Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/236 E. 2022/1688 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/236
KARAR NO: 2022/1688
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2019
NUMARASI: 2018/1212 E. – 2019/953 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle itirazın iptaline dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava dışı … San ve Tic. A.Ş. müvekkili şirket nezdinde nakliyat, emtia sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, İstanbul’dan Yozgat’a gönderilmek üzere yüklemesi yapılan muhtelif kazan ve kazan parçaları emtiasının davalının sorumluluğu altında taşındığını, sürücü dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … / … plakalı araç ile yapılan taşıma işlemleri esnasında kusurlu olarak sebebiyet verilen tek taraflı trafik kazası sonucu emtiaların hasarlanıp zayi olduğunu, ekspertiz raporuna göre hasarlanan emtiaların 7.500 Euroluk zarar gördüğünü, teminat kapsamında bulunan hasar bedelinin dava dışı sigortalıya poliçe kapsamında ödendiğini, halefiyet ilkesi gereğince müvekkili tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin ikametgahının Yozgat olması sebebiyle Yozgat Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, davanın zaman aşımı süresi olan 3 aylık süre içerisinde açılmadığını, rücu alacaklısına karşı borcu ifa ettiği tarihten itibaren sürenin başladığını, icra takibine yapılan itirazdan itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığını, müvekkilinin zararın meydana gelmesinde kusuru olmadığını, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınılmayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden kaza meydana gelmesi nedeniyle sorumluluktan kurtulacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davalı mahkemenin yetkisine de itirazda bulunmuş ise de taraflar arasındaki ihtilaf konusu haksız fiilden doğduğu, davacının sigortalısına ait emtianın taşınması sırasında meydana geldiği, bu nedenle TTK 890 maddesi gereğince malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi yetkili olduğu göz önüne alınarak malın teslim alındığı yerin İstanbul Yenibosna olması sebebiyle davacının seçimlik hakkını kullandığı, bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Davalının dava dışı sigortalıya ait emtiaları taşırken sürücü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağındaki 2 adet yön levhasına çarpıp ve yoldan çıkarak yan yatması sonucu kazanın meydana geldiği, bu nedenle araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Hasarlı emtialar incelendiğinde soltaj tenzili yapıldıktan sonra zararın 7.500 Euro olduğu tespit edilmiş olup hasar bedeli davacı tarafından sigortalısı … A.Ş’ye 15/11/2017 tarihinde ödemede bulunduğu ve buna ilişkin ibraname alındığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de davacının icra takibine başlamakla zaman aşımı süresini kestiği, süresi içerisinde itirazın iptali davası açtığı göz önüne alınarak kusur ve gerçek zararın tespit edildiği anlaşılmakla 7.500 Euro üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir. “gerekçesiyle, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından yapılan takipte 7.500 Euro asıl alcak, 208,56 Euro işlemiş faiz ve yetki yönünden itirazın iptaline, %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin davaya bakmakta yetkili olmadığını, taraflarınca yetki itirazında bulunarak Yozgat Asliye Ticaret Mahkemesinin ya da genel yetki kuralı gereği Van Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu bildirilmişse de mahkeme tarafından TTK 890.maddesi gereğince malın Bakırköy’den Yozgata götürülmek üzere teslim alındığı gerekçesiyle itirazlarının reddedildiğini, hükümde HMK’da öngörülen yetkili mahkemelere ek olarak yetkili mahkemelerin gösterildiğini, kanunda bildirilen ifa yerinin malın alıcı tarafından teslim alındığı yer olduğunu, malın trafik kazası neticesinde teslimi yapılamadığından davada ifa yerinin söz konusu