Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1684 E. 2023/1671 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1684
KARAR NO: 2023/1671
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06.07.2020
NUMARASI: 2018/281 E. – 2020/238 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … projesindeki dizel motorların soğutulmasında kullanılmak üzere iki devreli (LT/HT) kuru soğutucuların yapımı ve tesliminin yüklenicisi olduğunu, ilgili satın alma sözleşmelerinin 06.10.2014 ve 07.01.2016 tarihli olduğunu, davacının belirtilen proje için 96 adet redüktörü davalı … şirketinden bayisi olan … şirketinden 23.12.2014 ve 11.03.2016 tarihli faturalarla satın aldığını, redüktörlü motorların redüktör ve motordan oluştuğunu, dava konusu projede kullanılacak olanların imalatının ve montajının … tarafından yapıldığını, projenin iki etapta gerçekleştirildiğini, buna göre ilk etapta 80 adet redüktörlü motorun bayi … tarafından 18.12.2014 tarihinde davacıya teslim edildiğini, davacının ürettiği kuru soğutuculara redüktörlü motorların montajını yaparak 23.06.2015 tarihinde müşterisi …’a teslim ettiğini, sonraki 16 adet redüktörlü motorların ise davalılardan … tarafından davacıya 09.03.2016 tarihinde teslim edildiğini, davacının da 12.05.2016 tarihinde ihraç ettiğini, üretilen ürünlere ilişkin şikayetlerin bildirildiğini, raporda 2767 saat çalışan ürünün fan kanadının durduğunun, manuel olarak dahi döndürülemediğinin, bunun üzerine açtıklarında içinde yağ toz su karışımı olduğunun ve yağ boşaltma tasarımı nedeniyle her yağ değişiminde karışımın % 60’ının içinde kaldığının tespit edildiğinin belirtildiğini, ikinci redüktör şikayetinin detaylarının 04.10.2016 tarihli raporda bildirildiğini, 6 numaralı fanın 2280 saatlik çalışmadan sonra durduğunun, bunun üzerine 6 numaralı fanın redüktörünün açıldığında şaft contasının zarar gördüğünün, su ve kum partiküllerinin redüktör içinde olduğunun belirtildiğini, her … kuru soğutucunun üzerindeki 2 redüktörlü motorun yani 80 adetten 10 adedinin kontrol edilmesine karar verildiğini, 08.0.2016 tarihli şikayet raporunda, yağ alımının boşaltma tapasından yapılamadığının, bu nedenle 10 ayrı örnek yağ alındığının, yapılan incelemede yağın içinde metal parçaları, kum ve suyun bulunduğunun, numune yağın % 70’inde yağ renginin altın sarısından kahverengiye dönüştüğünün belirtildiğini, davacının davalılara … şirketinden gelen şikayet raporunu 29.09.2016 tarihinde teknik raporu ise 05.10.2016 tarihinde ilettiğini, davalının “redüktörlü motorların içinde toz kalıntılarının muhtemelen döküm sonrası temizlikte kullanılan kumdan kaynaklandığını, rulmandaki hasarın keçenin dışarıdan aldığı darbe sonucu zarar görmesinden kaynaklanmış olabileceğini, yağın boşaltılmasının normalde sağlanması gerektiğini, … şirketinin muhtemelen boşaltma için nakliye sonrasında yapılması gereken tapa değişikliğini yapmamış olabileceğini ve tüm bu konuların saha ziyareti sonrasında sorunun netlik kazanacağını…” belirttiğini, 12.10.2016 tarihli mailde davalı …ün kullanılan yağın 90 derece sıcaklıkta hesap yapıldığında doğru seçildiği ve yaklaşık 20.000 saat çalışma ömrüne sahip olduğu, bu durumda yağın bozulma nedeninin çıkış keçesinin yüksek sıcaklıktan bozulması ve buna bağlı olarak redüktör içinde su ve yabancı madde girmesinden kaynaklandığının belirtildiğini, 19.10.2016 tarihli emailde üst keçenin bozulmasının ısı ile olduğun ancak bu keçenin üstte olduğu için yeterince yağ almadığının ve yağsızlıktan dolayı hızla bozulduğunun, keçenin sağlıklı çalışması için mutlaka dudağının yağ alması gerektiğinin ayrıca üstte bulunan dudak ile mil arasında oluşan cebe toz gelmemesi gerektiğinin, tozun hızlı bir şekilde özellikle silis/kum tozunun keçeyi