Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1791 E. 2023/1546 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1791
KARAR NO: 2023/1546
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2019
NUMARASI: 2018/1155 E. – 2019/1024 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari araç satışına ilişkin akdi ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği araç bedeline ilişkin 70.000,00 TL tutarındaki borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu, alacağın fatura borcundan kaynaklandığını, davalının grup şirketlerinden … San.Ltd.nin çalışanı olduğunu, anılan şirketin kapanması nedeniyle işçilerin alacakları ve tazminatlarının ödenmek istendiğini, davalının başarılı bir personel olması nedeniyle taşeronluk konusunda anlaşıldığını, taşeronluk yapacak olan davalının aracının bulunmadığını beyan etmesi üzerine müvekkili adına kayıtlı dava konusu aracın satılması ve aynı gün ödenecek kıdem tazminatının araç bedeli olarak müvekkiline ödenmesi, kalan miktarın altı eşit taksitle ödenmesi konusunda tarafların anlaştığını, şirkette çalışan davalının kendisine güvenilmesi gerektiğini belirterek aracın tescil kaydını aldığını, ardından ödenen kıdem tazminatından peşinatı ödemediği gibi aracın fatura bedelini de ödemediğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkili hakkında haksız ithamlarda bulunularak kurgular yapıldığını, noterde düzenlenen satış sözleşmesinde belirtildiği üzere araç bedelinin ödenerek aracın teslim alındığını, HMK’nın 200. maddesi gereğince senede karşı iddiaların yazılı belge ile ispatının gerektiğini, tanık dinlenmesi ve defter incelemesine ilişkin taleplerin reddinin gerektiğini, HMK’nın 204.maddesine göre düzenleme şeklindeki noter senedinin sahteliği ispat oluncaya kadar kesin delil sayıldığını savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Her ne kadar yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafın ticari defterlerinde davalıya yapılan araç satışından 70.000,00 TL alacaklı olduğu kayıtlı ise de; Bakırköy … Noterliği’ nce düzenleme şeklinde yapılan 30/10/2018 tarih ve … yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi’nde açıkça ‘… … marka, 2015 model kamyonet cinsi … tipi, … motor, … şasi nolu ticari aracın davacı … tarafından davalı …’a KDV dahil 70.000,00 TL bedelli satışının yapıldığı, noter sözleşmesinde satıcının nitelikleri ve bedeli yazılı aracı hali hazır durumu ile satarak bedelini aldığı ve aracı teslim ettiği, alıcının bu aracı hali hazır durumu ile görüp beğenerek ve bedelini ödeyerek teslim aldığı’ hususunun yazılı olduğu görülmüştür.Davacının noter huzurunda düzenlenen satış sözleşmesinin sahteliğine dair bir delili ve bu yönde bir iddiası bulunmadığından HMK 204/1 md. gereğince söz konusu noter senedi dava konusu araç bedelinin ödendiği hususunda davalı lehine kesin delil kabul edilmiş, hatırlatılmasına rağmen davacı taraf yemin deliline başvurmamış, iddiayı ispat eder nitelikte başkaca yasal delil sunulmamıştır. Mevcut delillere göre davacının söz konusu araç bedelini davalıdan talep edemeyeceği sonucuna varılmış olmakla sübuta ermeyen davanın reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalı lehin tazminat takdirine yer olmadığına…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketi ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 70.000,00 TL alacak bulunduğunu, alacağın satılan araç bedeline ilişkin faturadan kaynaklandığını, davalının grup şirketlerinden olan … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin çalışanı olduğunu, anılan şirketin kapanması nedeniyle işçilerin alacak ve tazminatlarının ödenmesine karar verildiğini, davacının iyi bir çalışan olması nedeniyle davacı şirketin taşeronluğunu yapması konusunda anlaşma sağlandığını, davacının aracının olmaması nedeniyle davacıya ait … plakalı 2015 model … marka ticari kamyonetin satışı konusunda tarafların anlaştığını, davalıya davalıya …’in ödeyeceği kıdem tazminatının, aynı gün peşinat ödeme olarak davacıya ödenerek kalan miktarın iş yaptıkça 6 ayda taksitler halinde ödenmesi yönünde şifahi olarak tarafların anlaştıklarını, ancak davalının aracın tescilini alıp, kıdem tazminatını da tahsil etikten sonra peşinatı ve kalan taksitleri ödemediğini, hiç bir bedel ödenmeksizin müvekkilinin aldatılarak aracın satın alındığını, davalı hakkında yapılan suç duyurusunda bulunulduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ve davacıya ait … plakalı aracın satılarak davalıya teslim edildiği sabittir. Uyuşmazlık, davalının satım bedelini ödeyip ödemediği, noterde düzenleme şeklinde yapılan satım sözleşmesinde, aracın bedelinin ödendiğine ilişkin beyanın geçerli olup, olmadığı, bu beyanın aksinin davacı tarafından kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/118062 Soruşturma, 2018/59292 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı şirketçe şüpheli … hakkında ” şüphelinin müşteki şirkette çalışması karşılığında 21.500,00 TL kıdem tazminatı aldığı, aralarındaki anlaşmaya göre müşteki şirkete ait … plakalı aracın şüpheliye satışının yapıldığı, ancak şüphelinin aracın bedelini ödemediği ve dolandırıcılık suçu işlediği”nden bahisle şikayette bulunduğu, Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda şikayete konu olayın hukuki ilişkiden kaynaklanması nedeniyle kamu adına soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. Davacının, Bakırköy … Noterliğinin 30/10/2018 tarih ve … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi gereğince davalıya satışı yapılan … plakalı araç bedelinin ödenmediğini ve bu nedenle düzenlenen … nolu 30.10.2018 tarihli fatura nedeniyle alacaklı olduğu iddia ettiğine göre uyuşmazlık alacağın varlığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır. Anılan senette, araç bedelinin alınarak aracın teslim edildiği belirtilmiştir. Fatura da 30.10.2018 tarihinde düzenlenmiştir. Taraflar arasında bunun dışında bedele ve bedelin ne şekilde ödeneceğine ilişkin bir sözleşme bulunmamaktadır. Belirtilen noter senedi, bedelin alındığına ilişkin beyan makbuz hükmünde olup, bu hususun aksi ancak kesin delillerle kanıtlanabilir. Davacının HMK’nın 204. maddesine uygun bir iddiası bulunmadığı gibi, yemin deliline de başvurulmamıştır. Bedelin ödenmesi konusunda iade fesadı oluşturulduğu da davacı tarafından kanıtlanmamıştır. Basiretli bir tacir olan davalı noter senedinde belirtilen durumun aksini ispatlar nitelikte kesin kanıtlarla iddia edilen kıdem tazminatının ödenmesi ve araç bedelinin taksitle ödeneceği konusunda tarafların bir mutabakatının olduğu kanıtlamamıştır. TBK’nın 207. maddesine göre satım sözleşmesi ani edimli olup tarafların edimlerini aynı anda ifa etmeleri esastır. Noterde düzenlenen satım sözleşmesi de bu ilkeye uygun olup, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 215,45 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.05.10.2023