Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/409 E. 2020/1232 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/409
KARAR NO: 2020/1232
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/01/2019
NUMARASI: 2018/1068 E. – 2019/28 K.
DAVANIN KONUSU:Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, çalışanı olduğu … Anonim Şirketinin, ticari ilişkide bulunduğu … Ltd.Şti. Emrine düzenlediği … Bankası Sultanbeyli Girişimci Şubesine ait 30.01.2019 keşide tarihli, … seri numaralı 7.930,00 TL bedelli çeki, lehdara teslim etmek üzere aldığını, ancak çekin lehdara teslim edilmeden, hamil olan davacı çalışanın elindeyken zayi olduğunu ileri sürerek, tedbir kararı verilerek zayi olan çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; “Dava T.T.K’nun 818(1)s bendi yollaması ile TTK’nun 757.maddesi hükümlerine dayalı olarak açılan çek iptali istemine ilişkindir. Rızası olmaksızın elinden kıymetli evrakı çıkan lehdar iptal davası açabilir. T.T.K’nun 757.maddesi gereğince bu hak hamile ait bulunmaktadır. Davayı açan şirket çalışanı olduğundan, … Sultanbeyli Girişimci Şubesi(… Iban nolu) 30/01/2019 keşide tarihli, … seri numaralı 7.930,00TL bedelli çek açısından aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle davanın aktif husumet yönünden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece, çeki elinde bulundurup zayi eden, müvekkilinin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle verilen ret kararının hatalı olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15.11.2017 tarih ve 2016/3882 Esas, 2017/6192 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, yetkili hamilin ispat etmesi gereken hususun çekin zilyedi olduğunu ve çekin rızası dışında elinden çıktığı hususu olup, bu davalarda kesin ispatın aranmayacağını, bu nedenle müvekkilinin yetkili hamil olarak kabul edilmesi gerektiğini, emsal kararda çeki zayi edenin şirket müdürü, müvekkilinin ise çalışanı olduğunu, çekin zilyedinin de müvekkili olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olup, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkilinin çalışanı olduğu şirketçe dava dışı şirket emrine düzenlenen çekin, lehdara teslim edilmek üzere müvekkili çalışana teslim edildiğini, çekin teslim edilmeden zayi edildiği ileri sürülerek, TTK’nın 818/s maddesi atfıyla TTK’nın 757 vd. maddeleri uyarınca çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamalara göre, zayi nedeniyle iptali istenen çekin, dava dışı kişi emrine düzenlenerek, ilgili kişiye teslimi için davacıya verildiği açıktır. Kıymetli evrakta hakkın senede bağlı olması nedeniyle, senedin zayi edildiği durumlarda, senede bağlı hakkın senetsiz de ileri sürülebilmesi için TTK’nın 651.ve 652. maddelerinde hamile iptal davası açma hakkı getirilmiştir. İptal kararı alan hamil, hakkını senetsiz olarak ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Somut olayda, davacı çekin yetkili hamili olmayıp, senede bağlı bir hakkı bulunmadığı dava dilekçesindeki anlatımlarla sabittir. Bu tür bir talep, ancak senede bağlı bir hakkı bulunan, ancak senedin zayi olması nedeniyle bu hakkını ileri süremeyen yetkili hamil tarafından ileri sürülebilir. Buna göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde olmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 19.11.2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, karar kesindir.