Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/2021 E. 2020/1455 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2021
KARAR NO : 2020/1455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2020
NUMARASI : 2020/471E. – 2020/475 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına karşı,borçlu tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; borçluların ciro ettikleri … Bankası A.Ş’ye ait 25.08.2020 keşide tarihli, 50.000,00 TL bedelli, … nolu çekin karşılıksız olduğunu ileri sürerek, rehinle teminat altına alınmayan 50.000,00 TL alacak için borçluların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 10.09.2020 tarihli kararında, ihtiyati haciz talebinin %15 oranında teminat karşılığında kabulüne karar verilerek, borçluların, borca yetecek mal varlıklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.Bu karara karşı, borçlu … vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; İhtiyati hacze konu çekte bulunan imzanın müvekkil şirket temsilcisine ait olmadığını, imza sirkülerinin incelenmesi ile de takibe konu çekteki sahte imza ile müvekkil şirket yetkilisinin imzası arasındaki farklılığın çıplak gözle dahi görülebilir düzeyde olduğunu, çekteki sahte kaşede müvekkili şirket’in vergi kimlik numarasının dahi hatalı yazıldığını, çekin keşideci … ile müvekkili arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlendiğini, çekin müvekkilinin elindeyken ciro edilmeden kaybedildiğini, keşideci tarafından Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/675 Esas sayılı dosyasında açılan davada, çekin takibe konmasının tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, benzer şekilde sahte bir çekin takibe konu edilmesi nedeniyle İstanbul 16. İcra Mahkemesinin 2020/901 Esas sayılı dosyasında açılan davada, takibin tedbiren durdurulduğunu ileri sürerek, sahte imzalı çeke dayayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 1410.2020 tarihli ek kararında; “İtiraza konu çekin yasal şartları içerdiği ve kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır. İhtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, borçluya da ihtiyati hacizden etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının şekli ve tahdidi olarak sayıldığı, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin sebebi ile teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası, istihkak davası veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususların, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyeceği, itiraz eden vekili her ne kadar ihtiyati hacze dayanak yapılan çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de, bu hususun ancak açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebileceği, İİK’nın 265. maddesindeki itiraz nedenlerinden sayılmadığı anlaşılmış, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle ihtiyati hacze itirazın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine, karar vermiştir.Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde ;Takip ve ihtiyati hacze konu çekte yer alan kaşe ve imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzanın sahteliğinin gözle dahi görülebileceğini, çekteki kaşede bulunan vergi kimlik numarasının dahi hatalı olduğunu, sahte kaşe ve imzayla çekin ciro edildiğini, aynı şekilde kaybolan bir çek yönünden icra mahkemesinde açılan davada da sahteliğin belirlendiğini, çalınan çeklerin benzer şekilde sahte şekilde ciro edilerek mağduriyet oluşturulduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Talep konusu çekin, keşidecisi … olup … Bankası A.Ş’ye ait … nolu, 25.08.2020 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çekin itiraz eden … Ticaret AŞ. Emrine düzenlendiği, lehdarın cirosu ile sonraki çek sorumlularına geçtiği anlaşılmıştır. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen çek sorumluları … ve …San. ve Tic. AŞ’nin ihtiyati haciz kararına itirazda bulundukları, anılan kişilerce Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/675 Esas sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasında, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi nedeniyle ihtiyati haczin icra dairesince kaldırılığı, mahkemece esas hakkında dava açılmakla, ihtiyati hacze itiraz hakkında karar verilmek üzere, itirazın anılan mahkemeye gönderilmesine 22.09.2020 tarihli ek kararla karar verildiği, anılan kararın incelenen istinaf başvurusuna konu olmadığı anlaşılmıştır. İhtiyati haciz kararı talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir. İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir.Somut olayda; İtiraz eden vekili ihtiyati haczin dayanağı olan çek üzerinde lehdar adına atılı ciro imzasının müvekkili şirket temsilcisine ait olmadığını iddia etmiştir. İtiraz eden tarafın ciro imzasının müvekkiline ait olmadığı konusundaki iddianın açılacak bir menfi tespit davasında ileri sürüleceği, imza inkarının borcun dayandığı sebebler kapsamına girmediği, aynı şekilde çekteki lehdar kaşesinin sahte olduğu iddiasının da ihtiyati hacze itiraz nedeni olmadığı göz önüne alındığında, İİK’nun 265.maddesinde sayılan ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin hiç birine girmediği anlaşılan itirazın reddine dair ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle, mahkemenin itirazın ret kararı ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine, 2-İtiraz eden borçlu vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-İtiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 24.12.2020