Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1834 E. 2020/1385 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1834
KARAR NO: 2020/1385
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2019/337 E. – 2019/338 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına karşı, borçlu vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili sunduğu 06.12.2019 tarihli dilekçesiyle; borçlu şirket tarafından keşide edilerek diğer borçlulara verilen ve müvekkiline tevdi edilen … Bankası A.Ş.’ Bingöl Şubesine ait … seri nolu 50.000,00 TL bedelli 30.11.2019 keşide tarihli çekin ibraza rağmen ödenmediğini, borçluların mallarını kaçırma hazırlığı içinde olduğunu ileri sürerek, borçluların menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 12.12.2019 tarihli kararda; ihtiyati haciz talebinin kabulü ile teminat mukabilinde borçluların, alacağı karşılamaya yeter miktardaki mallarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Bu karara karşı borçlu …-… vekili 14.01.2020 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alınan ihtiyati haciz kararıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin ihtiyati hacizden 10.01.2020 tarihli tebligatla haberdar olduğunu, müvekkilinin çeki cirolayarak teslim ettiği … AŞ’nin çekteki cirosunun iptal edilmesi nedeniyle ciro silsilesinde kopukluk meydana geldiğinden talep edenin yetkili hamil sayılamayacağını, ayrıca ibraz edilen çekin arka yüzüne Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ödeme yasağı kararının bulunduğunun yazıldığından, çeke dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini ileri sürerek, ihtiyati haczin itirazın kaldırılmasını istemiştir. Alacaklı vekili, itiraza karşı beyanda bulunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesince itirazı değerlendirdiği 20.05.2020 tarihli ek kararda; ”…İtiraz eden tarafından mahkememizin 12.12.2019 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz edilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmiştir. İcra İflas Kanunu’muzun 257. Maddesine göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İhtiyati haciz İİK 257. Maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz geçici bir tedbir olduğundan hem teminat hem de ispat koşullarına bağlanmıştır. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe ve hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve teminatı vermeğe mecburdur. İcra İflas Kanunu’muzun 265. Maddesi ‘Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.’ şeklinde düzenlenmekle borçluya sınırlı sebeplerle ihtiyati hacize itiraz hakkı düzenlemektedir. Maddeden de anlaşılacağı üzere itiraz ancak haczin dayandığı sebepler, mahkeme yetkisine ya da teminat ile sınırlı olarak yapılabilecek ve mahkeme yalnızca bu sınırlamalar kapsamında inceleme yapacaktır. İtiraz, çekte aradaki cirantanın iptal kaşesi ile iptal edilmesi ve çek hakkındaki ödeme yasağı kararı verilmesidir. Kambiyo senetleri kamu güvenine mazhar olan kıymetli evraklardandır. Senet ciro artı teslim yolu ile devredilir. Senedi iyi niyetle ele geçiren 3. Kişinin kazanımının korunması esastır. Senedi alanın kendisinden önceki cirolarda yer alan imzanın sahte olup olmadığını araştırma yükümlülüğü bulunmadığı gibi kendisinden önce yer alan taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi araştırma ve bilme külfeti de kendisine yüklenemez. Birbirini takip eden cirolar ile kıymetli evrakın iktisabı gerekli ve yeterlidir. Aksinin kabulü kambiyo senetlerinin tadavül kabiliyetini ortadan kaldıracaktır. Somut olayda olduğu gibi kambiyo senedi üzerinde yer alan aradaki cirantanın kaşesinin ve cirosunun iptal edilmesi ciro silsilesinde kopukluluk olduğu anlamına gelmemekle birlikte sadece sadece iptal edilen cirantanın hukuki sorumluluğunu ortadan kaldıracaktır. Yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca ihtiyati haciz talep edilen kıymetli evrak hakkında ödeme yasağı bulunması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmemektedir. İhtiyati hacze konu kıymetli evrakı geçerli bir ciro silsilesi ile devir alan kıymetli evrak hamilinin kötü niyeti de itiraz eden tarafından ortaya konulamamıştır. Belirtilen nedenler ile mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu Serkan Denem vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Müvekkilinin çeki ciro ettiği sonraki ciranta … Ltd.