olmadığını, yetkili mahkemenin Yozgat Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, zamanaşımı itirazlarının mahkeme tarafından dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, TTK 885.madde hükmünün amir olduğunu, rücu haklarına ilişkin zamanaşımının rücu alacaklısının zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla hükmünde öngörülen sürede icra takibinin başlatılmamış olması da dikkate alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, bilirkişiler tarafından davacının ekspertiz raporundaki tüm zarar kalemlerinin aynen kabul görmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin işleteni olduğu araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, söz konusu rizikonun kara yolunun hatalı oluşundan meydana geldiğini, illiyet bağının kesilmiş olduğunu, söz konusu kazanın tek taraflı olmasına rağmen kara yolunun hatalı olması nedeniyle düz yolda giderken aracın bir anda yan yatması neticesinde kazanın meydana geldiğini, kusur oranının belirlenmesi için Yozgat Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılması taleplerinin dikkate alınmadığını, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, dava dışı sürücünün %100 kusurlu olduğuna dair bir kabulün söz konusu olmadığını, zarara uğrayan eşyanın hasarlı halinin de değerinin olduğunun şüphesiz bulunduğunu, toplam hasar bedelinden mahsup edilmesi gerektiği, rücu şartlarının oluşmadığını, hasar bedeline %7 döviz faizi işletilmesinin yasal olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, nakliyat emtea abonman sigorta sözleşmesi kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda itirazın iptaline karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında sigorta poliçesinin varlığı, davalıya ait araçla taşınan dava dışı sigortalıya ait yükün aracın tek taraflı olarak trafik kazası geçirmesi neticesinde hasarlandığı konularında herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir. Uyuşmazlık, işbu rücuen açılan itirazın iptali davasında yetkili yer mahkemesinin hangi yer mahkemesi olduğu, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, bilirkişi raporunun dosyaya uygun bulunup bulunmadığı, rapor doğrultusunda verilen hükmün usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığı, icra inkar inkar tazminatı koşullarının bulunup bulunmadığı ile işletilen faiz oranını ve hasar bedelinin yerinde olup olmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı … A.Ş arasında 31.12.2016 başlama tarihi, 31.12.2017 bitiş tarihi olan nakliyat emtea abonman sigorta sözleşmesi düzenlendiği, 23.04.2017 tarihinde 17.30 sıralarında Yerköy İlçesi Karacaahmetli Mevkiinde meydana gelen trafik kazası olayında … plakalı … 2013 model tırın hakimiyetini kaybederek trafik kazası meydana geldiği, trafik kazası tespit tutanağının düzenlendiği, tutanakta sürücünün KTK’nın 56/1-a ( şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) maddesini ihlal ettiği sonucunun belirtildiği, 05.06.2017 tarihli ekspertiz raporunda İstanbul’dan Yozgat fabrikaya gönderilmek üzere brülör panosu, su yumuşatma cihazı ve bunun gibi kazan ekipmanlarını yükledikleri treylerin 23.04.2017 tarihinde kaza yapıp devrilmesi sonucundan treyler dorsesindeki ekipmanların hasarlandığı, hasarlı ekipmanların hasar mahallinden … Fabrikasına taşındığı, dorse içindeki ekipmanlarda hasar meydana geldiği, elektronik ve hassas elemanları bulunan doğalgaz brülörleri gibi ekipmanlarda meydana gelen hasarların ancak monte edilip test edilince belirlenebilecek hasarlardan olduğu, kazanın sürücünün dikkatsizliği sonucu meydana geldiği, aracın sahibi … ve sürücünün sorumlu olduğu, toplam hasar miktarının Sovtaj Tenzili neticesinde 7.500,00 Euro olduğunun belirtildiği, davacı sigorta şirketi tarafından 7.500,00 Euro hasar tutarının dava dışı sigortalıya 15.11.2017 tarihinde ödendiği, davacı sigorta şirketi tarafından ödenen 7.500,00 Euro asıl alacakla birlikte 208,56 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.708,56 Euro toplam alacağın tahsili amacıyla 09.04.2018 tarihinde Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin yasal süre içerisinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek borçlunun ikamet adresinin Van olması nedeniyle yetkili icra müdürlüklerinin Van İcra Müdürlüğü olduğu gerekçesiyle itirazda bulunduğu, davacının ise İİK 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. 