Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/310 E. 2023/156 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/310
KARAR NO: 2023/156
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09.07.2019
NUMARASI: 2017/1098 Esas – 2019/699 Karar
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıların uhdesinde bulunan 1994 model … plakalı … model aracını KDV dahil 15.500,00 TL’ye satın aldığını ve araç üzerine borç ödenene kadar satılmaması için haciz kaydı konulduğunu, satın alınan araçla ilgili 04.12.2012 yılında irsaliyeli fatura kesilerek satış işleminin tamamlandığını, alım satım bedelinin 10 adet ve beheri 1.500,00 TL olan emre muharrer senetlerle ödenmesinin kararlaştırıldığını, senetlerin şirket yetkilisi olan davalı …’ya teslim edildiğini, borcun iki taksidinin 30.07.2013 tarihinde 1.000.00 TL, 19.04.2014 tarihinde 3.000.00 TL olarak …’ya gönderildiğini, üç adet senedin kambiyo senetlerine mahsus yolla İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi dosyasına ödendiğini, beş adet senedin ise İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün 2016/15730 sayılı dosyasıyla icra takibine konulduğunu, müvekkilinin bu borcunu … Bankası aracılığı ile 06.12.2016 tarihinde 5.000.00 TL, 11.01.2017 tarihinde 5.000.00 TL, 06.02.2017 tarihinde 5.000.00 TL olmak üzere icraya konan miktarın çok üzerinde ödediğini, havale dekontlarının açıklama bölümlerinde araç borcuna karşılık yapıldığının göründüğünü ileri sürerek, İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulmuş olan toplam 15.500;00 TL’lik senetlerle ilgili olarak müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin dayanağı bonoların iptaline ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, savunmasında özetle; davacının müvekkillerinden araç satın almak istediğini ve bu nedenle … plakalı aracın satışı için anlaşıldığını, davacının aracın bedelinin tamamını ödemediğinden araç üzerine Kartal … Noterliğinin 04.12.2012 tarihli borç ve rehin sözleşmesi ile 15.000,00 TL bedelli rehin konulduğunu, davacının borcunu ödememesi üzerine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla İzmir … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davacının rehin borcuna karşılık on adet senet düzenleyip verdiğini, borcun ödendiğinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının müvekkilinden zor durumda olduğundan bahisle borç istediğini, müvekkilinin borç verdiğini ve bunun karşılığında senet aldığını, senetler vadesinde ödenmediğinden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … ve Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyalarıyla takip başlatıldığını, Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosya borcuna yapılan ödemeler olduğu iddia edilen ödemelerin dosya borcuna istinaden yapılmadığını, ödemelerin satışı yapılan … plakalı aracın rehin bedeli borcuna karşılık yapıldığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere göre davacı ile davalı arasında … plaka sayılı aracın satışına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davalının araç satışından başka davacıya borç para verildiğine ilişkin savunması yönünde yazılı bir delil sunulmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki ticari ilişkinin sadece araç satışına ilişkin olduğunun mahkememizce kabulü gerektiği, davacı tarafça davaya konu edilen İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yaptığı senetleri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki yapılan kapak hesabı ile ödendiği, yine davacının İşbankası hesap dökümü ve senetlerin ödenmesine ilişkin 06.12.2016, 11.01.2017, 06.02.2017 tarihli dekontlarla davalı tarafa ödendiği anlaşıldığından davacının davaya konu ettiği icra takip dosyalarına dayanak yapılan her biri 1.500 TL bedelli olan 10.01.2013 düzenleme tarihli 20.03.2013, 20.04.2013, 20.05.2013, 20.06.2013, 20.07.2013, 20.08.2013, 20.09.2013, 20.10.2013 vade tarihli olmak üzere toplam 12.000,00 TL borçlu olmadığı anlaşıldığından davacı tarafça isteme konu edilen icra takip dosyaları uyarınca borçlu olmadığı…” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına dayanak yapılan her biri 1.500,00 TL bedelli olan 10.01.2013 düzenleme tarihli, 20.06.2013, 20.07.2013, 20.08.2013, 20.09.2013, 20.10.2013 vade tarihli senetler ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 10.01.2013 düzenleme tarihli, 20.03.2013, 