Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1673 E. 2023/1673 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1673
KARAR NO: 2023/1673
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11.12.2019
NUMARASI: 2016/342 E. – 2019/1128 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 07/02/2014 tarihinde davalı banka ile taksitli ticari kredi sözleşmesi imzalayarak %16,80 faiz oranı üzerinden 625.000,00 TL tutarında bir kredi kullandığını, yine ilk taksit ödemesi 03/11/2014 tarihinde olan 75.000,00 TL’lik bir kredi daha kullandığını, söz konusu krediler için bankaya ipotek verildiğini, müvekkilinin söz konusu kredi borçlarını süresinden önce ödeyerek kapattığını, müvekkilinden bu nedenle 625.000,00 TL tutarlı kredi için 30.910,27 TL faiz, 47.949,70 TL erken kapama komisyonu ve 1.545,51 TL BSMV tahsilatı, 75.000,00 TL tutarlı kredi için 5.095,00 TL erken kapama komisyonu, 686,46 TL faiz ve 34,32 TL BSMV tahsilatı yapıldığını, yine müvekkilinden 28/05/2015 tarihinde 11.500,00 TL bankacılık işlem masrafı adı altında haksız bir ödeme alındığını, söz konusu ticari kredi sözleşmesinin tip sözleşme niteliğinde olduğunu, genel işlem koşullarını barındırdığını, müvekkili tarafından incelenme imkanı olmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere haksız olarak tahsil edilen 50.000,00 TL’nin 01/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 01.10.2018 tarihli dilekçeyle, dava değerini artırarak toplam 51.997,00 TL 01.06.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile beraber tahsili talep etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; ; davacı ile müvekkili banka arasında 07/02/2014 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, ardından 18/04/2014 ve 23/09/2014 tarihlerinde iki adet sözleşme daha imzalandığını, davacının sözleşmeleri özgür iradesiyle imzalamış olduğunu, erken kapama komisyonunun müvekkilinin kredi sözleşmesi kapsamında müşterisinin başlangıçta yapılan sözleşme ve ödeme planına karşın kredisini erken kapatmak istemesi sonucu sözleşme gereği beklenen faiz gelirini elde edilememesine bağlı sözleşmesel bir alacak olduğunu, bankaların topladıkları paralar için mevduat sahiplerine faiz ödediklerini ve kalan tutarların ise faiz karşılığı satarak elde ettikleri faiz geliri ile devamlılıklarını sağladıklarını, kar elde etme amacı güttüklerini, ticari kredilerde müşterilere erken kapama opsiyonu olan ve olmayan iki ayrı kredi imkanı sunulduğunu, tercihin müşterilere bağlı olduğunu, davacı ile imzalanan 18/04/2014 ve 23/09/2014 tarihli sözleşmelerde erken ödeme yapılması halinde bakiye kredi ana parası üzerinden adatlandırılarak %8 oranında erken ödeme komisyonu alınacağının kararlaştırıldığını, bu nedenle davacı tarafından erken kapatılan krediler neticesinde erken kapama komisyonu tahsil edildiğini, alınan bedellerin sözleşmeye uygun olduğunu, müvekkilinin kredi kullandırımı sırasında yaptığı masrafları müşterilerinden tahsil ettiğini ve bu masrafların hukuka uygun, zorunlu masraflar olduklarını, bu hususun merkez bankasının tebliğinde de yer aldığını, müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili bir iş ve hizmet görmüş olması nedeniyle ücret isteyebileceğini, bu nedenlerle de alınan masraf bedelinin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bodrum 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ( Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2015/369 Esas , 2016/13 Karar ve 14.01.2016 tarihli kararı ile; yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Taraflar arasında 07/02/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi, 18/04/2014 ve 23/09/2014 tarihli ek kredi sözleşmelerinin imzalandığı, bu kredi sözleşmeleri kapsamında davacının davalı bankadan 60 ay vadeli 625.000,00 TL tutarlı ve 36 ay vadeli 75.000,00 TL iki adet kredi kullandığı, kredilerin vadesinden önce tamamı ödenerek kapatılması nedeniyle davalı bankanın davacıdan erken kapama komisyonu aldığı, genel