bozacağının belirtildiğini, yeni yapılacak redüktörlerde hem toz tutulması hem de yağlama sağlanması gerektiğinin belirtildiğini, … şirketinin 18 adet yedek redüktör talep ettiğini, yapılan görüşmelerde …. şirketinin 20 yeni redüktör imal etmeyi kabul ettiğini, bunlarda toza karşı mil faturası üzerine takılan ve tozu keçe dışına iten parçanın çift viton keçe, kuvvetlendirilmiş rulman kullanılacağı ayrıca keçeler arasına sentetik yağ ile doldurulacağının belirtildiğini, 27.11.2016 tarihinde … şirketinin bir teknisyeninin Senegal’e ziyarete gittiğini, tasarım değişikliğiyle sorunun çözülemeyeceğinin tespit edildiğini, kullanılan yağın uygun olduğunun tespit edildiğini, servis ekibinin incelemeleriyle 79 redüktörün rulmanının değiştirildiğini, 2 tanesinin redüktörle değiştirildiğini, ilk servisten sonra proje sahasından benzer şikayetlerin alındığını, bunların …’a iletilmesine rağmen geri dönüş olmadığını, … tarafından Senagal’e 4 ziyaret yapıldığını, davacının davalı …’dan servis talebine ilişkin bir yazışmanın olduğunu, iyileştirilmiş 2 adet redüktörde 7 ay sonra tekrar aynı sorunların çıktığını, sorunların redüktörlü motor yerine direkt kalkışlı motorlarla çözülebileceğinin belirtildiğini, davalı …’dan sorunları çözmesinin istendiğini, bu konuda hiçbir ek maliyete katlanmayacaklarını belirttiklerini, bu yaklaşımın davacı tarafından da uygun bulunmadığını, davalının güven vermediğini, direkt kalkışlı motorda karar kılındığını, davacının belirli masraflar yaptığını, 96 adet direkt kalkışlı motor aldığını, nakliye ve teslim masrafları yaptığını, 18 adet redüktörlü motorun teslim masraflarını yaptığını, … şirketinin dava konusu motorun … olduğunu, redüktörün ise … olduğunu, 26.07.2017 tarihli raporunda belirtmesine karşın … redüktörün sahip olması gereken koşul ve performanslara sahip olmadığının belli olduğunu, …’e göre …’in sınırlı koruma verdiğini, …’nın ise toz girişine tamamen korumalı, su jetine karşı korumalı olduğunu, sınırlı su girişine izin verdiğini, davalılardan …’ın 26.07.2017 tarihli raporunda belirttiği gibi tasarım hatalarından dolayı redüktörün içindeki yağın boşaltılmasının mümkün olmadığını, davacının … şirketinin tedarikçisi olduğunu, birçok projede kullanıldığını, davalının redüktörlerinin tasarım ve imalat hatalarından dolayı zarar gördüğünü, davacının yeni projelerde kapsam dışında tutulduğunu, ciro kaybı yaşayacaklarını ileri sürerek ilk aşamada 100.000,00 TL’nin davalı taraftan ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle, davalı ile davacı arasında bir borç olmadığını, bu nedenle husumet yönünden davanın reddini istediklerini, siparişlerin diğer davalı …’a geçildiğini, taraflar arasındaki görüşmelerde makinelerin çalışacağı ortamın tozlu olduğunun belirtildiğini ancak ortamın kumlu olduğunun belirtilmediğini, makinelerin satışından sonra birtakım problemlerin çıktığını, çift taraflı kapalı rulman yerine açık rulman kullanıldığının belirtilmesi üzerine 20 adet redüktörün bedelsiz karşılandığını, bunun sonucu …’in …’a fatura kestiğini ancak …’ın ödeme yapmaması nedeniyle davalının iyiniyet olarak aynı tutardaki faturayı davalıya kesmesinin, davalının da …’a yansıtmasının önerildiğini, davalının diğer davalı ile davacının uzlaşması için iyi niyetli davrandığını, davalının siparişleri aynen diğer davalıya geçtiğini, kendilerine yüklenebilecek bir kusur olmadığını belirtmiştir. Davalılardan … A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; husumet, zaman aşımı ve hukuki menfaat yönünden itiraz ettiklerini, çalışma ortamıyla ilgili eksik bilgi verildiğini, siparişlerin 2013 yılında geçildiğini, Koruma Sınıfının … olarak belirtildiğini, Ortam Durumu: Bilgi yok, kum fırtınası, tozlu ortam, yağmur bilgisinin