20.04.2013 ve 20.05.2013 vade tarihli senetler nedeni ile davalılara borçlu olmadığının tespitine, fazla istemin reddine, tarafların kötü niyet tazminat taleplerinin yasal koşullar oluşmadığından reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararından anlaşılan, davacının topyekun borcunun bulunmadığı şeklinde olduğunu, halbuki bu noktada bir ayırım yapılması ve her iki davalı yönünden menfi tespit talebinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, Davacının iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunu, mahkemece ispat kurallarına itibar edilmeyip eksik inceleme neticesinde karar alındığını, Davacı tarafından, rehin borcuna karşılık olarak on adet senet düzenlenip verildiği ve bu borcunu ödediği iddia edilmişse de bu iddianın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, zira bu senetlerin rehin borcuna karşılık olarak verilmediğini, davacı tarafın, müvekkilinden zor durumda olduğundan bahisle borç para istediğini, müvekkilinin de kendisini tanıdığı ve güvendiği için borç verdiğini, borcuna karşılık da senet aldığını, iş bu senetlerin davacı tarafından vadesinde ödenmemesi sebebiyle, taraflarınca İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın İstanbul Anadolu 2016/15730 E. sayılı dosya borcuna karşılık olarak 06.12.2016 tarihinde 5.000,00-. TL, 11.01.2017 tarihinde 5.000,00-. TL, 06.02.2017 tarihinde 5.000,00 TL ödediğini iddia etmişse de yapılan ödemelerin icra dosyası borcuna istinaden yapılmış ödeme olmayıp, taraflar arasında satışı yapılan … plakalı aracın rehin borcuna karşılık yapıldığını, dolayısıyla davacı tarafından ortaya konulan iddiaların asılsız olup, takibe dayanak senetler için davacının borçlu olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2018 tarihli, 2017/897 Esas – 2018/464 Karar sayılı emsal ilamının ekli olduğunu, Davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelerin, icra dosyasına yapılmamış olup, rehin borcuna istinaden yapıldığını, müvekkilinin senet alacağının ödenmediğini, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 06.05.2010 2008/25904 E. ve 2010/12431 K.sayılı kararının ekli olduğunu, Mahkemece talep konusunun dışına çıkılarak, iddia ve savunmanın değiştirilmesi yasağına aykırı olarak karar verildiğini, talep sonucu salt Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına ilişkin iken, mahkemece genişletilen talep dikkate alınarak sonuca gidilmesinin de hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava,davalı tarafça icra takip dosyalarına dayanak yapılan senetler nedeni ile davalıya İİK 72 maddesi uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, yasal süresinde, davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davalılardan … Ltd. Şti.’nden araç satın alındığını, aynı tarihte araç üzerine şirket yetkilisi … lehine noterden 15.000 TL tutarlı rehin tesis edildiğini, araç borcu olan 15.500 TL için her biri 1.500 TL tutarlı, lehtarı şirket yetkilisi … olan senetlerin imzalanıp verildiğini, ilk iki senet borcunun 30.07.2013 tarihinde 1000 TL, 19.06.2014 tarihinde 3.000 TL olarak ödendiğini, senetlerin üç tanesi için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra takip dosya kapak hesabına göre ödenerek infaz edildiğini, beş adet senedin ise Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile icra takibine konulduğunu, bu senet bedellerinin İşbankası aracılığı ile 06.12.2016, 11.01.2017 ve 06.02.2017 tarihinde ödendiğini ileri sürerek, icra takip dosyaları kapsamında davalılara borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir. Davalılar vekili ise takip konusu senetlerin davacıya verilen borca karşılık alındığını, davacının yaptığını ileri sürdüğü 06.12.2016, 11.01.2017 ve 06.02.2017 tarihli ödemelerin araç borcuna istinaden yapılan ödemeler olduğunu, davacının araç borcu dışındaelden verilen paralar nedeniyle de borçlu olup senetlerin bu borca ilişkin olduğunu, dolayısıyla yapılan ödemelerin icra takibine konu bonolara ilişkin olmadığını savunmuştur. Davacının borçlu olmadığının tespitini talep ettiği İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 29.07.2016 tarihinde beş adet bonoya dayanarak davacı borçlu ve dava dışı Bahadır aleyhine lehtar alacaklı … tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 7.500 TL asıl alacak, 2.500 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.000,45 