Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/428 E. 2020/411 K. 15.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/428
KARAR NO: 2020/411
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/05/2019 tarihli ek karar.
NUMARASI: 2019/484 D.İş – 2019/560 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, karada yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına karşı, borçlu vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 02.02.2016 tanzim tarihli 11.03.2019 vade Tarihli 2.000.000,00 TL bedelli bono sebebiyle karşı taraftan alacaklı olduğunu, karşı tarafça borcun ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, 2.135.375,48 TL (389.681,28-USD – 14.03.2019 tarihli TCMB Kurları’na istinaden 1-USD=5,4798-TL olmak üzere 2.135.375,48-TL) alacağını temini için borçlunun taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haczine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı yanlara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 29/03/2019 tarihli kararında; ” Talebin kısmen kabulü, kısmen reddi ile; a) 2.000.000,00 TL yönünden %15 teminat ile kabulüne, b) Fazla istemin reddine ” karar vermiştir. Bu karara karşı, borçlular vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili itiraz dilekçesinde özetle; hakkında ihtiyati haciz talep edilen … Ltd.Şti.’nin 28/02/2019 tarihinde Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/94 Esas sayılı dosyası üzerinden Konkordato talep etmiş olduğunu, ilk derece mahkemesince bu kapsamda müvekkili firmaya 3 aylık geçici mühlet verdiğini, bu durumu öğrenen davacının müvekkili ile arasında bulunan kredi sözleşmesini kat etmek suretiyle müvekkiline noter kanalıyla ihtarname gönderdiğini, davacının vermiş olduğu aval karşılığında toplam 1.748.435,58 bedelli müşteri çeklerini rehin aldığını, davacı bankanın rehin alınan günü gelmiş çeklerden 566.935,58 TL tutarında tahsilat yaptığını ve bu tutarın müvekkiline teslim edilmediğini ve kredi hesabında tuttuğunu, davacı ihtiyati haciz talep eden bankanın uhdesinde yine ileri tarihli 1.181.500.00 TL tutarında çeklerin rehin olarak tutulduğunu, müvekkil hakkındaki ihtiyati haciz kararının haksız olduğunu belirterek, itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 20/05/2019 tarihli ek kararında; “…Sunulan itiraz dilekçesi tüm dosya kapsamı ve yapılan mürafaa sonucunda ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş zira; itiraz eden tarafından çeklerin rehin olarak verildiği belirtilmiş ise de bunu ispatlar herhangi bir delil sunamadığı çeklerin üzerinde rehin olarak verildiği yazılmadığı cihetiyle ispatlanamadığının, bir diğer itiraz sebebi olarak dile getirilen konkordatoya dayanmış olmasına rağmen, İİK.294. Maddesindeki yasa değişikliğinden konkordato sürecinde ihtiyati haciz kararı verilememesi değil uygulanmasının yasaklandığı, ihtiyati haciz şartlarının oluşması halinde verilmesine engel bir yasa değişikliğinin olmadığı, mahkememizce de ihtiyati haczin şartları oluşmuş olması nedeni ile ihtiyati haciz kararı verilmiş olduğundan…”, yerinde görülmeyen itirazın reddine karar vermiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin banka kayıtlarında bulunan kambiyo senetleri (çek) ile ilgili cari hesap ve evrak kayıt belgelerini dosya arasına celp etmeden iddianın ispatlanamadığına karar vermiş olduğunu, konkordato sürecinde bulunan firmaya karşı hiçbir takip yapılamayacağına dair düzenleme bulunduğunu, ihtiyati haciz talep eden alacaklı lehine ilk karar ile vekalet ücretine hükmedilmişken karara itiraz üzerine verilen red kararı nedeni ile aynı karar için yeni bir vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, borçlular vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiş, bu karara karşı borçlular vekilince, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Uyuşmazlık ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. Alacaklı banka ticari senede dayanarak asıl borçlu ve aval verenler hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur. Isteme dayanak olan bono incelendiğinde keşide tarihinin 02/02/2016, vade tarihinin 11/03/2019 olduğu, keşide edenin … Şti., aval veren olarak gerçek kişilerin yazıldığı, lehdarın ise … Bankası A.Ş. olduğu anlaşılmaktadır. Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 28.02.2019 tarih ve 2019/94 sayılı kararı ile asıl kredi borçlusu … Şti. hakkında konkordato geçici mühlet kararı verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Asıl kredi borçlusu hakkında konkordato talebinde bulunulmuş ve mahkemece geçici mühlet kararı verilmiş olması, ihtiyati haciz kararı verilmesine engel oluşturmamaktadır. Geçici veya kesin konkordato mühleti verilmesinin sonuçları İİK’nın 294. maddesinde düzenlenmiş olup ilgili borçlu o düzenlemeden yararlanarak, ihtiyati haczin uygulanmasına karşı koyabilir. Yasal düzenleme, ihtiyati haciz kararının verilmesini değil uygulanmasını durdurmaktadır. Kefiller için ise böyle bir imkan da tanınmamıştır. Yani mühletin etkileri sadece konkordato talep eden hakkında sonuç doğurmakla onun lehine kefalet , aval ve rehin vereni etkilemez. Borçlular vekilinin, alacaklı bankanın elinde bulunan diğer kambiyo evrakını tahsil etmesine rağmen bunları borçtan düşmediği, yaptığı tahsilatları müvekkillerine dev kullandırmadığı yönündeki itiraz sebepleri, İİK’nın 265. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri kapsamında incelemez. Yine, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen kararda, alacaklı vekili lehine, karar tarihinde yürüklülükte olan AAÜT’nin 2.kısım 1. Bölün 1/b bendindeki esaslarına göre vekil ücreti tayini de isabetli olup bu konudaki istinaf nedeni yerinde değildir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, itiraz eden borçlular vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun reddine, 2-Boçlular vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Borçlular tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 15/04/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1-f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.