Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/446 E. 2022/1711 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/446
KARAR NO: 2022/1711
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2019
NUMARASI: 2017/716 E. – 2019/1079 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan )
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi kapsamında, davalının ana okulu inşaatında kullanılmak üzere kauçuk karo zemin yapıştırıcısı, renkli karo kauçuk ve epdm satın almasına rağmen, satım alacağın bir kısmının ödenmediğini, emtianın tesliminden sonra süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, alacağını talep edilmesi üzerine, eksik ürün teslim edildiği ve yapılan ödemenin yeterli olduğunun belirtilerek iade faturası düzenlendiğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalının yerleşim yeri ile sözleşmenin ifa yeri itibariyle yetkili mahkemenin Adana Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin okul inşaatında kullanmak üzere satın aldığı emtianın davacının çalışanları tarafından teslim alınarak inşaatta kullanıldığını, teslim alınan malzemelerin kullanıldığı zemin ve yapılan işin metraj ölçümünde 10.899,07 TL eksik ürün teslim edildiğinin belirlendiğini ve bu miktarda iade faturası düzenlendiğini, müvekkilince süresinde ölçülen metraj sonucu davacının eksik malzeme teslim ettiğinin belirlendiğini, ancak davacının oyalayıcı davranışları nedeniyle iade faturasının daha sonra düzenlendiğini, iade faturalarının davacı tarafından kabul edilerek ticari defterlerine kayıt edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda öncelikle davalı şirket kayıtlarında inceleme yapılması için Adana ATM’ye talimat yazılmış olup alınan bilirkişi raporunda; davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen 31/07/2016 tarih ve … numaralı, 10.899,07 TL bedelli iade faturası ile davalının kaydi olarak davacıya borcunun kalmadığının belirlendiği, bu faturanın davacı tarafından düzenlenen 09/07/2015 tarih ve … seri numaralı faturanın 4. satırında belirtilen kaleme karşılık olarak ve ‘Egem 8,5 desenli zemin uygulamalı ürün işçilik bedeli’ açıklaması ile düzenlenmiş olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce davcı şirket kayıtları incelenerek birleştirici rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi sunmuş olduğu raporunda özetle; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirket tarafından davalı şirkete 22/06/2015 tarihli, … numaralı, 48.675,00 TL bedelli ve 09/07/2015 tarihli, … numaralı, 113.225,72 TL bedelli iki adet fatura düzenlendiği, bu faturaların defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının iki faturadan kaynaklı cari hesapla davalıdan 161.900,72 TL alacaklı duruma geçtiği, 2015 yılında davalı taralından davacıya toplam 151.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacının davalıdan 31/12/2015 tarih itibariyle ve bu tarihten sonra taraflar arasında başka bir işlem olmadığından 11/08/2016 icra takip tarihi itibariyle 10.900,72 TL alacaklı durumda olduğu, davalı şirket ticari defterlerinde 2015 yılında davacı tarafından davalıya düzenlenen iki adet faturanın kayıtlı olduğu, davalının davacıya 151.000,00 TL ödeme yaptığı, 31/12/2015 tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 10.900,00 TL borçlu olduğu, taraf kayıtları arasındaki 0,72 TL farkın 09/07/2015 tarih ve … no.lu faturanın 113.225,72 TL olmasına rağmen davalı tarafından 113.225,00 TL olarak kayıt edilmesinden kaynaklı olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından 22/06/2015 tarihli, … numaralı, 48.675,00 TL bedelli ve 09/07/2015 tarihli, … numaralı, 113.225,72 TL bedelli iki adet fatura konusu mal/hizmetin davalıya verildiği, davalı tarafından faturaların ticari defterlerine kaydedildiği ve faturalar karşılığında davacıya 151.000,00 TL ödeme yapıldığı, bakiye bedelin ise ödenmediği, 09/07/2015 tarihli, … numaralı, 113.225,72 TL bedelli faturanın dört kalemde oluştuğu, davalının bu faturada yer alan ‘E… 8,5 desenli zemin uygulama ürün işçilik’ açıklamalı 19.600,00 TL bedelli mal/hizmet yönünden 31/07/2016 tarih ve … numaralı, 10.899,07 TL bedelli iade faturası düzenleyerek kayıtlarına işlediği ve iade faturası ile davacıya kayden borcunun kalmadığı, bu faturanın davalı tarafından eksik malzeme teslim edildiği iddiası ile düzenlendiği, davacı tarafından mal tesliminin 09/07/2015 tarihinde yapılmış olmasına rağmen, davalı tarafından eksik teslimat gerekçesi ile iade faturasının bir yıl geçtikten sonra 31/07/2016 tarihinde düzenlenmiş olduğu, davalı tarafından eksik mal