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 30.03.2016 tarihinde üç adet bonoya dayanarak davacı borçlu ve dava dışı … aleyhine yine lehtar alacaklı … tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile toplam 6.050,61 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, işbu takip dosyasının 20.03.2017 tarihli icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabına göre dosya alacağının borçlu tarafından ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma gör İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu borcun icra dosyasına ödendiği ve dosyanın ödeme ile infaz olunduğu anlaşılmakla, uyuşmazlık İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu senetlerin araç borcunun teminatı olup olmadığı, buna göre bedellerinin ödenip ödenmediği ve bu surette davacının bu senetler yönünden borçlu olmadığının tespitini talep edip edemeyeceğine ilişkindir.İddianın ileri sürülüş biçimine göre senetlerle araç satışı arasında bağlantı kurularak davanın açılmış olması dikkate alındığında, her iki davalıya birlikte dava yöneltilmesinde usule aykırılık görülmemiştir. Mahkemece, gerekçeli kararda takip konusu senetlerin araç satım ilişkisi kapsamında verildiği, davalıların ileri sürdüğü gibi taraflar arasında başkaca bir borç ilişkisi bulunduğunun davalı yanca kanıtlanamadığı ve borcun davacı tarafından her biri 5.000 TL tutarlı 06.12.2016, 11.01.2017 ve 06.02.2017 tarihli … banka hesabına yapılan EFT’ler ile ödenmiş olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Takip konusu bonolarda lehtar alacaklının …, borçlu keşidecinin davacı ve kefil olarak …’ ın imzaları bulunduğu anlaşılmaktadır. Takip, alacaklı olarak … tarafından yapılmıştır. Mahkemece araç satışı nedeniyle borca karşılık on adet 1.500 TL lik bonoların verildiği, 06.12.2016, 11.01.2017 ve 06.02.2017 tarihli davacı ödemelerinin takip konusu bonoların ödemesi için yapıldığı, davalının savunmasında ileri sürdüğü üzere taraflar arasında başka bir borç ilişkisi bulunduğu hususunun davalı yanca kanıtlanmadığı gerekçesiyle sonuca gidilmiş ise de; bono sebepten mücerret kambiyo evrakı olup, bonoların araç satışından kalan borca karşılık teminat olarak verildiği iddiasının davacı tarafından kanıtlanması gerekir. 06.12.2016, 11.01.2017 ve 06.02.2017 tarihli ödeme dekontlarında ise … nolu araç senet borcu ödemesi şerhi verildiği görülmekte ise de bu açıklamadan ödemenin kambiyo senedi için yapıldığı sonucunu çıkarmak mümkün görülmemiştir. Senet ibaresi açık olmayıp, satış senedi, yani satış sözleşmesi olarak da anlaşılmaya elverişlidir. Ödeme belgesinde bono bilgilerine yer verilmemiştir. Bu durumda, iş bu ödemelerin araç satışından kaynaklı borç ödemesi olarak kabulü gerekir. Bir başka deyişle, yapılan bu ödemelerin takip konusu bonolara istinaden yapıldığının davacı yanca kanıtlanması gerekir. Bu açıklamalara göre mahkemece her iki davalı aleyhindeki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ispat yükü konusunda hataya düşülerek ve davacı ödemelerinin takip konusu bonolara ilişkin olduğu benimsenerek verilen hüküm hukuka aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına ve neticede davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına bu doğrultuda; 1-Davanın her iki davalı yönünden reddine, 2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, dava açılırken peşin alınan 264,71 TL harcın mahsubu ile artan 84,81 TL harcın, talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalılar tarafından bir gider sarfedilmediğinden bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,5-AAÜT uyarınca davalılar yararına tayin ve takdir edilen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,6-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının yatıranlara iadesine,7-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davalılar vekilince yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 204,93 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince davalılara iadesine, b-Davalılar tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf başvuru harcı gideri ile 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 152,80 TL kanun yolu giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine, 9-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 03.02.2023 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun miktarı itibariyle kesindir.