Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1984
KARAR NO : 2020/1477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 19.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/09/2020
NUMARASI : 2018/1083 Esas – 2020/376 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin www…..com adresinden e-ticaret yaptığını, müvekkili … A.Ş. ile davalı … A.Ş. arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının ürün aldığını ve almış olduğu ürünlere istinaden müvekkili şirket tarafından fatura kesildiğini, kesilen faturaya davalının itiraz etmediği gibi ödemesini de yapmadığını, müvekkili ile davalı arasında yapılan e-ticarete ilişkin mesafeli satış sözleşmesi yapıldığını, borcun ödenmemesi ve müvekkili firmanın alacağının tahsil edemeyeceğinin anlaşılması üzerine borçlu şirket aleyhine İstanbul….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalı tarafından takibe borca, faiz ve diğer tüm feriler yönünden itiraz edildiğini, yapılan itirazın iptaline ve fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla takibin devamına borçlunun itirazı haksız olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini, davanın süreceği aşamalarda davalı/borçlunun dava sonuna kadar emvalini azaltacağından dolayı dava değeri üzerinden gerekli görülen teminat miktarı da yatırılmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; davanın yetkisiz yerde açıldığını davalı müvekkilinin ikametgahının dava dilekçesinde de görüleceği üzere Büyükçekmece sınırları içinde olduğunu, bu ilçe açısından yetkili ticaret mahkemesinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının ihtiyati haciz talebinin şartları oluşmadığından bu talebin reddi gerektiğini, ispat yükünün davacıya ait olduğunu, iş bu nedenle davacı tarafından faturalara ilişkin malların davalı müvekkiline teslim edildiğinin ispatı gerektiğini, davacının iddiasını ispatlarken ayrıca yalnızca kendi ticari defter ve belgelerine dayanamayacağı açıkça ortada olup borcun dayanağı olan faturaları ibraz etmek zorunda olduğunu, açıklanan nedenlerle yetki itirazlarının kabulü ile İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisiz olduğuna, yetkili yerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan yetkisizlik kararı verilmesini, esasen davanın reddine ve ayrıca haksız icra takibi sebebiyle davacı aleyhine tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 08/09/2020 tarihli, 2018/1083 Esas – 2020/376 Karar sayılı kararında, “…Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davalı ticari defter kayıtlarında yer almayan 6 adet faturanın da davacı ticari defter kayıtlarında diğer 22 faturayı teslim alan kişilerce aynı şekilde teslim alındığı tespit edilmiş olup davalının itirazlarına itibar edilmemiştir. Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 23.898,29-TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle taleple bağlı kalınarak açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğu … ” gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağın % 20 oranındaki 4.779,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekilince ayrıntısını gerekçeli istinaf dilekçelerinde açıklayacağı sebeplerle usul ve yasaya aykırı hükmün kaldırılması istemli 22/09/2020 tarihli gerekçesiz istinaf süre tutum dilekçesi verilmiş, ancak gerekçeli kararın 18.10.2020 tarihinde UETS yoluyla tebliğine rağmen yasal iki haftalık süre içinde gerekçeli istinaf dilekçesi vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, süresi içerisinde, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.HMK’nın 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Bu hususu açıklayan aynı Kanun’un 342/2-e maddesinde istinaf dilekçesinde başvuru sebep ve gerekçelerinin gösterileceği; 352. maddesinde de başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği hallerde duruşma yapılmaksızın gerekli kararın öncelikle verileceği düzenlenmiştir. Bu açıklama çerçevesinde, istinaf incelemesine esas dava konusu somut olaya gelince, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya satılan ürünler nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsilinin talep edildiği, mahkemece yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve taraf itirazlarını giderir ek rapor içeriğindeki tespitler ışığında, davacının takip ve alacağa dayanak fatura konusu malların teslim edildiğinin kanıtlandığı sonucuna ulaşılarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun istinaf sebepleri ile gerekçesinin gösterilmemesi ve kararda resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir hususun bulunmaması nedeniyle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,2-Davalı tarafça yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Bakiye 1.224,37 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24.12.2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.