Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2055
KARAR NO : 2020/1476
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2020/139 D.iş – 2020/147 Karar
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
ÇEKİŞME: İhtiyati Hacze İtiraz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair verilen karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili dilekçesinde özetle; karşı tarafın 15/09/2017 Tarihli 170.000,00 TL Bedelli Kredi ve 07/11/2017 tarihli 550.000,00 TL bedelli kredi sözleşmeleri karşılığında 266.137,90 TL kredi kullandırıldığını, ancak vadesi geldiği halde borçlunun borcunu ödemediğini, asıl kredi borçlusu … ve kredi sözleşmesinde kefil olan şirketin borçtan sorumlu olduğunu, borçluların mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan borçluların borca yeter miktarda menkul/gayrimenkul ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 18.02.2020 tarihli kararla, “…Dilekçe ve mübrez vesikalar incelenip gereği düşünüldü.Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan 266.137,90 -TL alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı, Alacaklı Banka’nın 6741 Sayılı Kanun’un 8/2 fıkrası uyarınca teminatsız olarak kabulu ile adı geçen borçlular:Yukarıda gösterilen borçluların malları ile alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, İHTİYATEN HACZİNE…” karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili dilekçinde özetle; …Bankası A.Ş tarafından müvekkillerinin aleyhine ihtiyati haciz kararı talebiyle başvurulduğunu, mahkeme tarafından 18.02.2020 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, kararın hukuka aykırı olup, kaldırılması gerektiğini, mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği üzere ihtiyati hacizin koşullarından birisi alacağın rehinle güvence altına alınmamış olması gerektiğini, müvekkillerinden … bankadan aldığı kredilerin teminatı olarak İstanbul/ Beylikdüzü/ … Mah. … ada parsel,… NORMAL/ 37 adresinde bulunan taşınmazını ipotek ettirdiğini, sunulan tapu kaydı incelendiğinde ihtiyati haciz talep edenin ipotek şerhinin tapu kaydında bulunduğu görüleceğini, müvekkillerinden … kendi şahsına ait borcu için rehin güvencesi verdiğini, aleyhine ihtiyati haciz talep edilmesi hukuka aykırı olduğunu, İhtiyati hacizle beraber esas takibe de geçilerek müvekkilleri aleyhine İstanbul …. İcra Dairesinin …E. Sayılı dosyasından ilamsız takip yapıldığını, takipte asıl alacağın 1/3 oranında, 101.014,75TL gibi fahiş bir tutarda faiz işletildiğini, takibe de taraflarınca itiraz edildiğini, müvekkili borcunu ödemek için taşınmazını ipotek sebebiyle satamamakta ayrıca ihtiyati haciz talep edilerek mağdur edildiğini, karşı taraf ihtiyati haciz kurumunu düzenleyen İ.İ.K’nın 265. maddesine atıf yapmak suretiyle süresi içinde itiraz etmediğimizi iddia ettiğini, İlgili madde okunduğunda, itirazda süreler huzurda yapılan hacizlerle veya tebliğ ile başladığını, Karşı tarafın da söylediği gibi müvekkilinin huzurunda olmadan 20.02.2020 tarihinde bir takım haciz işlemleri uygulandığını, bu işlemlere ilişkin müvekkiline İ.İ.K’nın 103. maddesi gereği davetiye gönderilmediğini, ihtiyati haciz kararı ile uygulanan hacizlere ilişkin hiçbir tebligat yapılmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte ihtiyati haczin varlığını müvekkili öğrense dahi, bu hacizler müvekkilinin huzurunda yapılmadığı veya huzurunda olmayan hacizlere ilişkin tebligat yapılmadığını, öğrenme tarihinin ilgili kanun maddesine göre hiçbir önemi bulunmadığını, karşı tarafın beyanları kendi haksızlığını ortaya koyduğunu, karşı tarafın iddiası hemen öncesinde atıf yaptığı kanun maddesiyle çeliştiğini, banka tarafından İstanbul …. İcra Dairesinin …E. sayılı dosyasından bahsedilen tapuda bulunan ipotek için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, dosyadan Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …T. Sayılı dosyasına kıymet takdiri yapılmak üzere talimat yazıldığını, taşınmazın kıymeti 320.000,00TL olarak belirlendiğini, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ihtiyati haciz isteyen tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesi 05/11/2020 tarihli ek kararla, “…Dosya kapsamına sunulu muaccel alacağın varlığına dair; kredi sözleşmesi, ihtarname, tebliğ evrakları, ipotekli tapu kaydı, İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı icra takip dosyası, Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/735 Talimat sayılı dosyası incelenmesi ile; ihtiyati hacze itirazın süresinde yapıldığı ve ipotekle temin edilen alacağın varlığına kanaat getirilmiştir. Saptanan hukuksal durum bu olunca; itirazın İİK’nun 265. maddesinde yer alan sebeplerden birine dayandığı, alacağın ipotekle temin edilmesi karşısında rehinle temin edilen bu alacağa dair ihtiyati haciz koşulunun bulunmadığı…” gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmiş olup ihtiyati haciz kararı kaldırılmıştır. Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle: ihtiyati haciz kararına itirazın süresinde olmadığını, borçlular tarafından ödenmeyen kredi alacağının tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasıyla borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, iş bu icra dosyasından ipotekli taşınmazın değerinin Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasında 320.000 TL olarak belirlendiğini, ipotekli taşınmazın satışa çıkarılıp kıymet takdirinde belirlenen değerinden ihale edilip paraya çevrilmesi halinde bile borcun tahsil edilemeyeceğinin ortada olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararı alınarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibi yapıldığını, İstinaf başvurusunun kabulüyle; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/139 D.İş sayılı dosyaya yapılan itirazın kabulü verilen ek kararın kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265/son maddesi uyarınca, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın kabulü ile verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin reddine ilişkin ek kararın istinafına ilişkindir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İİK 265 maddesinde ” borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati hacizin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesinin itirazın kabulü yönünde verdiği karar gerekçesinde belirttiği üzere başkaca bir tebliğe dair bilgi ve belge bulunmadığından ihtiyati haciz kararının öğrenilme tarihi itibariyle borçlular itirazının süresinde kabulü ile yapılan değerlendirme isabetli olup, aksi yöndeki alacaklı vekili istinaf başvuru nedeni yerinde görülmemiştir.İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Aynı Kanun’un 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesi uyarınca da kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.Somut olayda; alacaklı banka ile asıl borçlu ve kefil arasında akdedilen genel kredi sözleşmeleri gereğince kredi kullandırıldığı, aleyhine ihtiyati haciz istenen şirketin müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeleri imzaladığı görülmüştür. … asıl kredi borçlusu şirket ise sözleşmesinin müteselsil kefili olup dosya kapsamında, … tarafından verilen ipoteğin gerek kendi gerekse kefilin borcu için verildiği, ihtiyati haciz konusu asıl borcu teminat altına aldığı, kefilin de kefaletten doğan borcunun teminatını oluşturmak üzere verilmiş olduğu da gözetildiğinde, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi isabetli olup, aksi yöndeki alacaklı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden, alacaklı vekilinini istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 24/12/2020