Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1914 E. 2020/1382 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1914
KARAR NO: 2020/1382
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI:2020/316 E. – 2020/316 K.
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali ve Ödeme Yasağı Konulması
Hasımsız açılan çek iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Bankası A.Ş. İdealtepe Şubesinden aldığı 23 adet çek ile … A.Ş. Küçükyalı Şubesinden aldığı 5 adet keşide edilmemiş, boş ve imzasız çek yapraklarının 01.09.2020 tarihinde kaybolduğunu, çeklerin çalındığının muhtemel olduğunu, konu hakkında bankalara bilgi verilerek suç duyurusunda bulunulduğunu, çek yapraklarının/ koçanının üçüncü kişilerin eline geçip müvekkilinin iradesi dışında doldurularak kötü niyetli kullanılmasının mümkün olduğunu ileri sürerek, dava konusu çekler üzerine ödeme yasağı konulmasına ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; “Eldeki dilekçe incelendiğinde ; talep edenin dilekçesinde ödeme yasağı konulmasını talep ettiği çeklerin boş çek koçanları olduğu anlaşılmakla davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Toplam 28 adet çekin kaybolduğunu, çalınması muhtemel çekler yönünden mahkemenin, müvekkilinin hukuki yararı bulunmadığına ilişkin gerekçesinin yerinde olmadığını, oysa her bir çek yönünden müvekkilinin bankada 2.225,00 TL teminat hesabı bulunduğunu, bu durumda 28 adet çek yönünden müvekkilinin kredi limitinden 62.300,00 TL düşüldüğünü, çeklerin takasa ibraz edilmesi halinde sorgulanmadan ödenmesi riski bulunduğunu, müvekkilinin kaybolan çekleri ödemek zorunda olacağını veya keşide etmediği çekler nedeniyle karşılıksız çek işlemi yapılabileceğinden müvekkilinin güncel yararı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulün karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle zayi olan boş çek yapraklarının iptali istemine ilişkin olup hasımsızdır. Talepte bulunulan çeklerin keşidecisi davacı olup, bu husus ihtilafsızdır. Dava dilekçesinde, davacıya ait iki bankadan alınan toplam 28 adet boş çek yapraklarının zayi edildiği belirtilmiştir. Mahkemece, zayi nedeniyle iptal ve tedbir isteminin esas yerine değişik iş dosyasında incelenerek karar verilmesi doğru değil ise de varılan sonuca göre bu husus kararın kaldırılması nedeni yapılmamıştır. Kıymetli evrakta hakkın çeke bağlı olması nedeniyle, çekin zayi edildiği durumlarda, çeke bağlı hakkın çeksiz de ileri sürülebilmesi için TTK’nın 651. ve 652.maddelerinde hamile iptal davası açma hakkı getirilmiştir. İptal kararı alan hamil hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Çek keşidecisinin TTK’nın 757 ve 818/s.maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle, eldeki davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Diğer yandan, imzasız boş çek yaprağının kıymetli evrak niteliğinde olmaması nedeniyle iptalinin istenilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçeyle, keşideci olan davacının zayi olduğunu ileri sürdüğü boş çek yapraklarının iptali davası açamayacağından, ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönünde kurduğu hüküm isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.10.12.2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, çekişmesiz yargı işi olması nedeniyle karar kesindir.