kredi sözleşmesinde erken kapama komisyonunun % 4 olarak belirlendiği, diğer sözleşmelerde ise kalan ana para üzerinden yıllık adatlandırılarak %8 oranında erken kapama komisyonu alınacağının kabul edildiği, buna rağmen davalı banka tarafından merkez bankasına bildirilen erken kapama komisyon oranının % 2 ve bu oranın üzerinde yapılacak tahsilatın haksız olduğu, davalının davacıdan alınan bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere % 2 erken kapama komisyon oranına göre 40.447,73 TL fazla tahsilat yaptığı anlaşıldığından fazla tahsil edilen bu bedel ile işlem masrafı olarak tahsil edilen ve ne için tahsil edildiğine dair herhangi bir belge ve delil sunulmayan 11.500,00 TL masraf bedelinin tahsil edildikleri tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş… ” gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı tarafından davacıdan haksız olarak tahsil edilen 40.447,73 TL erken kapama ücreti ile 11.550,00 TL masraf bedeli olmak üzere toplam 51.997,00 TL’nin 50.000,00 TL’sinin 01/06/2015 tarihinden ve 1.997,00 TL’sinin 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin kabul kararı verdiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkili ile davacı arasında 07.02.2014 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkili banka tarafından yapılan işlemlerin söz konusu sözleşme ve anlaşmalara uygun olarak yapıldığını, devamında iki adet sözleşme daha imzalandığını, davada açıklanması gereken hususlardan birinin erken kapama ücreti kavramı olduğunu, erken kapama ücretinin banka ile müşteri arasında imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında müşterinin taraflarca başlangıçta yapılan sözleşme ve ödeme planına karşın kredisini erken kapatmask istemesi sonucu sözleşme gereği beklenen faiz gelirinin elde edilmemesine bağlı sözleşmesel bir alacak olduğunu, müvekkili banka tarafından ticari kredilere ilişkin işlemlerde müşterilere erken kapama opsiyonu olan ve olmayan iki ayrı kredi imkanı sunulduğunu, sözleşme ve eklerinde %2 oranında erken ödeme komisyonunun bankaya ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, yargılama sırasında mahkemenin emsal oran araştırma yapmasınında hukuka uygun olmadığını, emsal oran araştırmasının sadece herhangi bir oran belirlenmemişse yapılabileceğini, Yargıtay kararlarında görüldüğü üzere tarafların oran ve hesaplama yöntemini belirlemiş olması durumunda bu anlaşmaya uygun hesaplamanın yapılması gerektiğini, davacının erken kapama opsiyonu olmayan sözleşmeyi tercih etmesinden sonra erken kapama talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırı olduğunu ve kabulünün ancak bankanın insiyatifinde bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tip sözleşme niteliğinde olmadığını, sözleşme hükümlerinin davacı ile … AŞ’nin Bodrum Ortakent şubesinin karşılıklı tartışmalar, pazarlıklar sonucu oluşturulduğunu, matbu bir sözleşme olmadığını, müvekkili banka ile davacı arasında akdedilmiş olan sözleşmelerde erken kapama komisyonu hesaplama yönteminin açıkça belirtildiğini, müvekkili bankanın belirlenmiş olan hesaplama yöntemine göre işlem yaptığını, bankacılık işlemlerinin belli bir masrafının bulunduğunu, bu masrafların müşterilerle yapılan sözleşmelere dayanılarak müşterilere yansıtıldığını, raporların yeterli ve elverişli olmadığını, dosya masrafının yasal gerekçesinin olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı bankadan kullanılan kredinin erken kapatılması sırasında davalı tarafından davacıdan tahsil edilen erken ödeme komisyon bedelinin haksız olduğu iddiasıyla geri tahsili için açılmış bir alacak davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında, davacının davalı bankanın Bodrum Ortakent şubesi ile gerçekleştirmiş olduğu genel kredi sözleşmesi ve ek sözleşmeler kapsamında kredi kullandığı, sözleşme tarihinin 07.02.2014 olduğu, davacının erken ödeme amacıyla davacı bankaya ödemede bulunduğu, kredi borcunu kapattığı konularında herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir. Uyuşmazlık, davalı bankanın erken ödeme aşamasında uygulamış olduğu faiz oranının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığı ile mahkeme hükmü ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkindir.Dosya kapsamından, taraflar arasında imzalanan 07.02.