Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/37 E. 2020/76 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/37
KARAR NO : 2020/76
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2019 Tarihli, İ. Haciz talebinin reddine dair ara karar
NUMARASI : 2019/193 Esas
TALEP KONUSU : İhtiyati haciz
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati haciz istemi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde davacı /ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete ait emtiaların İstanbul’dan Kerkük’e taşıma işini gerçekleştirdiğini, faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasından başlatılan icra takibine davalının icra dairesinin yetkili olmadığını, mevcut borcun 50.286 Usd olduğunu, bu borcun da kısmen ödendiğini belirterek takibin 45.664 Usd’lik kısmına itiraz ettiğini, dosyanın yetkili İstanbul İcra Dairesine gönderildiğini, müvekkilinin icra takibindeki 95.550 Usd alacağından 36.550 Usd kısmından feragat ederek feragat harcını yatırdığını, takibe kalan 59.400 Usd alacağı üzerinden devam ettiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı borçlunun borcun tamamına itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, icra inkar tazminatına ve ihtiyati hacze karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkilinden alacağının bulunmadığını, müvekkilinin davacıdan almış olduğu hizmetlerin karşılığını ödediğini, davacının alacağına dayanak sunduğu tek taraflı olarak düzenlediği faturalara konu hizmeti almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, her ne kadar davacı tarafından 50.286,00 Usd’lik borcun icra dosyasında ikrar edildiği ileri sürülmüş ise de borçlu davalı tarafından daha sonraki itirazda borç tamamen reddedildiği, bu durumda alacağın olup olmadığı veya miktarının ne olduğunun belirsiz olduğu, alacaklı davacının alacağının bir miktarından vazgeçmesi, borcun tamamına itiraz edilmesi dikkate alındığında alacak miktarının ne olduğunu yaklaşık olarak dahi ortaya konulamadığı, taraf defterlerinin incelenmesi aşamasında bulunan ve ancak bu şekilde aydınlığa kavuşabilecek davada İİK’nın 258. maddesindeki koşulun oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalı borçlunun yetkisiz icra dairesindeki itiraz beyanlarının açıkça borcu ikrar mahiyetinde olduğunu, ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Davacı, davalı şirkete yurtdışı taşıma hizmeti verdiğini, karşılığında düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağın ödenmediğini iddia etmiş, alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasında ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Davacı takip alacaklısı tarafından Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasından başlatılan icra takibinde 95.950 Usd alacağın tahsilinin talep edildiği, davalı takip borçlusu tarafından, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, borca itirazında, iş ilişkisine istinaden düzenlenen faturalardan 45.664 Usd’lik kısmının ödendiğini, kalan mevcut borcun 50.286 Usd olduğunu belirterek takipteki borcun 45.664 Usd’lik kısmına itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Davacı takip alacaklısı, davalı borçlunun icra dairesine ilişkin yetki itirazını kabul etmiş, icra takibindeki 95.550 Usd alacağının 36.550 Usd’lik kısmından feragat ederek yetkili icra dairesi olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasından 59.400 Usd alacağı üzerinden ödeme emri gönderilmiş, bu takipteki borcun tamamına davalı tarafça itiraz edilerek takip durdurulmuştur. Hal böyle olunca, ihtiyati haciz isteminin taraflar arasındaki taşıma ilişkisine ve faturalara dayandığı, davalı borçlunun savunması ve beyanları, ispat yükünün davalıda oluşu dikkate alınarak ihtiyati haczin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddedilmesi isabetsiz olmuştur. Derdest davada bu aşamaya kadar gerçekleşen usul işlemleri ve alınan bilirkişi raporunun da dairemizce dikkate alınması gerekmiştir. Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu gözetildiğinde, alacağın varlığı ve miktarı konusunda 42.017 USD alacak yönünden yaklaşık ispat olgusunun, dosyanın geldiği aşama itibariyle gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varıldığından, ihtiyati haciz isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. Deliller sadece ihtiyati haciz bağlamında ve yaklaşık ispat olgusu kapsamında değerlendirilmiştir. İlk derece mahkemesinin delilleri ve bilirkişi raporunu ve rapora karşı taraf vekillerinin itiraz ve beyanlarını değerlendirme yetkisi saklıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi doğru olmadığından, ihtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İhtiyati haciz talep eden davacının istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca KABULÜ ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin redine ilişkin 17.10.2019 tarihli ara kararının kaldırılmasına; ihtiyati haciz talebinin Dairemizce karara bağlanmasına, bu doğrultuda; 1-İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne; davalının 42.071 USD (takip tarihi itibari ile 1 USD karşılığı 5.38 TL olmasına göre, 226.341,98 TL ) alacağı karşılar miktardaki taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 33.951,15 TL nakti teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı halinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından alacaklı vekiline verilmesine, 3-İhtiyati haczin yetkili icra müdürlüğünce infazına, 4-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 44,40 TL istinaf peşin harcının talep halinde davacıya iadesine, 5-İhtiyati haciz talebi dava içinde yapıldığından, AAÜT hükümleri uyarınca davacı yararına avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 8-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 30/01/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3.maddeleri uyarınca karar kesindir.