Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/351 E. 2023/461 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/351
KARAR NO: 2023/461
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14.03.2018
NUMARASI: 2015/80 Esas – 2018/230 Karar
DAVA: İstirdat
Taraflar arasındaki çek istirdatı davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili Bankanın Beyazıt Ticari Şubesine bedellerinin tahsili amacıyla teslim edildiğini, dava konusu 4 çek ile birlikte toplam 41 adet çekin müvekkilinin iradesi dışında elinden çıktığını, bu çeklerle ilgili İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1179 E. Sayılı dosyasında çek iptali davası açtıklarını, bu çeklerlere ilişkin ödeme yasağı ve çek bedellerinin tevdi mahalli tayini kararı verildiğini, Davalı …’ın İstanbul 10.asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu 17/12/2014 tarihli dilekçe ile iptal davasına konu çeklerden … Tic.A.Ş tarafından Bankaları Çarşı Güneşli Ticari şubesi nezdindeki hesaptan keşide edilen 15/08/2014 tarihli, 15.000-TL bedelli, … San.Tic.Ltd.Şti tarafından … Bankası A.Ş Pendik şubesi nezdindeki hesaptan keşide edilen 31/07/2014 tarihli, 13.000,00-TL bedelli, … tarafından … A.Ş Gürpınar Şubesi nezdindeki hesaptan keşide edilen 18/09/2014 tarihli, 11.000,00-TL bedelli ve … İşl.Tic.Şti tarafından … A.Ş Gürpınar şubesi nezdindeki hesaptan keşide edilen 03/10/2014 tarihli, 8.070,00-TL bedelli 4 adet çeke ilişkin olarak çeklerin hamili olduğunu, ödeme yasağı kararlarının kaldırılmasını talep ettiğini, mahkemece verilen ara kararı ile taraflarına … aleyhine anılan çeklerin istidarı için dava açmak üzere süre verildiğini, T.T.K.nun 792. Maddesi gereğince dava konusu çeklerin İstirdatı ile söz konusu çeklerin tahsilinin önlenmesi ve icra takibi yolu ile tahsilinin engellenmesi teminen ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davalı vekili cevap dilekçesi ibraz etmemiş olup, 27/05/2015 tarihli önceleme duruşmasında; İstanbul 10. ATM dosyasının Yargıtay aşamasında olduğunu ve henüz kesinleşmediğini, müvekkilinin yetkili meşru hamil olduğunu ve çek bedelinin henüz ödenmediğini, açılan davayı kabul etmediklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dosya incelendiğinde; İstanbul 10. ATM nin 04.03.2015 tarihinde çeklerin iptallerine karar verdiği yani mahkememizde dava açılması için süre verilmesine rağmen çeklerin iptaline karar verilmekle iade veya istirdat istemine ilişkin dava açmak amacının ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Bu durum 20.09.2017 tarihli 8. Celsede davacı tarafın da ikrarındadır, çeklerin asıllarının davalıya verildiği, icra takibi yapıldığı, ödemenin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının ıslah olmadığını beyan ettiği talebi karşısında çek bedellerinin ödenmesine tahsiline ilişkin talebinin karşılanması dava açıldığı tarihteki haklılığa nazaran ve toplanan deliller gereğince iyi niyet kurallarına aykırı düşecektir.Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; çeklerin iadesinin gerçekleşmesi ve mahkememizdeki dava açma amacının ortadan kalması nedeni ile…” davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka’nın eski çalışanı …’in bankanın muhtelif müşterilerince tahsil edilmek üzere Beyazıt Ticari Şubesine tahsil cirosuyla teslim edilen dava konusu çeklerle birlikte toplam 41 adet çeki müvekkili bankanın rızası olmaksızın hukuka aykırı şekilde cirolayarak piyasaya sürdüğünü, Hukuka aykırı şekilde tedavüle sokulan çeklerin bir kısmının dava dışı … tarafından, bir kısmının ise dava dışı … tarafından ciro yolu ile teslim alınmış ve çeşitli şahıs/şirketlere ciro edildiğini, dava konusu çeklerin müvekkili banka elinden Türk Ceza Kanunu anlamında suç teşkil eden eylemler ile çıkmış olmasından dolayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/98267 Esas sayılı dosyasından …, … ve … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, sonrasında ise adı geçenler hakkında İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/84 E. sayılı dosyasından ceza davası açıldığını, Ayrıca müvekkili banka tarafından dava konusu çekler de dahil olmak üzere toplam 41 adet çeke ilişkin olarak Türk Ticaret Kanunu 757.maddesi gereğince çek iptali davası açıldığını, ve gerekçeli kararda yazılanın aksine bir örneğinin iş bu istinaf dilekçesi ekinde yer alan karara göre dava konusu çekler için karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, miştir. (Ek-1: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/575 E. 2017/1302 K. Sayılı ilamı) zira bu çekler için mahkeme dosyasında devam eden bir istirdat davası olduğunu, bu sebeple dava konusu çekler için karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, buna ilişkin karar örneği dilekçe ekinde olduğunu, ancak mahkemenin dava konusu çeklerin iptaline karar verildiği gibi hatalı bir gerekçe ile hüküm tesis ettiğini, bu yönüyle incelendiğinde mahkeme kararının kaldırılmasının gerektiğini, Ayrıca; dava konusu çeklerin davalı tarafça icra takibine konu edilmesi üzere söz konusu çeklerin müvekkili tarafından ödendiğini