ihtardan bahsedilmediğini, mahkemece bu ihtarın celbi için 10.07.2019 tarihli celsede Noterliğe yazı yazılmasına karar verilmesine rağmen yazı cevabı beklenmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu ihtardan söz edilmediğini, anılan ihtarda kumaşların müvekkili şirkete ait adreste bulunduğu ve ihtarın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde kumaşın teslim alınması gerektiğinin bildirildiğini, temerrüt şartları gerçekleşmeden davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağını, davacının da TTK’nın 18.maddesinde belirtilen şekilde müvekkilini temerrüde düşürmediğini, usulüne uygun ihtarla müvekkilinin temerrüde düşürülmemesi nedeniyle davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep edemeyeceğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından ödenen satım bedelinin istirdadı istamine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında, davalının davacıya kumaş satımına ilişkin sözleşme ilişkisi bulunduğu sabittir. TBK’nın 207.maddesi gereğince satım sözlemesinde tarafların edimlerini aynı anda ifa etmeleri esastır. Davacı tarafından düzenlenen 30.11.2018 tarihli fatura ile 77.118,72 TL bedelli kumaşın davacıya satıldığı ve sözleşme bedelinin 30.11.2018 tarihinde havale yoluyla davacıya ödendiği açıktır. Davacının sözleşmedeki para ödeme borcunu yerine getirmesine rağmen davalının satım konusu emtiayı teslim etmediği dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı tarafından keşide edilen 28.12.2018 tarihli ihtarla faturanın tebliğ edilmesine rağmen emtianın teslim edilmediği ve yapılan görüşmelerde teslim edilmeyeceğini davalı yetkililerince bildirilmesi nedeniyle ödenen bedelin iki gün içerisinde iadesi istenmiştir. Davalı tarafından gönderildiği ileri sürülen 03.01.2019 tarihli ihtarla emtianın teslim edilebileceği bildirilmiştir. Bu ihtar, davacı ihtarına cevap niteliğinde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen yasa hükmü gereğince, tarafların satım sözleşmesindeki emtianın belli bir tarihte teslimi hususunda bir kararlaştırılması bulunmadığından satıcı tarafından emtianın, satım bedelinin ödendiği anda teslimi gerekirdi. Davalı satıcı, emtiayı teslim ettiğini kanıtlamamıştır. Ayrıca, emtianın tesliminin teklif edilmesine rağmen alıcının temerrütünün oluştuğu, savunulup kanıtlanmamıştır. Diğer yandan, alıcının temerrütü söz konusu olsa dahi, satıcının satım konusu emtiayı tevdi mahalli tayin ederek teslimi suretiyle teslim edimini yerine getirebileceği, ancak davalı tarafından buna ilişkin hiçbir işlemin yapılmadığı, vade kararlaştırılmayan satım sözleşmesinde emtianın teslimi için satıcının ayrıca temerrüte düşürülmesinin gerekmediği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede TBK’nın 124.maddesi gereğince davacının süre vermesini gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Satıcının temerrütü nedeniyle borcun ifasında alacaklının yararı kalmamıştır. Bu nedenle davacı alıcının aynı Kanun’un 125.maddesi gereğince borcun ifasından vazgeçerek sözleşme nedeniyle doğan zararın giderilmesini isteyebileceği anlaşılmakla, davalı vekilin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 3.952,50 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.03.11.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.