Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/334 E. 2023/357 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/334
KARAR NO: 2023/357
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09.10.2019
NUMARASI: 2016/369 Esas – 2019/775 Karar
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın Kartal şubesi ile uzun yıllardır düzenli olarak çalıştığını, müvekkilinin bu şubede “KMH Hesabı, Spot/Rotatif Kredi, Taksitli Kredi” kredileri bulunduğunu, müvekkilinin kredilerin teminatı olarak araç rehinleri ve çekler verdiğini, … Alibeyköy Şubesine ait, keşidecisi … olan … numaralı … hesap numaralı, 12/01/2019 tarihli, 68.000,00-TL bedelli çekin davalı bankanın Kartal şubesine teslim edildiğini, davalı bankanın çeki zayi ettiğini, çek zayi belgesi almadığını ve müvekkiline çek zayi belgesini teslim etmediğini, müvekkilinin sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinden bahisle kredi hesabını 24/12/2015 tarihi itibariyle kat’ettiğini, buna ilişkin 28/12/2015 tarihli Beyoğlu … Noterliği tarafından hesap kat’ı ihtarnamesi gönderildiğini, bunun üzerine davalı bankaya Beykoz … Noterliği tarafından 04/01/2016 tarihinde … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamenin gönderildiğini, davalı bankanın objektif özen yükümlülüğünün bulunduğunu, buna aykırı davrandığını, davalı bankanın müvekkilinni keşideciye başvurma hakkını ortadan kaldırdığını, keşidecisi … olan müvekkili tarfından davalı bankaya teminat olarak ibraz edilen daha önceki tarihli çeklerin tamamının keşideci tarafından ödendiğini, ancak bu çekin zayi nedeniyle ödenmediğini, müvekkilin keşideciye karşı başvuru hakkının davalı bankanın kusuru neticesinde ortadan kalktığını, müvekkilinin davalı bankanın hatalı işlemi neticesinde zayi olan çekin bedelini ve günü gelmemiş kredileri erken ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin tacir olması nedeniyle diğer bankalarda bulunan kredilerinin otomatik olarak yandığını, müvekkilinin tüm bankalarda bulunan kredi notunun sıfırlandığını, müvekkilinin … Kavacık Şubesi’de 200.00,00-TL, … Bank Kavacık Şubesi’nde 120.000,00-TL, … Anadolu Hisarı Şubesi’nde 90.000,00-TL ve … Bankası Kavacık Şubesine verdiği çeklere karşılık kredi kullandığını, müvekkilinin ödemeleri gerçekleştirebilmek için maliki olduğu 34.570,00-TL bedelli … plakalı aracını 20.000,00-TL’ye, 60.976,00-TL bedelli … plakalı aracını 45.000,00-TL’ye, 64.457,00-TL bedelli … plakalı aracını 40.000,00-TL’ye, 82.844,00-TL bedelli … plakalı aracını 50.000,00-TL’ye satmak zorunda kaldığını beyan etmiş, sonuç olarak davanın kabulü ve fazlaya dair hakları ile talep artırma hakkları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi tazminat, 20.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 21.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; dava konusu çeke ilişkin olarak müvekkilinin banka tarafından çek zayi davası açıldığını, çekin zayi nedeniyle iptaline karar verildiğini, çeke ilişkin olarak müvekkili banka tarafından İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/792 esas sayılı dosyasında dava açıldığını, açılan davanın kabulü ile … Bankası Ümraniye Şubesine ait, keşidecisi … firması olan, … çek nolu, …hesap nolu, 20/01/2016 keşide tarihli, 30.000,00-TL bedelli çek ile … Alibeyköy Şubesine ait, keşidecisi … firması olan, … çek nolu, … hesap nolu, 12/01/2016 keşide tarihli, 68.000,00-TL bedelli çekin TTK 651 maddesi gereğince zayi nedeniyle iptal edildiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacının hesap kat