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin cari hesap kredi sözleşmesi ile ilgili bölümünde kredi limitinin 1.000.000,00 TL olduğu, erken kapama komisyonu olarak genel kredi sözleşmesinin 2.09 maddesi kapsamında kredinin kısmen veya tamamen erken ödenebileceği, bu durumda yapılacak erken ödemelerin erken ödenen tutar üzerinde o tarihe kadar tahakkuk etmiş olan faiz, komisyon, vergi, form, harç, masraf ve sair tutarlar ile birlikte yapılacağı, geri ödemelere konu tutarların yeniden borç alınamayacağı, bu kapsamda müşterinin krediyi erken ödemesi durumunda kalan kredi ana para tutarı üzerinden yıllık adatlandırılarak %4,00 oranında erken ödeme komisyonu ödemeyi kabul edeceğinin belirtildiği, devamında kredinin erken ödenmesine ilişkin bu düzenlenmenin rotatif krediler için uygulanmayacağının ifade edildiği, davalı banka tarafından davacıdan 01.06.2015 tarihinde kredi erken ödeme ücreti olarak komisyon/masraf tutarı 45..666,38 TL , BSM olarlak 2.283,32 TL tahsil ettiği, toplam tahsilatın 47.949,10 TL olduğu, ayrıca 5.095,90 TL olarak masraf ve komisyon bedelinin tahsil edildiği, başkaca tahsilatlarında gerçekleştirilmiş olduğu, davacı tarafça 27.11.2015 tarihli cevabı yazıda kredi kullanımı esnasında yapılan kesintilerin banka uygulamasında zorunlu masraf türü sayılmakla birlikte kesintilerin yasal dayanağının 5411 sayılı bankacılık kanunun 144.maddesi, eski TTK’nın 22 maddesi yeni TTK’nın 20.maddesi, Bakanlar Kurulunun 16.10.2006 tarihli ve 2006/11188 sayılı kararları olduğu, mevzuat hükümleri gereğince tacir sıfatındaki bankaların gördüğü hizmet karşılığında tacir olmayan kişilerden uygun bir ücret isteyebilmesine cevaz verdiği ve reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların bankalar tarafından serbestçe belirleneceğinin ifade edildiğinin belirtildiği, davacı tarafça 01.06.2015 tarihinde 625.000,00 TL kredi borcuna istinaden toplam 647.321,06 TL ödeme yapmış olması neticesinde söz konusu ödemelerin fahiş olduğu iddiası ile iş bu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. 17.09.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda, taraflar sırasında imzalanan 07.02.2014 tarihli sözleşmenin ” Vadeli Kredilerin Müşteri Tarafından Erken Geri Ödenmesi “başlıklı 2.09.maddesi “Müşteri tarafından kullandırılan vadeli krediler ilgili kredi için (varsa) ekte belirlenen erken geri ödeme esaslarına aykırı olmamak kaydıyla erkeri ödenebileceği, herhangi bir erken ödeme durumunun bankaya asgari 10 gün önceden ve hiçbir şekilde tereddüte mahal vermeyecek şekilde bildirildiği, banka tarafından açık olarak kabul edilmedikçe erken ödeme yapılacak tutarın ödeme güne kadar işleyecek faizi bir ceza uygulaması ekte tespit edilmiş veya banka tarafından müşteriye bildirilmiş olabilir.” hükmünde olduğu, sözleşmede erken kapama sırasında alınacak komisyon oranının yazılı olduğu, “..Bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikteri ile azami miktar ya da oranları, bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılması Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca .yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir..” Bildirme ve ilan “Bankalar mevduat ve kredi faiz oranları ile katılma hesapları kar ve zarara katılma oranlarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca yayınlanacak tebliğler ile belirlenecek esas ve usuüller çerçevesinde bu Bankaya bildi mek ve ilan etmek zorundadırlar…” bu yasal zorunluluk karşısında davalı banka tarafından TCMB na bildirim tablosunda erken ödeme komisyon’ nun kalan anapara ve vade üzerinden yıllık adatlandırılarak %2 olarak bildirildiği, davalı bankanın yasal