olmadığını, bu bilgiler doğrultusunda redüktör tasarımı yapıldığını, ilk sipariş ve ikinci sipariş toplam 96 adet olduğunu, problemlerin bu bilgilerin davalıya verilmemesinden doğduğunu, bu hususların defter ve belgeler üzerinde yapılacak inceleme ile tespit edilebileceğini, davacının iddialarının asılsız ve soyut olduğunu, yapılan toplantıda yağ vizkozitesinin doğru seçildiğinin ispat edildiğini, redüktörlerin kullanıldığı alandaki kum fırtınalarına dair en ufak bir bilgiden haberdar edilmediğini, bedelsiz olarak 20 redüktörün üretilip teslim edildiğini, yapılan saha ziyaretinde davacının sipariş aşamasında belirtmediği iklim şartlarının (kum fırtınası, yağmur) arızaya neden olduğunun tespit edildiğini, redüktör keçelerinin kumla kaplı olduğunun görüldüğünü, kumun doğadaki aşındırma özelliği en yüksek olan malzeme olduğunu, arızanın da kumun keçeyi bozmasından sonra başladığını, redüktör keçesinde ilave önlem alınmadan böyle bir ortamda çalışmanın mümkün olmadığının belirtildiğini, rulmanın açık veya kapalı olmasının arızanın nedeni olmadığının, lider rulman üreticisi …’in teknik raporuyla sabit olduğunu, hatalı üretim yapılmadığını, … koruma sınıfı talep etmemiş olmasına rağmen davalı tarafından … (TSE onaylı) redüktör sağlandığını, zira … dahi kullanılsa arızanın önlenemeyeceğini, zira kuma karşı korumasız olduğunu, yüksek sıcaklığa ve toza karşı korumalı olan … malzemeden imal edilen toz dudaklı keçe kullanıldığını, çalışma ortamıyla ilgili bilgi verilmemesine rağmen toz dudaklı keçe kullanıldığını, davacının redüktörlerin çalışacağı bölgeyi bilmesine rağmen davalıya bu konuda bilgi vermediğini, davalının 30.000 saat sonra rulman ve yağ değişimi göz önüne alarak tasarım yaptığını, rulman değişimi yapılırken yağın tamamen boşalabildiğini, Senegal’e giden servis ekibinin şahsi harcamalar dahil 150.745,00 TL masrafını davalının karşıladığını, iyi niyetli davrandığını, davacının siparişlerinde yer almayan hususları eksiklikmiş gibi göstermesinin iyi niyetli olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Deliller toplandıktan sonra davalı üretici …’ün Beylikdüzündeki fabrikasında benzer redüktörler üzerinde tasarımsal ve üretimsel yönden inceleme yapılarak mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için yerinde inceleme yetkisi verilerek dosya Makina Mühendisi Prof. Dr. …’a tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından davalı … şirketinin üretim şartlarının ve dava konusu redüktörlü motorlardaki keçe aşınması ve redüktör içine kum girmesi probleminin nedeninin incelendiği anlaşılmış, mahkememize sunulmuş olan dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişli rapor çerçevesinde Senegal’deki proje sahasında yoğun kumlu bir atmosferin olduğu, redüktörlerin üzerinde yoğun toz tabakası birikmesi olduğu, dava konusu redüktörlerdeki keçelerin yoğun kumla temas etmesi nedeniyle aşınarak devre dışı kaldığı, bu boşluktan redüktör içine giren kumun içindeki yağla birleşerek yağın vasfını kaybetmesine ve redüktörün dönmemesine neden olduğu, gerek davacı şirket tarafından davalılara verilen teknik şartnamenin ve gerekse hasarlı redüktörlerin incelenmesinden, davacı şirketin teknik şartnamesinin hazırlanmasında, redüktörlerin kullanılacağı ortamın aşırı kumlu tozlu olduğu yönünde bir bilgi verilmediği, dolayısıyla … sınıfı motorların ve … sınıfı redüktörlerin bu şartlarda sorunsuz çalışmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla sorunun davacı şirketin teknik şartnameyi uygun şekilde hazırlamamasından kaynaklandığı, davalı şirketçe sağlanıp teslim edilen redüktörlerin, teknik şartnameye uygun şekilde kapalı alanda çalışabilecek şekilde tasarlanıp imal edildiği, bu haliyle redüktörlerin davacı tarafından hazırlanan teknik şartnameye uygun olduğu, dolayısıyla dava konusu redüktörlerin Senegal’deki çalışma sahasında bulunan açık alandaki aşırı yoğun kumlu atmosfer nedeniyle kısa zamanda bozulmasında davalı … A.