ihtarının haksız olduğu yönündeki iddiasının yerinde olmadığını, müvekkilinin banka müşterinin kredilerindeki geri dönüşlerin sekteye uğraması, ödemelerde gecikme yaşanması dolayısıyla müvekkili banka ile davacı arasında imza olunan Genel Kredi Sözleşmesinin ilgili maddelerine ve yasal mevzuata uygun şekilde davacının hesabını kat ettiğini, buna ilişkin davacıya Beyoğlu … Noterliğinin 28/12/2015 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, davacının maddi ve manevi tazminat isteminin hukuki mesnetten uzak olduğunu, davacının diğer bankalarda bulunan sicilininin zarar gördüğünü iddia ettiğini ancak bu iddiasını somut delillerle kanıtlamadığını, işbu hesap katının imza olunan genel kredi sözleşmesine ve yasal mezvuata uygun olduğunu, davacının ödemelerini gerçekleştirebilmek adına 4 adet maliki olduğu aracı zararına satmak durumunda kaldığını iddia ettiğini ancak davacının zaten araç alım satım ve kiralama işi ile iştigal ettiğini, davacının maddi ve manevi zarara uğradığı iddiasına hiçbir dayanak göstermediğini beyan etmiş, sonuç olarak işbu haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; Bilirkişi heyetinin 20/07/2018 tarihli kök raporunda da belirtildiği üzere 12/01/2016 tarih ve 68.000,00TL bedelli çekin Banka nezdinde kaybolması üzerine davalı Bankanın İst 18.ATM’nde çekin zayii için açtığı davada 21/12/2015 tarihinde verilen zayii kararı çekin yerine geçtiğinden ve çek teminat olarak verildiğinden, davacının Bankanın çeki zayi ettiği ve zayi belgesini alarak kendisine ibraz etmediği gerekçesi ile zarara uğradığı iddiası yerinde görülmemiştir. Davalı Banka davacının kredi sözleşmelerine uygun ödemelerini yapmadığını ve 89.115,61TL borcu bulunması nedeniyle davacıya kredinin kat edildiğine dair ihtarname keşide ettiği, bilirkişi raporundaki tespitler de dikkate alındığında kat ihtarının haklı olduğu sonucuna varıldığı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … Alibeyköy Şubesine ait, keşidecisi … olan … no’lu, … hesap numaralı, 12.01.2016 tarihli 68.000-TL. miktarlı çekin … emrine düzenlendiğini ve davalı bankanın Kartal şubesine teslim edildiğini, ilgili çekin davalı banka tarafından zayi edildiğini, davalı bankanın, müvekkili … tarafından verilen çeki zayi etmiş ve çek zayi belgesi almadan, müvekkilinin sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinden, kredi yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğundan bahisle kredi hesabını 24.12.2015 tarihi itibariyle kat ettiğini, Müvekkilinin, davalı bankanın hesapkat ihtarname tarihine kadar ödemelerini düzenli olarak yaptığını, davalı banka tahsil ve/veya teminat amaçlı aldığı çeki takasa fiziken gönderirken mutlaka taahhütlü veya APS ile değer konulmuş olarak postaya vermesi gerektiğini, ancak somut olayda davalı bankanın basiretli tacir gibi davranmadığını, çeki kuryeye verdiğini, müvekkilinin davalı tarafından alınan zayi belgesini kullanması sözkonusu olmadığını, gerekçeli kararda müvekkilinin isminin mevcut olmadığını, bu anlamda müvekkilinin keşideciye başvuru hakkı bulunmadığını, Davalı tarafın zayi belgesi ile keşideciye başvurmadığını, bu anlamda da davalı tarafın, müvekkilinin keşideciye başvuru hakkının kaybolmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle çekin borçlulardan tahsilinin mümkün olmadığını, davalının bu anlamda sorumlu olduğunu, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/10/2019 tarihli 2016/369 esas, 2019/775 karar sayılı kararının gerekçesinde; zayi belgesinin çekin yerine geçeceği belirtildiğini, ancak