Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/383 E. 2022/1631 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/383
KARAR NO: 2022/1631
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 29/01/2019
NUMARASI: 2016/1295 E. – 2019/88 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki haksız rekabetin önlenmesi ve tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilince seri üretimi yapılan “…” marklı silikonlu cam, metal ve mobilya temizleyici ürününün ülke çapında zincir marketlerde satıldığını ve satış hacminin giderek arttığını, ilk kez müvekkilince üretilen bu ürününün, alanda yeni bir kategori yarattığını, bu özelliklere sahip bir ürünün daha önce piyasada bulunmadığını, müvekkili şirketinin ürettiği ürününlerin çok satması nedeniyle, davalının, bu ürünle iltibas yaratacak şekilde “…” isimli ürünü piyasaya sürdüğünü, ürününün dış şeklinin, ambalajının, ambalaj renginin, şişe renginin, ürün içeriği renginin, etiket üzerindeki yazıların müvekkilinin ürünleriyle aynı olduğunu veya benzerlik taşıdığını, bu şekli ile müvekkilinin ürünü ile davalının ürünü arasında iltibas yaratılarak tüketici nezdinde haksız rekabete sebebiyet verildiğini ileri sürerek, haksız rekabete neden olan ürün üzerinde kullanılan etiketlerin ürünlerden çıkartılmasına, taklit ambalajlı ve etiketli ürünlerin satışının engellenmesine, şimdilik 1.000 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün ilanına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; dava konusu ürünlerin, dış görünüşleri ve içerik bileşimlerinin tamamen farklı olduğunu, ürünlerin tek benzer yanlarının aynı renkte sıvılar olmaları ile ürün miktarlarının 750 ml. olduğunu, slikonun temizlik alanında kullanılan bir madde olması nedeniyle birçok temizlik maddesinin adında ‘slikonlu’ ibaresi kullanıldığını ve bu ibarenin ürünlerin benzer olduğunu göstermediğini, iltibas oluşturmadığını, davacı şirket ve ürünün tanınmış marka olmaması nedeniyle, tanınmış markalar açısından iltibasın meydana gelmesinin mümkün olmadığını, dava konusu ürün ve markasının TPE nezdinde müvekkilince tescil edildiğini, davacının ürününün, indirim marketlerinde direkt tüketiciye sunulmasına karşın, davalının ürününlerinin endüstriyel şirket ve kamu kuruluşlarına toptan satıldığını, müvekkilinin tüketiciye direkt satışı bulunmaması nedeniyle de iltibas oluşmayacağını, manevi tazminat isteminin hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…mahkememizce uyuşmazlık hakkında değerlendirme yapılması amacıyla haksız rekabet konusunda uzman ve kimya mühendisi bilirkişi heyetinden rapor istenilmiş olup, bilirkişi raporunda teknik ve hukuki değerlendirmeler yaparak, şişe tasarımı,etiket ve renk kullanımı, silikonlu ibaresinin karşılaştırması yapılmış, davalı ile davacının ürünlerinin küçük detaylar dışında birebir aynı olmadığı bu hususun tüketici nezdinde iltibas teşkil etmeyeceği, davalının davacı ile karıştırılmasını sağlayacak haksız rekabete neden olmadığı kanaati ile rapor hazırlamıştır. Davacı tarafından mahkememiz dosyasına, dava konusu temizlik ürününün başka bir şirket tarafından taklit edildiği ve haksız rekabet teşkil ettiği iddiasıyla açılan ve İstanbul Anadolu 7 Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan davada alınan bilirkişi heyeti raporu örnek olarak sunularak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması talep edilmiş ise de mahkememize konu olan ürün ile ilgili dava dosyasındaki ürünün görsel özellikleri,tasarımları birbirinden farklı olup, dava konusu ürünlerin genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu anlaşılmakla, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu tespit edilerek rapora itibar edilmiştir. Tüm dosya kapsamı, delil olarak ibraz edilen belgeler, bilirkişi raporu, numuneler ve görseller ile toplanan delillerin incelenmesi sonucunda: Mahkemece görevlendirilen Bilirkişilerce yapılan değerlendirmeler uygun bulunmakla davacının tecavüzün ref’i ,maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine…” gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda teknik ve hukuki değerlendirmeler yapılarak şişe tasarımı, etiket ve renk kullanımı, silikonlu ibaresinin karşılaştırılarak, tarafların ürünlerinin küçük detaylar dışında birebir aynı olmadığı, bu hususun tüketici nezdinde iltibas teşkil etmeyeceği, ürünlerin karıştırılmasını sağlayacak haksız rekabete neden olunmadığının belirlendiği ve mahkemece bu rapor esas alınarak davanın reddine karar verildiğini, raporda her iki şişenin fiziki yapısının ve renk kombinasyonunun birebir aynı olmadığının belirlendiğini, bilirkişi raporundaki bu açıklamaların haksız rekabete ilişkin mevzuata aykırı olduğunu, raporun yeterli inceleme yapılmaksızın düzenlendiğini;Bir tacirin