Ş.’ye yüklenebilecek bir kusur olmadığı ve teknik şartnameye uygun olarak edimini yerine getiren davalı … A.Ş.’nin tarımsal ve üretimsel hatası, dolayısıyla kusuru ve davacının zararlarından sorumluluğu bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın esastan reddine, sadece diğer davalının tedarik ettiği dava konusu ürünlerin satışını yürüterek bayilik hizmeti vermiş olan davalı …A.Ş.’nin aracı olmasından dolayı bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği kabul edilerek bu davalı hakkındaki davanın husumet nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.Davacı vekilinin dava konusu redüktörlerin Senegal’den getirtildiğini belirterek tahkikatın son aşamasında redüktörler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması talebi reddedilmiştir. Şöyle ki, davacı tarafça yerinde ve zamanında yaptırılmış bir tespit bulunmamaktadır, yargılamada gelinen aşama itibarı ile delil ikamesi ve getirtildiği ileri sürülen redüktörlerin dava konusu ürünler olup olmadığının belirlenmesi mümkün değildir, dava konusu ürünler olsalar dahi tanık beyanları ile ve mahkememizce benzer redüktörler üzerinde yaptırılan tasarımsal ve üretimsel inceleme sonucu sorunun Senegal’deki çalışma sahasında bulunan açık alandaki aşırı yoğun kumlu atmosferden ve bu koşulları bilen davacı şirketin teknik şartnameyi uygun şekilde hazırlamamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. davalı bayii …A.Ş. ise olup bu davalının husumet itirazı kabul edilmiştir. ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece davanın reddine karar verildiğini, dava konusu Redüktörlere incelemeyerek dosyadaki mevcut tüm delil ve HMK hükümlerinin aksine yorumlar ile gerekçe oluşturulduğunun görüldüğünü, mahkeme tarafından dava konusu ürünlerin incelenmesi taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olarak reddedildiğini, keşif ve bilirkişi incelemesinin dava dilekçesinde yer aldığını, mahkemenin dava konusu redüktörlerin bilirkişi vasıtasıyla incelemesi ve rapor alınması taleplerinin kabul edilmesi gerekir iken aksi yöndeki kararın hukuka aykırı olduğunu, hukuki dinlenilme ve ispat hakkı gereği dava konusu redüktörler üzerinde bilirkişi incelenmesi yapılarak rapor alınması gerekirken bunun gerçekleştirilmediğini, HMK 27.maddede hukuki dinlenilme hakkının düzenlendiğini, anayasanın 36.maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olduğunu, hakimin tarafların delilini toplamadan, dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun bir şekilde davet etmeden karar veremeyeceğini, davanın konusunun davalıların satmış oldukları redüktörlere akde aykırı olup olmadığı olup davalıların hali hazırda fabrikalarında ürettikleri redüktörler olmadığını, dava konusu bütün redüktörlerin üzerinde seri numarasının bulunduğunu, bu seri numaraları ile faturalarda yer alan seri numaralar karşılaştırılarak redüktörlerin davaya konu redüktörler olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılabilecekken dava konusu ürünler olup olmadığının mümkün olmadığı gerekçesiyle inceleme yaptırmaksızın karar veren mahkeme hükmünün kabul edilemeyeceğini, tasarım ve üretim hatası olan dava konusu redüktörlerin davalılardan … AŞ tarafından üretilen redüktörler olduğu sabitken hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının fabrikasındaki benzer redüktörler gözetilerek dava konusu redüktörler incelenmeden redüktörlerin herhangi bir tasarım ve üretimsel hatasının olmadığı kanaatine varılmasının bilimsel ve hukuksal hiçbir dayanağı ve açıklamasının