ilgili zayi belgesinin karardan da anlaşılacağı üzere müvekkili tarafından kullanılmasının söz konsuu olmadığını, Müvekkilinin, davalı bankaya tüm borçları ve zayi olan çekin bedelini ödemiş olmasına rağmen, davalı bankanın kötü niyetli işlemi neticesinde 25/09/2018 tarihinde kanuni takibe atıldığını, davalı bankanın kusuru neticesinde müvekkilinin ticari hayatı sıfırlandığını, kredi kullanamaz hale geldiğini, kullanıma hazır olan kredileri yandığını, bu nedenle müvekkilinin tüm bu zararlarından davalı bankanın sorumlu olduğunu, davalı bankanın objektif özen yükümlülüğü bulunduğunu, Çek zayi belgesinde müvekkilinin isminin geçmediğini, müvekkilinin çek zayi kararında ismi geçmediğinden keşideciye başvuru hakkı bulunmadığını, ilgili çek zayi kararının müvekkilinin kullanmasının olanaklı olmadığını, davalı bankanın kendi kusuru neticesinde çeki zayi etmiş olmasının sorumlusu olarak müvekkiline kusur izafe edilmesinin hatalı olduğunu, Çek zayi belgesinin çek yerine geçse dahi; zayi olan çekin keşide tarihi gelmeden müvekkilinin hesaplarının kat edilmesinin de kanuna ve MK’nın 2.maddesine açıkça aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/10/2019 tarihli 2016/369 esas, 2019/775 karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı yasal sürede davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak incelenmiştir.Davacı, davalı banka ile kredi ilişkisi bulunduğunu, kredi borçlarının teminatı olmak üzere lehtarı olduğu … Alibeyköy Şubesine ait, keşidecisi … olan … numaralı … hesap numaralı, 12/01/2019 tarihli, 68.000,00-TL bedelli çeki davalı bankanın Kartal şubesine verdiğini, çekin banka tarafından kaybedildiğini, çek zayi kararı alınıp kendisine verilmediğini, dolayısıyla keşideciye başvurma hakkının ortadan kalktığını, ayrıca banka tarafından kredinin kat edildiğini, bu nedenle başka diğer bankalar nezdinde kredibilitesinin ortadan kalktığını, kredinin katı nedeniyle bir kısım araçlarını satmak zorunda kalıp zarara uğradığını, ayrıca manevi zararı doğduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Davalı yan ise kredi sözleşmesinin taraflar arasındaki gelen kredi sözleşmesinin ilgili maddeleri ve yasal mevzuat hükümleri kapsamında kat edildiğini ileri sürmüş, davalı vekili cevap dilekçesinde taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ve hükümlerine delil olarak dayanmıştır. Mahkemece yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda da davacı ile davalı arasındaki kredi işlemleri için akdedilen genel kredi sözleşmesi ile ilgili belgelerin dava dosyasına sunulmadığı, bu nedenle kredi sözleşmesinin bu konudaki hükümlerinin değerlendirilemediği belirtilmiştir.Davacının kredi sözleşmesinin haksız kat edildiği, davalının ise kredi hesap kat’ ının taraflar arasındaki kredi sözleşme hükümlerine uygun olarak kat edildiği savunmaları kapsamında, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi dosyaya kazandırılmadan ve davalı bankanın kredi hesap katına ilişkin sözleşme hükümleri incelenip değerlendirilmeksizin yazılı gerekçe ile sonuca varılmış olması isabetsiz olmuştur.Buna göre ilk derce mahkemesince davanın esasına etkili deliller celp olunup incelenmeksizin hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından, istinafa konu kararın HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-İİK’nın 36.maddesi uyarınca yatırılan teminatın, yatıran tarafa iadesine,5-Davacı tarafça yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02.03.2023
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.