teslim edildiğine dair davacıya bir bildirim yapılmadığı ve eksik teslimat yapıldığını kanıtlar mahiyette herhangi bir kayıt sunulmadığı belirlenmekle, süresinde faturaya itiraz edilmediği de dikkate alındığında bu aşamadan sonra eksik ürün teslim edildiği iddiasına ilişkin ispat yükü davalı tarafta olup, bu yönde bir delil sunulmadığı da dikkate alınarak, davacının 10.900,72-TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne…” gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’si oranındaki 2.180,14 TL inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Süresinde yetki itirazında bulunulmasına ve müvekkilinin yerleşim yeri ile sözleşmenin ifa yeri bakımından Adana mahkemelerinin yetkili olmasına rağmen, yetkisizlik kararı verilmemesinin yerinde olmadığını, mahkemece emtianın tesliminden bir yıl sonra iade faturası düzenlenmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, oysa satılan ürünlerin davacının işçileri tarafından zemine uygulandığını, sözleşmeye göre alınan ürünlerin uygulanmasından sonra yapılan işin bedelinin metre kare üzerinden hesaplanarak, ürün ile işçilik bedelinin bu şekilde hesaplanarak ödeme yapıldığını, ürünün teslimi ile yapılan işin tarihlerinin bu nedenle farklı olduğunu, ürünün teslim alındıktan çok sonra, alınan ürünün zemine davacının çalışanlarınca uygulandığını, buna rağmen mahkemece, sadece ürününün tesliminin yeterli sayılmasının hatalı olduğunu, ürünün müvekkiline teslim edilmediğini ve ürünü uygulayacak davacının çalışanlarına teslim edildiğini ve satın alınan ürünün davacının çalışanları tarafından zemine uygulandığını, davalının uygulama sırasındaki zayiatı dikkate almadan fatura düzenlediğini, ürün uygulandıktan sonra taraflarca yapılan ölçümlere göre 11.000,00 TL imalatın eksik olduğunun belirlenmesi üzerine iade faturası düzenlendiğini, davacının teslim ettiğini ileri sürdüğü ürün ile uygulanan metrajın farklı olduğunu, iade faturasının müvekkilinin defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalının süresi içinde iade faturasına itiraz etmediğini ve müvekkilinin borcu bulunmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflara arasında satım sözleşmesi bulunmaktadır. Sözleşmeden kaynaklanan para alacağı götürülecek borçlardan olup, ifa yeri alacaklının yerleşim yeridir. Bu nedenle TBK’nın 89 ve HMK’nın 10. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeri mahkemesi yetkili olduğu gibi, İİK’nın 50.maddesi atfına göre icra takibi bakımından da aynı yer icra dairesi yetkilidir. Bu nedenle, davalı vekilinin yetki ilk itirazına ilişkin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Taraflar arasındaki satım sözleşmesinde, satım konusu emtianın davacı tarafından davalıya teslim edildiği sabittir. Davalı, satın alınan emtianın okul inşaatında kullanıldığını ve ürünün davacının çalışanlarına teslim edildiğini, ürünün zemine uygulanmasından sonra yapılan metraj ölçümlerinde, teslim edilen ürünün 11.000 TL eksik olması nedeniyle iade faturası düzenlendiğini savunmuştur. Davacı tarafından düzenlenen satım faturalarının her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu yapılan bilirkişi incelemesi ile anlaşılmıştır. Bu durumda, fatura ile birlikte emtianın davalıya teslim edildiği kabul edilmelidir. Davalının, satıma ilişkin faturaları alarak ticari defterlerine kayıt etmesi, emtiayı da teslim ettiği şeklinde anlaşılmalıdır. Davalı, davacıya ait satım faturaların ticari defterlerine kayıt ettikten uzun süre sonra, 13.07.2016 tarihli 10.899,07 TL bedelli iade faturası düzenlemiştir. Bu faturanın, eksik ürün teslimi nedeniyle düzenlendiği dosyadaki bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır. Anılan faturanın, davacıya tebliğine ilişkin bir kanıt sunulmamış ve iade faturasının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı belirlenmiştir. İade faturası dışında, taraf defterlerinin uyumlu olduğu bilirkişi tarafından belirlenmiştir. Bu durumda, davacının sözleşmedeki edimini yerine getirerek, sözleme konusu emtianın davalıya teslim edildiğini kanıtladığı, davalı yanca sözleşme konusu emtianın eksik teslim edildiğinin usulüne uygun delillerle kanıtlanmadığı, soyut olarak iade faturasının düzenlenerek davalının ticari defterlerine kayıt edilmesinin, davacının alacağının mahsubu için yeterli olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 558,46 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,3-Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 15.12.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava değeri itibariyle, karar kesindir.