Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1803 E. 2023/1686 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1803
KARAR NO: 2023/1686
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2019
NUMARASI: 2015/523 E. – 2019/1098 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’nun uzun süredir müvekkili ve ailesinin sigorta işlerini yapması nedeniyle güven oluşturduğunu, davalının hangi sigorta şirketinden poliçe düzenlediğine bakılmaksızın tüp poliçelerini davalı … aracılığıyla yaptırdığını, davaya konusu olayların gerçekleştiği tarihlerde müvekkilinin eşinin ağır hasta olması nedeniyle müvekkilinin hesaplarını kontrol edemediğini, artan primlerin bu kapsamda ödendiğinin düşünüldüğünü, ancak hesapların kontrolü sırasında kredi kartı ile yapılan prim ödemelerinin çok yüksek olduğunun fark dildiğini, müvekkili ya da sigorta primini ödediği yakınları ile ilgili bir sigorta poliçesi olmadığı halde müvekkilinin kredi kartından haksız çekimler yapıldığının belirlendiğini, bu dönemde davalı …’nun davalı … Ltd. Şti.’de çalıştığını, davalı …’in gerçek prim bedellerini tahsil ettiği gibi müvekkille ilgisi olmayan haksız tahsilatlar da yaptığını, yapılan uyarılar sonucu davalı acentenin bir kısım ödemeleri iade etmesine rağmen dava konusu miktarların iade edilmediğini, davalının iş nedeniyle öğrendiği kart ve kişisel bilgileri hukuka aykırı şekilde kullandığını, davalı şirketin acentesinin işlemlerini denetleyerek ilgisiz ve şüpheli tahsilatlar konusunda uyarıda bulunmadığını ve müvekkil ile ilgisiz olan ödemeleri kabul etmesi nedeniyle kusurlu olduğunu ileri sürerek, 62.278,07 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, savunmasında özetle; dava dilekçesindeki tabloda tarih ve çekim bedelleri bildirilen bedellerin tahsilat sisteminde kontrol edildiğini ve bu tarihlerde belirtilen çekimlerin tahsilat sistemine girişine ilişkin kayıt bulunmadığından, çekimlerin karşılıksız mı olduğu veya müvekkilinin üstlendiği bir riske karşı alındığının belirlenemediğini, ayrıca sigorta şirketlerinin doğrudan poliçe bedellerini tahsil etmediğini, işlemlerin acenteleri aracılığıyla yapıldığını, acentelerin de tahsilatları sigorta şirketlerine aktardığını, iddialarla ilgili bilginin acente tarafından verilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “..6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun ‘Kusursuz Sorumluluk’ başlığı altında yer alan 66.maddesinde ‘Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz. Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.’ hükmü yer almaktadır. Davalı …’nun, diğer davalı … Hizm. Ltd. Şti.’nin çalışanı olduğundan, TBK 66.maddesi uyarınca davalı …’nun işlemlerinden, adam çalıştıran olarak acentenin sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı … Hizm. Ltd. Şti ise davalı … Sigorta Anonim Şirketinin acentesidir ve farklı kişiler adına düzenlenen ferdi … sağlık poliçesi ile 132 adet tahsilatın davacıya ait tek kredi kartından ödendiği, davalı şirketlerin kayıtları ile sabittir. Davalı sigorta şirketinin çalışmakta olduğu acente hakkında denetim yapması gerekmekte olup, farklı kişiler adına düzenlenen ferdi … sağlık poliçelerine ilişkin primlerin, davcıya ait olan tek bir kattan tahsil edilmesi şüpheli mahiyette olmasına rağmen davalı sigorta şirketinin poliçeler ve tahsilatlar yönünden herhangi bir inceleme yapmadığı, acente yönünden gerekli denetimi yapmadığı ve özen göstermediği için sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle, davacının kredi kartından haksız olarak tahsil edilen 62.278,07 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” gerekçesiyle davanın kabulü ile, 62.278,07 TL’nin 06.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilin, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece davalı … tarafından yapıldığı iddia olunan ödemeye ilişkin gerekli araştırma yapılmaması ve ceza yargılamasının sonucu beklenmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davalılardan …, diğer davalının çalışanı iken, davacıya ait kredi kartı bilgileri kullanılarak, üçüncü kişiler lehine sigorta poliçeleri düzenlendiğinin iddia edildiğini, davacı tarafından diğer davalılar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı …’nun 23.05.2016 tarihli kolluk ifadesinde davacıya 50.000 TL‘yi elden ödediğini, bakiye bedeli de ödemek istediğini belirttiğini, davalı … hakkında İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/368 Esas sayılı dosyasında açılan davanın derdest olduğunu, elden ödenen miktarın ödenip ödenmediğinin araştırılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, rapora itiraz dilekçesinde davalının, Temmuz 2014’te … Bankası Taksim Şubesi’nde para verip vermediğinin sorulmasının istenildiğini, ancak bu hususta araştırma yapılmadığını, bu miktarın ödenmiş olması halinde borcun söneceğini, müvekkilinin olayda sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu hukuka aykırı eylemi üstlenen diğer davalı … ile müvekkil şirket arasında istihdam ilişkisi bulunmadığını, müvekkili şirketin, diğer davalı … Sigorta’yı denetleme ve gözetleme yükümlülüğü bulunmadığını, davalı … Sigorta’nın, basiretli tacir olarak ve adam çalıştıran olarak, çalıştırdığı personellerin seçiminden ve emir ve talimatlara uygun davranıp davranmadığının denetlenmesinden tek başına sorumlu olduğunu, müvekkilinin acenteyi bu yönde denetlemesinin beklenemeyeceğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.Davalı …, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ek bilirkişi raporu alınması talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı kart hamilinin kusur ve/veya müterafik kusuru hakkından değerlendirme yapılmadığını, oysa mevzuat gereği kredi kartı hamilinin, kartın kendi zilyetliğine geçtiği andan itibaren kartını ve kartın kullanılmasıyla ilgili bilgileri koruma, saklamakla ve hukuka aykırı kullanımları bildirmekle yükümlü olduğunu, hamilin söz konusu yükümlülüklerini yerine