Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/406 E. 2020/383 K. 09.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/406
KARAR NO: 2020/383
KARAR TARİHİ: 09/04/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2019
NUMARASI: 2019/749 D.İş- 2019/749 K.
TALEP KONUSU:Hapis ve Rehin Hakkı Tespiti
Taraflar arasındaki hapis ve rehin hakkı tespiti istemi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP Talep eden vekili, müvekkili ile … Limited arasında akdedilen 08.11.2019 tarihli sözleşme ile “inşaat malzemesi” eşyasının Almanya Ausburg’dan Türkiye Kocaeli’ne taşınması konusunda anlaşmaya varıldığını, eşyanın gönderileni … Ltd Şti olduğunu, eşyanın … (ön plaka) – … (dorse plaka) ve … (ön plaka) – … (dorse plaka) ile taşındığını, sözleşmede 4400 Euro taşıma bedelinin yüklemenin akabinde peşin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, eşyanın İstanbul’a kadar taşınarak gönderilenin gösterdiği Ulusal Antrepo’ya 20.11.2019 tarihinde ulaştırıldığını, müvekkili taşıyıcının 20.11.2019 tarihi itibariyle halen taşıma ücretine kavuşamadığını, Türk Ticaret Kanununun 891. Maddesi gereğince hapis hakkını kullanmak istemiş, TTK’nın 1398. maddesinin yollaması ile İİK madde 270-271 gereği İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyadan Ulusal Antrepo adresine gidildiğini, antrepo beyannamesi verilmeden hapis hakkı kullanılmak istediğini, çünkü göndericinin antrepo beyannamesini vermesine müteakip eşyanın mülkiyetini hak kazanacağını, ancak antrepo yetkililerince antrepo beyannamesi verilmeden eşyanın mührünün açılamayacağını belirtmeleri üzerine, hapis hakkının kullanılamadığını ileri sürerek müvekkilinin … (ön plaka) – … (dorse plaka) ve … (ön plaka) – … (dorse plaka) araçlarıyla taşıdığı, gönderilenin … Ltd Şti olduğu, halihazırda belirtilen araçlarda veya …’da bulunan eşya üzerinde müvekkili lehine hapis hakkının ve rehin hakkının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, taşımanın Almanya’dan Türkiye’ye karayolu ile yapılması sebebiyle uyuşmazlıkta Türk Ticaret Kanununun taşımaya ilişkin hükümlerine göre değil, uluslararası bir anlaşma olan CMR ( Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyat İçin Mukavele Sözleşmesi) hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği, somut olayda gönderen ile taşıyıcı arasında akdi ilişkinin bulunduğu, bir başka deyişle taşıyıcı ile gönderilen arasında her hangi bir taşıma sözleşmesinin bulunmayışı gönderen ile de sadece kayıtsız şartsız olarak navlun ücretinin kararlaştırıldığı, navlun ücretinden de yükleme sonrası gönderen tarafından ödenmesi gerektiğinin kararlaştırılıştırıldığı, bilahare taşıyıcı tarafından gönderenin muhatabı olarak tertip edilen uyuşmazlık konusu faturanın sadece gönderen aleyhine keşide edildiği, faturadaki navlun ücretinin sorumlusunun bu şekilde uyuşmazlık ele alındığında sadece gönderen olduğu bu kapsamda da İİK 258 gereğince ihtiyati haciz istemine yeter kanaate varıldığı, ancak faturadaki demuraj, ATR, son taşıma bedellerininden ise, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerden bu alacak kalemlerinin tahsili şartlarının gerçekleştiğine yönelik her hangi bir delilin ibraz edilmeyişi gözetilerek bu alacak kalemleri yönünden ihtiyati haciz isteyenin haklılığının yapılacak yargılama ile belirlenebilmesinin mümkün olduğu ihtiyati haciz talep edenin fatura konusu ücretlerden sadece navlun ücreti yönündeen (4.400,00 Euro) aleyhine ihtiyati haciz talep ettiği “gönderen”yönünden alacaklı bulunduğu, gönderilenin ise navlun ücreti dahil tüm ücret kalemlerinden var ise sorumluluğunun yargılamayı gerektirmesine göre İİK.’nin 257 ve 258. maddedeki koşulların oluşmadığı, sadece gönderen yönünden belirlenen navlun