bulunmadığını, davanın konusunun benzer redüktör olmayıp siparişe göre özel tasarım olan redüktör olduğunu, dava konusu redüktörlerin incelenmediğini bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalılardan … AŞ’ye yönelik davanın husumet yönünden reddinin hukuka aykırı olduğunu, mahkeme gerekçesinde davalı … AŞ yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiğini, davalı … AŞ’nin davaya konu redüktörlerin müvekkili şirkete satan ve redüktörlerin teslimini yapan şirket olduğunun dosyaya sunulan faturalar ve gerek davalı gerekse davacı tanıklarının beyanlarıyla sabit olduğunu, kanuna göre hatalı üretimi yapılan maldan satıcının bayinin, acentenin, imalatçının, ithalatçının sorumlu tutulduğu açıkken husumetten ret kararının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporundaki redüktörlerin kapalı alan için imal edildiği tespitinin davanın haklılığını gösterdiğini, davalının hatalı üretim yaptığı yönünden ikrarının mevcut olduğunu, davalı tarafın yağın boşaltılması için uygun bir dizayn yapmadığı gibi üretilen redüktörlere yanlış rulmanlar taktığını, ortam şartlarının davalı tarafça bilinmediği yönündeki iddialarının asılsız olduğunu, ortam şartlarının davalı tarafından bilindiğini yine tanık beyanlarıyla sabit olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satım konusu emtiadan kaynaklanan zararın tazmini talebiyle açılmış bir belirsiz alacak davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında, ticari ilişkinin varlığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir. Uyuşmazlık, davalılardan … AŞ tarafından üretilen redüktörlerin üretimden kaynaklanan arızasının olup olmadığı, projeye uygun üretilip üretilmediği mahkeme tarafından dava konusu ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın davalı üretici fabrikasında yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu gereğince hüküm tesisinin yerinde olup olmadığı ayrıca hükümde belirtilmemekle birlikte gerekçeli kararda davalılardan … AŞ yönünden davanın husumetten reddi kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı şirket tarafından dava dışı … (…) … projesindeki dizel motorlarının soğutulmasında kullanılmak üzere iki devreli kuru soğutucularının yapımı ve teslimine ilişkin olarak davacı şirket tarafından davalı üretici firmaya 10. Aralık 2013 tarihli mail ile teklif istediği ve projenin gönderildiği mailde telefon görüşmesine istinaden ilgili motor yerleşiminin ne şekilde olduğunun belirtildiği, davalılardan … San Tic AŞ tarafından davalı … şirketine 21.10.2014 tarihli teklif mektubunun sunulduğu, davalılardan … AŞ tarafından davacı şirket adına … emtiasına ilgili olarak 80 adet olmak üzere 23.12.2014 tarihli toplam KDV dahil 177.944,00 TL tutarında satış faturası düzenlendiği, fatura üzerinde sipariş tarihinin 18.12.2014 irsaliye tarihinin 18.12.2014 olarak gösterildiği, satın alma sipariş formunun davacı tarafından davalılardan … AŞ’ye 22.12.2015 tarihinde düzenlenmiş olduğu 11.03.2016 tarihli 16 adet redüktör için toplam 39.832,08 TL tutarında fatura düzenlendiği, taraflar arasında çok sayıda mail yazışmasının gerçekleştirilmiş olduğu, davalılardan … AŞ tarafından 31. Ocak 2017 tarihinde davacı tarafa gönderilen mailde mailin Senegal servis giderleri konusunda olduğu, mail içeriğinde Senegala giden servis elemanın firmada olmadığından mailin geç cevaplandırıldığı, öncelikle istenen bedellere bakınca redüktörlerde yaşanan problemin sadece …’ün hatası yüzünden kaynaklandığını düşündüklerinin görüldüğünü, yapılan toplantıda yerinde incelemede problemin neden kaynaklandığını söylemenin %100 mümkün olmadığının belirtildiğini, …. olarak bakıldığında bazı redüktörlerin çıkış rulmanlarının açık 6311 olarak kullanılmasının hatalı