Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1796 E. 2023/1547 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1796
KARAR NO: 2023/1547
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/07/2020
NUMARASI: 2019/37 E. – 2020/348 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın Çamlıca Şubesi’nden taşınmaz alımı için kullanılan kredi için toplam beş adet makbuzla 11.450,00 TL komisyon adı altında kesinti yapıldığını, kendisinden tahsil edildiğini belirtmiş, 11.450,00 TL’nin ve yargılama giderlerinin faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle; ticari amaçla kullandırılan kredi ile ilgili sözleşme ve bilgilendirme notlarının davacı tarafından imzalandığını, alınan komisyonun TTK’nın 20. maddesi ile Bankacılık Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olduğunu, kredi sözleşmelerindeki komisyona ilişkin hükmün haksız şart niteliğinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkememizce anılan hususların tespiti amacı ile … Bankası, …. Bankası, … Bankası … Bankası ve … Bankası’na yazı yazılmış, ‘Bireysel Kredi Limit Tahsisat Ücreti’ adı altında alınan komisyona ilişkin bankaların uyguladığı emsal oranlar dosya içeriğine kazandırılmıştır.Somut olaya gelinirse; 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. maddesine göre, 6098 sayılı TBK’nın yürürlük tarihinden önce, 04.06.2012 tarihinde imzalanan davaya konu kredi sözleşmesine 818 sayılı BK’da düzenlenmemiş olan genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Yukarıda, bankalar tarafından tahsil edilen masrafların hukukilik denetiminin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin açıklamalar kredi tahsis ücreti bakımından da geçerlidir. Bu itibarla, diğer bankaların aynı tür kredi sözleşmelerinde uyguladıkları komisyon oranı gözetilerek sonuca ulaşılması gerekir. Dosya içerisinde yer alan banka yazı cevaplarına göre, komisyon adı altında alınan tutara ilişkin uygulanan emsal oranların %2 ile %4 arasında değiştiği, davalı banka tarafından kredi sözleşmesine uygulanan %1 oranın sözleşmeye, bankacılık mevzuatına ve Merkez Bankası’nın belirlemiş olduğu oranlar ile emsal bankacılık uygulamalarına uygun olduğu anlaşılmış, ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bankanın, taşınmaz satan bir tacir sıfatıyla hareket etmediğini, aksine aksine alacağına mahsuben almak durumunda olduğu ve ihtiyacı olmadığı için de satmak zorunda olduğu bir taşınmazı taksitle satan bir kurum olduğunu, davacının bu yeri avukatlık ofisi olarak kullanmak üzere aldığını, üç katlı taşınmazın bir kısmının ticari kapsamda bir kısmının ise tüketici işlemi kapsamında görülerek değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı bankadan kullanılan kredini nedeniyle bankaca alınan komisyonun bedelinin haksız olduğu iddiasıyla geri tahsili için açılmış bir alacak davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı tarafından, kredi sözleşmeleri kapsamında bankaca beş adet tahsilat makbuzu ile alınan toplam 11.500 TL komisyon alacağının istirdadı istemiyle tüketici mahkemesinde eldeki dava açılmıştır. Davanın açıldığı İstanbul 4.Tüketici Mahkemesinin 2016/774 Esas sayılı dosyasında 06.11.2018 tarihinde 8.000,00 TL kredi yönünden, bu kredinin tüketici işlemine ilişkin olmaması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.Kesintiye ilişkin dekontun incelenmesinde, 08.06.2012 tarihli işlem ile 8.000 TL komisyon bedelinin tahsil edildiği anlaşılmıştır. Eldeki davada, kullanılan kredinin mesleki amaçla ofis almak için kredi kullanılması amacıyla alınması nedeniyle ticari dava niteliğinde olduğu belirlenmiştir. Davalı bankaca, davacıya 08.06.2012 tarihinde 800.000 TL tutarlı kredi tahsis edilmiştir. Geri ödeme planında 8.000 TL komisyon alınacağının belirtildiği ve planın davacı tarafından imzalandığı tüketici mahkemesinde alınan bilirkişi raporuyla belirlenmiştir. Bilirkişi tespitine göre bu kredinin taksitli ticari kredi niteliğinde olduğu belirlenmiştir. Sözleşme tarihi itibariyle 6098 sayılı TBK’nın yürürlüğe girmemesi nedeniyle genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemelerin uygulama imkanı bulunmamaktadır. Mahkemece getirtilen emsal banka uygulamalarına göre bankalarca bu tür kredilerde %2 ile 4 oranında komisyon alındığı, eldeki uyuşmazlıkta ise %1 oranında komisyon alındığı ve buna ilişkin geri ödeme planının davacı tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.Bu tür uyuşmazlıklarda, alınacak komisyonunun miktarı veya oranı belirlenmemiş ise davalı banka ile diğer bankaların uygulaması araştırılarak bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan komisyon, masraf, erken kapama ücreti vb. ad altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup karşılaştırılarak, davacıdan talep edilebilecek ortalama miktar konusunda bilirkişi heyetinden rapor alınarak, alınan masraflar konusunda 5411 Bankacılık Kanunu 144. maddesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden Merkez Bankasının tebliğ hükümleri de gözetilerek, bankaca alınan komsyon miktarının uygun olup olmadığı, alınan ücret veya komisyonun dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekmektedir. (Yargıtay 11.HD’nin 26/06/2018 tarih, 2016/11653 E. 2018/4811 K. ve 2017/276 E. 2018/5662 K. sayılı emsal ilamları; Yargıtay 19.HD7nin 30.04.2012 tarih, 2011/87 Esas ve 2011/14 Karar sayılı ilamı). Mahkemece yapılan değerlendirmede, alınan komisyonun emsal banka uygulamaları altında olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin tüm istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 215,85TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.05.10.2023