ve iş bu davanın kendiliğinden belede dönüştüğünü, davaya bedel yönünden devam edilmesi gerekirken davanın reddine karar verildiğini,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 792. maddesi gereğince çek istirdatı talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davaya konu dört adet çekin banka müşterileri … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. tarafından tahsil için verildiğini, ancak banka çalışanı … tarafından dava konusu çeklerin cirolanarak üçüncü kişilere verildiğini, bu suretle çeklerdeki ciro silsilesinin koptuğunu ve davacı müvekkilinin rızası hilafına elinden çıktığını, davalının ise çekleri edinmede kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu, çeklerde ciro silsilesinin kopuk olduğunu bilerek iktisap ettiğini iddia ederek, dava konusu çeklerin istirdadına karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında 20.09.2017 tarihli oturumda çeklerin bedelinin ödenmesi nedeniyle ödenen tutarın tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. TTK’nın 792. maddesi; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haiz olup anılan kanuni düzenleme bağlamında iyi niyetli hamilin hak sahibi olmayan kimselerden elde ettiği kazanımlar korunmaktadır. Bu kapsamda bir kimsenin muntazam bir ciro zinciriyle çeki iktisabı, kendisine ancak şeklî anlamda meşru hamil sıfatını kazandıracak olup maddi hukuk anlamında hak sahipliğinin mevcudiyeti için devralanın çeki iktisabında kötü niyetinin yahut ağır kusurunun bulunmaması gerekmektedir. Aksi takdirde TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılacak istirdat davası sonucu çeki iadeye mecbur kalır. Bu davada, davacının çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran şahsın kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Aynı Kanunun 790.maddesinde ise “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve bir birine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir beyaz ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” düzenlemesi bulunmaktadır. TTK’nın 792. maddesinde belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, TTK’nın 792. maddesindeki “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hâmil korunur. Bu tür davalarda, yukarıda da belirtildiği gibi çekin önceki hâmilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hâmil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir (Yargıtay HGK’nın 06/04/2021, E. 2017/11-159, K. 2021/417 tarih ve sayılı kararı). Bu bilgilere göre davacı, dava konusu edilen çeklerin hamili iken rızası dışında elinden çıktığını ve davalının çeki iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Dosya kapsamının incelenmesinde; davacı tarafça dava konusu çeklerin de içinde bulunduğu bir kısım çeklerin banka çalışanı … tarafından üçüncü kişilere cirolanarak verildiğini, bu surette çeklerin rıza dışı elden çıktığını belirtilerek banka çalışanı … ve çekleri cirolayıp verdiği kişilerle ilgili olarak suç duyurusunda bulunulduğu, suç duyurusunda bulunanın ise davacı banka olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili istinaf dilekçesi içeriğinden soruşturma sonucunda İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/84 E sayılı dosyasında ceza davası açılmış olduğu belirtilmektedir. Yine dava konusu çeklerin de aralarında bulunduğu bir kısım çekler yönünden İstanbul 10. Asliye Ticaret mahkemesinin 2014/1179 E sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu mahkemenin 2015/110 K sayılı 04.05.2015 tarihli kararının temyiz edilmesi üzerine yargıtay tarafından bozulduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekilince istinaf dilekçesinde, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/84 E sayılı dosyasında … ile çekleri bu kişinin cirosu ile alan kişiler hakkında dava açıldığı belirtilmiştir. Bu durumda davalı ile çeki banka çalışanından ciro ile alan kişiler ile davalı bakımından çekin kötü niyetli iktisap edilip edilmediği yönünden ceza dava dosyası celp edilip incelenmeden ve gerekirse ceza yargılama sonucu beklenmeksizin sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.Yine ilk derce mahkemesi gerekçeli kararında, dava konusu çeklerin iptal için İstanbul 10. Asliye Ticaret mahkemesinde açılan dava sonucu mahkemenin 2014/1179 E- 2015/110 K sayılı, 04.05.2015 tarihli kararı ile dava konusu çeklerin iptallerine karar verilmiş olduğu, buna göre çeklerin iadesi ve ya istirdadı için dava açma amacının ortadan kalktığı belirtilmiş ise de söz konusu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından bozulduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki çek iptal davası hasımsız açılan bir dava olup, bu davada verilecek iptal kararı dahi, davacının açmış olduğu çek istirdadı veya çeklerin ödenmesi üzerine çek bedelinin istirdadı talep hakkını ortadan kaldırmaz. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,4-İİK’nın 36. maddesi uyarınca yatırılan teminatın iadesine,5-Davalı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16.03.2023
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.