olduğunu, bu rulmanların kapalı kullanılması durumunda bile bu şartlarda redüktörlerin çalışmasının mümkün olmadığını, ekte bulunan “toz” ismiyle başlayan resimler incelendiğinde ne demek istenildiğinin anlaşılacağını, redüktörlerin çıkış keçelerinin tozla kaplanmış olduğunu, tozun çıkış keçesine zarar verdiğini ve yağmur suyu ile beraber çıkış rulmanına ulaşarak bozulduğunu, zaman zaman kum fırtınasının olduğu böyle bir ortamın seçim aşamasında aktarılmasının gerektiği, videoda yağmur suyu ile karışan tozun mil üzerinde nasıl yapıştığının görülebileceğini, bu şartlarda standart bir redüktörün sorunsuz çalışmasını beklemenin yanlış olduğunu, bu çalışma şartının seçim aşamasında bildirilmesini gerektiğini, sadece sıcaklık ile ilgili bilgi verildiğinin görüldüğünü, çalışma şartlarını gördükten sonra keçe üzerine koruma kapağı ile birlikte çift keçe uygulaması ile önlemi aldıklarını ama şartların baştan söylenmesi gerektiğini, hiçbir redüktör firmasının bu şartlarda önlem almadan ürünü garanti edemeyeceğini, bu tarz ortamlar için çözümlerinin olduğunu, yeterki çalışma şartlarının baştan doğru ve eksiksiz verilmesi gerektiğini, 80 adet redüktörün yağını 220 viskozite olduğu için değiştirildiğini, daha önceki gönderilen maillerde aktarıldığı gibi viskozite seçimi ile ilgili bir problemin olmadığını, istenildiği takdirde firma ile görüşelerek hesabın yaptırılabileceği yağ bozulmasının sebebinin dışarıdan redüktörün içerisine giren pislikler olduğu, yağları bozulmayan redüktörlerinde yağlarının değiştirilmesini kabul etmediklerini, sadece yağı bozulan 18 adet redüktör için yağ değişim bedelini kabul ettiklerini, belirtilen bedeller dışında herhangi bir ekstre ödeme yapmalarının mümkün olmadığını, bu tutarlar dışında serviste kullanılan parçalar yedek parçalar ve 20 adet verilen redüktör olduğu belirtilerek kendilerini düşen sorumluluğunu yerine getirdiklerini belirttildiği daha sonraki aşamada ise davacı şirket tarafından iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından 20.09.2019 tarihli uzman görüşü dosyaya ibraz edilmiştir. Mahkemece tanıklar dinlenildikten sonra, davalı üretici firmanın fabrikasında benzer redüktör üzerinde tasarımsal ve üretimsel yönden inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. 10.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda; keşif mahallinde yapılan incelemede, davalı … şirketinin üretim şartlarının incelendiği, dava konusu redüktörlü motorlardaki keçe aşınması ve redüktör içine kum girmesi probleminin nedeninin incelendiği, Senegal’deki proje sahasında yoğun kumlu bir atmosferin olduğu, redüktörlerin üzetinde yoğun toz tabakası birikmesi olduğu görüldüğü, yapılan incelemede, dava konusu redüktörlerdeki keçelerin yoğun kumla temas etmesi nedeniyle aşınarak devre dışı kaldığı, bu boşluktan redüktör içine giren kumun içindeki yağla birleşerek yağın vasfiını kaybetmesine ve redüktörün dönmemesine neden olduğunun tespit edildiği, gerek davacı şirket tarafından davalılara verilen teknik şartnamenin ve gerekse hasarlı redüktörlerin İncelenmesinden, davacı şirketin teknik şartnamesinin hazırlanmasında, redüktörlerin kullanılacağı orlamın aşırı kumlu tozlu olduğu yönünde bir bilgi verilmediği, dolayısıyla … sınıfı motorların ve … sınıfi redüktörlerin bu şartlarda sorunsuz çalışmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla sorunun davacı şirketin teknik şartnameyi uygun şekilde hazırlamamasından kaynaklandığının kanaatine varıldığı, davalı şirketçe sağlanıp teslim edilen redüktörlerin, teknik şartnameye uygun şekilde kapalı alanda çalışabilecek şekilde tasarlanıp imal edildiği, bu haliyle redüktörlerin davacı tarafından hazırlanan teknik şartnameye uygun olduğu görüşüne varıldığı, dolayısıyla dava konusu redüktörlerin Senegal’deki çalışma sahasında bulunan açık alandaki yoğun kumlu atmosfer nedeniyle kısa zamanda bozulmasında davalı şirkete yüklenebilecek bir kusur oranının olmadığı belirtilmiştir.Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz edilerek, davacıya teslim edilen dava konusu redüktörlerin incelenmediğini, dava dilekçesindeki iddia ve davanın konusunun davalılardan … üretip teslim ettiği motorun … redüktöründe … olmadığına dair olduğunu, davalı şirketin ürettiği başka ürünlerinin benzer ürün adı altında incelenmesinin dava konusu ürün motorunu tespit etmeyeceği için bağlayıcı ve hükme esas alınamayacağını belirterek, uzman heyetten rapor alınmasına dava konusu redüktörün incelenmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 06.07.2020 tarihli duruşmada zapta geçen beyanı ile dava konusu ürünlerin Senegal’den getirdiklerini, depoda olduğunu, bunların mahkemece incelettirilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir. Davalı … vekili 06.07.2020 tarihinde zapta beyanında, davacı vekilinin inceleme talebini kabul etmediklerini, getirtildiği belirtilen redüktörlerin dava konusu rödüktörler olup olmadığı konusunun net olamayacağı, net olsa bile bu rödüktörlere müdahale edilmiş olabileceğini, dava konusu redüktörlerin altı yıl öncesine ait olduğunu, bu aşamadan sonra inceleme talebi yöneltilmesinin kötü niyetli olduğunu, kabul etmediklerini belirtmiştir. Mahkemece, davacı vekilinin Senegal’den getirtilen redüktörlerin bilirkişilerce incelenmesi yönündeki talebinin alınan bilirkişi raporunun yeterli olduğu ve bu aşamadan sonra yaptırılacak incelemenin etkili olmayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin talebi reddedilerek yukarıda yer verilen gerekçelere istinaden davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararında davanın reddi şeklinde davalılar arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın hüküm tesis edilmiş iken gerekçe kısmında davalılardan … Tic.ve AŞ yönünden davalının husumet itirazının kabul edildiği ve davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği ifadelerine yer verilerek HMK’nın 298/2 maddesi gereğince gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olmuştur. Yasanın düzenlemesi emredici niteliktedir. HMK’nın 294 vd. maddesinde ise hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açık yargılamada belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi, dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, HMK’nın 298/2. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça gösterilmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi, verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır (Yargıtay 11.HD 2017/4371 E- 2019/4071 K sayılı, 22.05.2019 tarihli kararı. Aynı dairenin 2019/639 E- 2019/1537 K sayılı ve 25.02.2019 tarihli kararı. Yargıtay HGK’nun 2009/19-109 Esas- 2009/123 Karar sayılı, 29.04.2009 tarihli kararı).Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin yargılamada tefhim ettiği kısa kararla, sonradan yazdığı gerekçeli karar arasında farklılık bulunduğundan, ilk derece mahkemesinin kararı istinaf denetimine elverişli bir karar değildir. Kabule göre ise dava konusu olan redüktörlerin Senegal’den getirttirilerek depoda olduğu belirtilmesine ve ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin sipariş üzerine üretilen ürünler olduğu göz önünde bulundurularak ürünler üzerinde teknik bilirkişi marifeti ile bilirkişi incelemesi yapılarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken davalı üretici firmanın fabrikasında gerçekleştirilen inceleme sonucunda düzenlenen rapora göre karar verilmiş olması da isabetli görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 19.10.2023