Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1677
KARAR NO: 2020/1300
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2018/794 Esas – 2019/785 Karar
TARİHİ: 24/09/2019
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili … Ltd. Şti.’nin, yayıncılık sektöründe internet üzerinden tüzel kişilere kitap dağıtım faaliyeti yaparak gelir elde ettiğini, davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında bu faaliyet kapsamında ticari ilişkiye bağlı elektronik satış sözleşmesi ve cari hesap ilişkisi bulunduğunu, ticari ilişki sebebiyle doğan alacağını tahsil edememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının ise 24/05/2018 tarihli dilekçe ile takibe konu borcun tamamına itiraz ettiğini, müvekkili ile davalı arasında cari hesaplar ve ticari kayıtlar incelendiğinde müvekkili şirkete 27.246,58 TL’lik ödenmemiş borcu bulunduğunun anlaşılacağını, yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin 24/09/2019 tarihli, 2018/794 Esas – 2019/785 Karar sayılı kararıyla,”…İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; İcra müdürlüğünce ödeme emrinin davacıya 16/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı takip borçlusu tarafından 24/05/2018 tarihinde ödem emrine itiraz edildiği ve böylece davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tarafına tebliğinden kanunen sınırlanan 7 günden sonra sunulduğu anlaşılmıştır. Ödeme emrinin tebliği ile ödeme emrine itiraz arasında ve süresi içinde usulüne uygun yapılmış itiraz olmadığı anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK 67. maddesine göre itirazın iptali davasının açılması için öncelikle takip borçlusunun takibe itiraz etmesi gerekir. Somut olayda davalının itirazları usul ve yasaya uygun değildir. Bu hali ile davacının olmayan bir itirazın iptalini istemekte hukukî yararı bulunmamaktadır. Hukukî yarar 6100 sayılı HMK’nun 114. maddesindeki dava şartları arasında sayılmış olup, aynı kanunun 115. maddesine göre mahkeme dava şartlarını yargılamanın her aşamasında gözetmek zorundadır. Bu itibarla davanın dava şartı yokluğu …” gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava sonucunda kazanan taraf lehine karşı taraf vekâlet ücretine hükmedilebilmesi için ilgili tarafın kendisini vekil ile temsil ettirmesi gerektiğini, zira dava sonucunda kaybedene yüklenecek vekâlet ücretinin avukata ait olduğunu, bu durumda davada kendisini hiçbir aşamada vekil ile temsil ettirmeyen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu kısmının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK 67 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş , karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, açtıkları davanın davalının icra takibine süresinde itiraz etmemesi nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiğini, kararın bu yönüyle doğru olduğunu ancak davalı yan vekil ile temsil olunmamasına rağmen kurulan hükmün 5 nolu bendi ile davalı yararına vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek, hükmün 5 nolu bendinin istinaf incelemesi ile kaldırılması talep edilmiştir. Gerçekten de davalının yargılama sürecinde vekil ile temsil olunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece kurulan hükümde davalı yararına vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca istinafa konu kararın 5 nolu bendinin karardan çıkarılmak suretiyle dairemizce düzeltilerek yeniden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davalı aleyhine açılan davanın dava şartı ( hukuki yarar) yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2-Karar ve ilam harcı 54,40-TL’nin peşin alınan 329,08-TL’den mahsubu ile bakiye 274,68-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine, 6-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 54,40 TL istinaf peşin harcının talep halinde davalıya iadesine, b-Davacı tarafından sarf edilen istinaf giderlerinin, kararımızın mahiyetine göre takdiren davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 9-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.