olarak, TCMB na bildirilmesi zorunlu olan ve bildirilen % 2 oranında erken kapama kom isyo’ru alması gerektiği, dolayısıyla daval bankanın yasa kapsamında, TCMB na bilcirmiş olduğu %2 İlik orandan yani 12.597.87 TL tahsil etmesi gerekirken sözleşme şartlarına göre farklılık arz eden %8 oranında 53.045.60 TL tahsil etmesi nedeniyle (53.045.60- 12.597.87-) 40.447.73 TL fazla tahsilatta bulunduğu, davalı balıka tarafından davacının dava dilekçesinde talepte bulunduğu 11.550.00 TL’ lık masraf ve komisyon bedeli ile ilgili itrirazlarda bulunmasına karşın dayanağını sunmadığındarı davacıya iade edilmesi gerektiği belirtilmiştir.Davacı vekili, dava değerini artırmıştır.Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir. Mahkeme tarafından dava dışı bankalardan uygulamayla ilgili bilgi talep etmiştir. 30.09.2019 tarihli ek bilirkişi heyet raporunda, kredinin tipinin Taksitli Ticari Kredi, kredinin Limiti/Para Cinsi: 625.000 TL, kredi vadesinin toplam 60 (ALTMIŞ) ay olduğu, kredinin geri ödenmesine ilişkin ödeme planının 1 numaralı ekinde (“Ödeme Planı”) yer aldığı, madde kapsamında kredinin erken ödenmesi durumunda, borçlunun kalan kredi anapara tutarı üzerinden yıllık adatlandırılarak %8 oranında erken ödeme komisyonunu Banka’ya ödeyeceği, diğer kredinin ise taksitli ticari kredi olduğu, kredinin Limiti/Para Cinşi: 75.900’TL kredi vadesi toplam 36 ay olduğu, ödeme planının i 1 numaralı ekinde (“Ödeme Planı”) yer aldığı, madde kapsamında kredinin erken ödenmesi durumunda borçlunun kalan kredi anapara tutarı üzerinden yıllık adatlandırılacak %8 oranında erken ödeme komisyonunu bankaya ödeyeceği, %8 oranında yapılan hesaplama sonucunda toplam 50.244,02 TL, %2 oranında yapılan hesaplama neticesinde toplam 12.561,00 TL olduğu, diğer banka ortalamaları doğrultusunda yapılan tespitlere göre dava erken kapama oranının, …ta %5, … Bankta %5, … Bankasında %2, …ta %10 olduğu ,ortalama 5.50 olduğu, dolayısıyla davalı bankanın diğer banka uygulamalarından yüksek uyguladığı diğer banka ortalamaları doğrultusunda yapılan tespitlere göre davalı bankanın davacıdan erken kapama ücreti olarak talep edebileceği tutarın 34.644,15 olabileceği belirtilmiştir. Mahkemece, %2 erken kapama komisyon oranına göre 40.447,73 TL fazla tahsilat yapıldığı gerekçesiyle davanın erken kapama ücreti ve masraf bedeli olmak üzere kabulüne karar verilmiştir. Bu tür uyuşmazlıklarda, sözleşmede erken kapama komisyonunun miktarı veya oranı belirlenmemiş ise davalı banka ile diğer bankaların uygulaması araştırılarak bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan komisyon, masraf, erken kapama ücreti vb. ad altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup karşılaştırılarak, davacıdan talep edilebilecek ortalama miktar konusunda bilirkişi heyetinden rapor alınarak, alınan masraflar konusunda 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144. maddesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden Merkez Bankasının tebliğ hükümleri de gözetilerek, bankaca alınan komsyon miktarının uygun olup olmadığı, alınan ücret veya komisyonun dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekmektedir (Yargıtay 11.HD’nin 26/06/2018 tarih, 2016/11653 E. 2018/4811 K. ve 2017/276 E. 2018/5662 K. sayılı emsal ilamları; Yargıtay 19.HD7nin 30.04.2012 tarih, 2011/87 Esas ve 2011/14 Karar sayılı ilamı). Yukarıda açıklanan bilirkişi raporları içerikleri ve dosya kapsamı itibariyle, ilk derece mahkemesince Yargıtay emsal içtihatları doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılarak bilirkişi raporu alındığı, bankaca yapılan tahsilatın, emsallerine göre kısmen fazla olduğu belirlenmiş ve davacıdan fazla tahsil edilen tutarın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin karar ve gerekçesi hukuka uygun olup davalı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 2.663,93 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.19.10.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.