Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1872 E. 2021/838 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1872
KARAR NO: 2021/838
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2020
NUMARASI: 2018/502 E. – 2020/114 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe nakliyat emtea sigortası abonman sözleşmesi ve nakliyat emtea sigortası kati poliçesi ve ona takaddüm eden ICC (Air) Klozu hükümlerine göre düzenlenen poliçe kapsamında, dava dışı sigortalı … İnşaat A.Ş. ait cam üzeri mozaik emtiasının İtalya’dan İstanbul’a dava dışı fiili taşıyıcı THY ile taşınması, akabinde dava dışı fiili taşıyıcı Türkmenistan havayolları ile İstanbul’dan Ashkhabad/ Türkmenistan’a taşınmak üzere anlaşıldığını, emtianın taşıyıcıya tam ve hasarsız şekilde teslim edildiğini, 04.04.2017 tarihinde emtianın tahliyesi ve sigortalıya teslimi sırasında düzenlenen tutanakla, emtianın kırılmak suretiyle hasarlandığının tespit edildiğini, hasarın yasal süresi içerisinde ihbar edildiğini, ancak ihbara cevap verilmediğini, yükün tam zayi olması nedeniyle hasar ihbarına gerek olmadığını, müvekkilince hasar bedelinin ödeyerek sigortalının haklarına halef olduğunu ve sigortalının haklarının temlik alındığını, taşıma sürecinde meydana gelen hasardan taşıyıcının sorumlu olduğunu, taşınan cam emtiasının kırılmak suretiyle zayi olduğu, ödenen 27.742,99 TL tazminatın davalıdan istenilmesine rağmen ödenmediğini, davalının taşıma işini üstlenen taşıma işleri organizatörü (forvvarder) olarak TTK’nın 921 ile 926 maddeleri uyarınca tahsil ettiği navlun dolayısıyla taşıyıcı sıfatıyla meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 27.742,99 TL’nin 04.05.2017 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dürüst davranma kuralına aykırı şekilde beyanda bulunduğunu, dava dilekçesindeki açıklamanın aksine Atatürk Hava Limanında düzenlenen 02.04.2017 tarihli tutanakla, yükün ilk taşıyıcı THY tarafından kırık, açık ve hasarlı şekilde müvekkiline teslim edildiğini, dilekçesinin ikinci maddesinde emtianın 04.04.2017 tarihinde tahliyesi ve sigortalıya teslimi esnasında düzenlenen tutanakla emtianın zayi olduğunun tespit edildiğinin beyan edilmesine rağmen, Atatürk havalimanında düzenlenen 02.04.2017 tarihli kayıttan anlaşılacağı üzere, davacı tarafın dayandığı bu belgeden 2 gün önce İstanbul’da düzenlenen belgeyle emtianın hasarlı olarak ilk taşıyıcı tarafından müvekkiline teslim edildiğini, davacının yasal süresi içinde Beyoğlu … Noterliğinin 10.04.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hasarın bildirilmesine rağmen cevap verilmediğini beyan ettiğini, ancak Bakırköy … Noterliğinin 17.04.2017 tarih ve … ihtarnamesinden anlaşılacağı üzere davacının bu konuda da mahkemeye gerçek dışı beyanda bulunduğunu, anılan ihtarda hasarın müvekkilinin kusurundan meydana gelmediğinin davacıya bildirildiğini, hasarın müvekkilinin kusurundan kaynaklandığının belirtilmesine karşın, cevap dilekçesi ekinden sunulan belgelerden 02.04.2017 tarihli ilk taşıyıcı THY tarafından yükün kırık ve açık halde, hasarlı şekilde müvekkiline teslim edildiğini, bu tespiti hükümsüz bırakacak şekilde iki gün sonra, müvekkilinin bulunmadığı bir ortamda hazırlanan tutanak nedeni ile davacının şikayetçi olması gerektiğini, uyuşmazlığın uluslararası hava yolu taşımasından kaynaklanması nedeniyle Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağını, hasarın müvekkiline teslimden önce gerçekleşmesi nedeniyle müvekkilinin hasardan sorumlu olmadığını, davanın sigorta şirketine ihbarı gerektiğini ve davacının THY dava açarak davaların birleştirilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, toplanan tüm deliller muvacehesinde; dava konusu taşımanın Milano/İstanbul ve İstanbul/Aşkaabat olmak üzere iki aşamalı olduğu, ilk aşama olan Milano/İstanbul aşamasında fiili taşıyıcının THY, taşımayı üstlenenin … olduğu ve davalı şirketin taşıma belgesinde “NOTIFY” yani “Haber Verilecek Firma” olarak yer aldığı, her ne kadar davalı tarafından düzenlenen faturada taşımanın her iki aşamasından söz edilmiş olsa da taşıma belgesine göre taşımanın ilk aşamasının Combi isimli firma tarafından üstenilmesi ve davalının ise haber verilecek firma olarak yer alması nedeni ile davalı firmanın taşımanın ilk aşaması için bir herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, Atatürk Havalimanı yetkilileri tarafından düzenlenen 02/04/2017 tarihli belgede