Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1790 E. 2023/1556 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1790
KARAR NO: 2023/1556
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2019
NUMARASI: 2015/977 E. – 2019/652 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile dava dışı … arasında 11.02.2015 tarihinde taşınmaz satım sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeden sonra davalı şirketin müvekkili şirket ile 11.02.2015 tarihli “Barterli İşlem Protokolü” imzaladığını, satış sözleşmesinin konusunu oluşturan dairelerin satışı için 1.073,600,00 TL nakit, 673.000,00 TL … Çeki ödemesi ile toplam 1.746.000,00 TL ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, bu aşamada, 50.000,00 TL barter çeki ve 10.000,00 TL nakit kaparo alındığını, kaparo olarak alınan 50.000,00 TL barter çekinin sözleşme gereğince komisyon bedelinin davacı tarafından 28.04.2015 keşide tarihli 2.950,00 TL bedelli … Beylikdüzü Beykent Şubesi çeki ile ödendiğini, müvekkili şirkette bunun için 2.950,00 TL KDV dahil fatura düzenlendiğini, müvekkilinin 673.000,00 TL … takas çekine yetki verdiğini, bu işlemlerden sonra davacının nakit bedeli getirmesi beklenirken, davalının bu satış sözleşmesinden ve Barterli İşlem Protokolünden caydığını, protokolün 6. maddesi uyarınca barter çekine yetki kodu verildikten sonra protokolün iptalini ya da iadesini isteyen tarafın toplam tutarın %10’u + KDV tutarında ödeme yapacağının kararlaştırıldığını, bu nedenle müvekkilinin toplam 203.145,80 TL’ye hak kazandığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkili ile dava dışı … arasında adi yazılı şekilde taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığını, taşınmaz satış sözleşmelerinin resmi şekilde yapılmak zorunda olması nedeniyle bu sözleşmenin yok hükmünde olduğunu, sözleşmeye göre, satış bedelinin bir kısmının barter çeki ile ödeneceğinden, taraflar arasında 11.02.2015 tarihli Barterli İşlem Protokolü imzalandığını, bu protokolün de taşınmaz satışına ilişkin olduğunu ve adi yazılı şekilde yapıldığından geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, yapılan protokollerin ardından, müvekkilinin satıcının beyanının aksine, satışa konu dairelerin fahiş fiyata satılması nedeniyle taşınmaz alımından vazgeçtiğini, buna rağmen, davacının satışa konu barter çeklerine yetki verdiği iddiası ile komisyon bedelini cezai şart olarak talep ettiğini, davacı tarafından, müvekkiline verilmiş herhangi bir hizmet olmadığını, davacının haksız kazanç elde etme düşüncesinde olduğunu, müvekkilince çeke yetki verilmesine dair bir talebin davacıya sunulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Eldeki dosyada davalı ile dava dışı … arasında 01/02/2015 tarihli satış sözleşmesi düzenlendiği, satış sözleşmesinin konusunun, …Mah., … Sok., No:…, Esenyurt, İstanbul adresinde bulunan … Konutlarındaki taşınmazların satışı olduğu, daire bedellerinin 673.000,00 TL’lik kısmının barter çeki ile ödeneceğinin kabul edildiği, taraflar ile dava dışı … arasında imzalanan 01/02/2015 tarihli barterlı işlem protokolünün 6. maddesinde ‘iş bu protokolün taraflarca imzalanması ve iş bu protokole istinaden kesilen barter çekine yetki kodu verilmesinden sonra iş bu protokolün iptalini veya iadesini isteyen taraf, toplam tutarın %10 artı KDV’lik kısmını … A.Ş.’ye nakit ödeyeceğini peşinen kabul eder.’ şeklinde davaya ve takibe konu cezai şartın kabul edildiği, davalı ile dava dışı satıcı arasında düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekilde tapuda yapılması gerekirken resmi şekil şartına uyulmadan yapıldığı için geçersiz bir sözleşme olduğu, davacı tarafından geçerli olmayan bir sözleşmeden dönülmesi nedeni ile barter çekine onay kodu verildiği iddiası ile cezai şart bedelinin talep edildiği, yukarıda yer verilen Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere barter şirketlerinin üyeleri arasında yapılan satış işlemlerine aracılık ettikleri ve yapmış oldukları aracılık hizmetleri nedeniyle komisyona hak kazandıkları, barter sistemine üye olan davalı ile dava dışı … arasında tamamlanmış bir satış işlemi söz konusu olmadığı gibi satış sözleşmesinin de geçersiz olduğu, davacının, barter çekine onay kodu verildiğinden bahisle geçerli olmayan bir satış işleminden vazgeçildiğini beyan ederek cezai şart bedeli talep etmesinin hukuken mümkün olmadığı, kararlaştırılan cezai şartın da geçersiz olduğu…” gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen ret kararının dosya içeriğine ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kabulünün aksine geçerli bir sözleşme bulunduğundan davanın kabulüne karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında düzenlenen barter sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı şirket ile dava … arasında düzenlenen adi yazılı taşınmaz satım sözlemesi ile bir kısım taşınmazların 1.073.600 TL’si nakit 673.000 TL’si sistem barter takas çeki ile olmak üzere toplam 1.746.600 TL bedelle satışı için ön sözleşme düzenlenmiştir. Sözleşme tarihinde 50.000 TL sistem barter takas çeki ile 10.000 TL nakit verilmiştir. Anılan sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmemesi nedeniyle satım sözlemesinin Tapu Kanunu’nun 26 ve TBK’nın 237. maddeleri uyarınca geçersiz olduğu, taşınmaz satımına ilişkin sözleşmenin geçerli olduğunun da taraflarca savunulmadığı anlaşılmıştır. Satım bedelinin bir kısmının barter çeki ile ödenecek olması nedeniyle alıcı ile satıcı arasında “Bartarli İşlem Protokolü” düzenlenmiştir. Davacı da bu protokolde yer almaktadır. Anılan protokolde, davacının sözleşmenin tarafı olmadığı, alıcı olan davalı ile satıcının üye olarak sözleşmeyi imzaladıkları, satım sözleşmesinin bir kısım bedelinin tarafların üyesi olduğu barter sisteminin (davacı) çeki ile ödeneceği, barter çekine yetki kodu verilmesinden sonra tarafların cayması halinde toplam tutarın %10’u ve KDV si kadar … AŞ’ye ödeme yapacağı kararlaştırılmıştır.Her iki sözleşme niteliği itibariyle taşınmaz satımı ve bu satışın finansmanına ilişkin olması nedeniyle resmi şekilde düzenlenmesi gerekir. Sözleşmenin 6.maddesindeki düzenleme ceza koşuluna ilişkin olup, ifaya akli ceza koşulu bulunduğu değerlendirilmiştir. Ceza koşulu asıl borca bağlı feri niteliktedir. Bu nedenle asıl borcu doğuran sözleşmenin şekil eksikliği nedeniyle geçersiz olması halinde ceza koşulunun da geçersi olduğu açıktır. Davacı şirket finansmanın geçersiz bir sözleşme için sağlandığını bilecek durumda olup, bu husus Barter Sözleşmesinde de belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan araştırma ve varılan sonuç isabetli olup aksi yöndeki davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 215,85 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.05.10.2023