Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1899 E. 2020/1386 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1899
KARAR NO: 2020/1386
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/07/2020
NUMARASI: 2020/190 E. – 2020/187 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına borçlu vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili dilekçesinde özetle;15/01/2020 ödeme tarihli, 9.000,00-TL bedelli ile 05/05/2020 ödeme tarihli, 20.000,00-TL bedelli 2 adet bono asıllarına istinaden 29.000,00-TL alacaklı olduğunu, vadesinde borçlunun borçlarını ödemediğini, borçlunun borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haczin kabulüne karar verilmiştir. İtiraz eden borçlu … itiraz dilekçesinde özetle; …’e ev satın alma amacıyla gittiğini, emlakçının kendisine evi almak için kredi ihtiyacını uzun zamandır çalıştıkları bankadan çıkartabileceklerini söylediğini, 2020 yılı Ocak ayında … Sitede 1+1 daireyi görerek satın almak istediğini, 1.000,00 TL kapora verdiğini, kendisine 9.000,00 TL senet imzalatıldığını, 19.04.2020 tarihinde dairenin icralık olması nedeniyle kredi çıkartılamadığının bildirildiğini, kredi tahsis edilmemesine rağmen ekspertiz ücreti talep edilerek kendisine başka daire gösterildiğini, bu daire içinde 2.000,00 TL kapora istendiğini, daha önce … Site içerisinde gösterilen daire için 1.000,00 TL kapora verdiğinden tekrar kapora vermeyeceğini beyan etmesi üzerine alacaklı emlakçının kendisine 20.000,00 TL bedelli bono imzalattığını, emlakçı … ile alış verişi olmadığını, emlakçıdan para almadığını, senetlerin hile ile alındığını beyan ederek, ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 24.09.2020 tarihli, 2020/190-187 Değişik iş sayılı kararında, ” Talep, İİK ‘nun 265. maddesine istinaden ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. İhtiyati hacze itiraz eden duruşmada söz konusu senetlerin herhangi bir mal ya da hizmet alımı karşılığında verilmediğini, söz konusu senetlerin karşı tarafın kendisini kandırması suretiyle alındığını, senetleri geri istediğimde ise vermedikleri gibi kendisini tehdit de ettiklerini belirtmiş olup hem duruşmada alınan beyan hem de ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde belirtilen sebeplerin yapılacak olan bir yargılamada ileri sürülüp incelenebileceği, bu aşamada belirtilen sebepler dikkate alınarak ihtiyati haczin kaldırılmasının mümkün olmadığı, ihtiyati hacze ilişkin talep bakımından sınırlı ve şekli bir inceleme yapıldığı, ihtiyati hacze itiraz edenin dosya kapsamı ve delil durumu itibariyle yaklaşık ispat koşulunu sağladığı, itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususların İİK m.265’de sayılan sınırlı itiraz sebepleri arasında yer almadığı, sınırlı şekilde sayılan sebepler dışında itirazın mümkün olmadığı, itiraz sebebi olarak ileri sürülen hususların ayrı bir menfi tespit veya istirdat davasına konu olabileceği, yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçesiyle itirazın reddin,e karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesi kararının kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin ev alma amacıyla ihtiyati haciz talep eden kişinin sahibi bulunduğu emlak ofisine gittiğini, ihtiyati haciz isteyenin çalıştıkları bankadan müvekkiline kredi alınması konusunda yardımcı olunacağını beyan ederek 1.000,00 TL kapora aldığını, ancak alınmak istenen evin icralık olması nedeniyle satılamayacağının bildirilerek başka daire satabileceğinin belirtilerek teminat amacıyla 20.000,00 TL bedelli bononun alındığını, müvekkilinin daha önce verdiği kapora ve bononun yanmaması için yeniden bono verdiğini, davaya konu 9.000,00 TL’ lik bono altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bonoların herhangi bir mal veya hizmet karşılığı verilmediğini, müvekkilinin kandırılarak bonoların alındığını, bedelsiz olan bonoların iadesi için ihtar gönderildiğini, başka kişilerin de benzer şekilde dolandırılması nedeniyle müvekkilinin davacı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, bedelsiz ve hile ile alınan hükümsüz olan bonolara dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, taraflar arasındaki yazışmalardan da bonoların bedelsiz olduğunun ve hile ile alındığının kolayca anlaşılabileceğini, yazışmalardan anlaşılacağı üzere bonoların iadesini isteyen müvekkilinin sürekli oyalandığını belirterek, ilk derece mahkemesinin ret kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyada mevcut bonoların incelenmesinde, keşidecisi …, lehdarı … olan 9.000,00 TL bedelli 02.01.2020 düzenleme tarihli, 15.01.2020 ödeme tarihli ve 20.04.2020 düzenleme,05.05.2020 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli bonoların unsurlarının bulunduğu anlaşılmıştır. İİK’nun 257. maddesi gereğince ;”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” İİK’nın 265.maddesinde “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati hacizin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. İhtiyati haciz isteyebilmek için İİK’nın 257/1.maddesine göre, alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması yeterlidir. İİK’nın 265.maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak ihtiyati hacze itiraz edilmesi mümkün değildir. İtiraz eden borçlu tarafça ileri sürülen, senedin bedelsiz olduğu, geçerli bir ticari ilişki karşılığında verilmediği ve hile ile alındığı şeklindeki itiraz nedenleri ve iddiaları taraflar arasında dava yoluyla ileri sürülebilecek nitelikte hususlar olup ihtiyati hacze itiraz aşamasında dinlenemez. İtiraz edenin itiraz sebeplerinin İİK’nın 265.maddesinde sayılan itiraz nedenlerinden olmadığı, ihtiyati hacze itiraz aşamasında değerlendirilemeyeceği istikrarlı Yargıtay kararlarında vurgulanmıştır (Yargıtay 11. HD 19/09/2016 tarih, 2016/8376-7358 E.K sayılı ilamı). Açıklanan nedenlerle, mahkemenin itirazın ret kararı ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine, 2-İtiraz eden borçlu vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İtiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10.12.2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.