dava konusu emtiaların hasarlı olduğunun check-in esnasında tespit edildiğinin bildirilmiş olması nedeni ile dava konusu emtianın taşımanın ilk aşamasında hasarlandığının anlaşıldığı, bu konuda davalı tarafça sunulan “Kusurlu malzeme tespit tutanağı” başlıklı belgenin gerek sonraki tarihli olması gerekse sigortalı firma yetkilileri tarafından tek taraflı olarak tutulan bir belge olması nedeni ile bu belgeye itibar edilemeyeceği, netice itibariyle davalı şirketin dava konusu emtianın hasarlanması konusunda sorumluluğu bulunmadığı, sorumluluğun dava dışı firmaya ait olduğu, husumetin davalıya yöneltilemeyeceği kanaatine varılarak davanın davalının taraf sıfatının bulunmaması nedeniyle usulden reddine…” gerekçesiyle davanın, davalının taraf davalı sıfatının bulunmaması nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden reddine, karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesi kararının maddi ve usul hukukuna aykırı olduğunu, dava dışı sigortalı … A.Ş. adına sigortalı 1.095,00 kg cam üzeri mozaik cam emtiasının İtalya’dan İstanbul’a dava dışı fiili taşıyıcı … tarafından taşınması, akabinde dava dışı fiili taşıyıcı Türkmenistan Havayolları’nın 03.04.2017 tarih ve … sayılı hava yük senedi tahtında İstanbul’dan Ashkhabad/Türkmenistan’a taşınmasının davalı tarafından üstlenildiğini, bu hususun dosyaya delil olarak sunulan navlun faturasından da açıkça anlaşılabileceğini, düzenlenen 04.04.2017 tarih ve … numaralı navlun faturasının en alt kısmında çıkış yerinin Mil/İst.–İst/Asb. olduğunun açıkça yazıldığını, navlun faturasında ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırıldığını, hasarın Milano-İstanbul taşıması sırasında meydana geldiğini, davalının taşıma sözleşmesiyle yüküm Milano’dan Ashkhabad’a taşınmasını üstlendiğini, taşıma ilişkisinde davacının akdi taşıyıcı olduğunu, TTK’nın 921.maddesindeki ” Ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırılmışsa, taşıma işleri komisyoncusu, taşımaya ilişkin olarak, taşıyıcının veya taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Bu durumda komisyoncu, giderlerin ödenmesini, ancak bunun olağan olduğu hâllerde isteyebilir.” düzenlemesi ile aynı Kanun’un 926 ve 928 maddeleri ve Montreal Konvansiyonu uyarınca akdi taşıyıcı sıfatına sahip olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hava yoluyla yük taşıması sırasında meydana gelen hasar nedeniyle rucuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından, nakliye emtea sigorta poliçesiyle taşıma rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alınan cam emtiasının taşmasının hava yoluyla yapıldığı, emtanın İtalya’dan hava yoluyla İstanbul’a, oradan da Aşkabat’a taşındığı ve hasarlı olarak teslim edildiği sabittir. Uyuşmazlık, davacının taşıyıcı olup olmadığı ile taşıyıcı ise taşımanın hangi aşamasına katıldığı noktasındadır. Davacı yan, davalının akdi taşıyıcı olarak taşımanın tüm aşamalarından sorumlu olduğunu, taşımanın başka bir fiili taşıyıcıya yaptırılmasının, davalının sorumluluğunu etkilemediğini ileri sürmektedir. Davalı ise taşımanın İstanbul -Aşkabat arasındaki kısmının kendisi tarafından yapıldığını, emtianın İtalya’dan İstanbul’a getirilmesi sırasında hasarlandığını, hasarın dava dışı THY tarafından yapılan taşımada gerçekleştiğinin 02.04.2017 tarihli tutanakla belirlendiğini, emtianın hasarlı şekilde sonraki taşımayı gerçekleştiren davalıya teslim edildiğini belirterek, hasardan sorumlu olmadığını savunmuştur. Davalı tarafından, dava dışı sigortalıya düzenlenen 04.04.2017 tarihli navlun faturasıyla taşıma işi davalı tarafından üstlenilmiş olup davalı akdi taşıyıcıdır. Navlun faturasının alt kısmında tüm taşıma sürecine ilişkin kayıtlar yazılmıştır. Anılan kayıttan Milano ile Aşkabat arasındaki taşımanın, akdi taşıyıcı olarak davalı tarafından üstlenildiği yazılıdır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince anılan kayıtlar da değerlendirilerek, davacının akdi taşıyıcı olup olmadığı belirlenmeli, taşımanın niteliğine göre uygulanacak Konvansiyon hükümlerine göre hasar ve sorumluluk konusunda bilirkişi incelemesi yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, deliller tartışılarak hasar ve sorumluluk belirlenerek yeniden karar verilmek üzere, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı vekili tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.24.06.2021
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.