Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/378 E. 2020/396 K. 09.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/378
KARAR NO: 2020/396
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2019/643 Esas
KARAR TARİHİ: 26/11/2019 tarihli ara kararı (İhtiyati haczin reddi ara kararı)
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)- İhtiyati Haciz
İlk derece mahkemesince dava içinde istenilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara kararına karşı, süresi içinde, ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden eden davaıc vekili, dava ve talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete verdiği dökme yakıt satışı karşılığında 16/11/2018 vadeli, 136.760,00 TL bedelli … Bankası A.Ş. Ümraniye Site Yolu Şubesine ait çeki keşide ederek verdiğini, davalının vade tarihinde çek bedelini ödeyemeyeceğini müvekkili şirkete bildirmesi üzerine müvekkilinin iyi niyetli olarak çeki bankaya ibraz etmediğini, ancak geçen sürede davalının müvekkili şirketi sürekli oyaladığını ve çek bedelini ödemediğini, süresinde bankaya ibrazı yapılamadığı için kambiyo takibine konu edilemeyen çek yaprağına dayalı olarak müvekkillerince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, öncelikle müvekkilinin ilamsız icra takibine konu ettiği alacağının, davalının müvekkiline keşide ederek verdiği ancak yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edilemediği için kambiyo yolu ile icra takibine konu edilememiş olan imzalı çek yaprağı aslına dayandığından, İİK’nın 257 vd. maddelerine istinaden rehinle temin edilmemiş para alacağına dayanan müvekkilinin alacağının tahsil imkanının yargılama sonunda ortadan kalkmasının önlenmesi için, müvekkilinin alacağını karşılar miktarda davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine, esas yönünden ise davalının itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği istinafa konu 26/11/2019 tarihli ara kararıyla; “… Somut olayda, ihtiyati haciz talebine konu edilen çek bankaya ibraz edilmiş değildir, bu nedenle kambiyo senedi vasfını yitirmiştir. Dava konusu alacağın dayanak gösterilen senede ilişkin olup olmadığı hususu yargılamayı gerektirmektedir. Bu durumda muaccel bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğinden İİK257/1.fıkrası şartları oluşmamıştır. Borçlunun adresinin belli olduğu, taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye hazırlandığı ya da mal kaçırdığı veya alacaklının hakkını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğu yolunda herhangi bir delil ibraz edilmemiş olması karşısında İİK257/2.fıkrası şartlarının da oluşmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, müvekkili şirketin mecburen ilamsız icra takibine konu ettiği alacağına sadece takibi sürüncemede bırakmak amacı ile haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, tümüyle kötü niyetli yaptığı bu itirazıyla müvekkili şirketin alacağını tahsil etmesini engelleyip mağduriyetine yol açtığını, ancak takibe de dayanak gösterilen çekteki imzaya ve çekin varlığına hiçbir itiraz ileri sürmediğini, Alacak taleplerinin, İİK’nın 257. maddesindeki şartlara uygun olduğunu, alacağın rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para alacağı olduğunu, kendilerince davalı tarafça kabul edilmiş faturalar, cari hesap ekstresi ve davalı tarafından keşide edilen ve asıl imza taşıyan icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde varlığı ve imzası da inkar edilmeyen ancak süresinde bankaya ibraz edilememiş olması nedeni ile kambiyo takibine konu edilemeyen çek yaprağı suretinin dosyaya sunulduğunu, Bu şekilde yerleşik Yargıtay kararları ile kabul edilen “alacağın varlığı ve miktarının tespiti bakımından yaklaşık kanaat oluşturacak belgelerin” ilk derece mahkemesi dosyasında mübrez olduğunu, Bu nedenlerle, ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd maddeleri uyarınca, itirazın iptali davası içinde ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İltk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş, davacı vekilince, bu ara karara karşı, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda; ihtiyati haciz talep eden alacaklı, borçlu şirketle aralarındaki ticari ilişki kapsamında sattığı dökme yakıt nedeniyle alacaklı olduğunu, alacağına karşılık olarak borçlu tarafından takibe de dayanak gösterilen bir adet 136.760,00 TL tutarlı çekin keşide edilerek davacıya teslim edildiğini, ancak çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo vasfını yitirdiğini, bu nedenle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazında çekteki keşideci imzasına itiraz da yöneltmediğini ileri sürmüştür. Takipteki alacağa da dayanak gösterildiği anlaşılan ve süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çek bakımından kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de çek lehtarı olan alacaklının keşideci borçlu şirkete karşı temel ilişkiye dayalı olarak alacak talebinde bulunabileceği şüphesizdir. İİK’nın 257. maddesine göre, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” hükmü gereği, alacağın varlığı hakkında kanaat oluşturacak nitelikteki, süresinde ibraz edilmeyen, çeke dayalı olarak dahi ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek, İİK’nın 258. maddesi uyarınca temel ilişkideki alacağın varlığı ve miktarı yönünden yaklaşık kanaat oluşturmaya yeterledir. İhtiyati haciz talebinin dayanağı belgenin kambiyo senedi niteliğinde olmaması, ancak yapılacak icra takibinin mahiyetine etkilidir. Ayrıca takip borçlusu itirazında çekteki imzaya da itiraz ileri sürmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olmuştur. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 26.11.2019 tarihli ara kararının, İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca kaldırılarak, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İlk derece mahkemesinin istinafa konu ihtiyati haciz talebinin reddine dair 26.11.2019 tarihli ara kararının İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne; davalı şirketin, 136.760,00 TL alacağı karşılar miktardaki taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 20.514,00 TL nakti teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı halinde, kararın infazı için bir suretinin, ilk derece mahkemesi tarafından, alacaklı vekiline verilmesine, 3-Kararın derdest takip dosyası üzerinden icra müdürlüğünce infazına, 4-İhtiyati haciz kararı dava içinde verildiğinden, davacı yararına avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 44,40 TL istinaf peşin harcının talep halinde alacaklıya iadesine, 6-Davacı vekili tarafından harcanan 121,30 TL istinaf harcı gideri, 117,88 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 239,18 TL’nin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09/04/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.