24.05.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; dosyada mevcut, maddi hasarlı tek taraflı trafik kazası tespit tutanağına göre; bahse konu trafik kazasının oluşumunda, … plakalı aracın sürücüsü, …’ın “”2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun” Mad.56/1-a’yı İhlal ederek,sevk ve idaresindeki aracı, kendi yol ve şeridinde tutamayarak doğrultu değiştirdiği ve yol kenarına yan yatarak devrildiği, kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, … Firmasının 05.06.2017 tarihli, … rapor no’lu ve … no’lu Hasar tespit dosyası incelendiğinde; “nakliyat Emtea Abonman Sigorta Poliçesi Hasar Ekspertiz Raporu”na bakıldığında, Emtea’yı taşıyan kamyonun devrilmesi sonucu, … yoğuşmalı sıcak su kazanı ve elektrik,elektronik parçalarında meydana gelen toplam zarar ve Hasar miktarının 7.500,00 EUR olduğunun tespit edildiği, kaza sonucu, zarar gören emtealardan dolayı, dosyada mevcut olan, 15.11.2017 tarihli “hasar ödeme dekontu” ve dava dışı sigortalısından alınan ” İbraname”nin alınması ile, davacının, sigortalısına ödeme yaptığı kanaatine varıldığı, davacı … Sigorta A.ş.’nin, davalı …’a karşı, TTK 1472 mad.kapsamında helefiyet hakkına dayalı rücu davası ikame edebilmesi bakımından; sigorta ile sigortacı arasında hukuken geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunduğu, rizikonun gerçekleşmesinde, işletici(teşebbüs sahibi) …’ın işleten(şoförü) olan,…’ın kusuru olduğu, sigorta hasarının ortaya çıkmasında dava dışı sigortalının kusuru olmadığı, bir diğer deyişle dava dışı sigortalının zarar sorumlusu davalıya karşı tazminat davası açma hakkına sahip olduğu, dolayısıyla sigortalının zarar sorumlusu üçüncü şahsa/şahıslara karşı herhanği bir hukuki sebepden(haksız fiil,sözleşme,kanun) ötürü bir talep ve dava hakkına sahip olması yönündeki şartın gerçekleştiği, davacı … Sigorta A.Ş’nin dava dışı sigortalıya oluşan hasar kapsamında 7.500,00 EUR sigorta tazminatını 15.11.2017 tarihinde ödediği, ödemenin haklı ve meşru bir sebebe dayandığı ve ödediği bu miktar bakımından sigortalının yerine geçtiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda hasarlı gruplar tek tek incelenerek hasara ilişkin tespitler ve hasar miktarları ayrı ayrı belirlendikten sonra sovtaj tenzili ile toplam tazminat miktarı tespit edilmiştir. Söz konusu belirlemede hasarlı emtialar tek tek incelendikten sonra hasarın ne şekilde giderildiği belirtilerek hangi emtianın tamamen değiştirildiği, hangisinin kısmi değiştirilerek hasarların giderilmiş olduğuna dair ayrıntılara yer verilmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanında, bilirkişinin yerinde tespitleri ile haklılıklarının bir kez daha ortaya konduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz ederek yeni bir heyetten rapor alınmasını veya ek rapor alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna göre davalının yetki itirazı ve zamanaşımı defi reddedilerek davanın kabulüne ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. Taraflar arasında yetkiye dair herhangi bir yazılı sözleşme mevcut değildir. Aksi de iddia edilmemiştir. O halde yetkili icra dairesinin ve yetkili mahkemenin yetkiyi düzenleyen HMK’nın genel hükümlerine ve varsa özel yetki kurallarına göre belirlenmesi gerekir. TTK’nın 890. maddesinde, birinci ve ikinci kısım hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda, malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesinin de yetkili olduğu; fiilî taşıyıcıya karşı açılacak davanın, asıl taşıyıcının yerleşim yeri mahkemesinde, asıl taşıyıcıya karşı açılacak davanın fiilî taşıyıcının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir. Bu durumda, yetkili icra dairesinin belirlenmesinde HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri yanında seçimlik yetki veren TTK’nın 890. maddesinin de dikkate alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, ürünlerin taşınmak üzere dava dışı sigortalıya ait Yenibostan/İstanbul adresinden teslim alındığı, dosya içerisindeki sigortalı şirket bilgilerinden görüldüğü üzere … A.