ücreti yönünden ihtiyati hacze hükmedildiği gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin “… (gönderilen şirket)” yönünden İİK 257 ve İİK 258 maddeleri gereğince koşulları oluşmadığından reddine, ihtiyati haciz isteminin “… Limited Şti(gönderen şirket)” yönünden navlun ücreti oaln 4400 Euro karşılığı 27.852,00 TL yönününden %20 teminat karşılığı kabulüne, (… Limited ‘ın) (27.852,00 TL) lik borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, ihtiyati haciz isteyen alacaklı tarafın İİK’nin 259 ve HMK’nin 87. maddeleri uyarınca yukarıda miktarı belirlenen %20 tutarında nakdi veya Mahkemece kabul edilecek kati süresiz ve muteber banka teminat mektubunu Mahkeme veznesine depo etmesi halinde ihtiyati haciz kararının yetkili icra müdürlüğünce infaz edilmek üzere ihtiyati haciz isteyene verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Talep eden vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin halen taşıma ücretini alamadığını, gönderen firmanın İngiltere’de olduğundan müvekkili şirkete ödenecek olan taşıma bedelinin tahsil kabiliyeti bulunmadığını, Uluslararası yük taşımalarında uygulanan C M R Anlaşmasında, taşıyıcıya ödenmesi gereken taşıma bedelinin, gönderen firma tarafından zamanında ödenmemesi durumunda uygulanması gereken herhangi bir açık hüküm bulunmadığından Türk Ticaret Kanununun md 871 uygulanması gerektiğini, ayrıca gönderen firma yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmediği gibi kararın fiilen uygulanmasının da mümkün olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak alacağın tahsili için gönderilen … Ltd. Şti. hakkında taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Talep, taşıma ücretinin tahsil edilememesi nedeniyle, taşınan emtia üzerinde rehin ve hapis hakkının tanınması (tespiti) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, talep ihtiyati haciz olarak kabul edilip değerlendirme yapılarak karar verilmiş, bu karara karşı, süresi içerisinde, talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince, istinafa konu talep, navlun alacağının tahsil edilemediği iddiasına dayalı eşya üzerinde hapis ve rehin hakkı tanınması (tespiti) istemine ilişkin olmasına karşın, ihtiyati haciz koşulları tartışılarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Böylece, HMK’nın 24. maddesindeki taraflarca getirilme ilkesi ve 26. maddedeki taleple bağlılık ilkesi ihlal edilmiştir. Mahkemece, hiç talep edilmeyen ihtiyati hacze karar verilmesinin hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, dosyadaki talep, eşya üzerinde hapis ve rehin hakkının bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dava hukuki niteliği itibariyle HMK’nın 106. Maddesi anlamında tespit davasıdır. Bu nedenle dilekçenin, mahkeme esas defterine kaydının yapılıp, usulünce dilekçelerin teatisi işlemleri yapıldıktan sonra karar verilmesi gerekir. D.İş üzerinden ve karşı tarafa savunma hakkı verilmeden karar verilmiş olması da temel yargısal hak haline gelmiş olan hukuki dinlenilme hakkını ihlal eder niteliktedir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin usulüne uygun delil değerlendirmesi yaptığından söz edilemez. Mahkemece, dosyanın esas defterine kaydı sağlandıktan sonra taraf teşkili yapılıp usulünce duruşma açılarak karar verilmek üzere ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nun 353/1.a.6. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Talebin yukarıda yapılan açıklamalar ışığında yeniden değerlendirilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Talep eden tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine, 4-Talep eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09/04/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.