piyasaya arz ettiği ürünün, daha önce başkası tarafından piyasaya sürülen ürün ile ambalaj, renk ve şekil, etiket üzerindeki isim bakımından benzerliği varsa iltibas oluşacağını, farklı markaların ambalajları arasında kullanılan renk, ebat, şekil, kompozisyon bakımından benzerliğin de iltibasa yol açacağını, bir işletmeye ait ürün ambalajının hiçbir zorunluluk olmadığı halde biçim, renk, tasarım, grafik düzeni, ebat veya oran yönlerinden başkasına ait aynı nitelikteki ürün ambalajı ile benzerlik yaratılması halinde ambalajda iltibas söz konusu olacağının bir çok Yargıtay kararında kabul edildiğini, haksız rekabet konusunda yetkin olmayan bilirkişilerce düzenlenen raporun esas alınamayacağını, davalının ürününün ambalajının boyun kısmında basamak şeklinde 6 adet kabartma bulunduğunu, müvekkili şirketin ürün ambalajının boyun kısmında da basamak şeklinde kabartmanın olduğu ve kabartmaların 6 adet olduğunu, bilirkişi raporunda ise müvekkil şirketin ürününde 4 adet çizgili kabartmanın olduğunun belirtildiğini, bu durumun dahi davalının ürününün bilirkişi heyetince ayrıntılı bir şekilde incelenmediğini gösterdiğini, davacının ambalaj gövdesini benzer biçimde şekillendirdiğini, ambalaj kapağının farklı renkte olmasına rağmen aynı biçimde olduğunu, her iki ürünün gövdesinin şeffaf plastik malzemeden oluştuğunu, şişenin fiziki yapısının aynı olduğunu, buna rağmen şişenin fiziki yapısının ve renk kombinasyonunun birebir aynı olmadığı yönünde yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, bilirkişi kurulunun ambalajda ufak benzerlikler olduğu sonucuna ne şekilde ulaşıldığının anlaşılamadığını ve rapordaki ifadelerin soyut olduğunu, müvekkilinin ambalajda kullandığı “…” ibaresinin davalı tarafından aynı şekilde kullanıldığını, her iki etikette de silikonlu sözcüğünün öne çıkarıldığını, müvekkili şirketin ürününün ön yüzündeki 4 adet daire içindeki şekli anımsatacak şekilde 5 adet daire içindeki şeklin kullanıldığını, bilirkişi raporunun aksine her iki ürünün etiketinde benzer renklerin kullanıldığını ve ürünlerde kırmızı rengin yer almadığını, müvekkilinin kullandığı renklerin koyu ve açık versiyonlarının davalı yanca kullanılarak benzerlik oluşturulduğunu, orta kültür düzeyindeki tüketiciler bakımından benzerliklerin iltibas oluşturacağını, başka kişilerle iltibas yaratacak şekilde etiket ve ambalaj kullanılmasının haksız rekabet oluşturduğunu Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 56. maddesi uyarınca haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.TTK’nın 55. maddesinde, “Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” kenar başlığı altında, altı ana başlık sayılmıştır. Bu ana başlığın ilk kategorisinde “Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar” gelir (TTK md. 55/1.a-1). Buna göre, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak, haksız rekabet oluşturur.Somut olayda, davacı, daha önce kendisi tarafından üretilerek zincir marketlerde satışa sunulan “…” markası altında satılan silikonlu cam, metal, mobilya temizleyicisi ürününün davalı tarafından ambalaj, ürünün dış şeklinin, ambalaj rengi, şişe boyutu ve etiket yönünden benzerlikler oluşturularak, üretilen ürünün satılması ile haksız rekabet oluşturulduğunu ileri iddia etmiştir. Dava dilekçesinde belirtilen ürün görselleri ve sunulan belgeler incelenmiş olup, bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda ürün ambalajında kısmi ve küçük benzerlikler dışında benzerlik bulunmadığı belirlenmiştir. Davacı tarafından kullanılan renklerin davalı renklerinden farklı olduğu, ürünün kullanılma amacı dikkate alındığında ürünün ambalaj veya şişesinde iltibas oluşturacak nitelikte benzerlik bulunmadığı, esasen bu tür temizlik ürünlerinde şişelerin genel olarak birbirine benzerliği, davalı ürününde birebir davacı ürününü çağrıştıracak ibareler kullanılmadığı, ürün içeriğine ilişkin ambalajda yer alan açıklamaların iltibas olarak değerlendirilemeyeceği, zira her iki üründe de ürün içeriği olan silikonlu ibaresinin yanında bu ürünün kullanılacağı yüzeylerin belirtildiği, davalı tarafından tescilli markaya bağlı olarak yapılan kullanımın gerekli farklılaştırmalar yapılarak kullanılması nedeniyle, haksız rekabet oluşmadığı, ilk derece mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinin hüküm vermeye yeterli olduğu, sunulan teknik bilgiden sonra mahkemece hukuki değerlendirme yapılabileceği ve yapılan değerlendirmede hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, dosyada bulunan ürün fotoğraflarından da iltibas oluşturacak bir benzerlik bulunmadığının anlaşılması karşısında, davacı vekilinin tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olarak karar verildi.01.12.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.