Ş’nin adresinin Yenibosna/İstanbul/Türkiye olduğu,emtiaların Yozgat adresine taşınırken kazanın meydana geldiği, emtiaların İstanbul’dan Yozgat fabrikasına gönderilmek üzere taşınan brülör panosu, su yumuşatma cihazı ve bunun gibi kazan ekipmanları olduğu anlaşılmaktadır. İcra dairesinin yetkisi İİK’nın 50. maddesinde düzenlenmiş olup, HMK’daki mahkemelerin yetkisini düzenleyen hükümler çerçevesinde, ön sorun (hadise) şeklinde incelenip karara bağlanması gerekir. İcra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazın haklı olduğu sonucuna varılması halinde, mahkemece, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekecektir. Çünkü, itirazın iptali davalarında, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde, yetkili icra dairesince ödeme emri tebliğ edilmiş olması, HMK’nın 114/2. anlamında özel dava koşuludur. Somut uyuşmazlıkta İcra takibine yönelik yetki itirazında, davalı yetkili yer icra dairesinin Van İcra Müdürlüğü olduğunu belirtmiştir. Ancak yukarıda yer verilen TTK’nın 890. maddesi gereğince davacı alacaklı tarafça malın teslim alındığı yer icra dairesinde ve mahkemesinde takip başlatarak dava açmış bulunduğundan davalı tarafın gerek icra dairesinin yetkisine ve gerekse mahkemenin yetkisine karşı yapmış olduğu itirazının yerinde olmadığı ve bu konuda mahkemece verilen kararın isabetli olduğu sonucuna varılmıştır. Davalının istinaf nedenlerinden bir diğeri ise alacağın zamanaşımına uğramış olduğuna dair zamanaşımı defidir. TTK’nın 855.maddesinde; ” (1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zaman aşımına uğrar. (2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zaman aşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar. (3) Rücu haklarına ilişkin zaman aşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.” düzenlemesi bulunmaktadır. Anılan hükme göre, eşya taşımasına ilişkin talepler bir yıllık zaman aşımına tabidir. Bu süre, eşya taşımasında eşyanın gönderilene teslimi, eşya zayi olmuş ise eşyanın ulaşması gereken tarihten başlar. Taşıma konusu emtia hasar görmüştür ve zarar hesabı hasar durumuna göre belirlenmiştir. Eksper tarafından eşya üzerinde inceleme yapılarak değer tespit edilmiştir. Bu durumda en geç eksper raporu tarihi itibariyle eşyanın teslim edilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Davacı yan, 15.11.2017 tarihinde hasar bedelini ödemiş, 11.12.2018 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Ödeme tarihi ile dava tarihi arasında TBK’nın 153.maddesinde düzenlenen zaman aşımının durmasını gerektirir herhangi bir husus mevcut değildir. Diğer yandan davacı vekili tarafından dava tarihinden önce icra takibi başlatılmıştır. Aynı yasanın 154. maddesinde zamanaşımının kesilmesi düzenlenmiştir. Düzenleme içerisinde icra takibinde bulunmanın zamanaşımını kesen hususlar arasında olduğuna yer verilmiştir. İcra takip tarihi 09.04.2018’dir. Dava tarihi ise belirtildiği üzere 11.112.2018 olup davanın yasanın belirlemiş olduğu süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davada, davalının taşıyan sıfatına dayanılarak talepte bulunulduğuna göre mahkemece TTK’nın 855.maddesinde düzenlenen zaman aşımı süresinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Trafik kazasının, sürücünün aracı yol ve trafik şartlarına uygun şekilde sevk ve idare etmemesinden kaynaklanması ve sürücünün tam kusurlu olması TTK’nın 855/5.maddesinde