Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/317 E. 2023/350 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/317
KARAR NO: 2023/350
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 18.12.2018
NUMARASI: 2014/704 Esas – 2018/1215 Karar
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı ile vefat eden iş ortağı …’nin davalı banka arasında akdedilen protokolde bireysel krediler ve borçlarına karşılık bankaya verdikleri çekler hariç Kredi borçlarının 2007 yılı içinde kendi adına 21.841,38-TL, 2008 yılı içinde kendi borcu için 42.575,64-TL, şirket ortağı … için 26.114,83-TL ve protokolde adı geçen … adına 3.370,33-TL olmak üzere toplam 93.902,18-TL ödediklerini, bu meblağlar borçtan düşülmeksizin haksız ve mükerrer takip yapıldığını, müteveffa ortağı … için ölü kişi üzerinden takibe devam edildiğini, müvekkilinin üzerine kayıtlı bulunan Kurtköy’deki iki daireye de haciz koydurulup satışının talep edildiğini, banka ile borç miktarı 300.000,00-TL üzerinden sabitlenerek protokol imzaladıklarını, bankada görevli olan ve soruşturma da geçiren … isimli memurenin bankaya tahsile verdikleri çekleri işleme koymamış bulunduğunu ve bu çeklerin halen … isimli banka memuresinde bulunduğunu, borcun büyük bir kısmının ödendiğini, kullanılan kredilere zorunlu bulunmasına rağmen sigorta yapılmadığını ve bankanın vefat eden ortağı için sigortaya başvurmaksızın takip yaptığını, kullandırılan kredi ve borç miktarlarının kendilerine talep etmelerine rağmen bildirilmediğini belirterek müvekkili aleyhine olan protokolün iptali ile borçlu olunmadığına hükmolunmasını ayrıca bankaya verilen çeklerin kullanılıp kullanılmadığının tespitini ve Beykoz İcra Müdürlüğünün … dosyası ve İstanbul …İcra Müdürlüğündeki takibin dava sonuna kadar durdurulmasını, masraf ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; Temlik eden … Bankası A.Ş. ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri uyarınca kredi kullandırıldığını borcun ödenmemesi üzerine Beykoz icra Müdürlüğünün …(Anadolu …İcra Tlmt.) Üsküdar … İcra Müdürlüğünün (Beykoz Anadolu … İcra) … E. sayılı ve … esas sayılı dosyalarından alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, menfi tespit istemli davanın müvekkili bulunduğu şirketi de etkilemesi ihtimali bulunduğundan davaya müdahale etme talebi zorunluluğunun doğduğunu belirterek icra dosyalarının fotokopilerinin de dava dosyasına sunulduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki tespitler doğrultusunda, davalı banka ile davacı arasında 16/08/2007 tarihli 106.000,00 TL bedelli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imza edildiği, söz konusu kredi kapsamında davacı borçluya ticari kredi kullandırıldığı ve kredili mevduat hesabı açıldığı, söz konusu kredi sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile dava dışı … tarafından aynı tutarlı yazılı kefalet limiti üzerinden imza edildiği, ödenmeyen kredi borcu sebebiyle davacı ve kefil tarafından davalı banka ile 04/04/2008 tarihli 300.000,00 TL tutarlı protokol imza edildiği, borcun bu miktar ile sabitlendiği, protokolün 4. maddesinde belirtilen taksitlerin ödenmemesi veya gecikmeli yapılması halinde yine protokolün 6-d maddesi kapsamında icra takiplerine devam edileceğinin kararlaştırıldığı, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar doğrultusunda dava tarihi ile davacının kullanmış olduğu taksitli ticari krediler kapsamındaki borç tutarının, 233.271,27 TL, kredili mevduat hesabı kapsamında 50.684,39 TL ve borçlu cari hesap kredileri kapsamında ise 130.148,80 TL borcu bulunduğu, yerleşik içtihatlar kapsamında menfi tespit davalarında borçlu bulunmadığının tespiti isteminin dava tarihi itibari ile hesaplanması gerektiği, davacının alacaklı bankaya ve dolayısıyla alacağı devralan davalıya dava konusu edilen harca esas değer ve bilirkişi raporundaki hesaplama dikkate alınarak dava tarihi itibari ile dava konusu edilen değerden daha fazla borçlu olduğu, Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından verilen talimat sonucu yapılan g.menkul satışlarından elde edilen 92.169,00 TL’nin hesaplanan değerden düşülmesi halinde dahi davacının dava konusu ettiği değerden daha fazla miktarda davalıya borcu bulunduğu, dava konusu taleplerden protokolün banka görevlisinin yanlış ve kötü niyetli yönlendirmesiyle imzalandığı hususunda ise herhangi bir delil sunulmadığı gibi alınan raporda bu duruma ilişkin de herhangi bir kayıt tespit edilmediği, yine bilirkişi raporunda takip talep tarihi itibari ile hesaplanan borç miktarının protokol ile davacı borçlu lehine sabitlenen 300.000,00 TL borç miktarından fazla olduğu dolayısı ile davacının bu iddiasının da yerinde olmadığı, son olarak davacı tarafından borçlara karşılık bankaya verilen çeklerin kullanılıp kullanılmadığının tespiti yönünden yapılan değerlendirmede ise davalı banka tarafından Muhatabı … T.A.