getirmemesi, kredi kartının haksız kullanımından doğan zararın oluşmasında ve artmasında etkili olabileceği gibi, tarafların dava konusu olayda kusur ve müterafik kusur durumunu ve sorumluluklarını da etkileyeceğini, 06.01.2015 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına rağmen, davadan önce kendisine ihtar tebliğ edilmediğini, dava dilekçesinin de kendisine tebliğ edilmemesi nedeniyle faiz başlangıcı tarihinin hatalı olduğunu,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacıya ait kredi kartından tahsil edilen üçüncü kişilere ait prim borçlarının iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalı … tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı, 2011 ile 2014 yılları arasında davalı …nda bulunan kredi kartı bilgilerini kullanarak kendisi ile ilgisi bulunmayan üçüncü kişilerin poliçe primlerinin ödendiğini, eşinin rahatsızlığı nedeniyle durumdan geç haberdar olduğunu belirterek tablo halinde belirtilen 62.278,07 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı tarafından yapılan suç duyurusu üzerine davalı … 23.05.2016 tarihli beyanında davacının kredi kartının şahsi ihtiyaçları için kullandığını, 50.000 TL’yi elden iade ettiğini kalan 12.278,07 TL’yi en kısa zamanda ödeyeceğini beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince ceza yargılamasının sonucunun beklenmemesinde usule aykırı yön bulunmamaktadır. Zira maddi olayın kayıtlar ve taraf beyanlarıyla sabit olduğu, davacıya ait kredi kartının üçüncü kişilerin prim ödemelerinde davalı gerçek kişi tarafından kullanıldığı sabittir. Haksız fiil niteliğinde olan bu eylemin eylemi gerçekleştiren gerçek kişinin sorumlu tutulması yerindedir. Her ne kadar … Bankası şubesinde 50.000 TL’nin elden ödendiği savunulmuş ise de bu miktardaki ödemenin elden yapıldığı tanık deliliyle kanıtlanamaz. Bu nedenle mahkemece başka bir araştırma yapılmasına gerek duyulmamaktadır. Temerrüt tarihinin başlangıç tarihi TBK’nın 117.maddesine uygun olduğu gibi hükmedilen faizin türü de yerinde olduğundan davalı …’nun istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin incelenmesinde ise davalı sigorta şirketi ile davalı acente arasında bir kısım poliçelerin düzenlenmesi hususunda acentelik ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı kredi kartı bilgilerini güven duyduğu …’na vermiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalardan anılan kişinin davacının kredi kartını bilgileriyle davacı adına dilediği sigorta şirketinden poliçe düzenleyebildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu işlemlerin davalı gerçek kişi tarafından usulsüz şekilde yapıldığı ve esasen davacı ile ilgisi bulunmayan ödemelerin davacının kredi kartıyla yapıldığı sabittir. Yapılan ödemelerin 04.06.2011 ile 29.05.2014 tarihleri arasında sürdüğü açıktır. Bu kadar uzun bir süre davacının hesap ve kredi kartını kontrol etmemesi haksız fiil faili açısından müterafık kusur oluşturmamakla birlikte, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Sigorta şirketinin, acente üzerinden genel bir denetim ve gözetim yükümlülüğü olmakla birlikte herhangi bir müşteri tarafından acentenin çalışanına duyulan sınırsız güvenle teslim edilen kredi kartı ile uzunca bir süre işlem yapılmasının denetlenmesi bu denetim yükümlülüğünün kapsamında görülemez. Sigorta şirketine, kusursuz sorumluluğa yaklaşık şekilde bir denetim yükümlülüğü yüklenemez. Somut olarak sigorta şirketi ile zarar ve zararın faili arasında bir bağ bulunduğu veya sigorta şirketinin somut bir kusurunun bulunduğu kanıtlanmadığından, davalı sigorta şirketine yönelik davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün davalı sigorta şirketi yönünden düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve davanın sigorta şirketi yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine; davalı … Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın esası hakkında dairemizce yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A-Davalı …’nun istinaf başvurusu yönünden: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılmış olan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 3.188,66 TL istinaf nispi karar harcının bu davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından sarfedilen kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, B-Davalı … Sigorta vekilinin istinaf başvurusu yönünden: HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davalı … Sigorta AŞ aleyhine açılmış olan davanın reddine, 2-Diğer davalılara yönelik davanın kabulü ile 62.278,07 TL’nin, 06.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılar … ve … Hizm. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Alınması gereken 4.254,21 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.063,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.190,65 TL harcın davalılar … ve … Hizm. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.095,36 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.819,10 TL gider toplamı 2.914,46 TL yargılama giderinin, davalılar … ve … Hizm. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,5-Gider avansının kullanılmayan kısımlarının, talep hâlinde yatıran tarafa iadesine, 6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Hizm. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davalı … Sigorta AŞ kendisini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde yatıran tarafa iadesine, 9-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-Davalı … Sigorta AŞ tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 1.063,55 TL istinaf karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince bu davalıya iadesine, b-Davalı … Sigorta AŞ tarafından sarf edilen 148,60 TL başvuru harcı giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine, 10-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 11-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 19.10.2023 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.