düzenlenen kasıt veya pervasızca davranış olarak değerlendirilemeyecektir. Somut olayda üç yıllık zaman aşımının da uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır. Taşıma sözleşmesi sigortalı ile davalı arasında düzenlenmiş olup, davacı yanca sigorta poliçesi kapsamında hasar bedeli ödenmekle sigortalının haklarına halef olunmuştur. Bu durumda, sigortalının taşıma sözleşmesinden kaynaklanan taşıyıcıya karşı ileri sürülebilecek tüm hakları davacı tarafından kullanılabilecektir. Başka bir anlatımla, taşıma sözleşmesinde sigortalının, davalı taşıyıcı karşı sahip olduğu haklar davacıya geçmiştir. Sigortalı hangi hükümlere göre alacak talep edecekse, sigortacı halef olarak ancak bu hükümlere göre hak sahibi olur. Yurt içi eşya taşımasının düzenlediği TTK’nın 850 ve devamı maddelerinde taşıyan ve taşıtanın tüm hak ve yükümlülükleri düzenlenmiş olup, bu kapsamda bu tür uyuşmazlıklarda hasarın oluşması halinde dava zaman aşımı özel olarak düzenlenmiş olup, zaman aşımının oluşup oluşmadığı TTK’nın 855.maddesindeki özel düzenlenmeye göre belirlenmelidir. Somut olayda, taşıyana karşı bu sıfatıyla dava açılması nedeniyle yasada düzenlenen özel düzenleme nedeniyle 2918 sayılı Kanun’un 109.maddesinde belirlenen zaman aşımı süresinin uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Diğer yandan, dosya içerisindeki mevcut hasara ilişkin fotoğraflar ve diğer bilgi ve belgeler ile ayrıntılı şekilde düzenlenen ekspertiz raporu değerlendirilmek sureti ile tazminat bedelini belirleyen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalı vekilinin bunlara yönelik istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ancak her ne kadar takip konusu alacak miktarının takip tarihi itibariyle belirli olduğu iddia edilse dahi takibe konu alacağın sebebi trafik kazasıdır. Oluşan hasar nedeniyle tazminat isteminden kaynaklanan alacak likit değildir. Çünkü yargılama sonucunda haklılık durumunun ve zarar miktarının tespit edildiği durumlarda icra inkar tazminatına karar verilemez. Yani trafik kazası neticesinde meydana gelen zarar miktarının İİK’nın 67. maddesi kapsamında likit belirlenebilir olduğunun kabulü ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiş olması isabetli olmamış, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 253/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, icra inkar tazminatı yönünden düzeltilmek üzere ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353.1.b.2. ma.ddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının icra inkar tazminatı yönünden düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda; 1-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı dosyasından yapılan takipte 7.500 Euro asıl alcak, 208,56 Euro işlemiş faiz ve yetki yönünden itirazın iptaline, 2-Takip tarihinden itibaren asıl alacağa 3095 sayılı yasının 4/a maddesi gereğince %7’yi geçmemek üzere hesaplanacak temerrüt faizi ile takibin devamına, 3-Alacak likit olmayıp yasal koşuları gerçekleşmediğinden, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,4-Alınması gerekli 2.551,37 TL harçtan peşin alınan 611,81 TL peşin harcın mahsubu ile 1.939,56 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.458,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,6-Davacı tarafından yatırılan 647,71 TL harç, 103,15 TL tebligat müzekkere gideri, 1.400 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.150,86 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masraf avanslarının iadesine, 8-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;a-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,b-Davalı tarafından harcanan 121,30 TL başvuru harcı gideri ile 104,90 TL posta gideri olmak üzere, toplam 226,20 TL kanun yolu giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,9-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 15.12.2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava değeri itibariyle karar kesindir.