Ş. olan 23/09/2007 tarihli 7.500,00 TL ve 30/09/2007 tarihli 33.000,00 TL bedelli çeklere ilişkin olarak alınan ihtiyati haciz kararlarına istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, herhangi bir tahsilat yapılmadığı ancak yapılsa bile bilirkişi raporunda yapılan hesaplama gözetilerek tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihi itibari ile borçlu olmadığının tespiti değerlendirmesi yapılması gerektiğinden sonra dönemde yapılacak tahsilatların hükme etkisi olmayacağı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı … Bankası ile müvekkilinin vefat eden ortağı … arasında ile beraber kredi sözleşmesi ile yapılan potokolde bireysel krediler ve borçlara karşılık toplam 93.902,18 TL ödediklerini, bu hususları ayrıntıları ile belirttiklerini, Banka nezdinde bulunan teminat çeklerinin ipotek gösterdiği taşınmazlar ve nakit ödemelere rağmen, ipotek gösterilen taşınmazların ipoteğin paraya çevrilmesi ile satışı yapıldığını, bu husus Beykoz İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile sabit olduğunu, teminat çeklerinin paraya çevrildiğini, alacaklılar tarafından tahsil edildiğini, Alacaklı bankanın müvekkilinin 300.000 TL borcu yokken afaki olarak 300.000 TL üzeriden imzalatılan protokol ile sabitleyerek haksız kazanç elde ettiğini, ödemelerden sonra borçlu olunmadığını, Müvekkilinin ölen borçlu …’nin borçlarını da ödemek zorunda kaldığını, şayet banka kredi çeken müşterilerine ölüm sigortası yaptırsa idi, ödenmeyen borcu sigortadan karşılayacağını, ancak zorunlu olmasına rağmen sigorta yapılmaması sonucu müvekkilinin ortağının da borçlarını ödemek zorunda kaldığını, bu hususlarda bilirkişilerden ek bir rapor alınması gerektiğini, davalı bankanın yalnızca kendi zararlarını mükerrer borçlandırıcı uygulamalar ile müvekkilini zor duruma düşürdüğünü, zarara soktuğunu, bir hakkın su istimalinin söz konusu olduğunu, kanunen himaye edilemeyeceğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, kullanılan krediler nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemiyle, İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılmış bir menfi tespit davasıdır. İlk derce mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı, temlik eden bankadan kullanılan krediler için kendisi ve kefil müteveffa … tarafından toplam 93.902,18 TL ödemeler yapıldığını, ayrıca çekler verildiğini, bir kısım çeklerin banka görevlisine verilmesine rağmen işleme konulmadığını, bu çeklerin banka görevlisi elinde olduğunun düşünüldüğünü, banka tarafından müvekkili ve kefil tarafından yapılan nakdi ve çek ödemeleri düşülmeden mükerrer takipler başlatıldığını, banka görevlilerinin yanlış yönlendirmesi ile banka ile 04.04.2008 tarihli protokol imzalandığını, bu protokolde toplam borcun 300.000,00 TL olarak düzenlendiğini ileri sürerek, protokolün iptali ile davalıya borçlu bulunmadığının tespiti talep edilmiştir. Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında alacaklı temlik eden banka tarafından borçlu davacı … ve … aleyhine kambiyo takiplerine özgü haciz yoluyla 47.627,55-TL alacak yönünden takip başlatıldığı, muhatabı … T.A.Ş. olan 23/09/2007 keşide tarihli … numaralı 7.500,00-TL bedelli çek ile yine muhatabı … T.A.Ş. olan 30/09/2007 keşide tarihli … numaralı 33.000,00-TL bedelli çeklerin takibe dayanak edildikleri, icra dosyasında yapılan hacizler kapsamında borçlulara ait menkul ve gayrimenkullere haciz işlemleri uygulandığı ve yazılan talimatlar uyarınca bir kısım gayrimenkulün satışına ilişkin işlemlerin yapıldığı görülmüştür. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında, temlik eden banka tarafından borçlular … ve … aleyhine 13/03/2008 tarihinde genel kredi sözleşmesi ve Beykoz Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 26/03/2007 tarih ve … yevmiye numaralı 100.000,00-TL’lik ipotek akit tablosu dayanak gösterilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, takibe konu toplam borcun 227.698,48-TL olarak gösterildiği, yine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında, temlik eden alacaklı banka tarafından anılan borçlular aleyhine 21/03/2008 tarihinde genel kredi sözleşmesi ve Pendik İkinci Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 11/07/2007 tarih ve … yevmiye numaralı 50.000,00-TL’lik ipotek akit tablosu dayanak gösterilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, takibe konu toplam borcun 223.598,48-TL olarak gösterildiği, dosyada söz konusu gayrimenkullerin satışı ile ilgili olarak işlemlerin başlatıldığı görülmüştür. Davacılar ile alacaklı banka arasında imza edilen 04/04/2008 tarihli protokolde ise davacı … ile birlikte kefil .. ve …’in protokol tarihi itibariyle banka ile imza edilen genel kredi sözleşmesi kapsamında oluşan borçlarına karşılık olarak bankanın tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 12/03/2008 tarihi itibariyle borcun 300.000,00-TL’ye sabitlendiği ve söz konusu borcun taksitler halinde ödenmesi hususunda anlaşıldığı, taksitlerin ödenmemesi halinde ise daha önce başlatılan icra takiplerine ilişkin olarak işlemlerin devam ettirileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulu deliler kapsamında, davalı temlik eden alacaklı banka Üsküdar Şubesi ile davacı arasında 16/08/2007 tarihli 106.000,00 TL bedelli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imza edildiği, söz konusu kredi kapsamında davacı borçluya ticari kredi kullandırıldığı ve kredili mevduat hesabı açıldığı, söz konusu kredi sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile dava dışı … tarafından aynı tutarlı yazılı kefalet limiti üzerinden imza edildiği, ödenmeyen kredi borcu sebebiyle davacı ve kefil tarafından davalı banka ile 04/04/2008 tarihli 300.000,00 TL tutarlı protokol imza edildiği, borcun bu miktar ile sabitlendiği, protokolün 4. maddesinde belirtilen taksitlerin ödenmemesi veya gecikmeli yapılması halinde yine protokolün 6-d maddesi kapsamında icra takiplerine devam edileceğinin kararlaştırıldığı ihtilafsızdır.İlk derce mahkemesince alınan bilirkişi kök ve ek rapor içeriğindeki hesaplamalara göre , dava tarihi itibari ile davacının kullanmış olduğu taksitli ticari krediler kapsamındaki borç tutarının, 233.271,27 TL, kredili mevduat hesabı kapsamında 50.684,39 TL ve borçlu cari hesap kredileri kapsamında ise 130.148,80 TL borcu bulunduğu, Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından verilen talimat sonucu yapılan gayrımenkul satışlarından elde edilen 92.169,00 TL’nin hesaplanan değerden düşülmesi halinde dahi davacının dava konusu ettiği değerden daha fazla miktarda davalıya borcu bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı yanca banka ile 04.04.2008 tarihli protokolün banka görevlisinin yanlış ve kötü niyetli yönlendirmesiyle imzalandığı iddia edilmişse de, davacının bu iddiasının kanıtlanmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki takip talep tarihi itibari ile hesaplanan borç miktarının protokol ile davacı borçlu lehine sabitlenen 300.000,00 TL borçtan daha fazla tutarlı olduğu, dolayısıyla protokolde belirlenen borç miktarının davacı lehine olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davacı vekilinin müvekkilinin protokol ile afaki olarak borcunun 300.000,00 TL olarak belirlenerek, banka tarafından haksız kazanç sağlamaya yönelik işlem yapıldığı yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Yine davacı tarafından borçlara karşılık bankaya verilen çeklerin kullanılıp kullanılmadığının tespiti yönünden yapılan değerlendirmede ise davalı banka tarafından Muhatabı … T.A.Ş. olan 23/09/2007 tarihli 7.500,00 TL ve 30/09/2007 tarihli 33.000,00 TL bedelli çeklere ilişkin olarak alınan ihtiyati haciz kararlarına istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, rapor tarihinde herhangi bir tahsilat yapılmadığı, sonradan yapılacak tahsilat olması halinde icra memurluğu tarafından dikkate alınacak olması dikkate alındığında, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği yönündeki isitnaf nedenleri de yerinde görülmemiştir. Davalı temlik eden banka tarafından kredi kullandırılması aşamasında, kredi asıl borçlusu ve kefillerine ölüm sigortası yaptırılması gibi bir zorunluluk bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinafı da yerinde değildir.İlk derece mahkemesinin bilirkişi rapor ve hesaplamaları ışığında kurduğu hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02.03.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.