Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1843 E. 2020/1376 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1843
KARAR NO: 2020/1376
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2020
NUMARASI: 2020/201DİŞ. -2020/207K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasında görülen ihtiyati tedbir talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, karada yazılı nedenlerle verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı, talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile arasındaki 13.11.2019 tarihli satış sözleşmesine istinaden ödemesi gereken satış bedelinin 10.000 Dolar tutarındaki kısmını çek, bakiye kalan 12.565 Dolar tutarındaki kısmını ise banka havalesi yoluyla ödemiş olduğunu, sözleşmede açık ve kesin vade tarihi kararlaştırılmış olmasına rağmen davalının teslim edimini yerine getirmediğini, bahsi geçen sebeple … Bankasına ait … seri numaralı 20.03.2020 vadeli 10.000 Dolar çek hakkında ödeme yasağı şeklinde ve çekin takibe konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, tedbir talebini değerlendirdiği 11.03.2020 tarihli kararında; ” … İhtiyati Tedbir isteyen vekili tarafından mahkememize verilen dilekçe ve eki belgeler incelendi. tedbir talebinin dayanığını oluşturan çekin avans çeki olduğu yönündeki iddianın esası bakımından yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, talep sonucunun yargılama ile elde edilebilecek sonuca yönelik olduğu, ayrıca çekin tedavüle çıkmış olması ihtimalinde üçüncü kişileri kapsar mahiyette tedbir kararı da verilemeyeceği,… ”gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrar ederek, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılmasını ve talepleri gibi teminatsız şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, satış sözleşmesi kapsamında avans olarak verildiği idda edilen çek hakkında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Talep konusu çekin, bir kısım nakit şeklinde ödeme yanında satış bedeli olarak verildiği ancak mal teslimin yapılmadığı sebepleriyle çek üzerine ödeme yasağı konulması değişik iş üzerinden talep edilmektedir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı, alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK 389/1.maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; 391/1.maddesinde” mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. Talep eden, dava konusu çekin avans olarak verildiğini ancak malların teslim edilmediğini ileri sürmüş olup hiç şüphesiz ki açacağı bir menfi tespit davasında çekin avans olarak verildiğini ispat yükümlülüğü altındadır. Dosya içerisinde sadece çekin ön yüzünün fotokopisi bulunmaktadır. Çek ödeme aracı olup, çek keşidecisi borçlunun çek lehtarı ile arasındaki temel ilişkiye bağlı olarak çekin bedelsiz kaldığı, dolayısıyla çeki ciro yoluyla iktisap edecek alacaklıya karşı da bedelsiz kaldığı yönündeki iddialar, alacaklının da hasım olarak gösterilerek genel mahkemede açılacak davada tartışılabilecek iddialardır. Dosya kapsamına göre davacı, yaklaşık ispat yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Somut olayda talep edilen ödeme yasağı hiç şüphesiz ki iyiniyetli üçüncü kişilerin de haklarını etkileyebilecek niteliktedir.
Mevcut dosya kapsamına göre ihtiyati tedbirin koşulları gerçekleşmediğinden ilk derece mahkemesi kararı isabetli olmakla, istinaf başvurusunun reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10/12/2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.