Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1857 E. 2022/1427 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1857
KARAR NO: 2022/1427
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/09/2020
NUMARASI: 2020/398 E. – 2020/398 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi nedeniyle çek iptali
Taraflar arasındaki zayi nedeniyle çek iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası Topkapı Şubesi …2 çek numaralı, 29/10/2016 tarihli, keşidecisi … Ticaret A.Ş. Olan, 50.000,00-TL bedelli ve … Şehitkamil/Gaziantep Şubesi … çek numaralı, 10/09/2016 tarihli, keşidecisi … San. Ve Ticaret A.Ş. (Mahkeme kararı ile değişen ismi: … San. A.Ş.) olan, 65.000,00-TL bedelli iki adet çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava dilekçesinde bildirilen … nolu çekte davacı çekin lehtarı olarak gözükmekte olup çekin ciro silsilesini gösterir arka kısmına ilişkin fotokopi sunmamıştır. Her ne kadar bedeli ödenerek çekin iade alındığı belirtilmiş ise de buna ilişkin herhangi bir belge delil sunmadığı bu haliyle çekte yetkili hamil olduğu anlaşılamamıştır. HMK 318.madde uyarınca davacının tüm delillerini davanın açılması sırasında dava dilekçesine eklemesi ve dışarıdan getirtilecek olanlar hakkında açıklama yapması gerektiği hep birlikte değerlendirildiğinde davacının dava açma hakkı olmadığından davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın inşaat sektöründe çeşitli tip inşaatların elektrik tesisat kısımlarını malzemeli işçilikli olarak yapımını taahhüt eden taşeron bir kuruluş olduğunu, firmanın kendilerinden Kadıköy Suadiye Bölgesindeki bir konut inşaatın elektrik tesisat yapımı için teklif istediğini, teklifler sonucu tarafların antlaşma sağladığını ve işe başlanıldığını, inşaatın büyük bir kısmı bitmek üzereyken, aynı grup şirketin başka bir firması olan … Dış Tic AŞ uhdesinde bulunan gene … Caddesi üzerinde 4 ayrı konut inşaatın elektrik tesisat yapım işi ihalesinin de tarafında kalarak bu inşaatlarda da işe başlanıldığını, toplam beş inşaatın yapımı esnasında 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi olduğunu ve hemen akıbetinde firma sahiplerinin “Fetöcülükten” göz altına alındığını ve bu firmalara TMSF tarafından el konularak yönetimine kayyum atandığını, bu durumda firmanın inşaat çalışanlarının işi bıraktığını, vadeleri 15 Temmuzdan sonra olan, kendilerine çek verilen her iki firmanın vermiş olduğu dörder adet çekin karşılıksız kaldığını, bu süre sonunda çeklerin kullanıldığı firmaların kendilerine haciz işlemi başlattığını ve firmanın çok büyük mali krize girdiğini, aradan dört yıl geçtikten sonra TMSF’nin, dört yıldır hapiste olan bu iki firma sahiplerinin daha sonra ticarete devam edebilmesinin önünü açabilmek gayesi ile karşılıksız kalan bu çeklerin bankalardan düzeltme haklarının kullanılması için tüm çeklerin iade edilmesi şartıyla ve de çek tutarlarının büyük bir kısmından feragat edilmesi şartıyla kısmi ödemeyi taahhüt ettiğini, tutulan bu çekin bulunamadığını, kaybettikleri çekin bankaya tahsilat için sorulmadığının ispatı için çekin ait olduğu bankadan durumu ile ilgili yazılı bir cevap İstenilmesi talebi olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 818/1.s maddesi atfıyla, aynı Kanun’un 757 vd. maddeleri uyarınca, zayi nedeniyle çeklerin iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davanın pasif husumet yokluğundan talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı şirket yetkilisi tarafından , yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, bu davalar, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardandır.Dosya kapsamından, davacı şirket yetkilisi tarafından, dava dilekçesine ekli dava konusu çeklerin, …AŞ’nin … Gaziantep şubesindeki çek hesabından davacı şirket adına keşide edilmiş olan 65.000,00 TL tutarlı ve 50.000,00 TL tutarlı 23.10.2016 ila 10.09.2016 keşide tarihli çekler olduğu, 50.000 TL tutarlı çekin dava dışı … AŞ tarafından davacı şirket adına adı geçen şirketin … Topkapı/İstanbul şubesindeki çek hesabından keşide edildiği, 10.09.2016 keşide tarihli 65.000,00 TL bedelli çekin ciro yoluyla son olarak … AŞ’ye geçtiği, 16.09.2016 tarihinde bankaya ibrazında karşılıksız olduğunun belirtildiği, 23.10.2016 tarihli 50.000 TL bedelli çekin ise dava dilekçesindeki ekli örneğinde arka sayfasının olmadığı, ciranta bilgilerinin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Davacı şirket temsilcisi tarafından istinaf dilekçesine ekli bilgi ve belgelerde dava dilekçesindeki çek fotokopisinde cirantalar arasında yer alan … … antetli yazı ile davacı şirketin beyanı üzerine 65.000,00 TL tutarlı çekle ilgili olarak açıklamalarda bulunulduğu, söz konusu çekin 10.09.2016 tarihinde taraflarına ciro edildiğini beyan ettiği, 29.06.2016 tarihinde … AŞ’ye verildiği, bu çekin vadesinde karşılıksız kalması sonucu 04.10.2016 tarihli çek iade bordrosu ile … AŞ firmasından iade alındığını, bu çekin aldıkları davacı firmaya aynı tarihte çek iade bordrosuyla iade edildiğini, tüm bu işlemlerin resmi kayıt defterlerinde mevcut olduğunu ifade ettiği ve dava konusu 65.000 TL bedelli çeke ait tahsilat makbuzu ile işlem bordro örneğini çek iade dekont örneğini ve yine cirantalardan … AŞ’ye ait beyan dilekçesinin muavin defter örneğinin dosya içerisine ibraz edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Talep, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 318. maddesi uyarınca davacının tüm delillerini dava dilekçesine eklemesi, dışarıdan getirilecek olanlar hakkında açıklama yapması gerektiği, her ne kadar bedeli ödenerek çekin iade alındığı belirtilmiş ise de buna ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, bu haliyle yetkili hamil olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Esasen hasımsız olarak açılan bu davada iptal talebinde bulunan şahsın ispat etmesi gereken husus, zilyedi bulunduğu çekin rizası hilafına elinden çıkmasıdır. Ancak, iptal davasında kesin ispat aranmayıp çekin kaybolduğunun “kuvvetle muhtemel” olduğunu göstermesi yeterlidir (6102 sayılı TTK. m. 760). Davacı, çeklerin lehtarı ve hamili olduğunu ileri sürerek iptalini talep ettiği çeklere dair bilgileri istinaf dilekçesine ekli olarak bildirmiştir. Davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dosya kapsamından davacının iddiasının aksini kanıtlayacak somut bir delil bulunmamaktadır. Her nekadar, karar gerekçesinde davacının HMK’nın 318.maddesi gereğince tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmesi gerektiği ifade edilmiş ise de aynı Kanun’un HMK’nın 31. maddesinde de maddi veya hukuki açıdan belirsiz konularda hâkimin davayı aydınlatma görevi bulunduğu düzenlenmiştir. Somut davada, davacı tarafça dava dilekçesindeki iddialar dikkate alınarak HMK’nın 31. maddesi gereğince söz konusu hususların açıklattırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir iken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı vekili tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 03.11.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.