Şti’nin cirosunun üzerine iptal kaşesi basılması nedeniyle ciro silsilesinin koptuğunu, ciro silsilesi düzgün olmayan çeki iktisap eden alacaklının yetkili hamil sayılamayacağını, mahkemenin diğer ciroların geçerli olduğuna ilişkin gerekçesinin hatalı olduğunu, ibraz sırasında çek üzerinde ödeme yasağı bulunduğunun bankaca yazıldığını, sonraki ciranta olan … şirketinin çeki zayi etmesinden sonra başvurduğu Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/499 Esas sayılı dosyasında ödeme yasağı kararı verildiğini, tedbir kararının ihtiyati hacze engel olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, çeke dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına karşı İİK’nın 265.maddesi uyarınca itiraza ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı borçlular vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 265. Maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır. Buna göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itirazda bulunabilir”. Somut olayda, alacaklı tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, takip sebebi olarak keşidecisi … Bankası Bingöl Şubesi olan 30.11.2019 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, keşide yeri İstanbul olan çeke dayalı olarak alınan ihtiyati kararıyla ilamsız takip başlatılmıştır. Takip konusu çekin ciro yoluyla itiraz edene teslim edildiği, itiraz edenin cirosu ile … Ltd. Şti’ne sonrasında ise … Ltd.Şti., … Ltd.Şti’ne ciro edildiği, son cirantanın ise ihtiyati haciz isteyen alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Çek suretinin incelenmesinde, itiraz eden cirantadan sonraki cironun üzerine iptal yazısı yazıldığı anlaşılmaktadır. TTK’nın 790.maddesi gereğince, “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” Bu durumda, itiraz eden borçludan sonraki ciro iptal edilmesine rağmen imzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince itiraz edenin çekteki sorumluluğunun devam edeceği, sonraki cironun iptal edilesinin itiraz edenin çekten kaynaklanan sorumluluğunu sona erdirmeyeceği anlaşılmakla bu yöne ilişkin istinaf nedeni yerinde değildir. Hukuk Genel Kurulunun 23.02.2000 Tarihli, 2000/12-49 Esas,2000/94 Karar sayılı kararı ile ; ” ihtiyati haciz ise İİK 257 vd maddelerinde düzenlenmiş, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun mallarının ve haklarının üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir.İİK 264.Maddesinde ihtiyati haciz yaptıran alacaklının 7 gün içerisinde takip talebinde bulunması veya dava açması zorunluluğu içeren hükümlerden de anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz ve icra takibi ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur.Bu nedenle ihtiyati haciz icra takip işlemi olmayıp yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan ve HMK 101. Ve bunu izleyen maddelerde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri daha etkili bir tedbir işlemi olduğundan İİK 289. Maddesinde öngörülen takip yasağından sayılmaz.İhtiyati haczin TTK 662. Maddesinde zamanaşımın kesen sebepler arasında belirtilen takip talebi niteliğinin bulunmadığı, bu işlemlerin ayrı hukuki sonuçlar doğuracağı, dolayısıyla zamanaşımını kesmeyeceği, HGK’nun 22/06/1966 T, 805 Esas-475 Karar sayılı kararında kabul edilmiş olup uygulama bu doğrultudadır, sözü edilen karar ve zamanaşımı uygulaması da ihtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususundaki görüşünün doğruluğunu kanıtlamaktadır” denilmiş, ihtiyati haczin bir icra işlemi olmadığı vurgulanmıştır. İİK 72/2’de takipten önce açılan menfi tespit davasında “icra takibinin durdurulması” hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmekle, ihtiyati haciz kararının icra işlemi mahiyetinde bulunmadığından Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ödeme yasağı kararı ihtiyati haciz kararını engeller mahiyette bulunmayıp, tedbir kararı icra takibi ve icra işlemlerini durduracağından, borçlular vekilinin bu yöndeki istinafı da yerinde değildir. Zayi nedeniyle kıymetli evrak iptali davasında verilen ödemeden men yasağı kararı da ihtiyati haciz kararı verilmesine engel değildir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine, 2-İtiraz eden borçlu vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İtiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.10.12.2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.