Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1659 E. 2020/1106 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1659
KARAR NO : 2020/1106
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/08/2020 tarihli, itirazın reddine dair ek karar.
NUMARASI : 2020/133 D.İş- 2020/131K.
DAVANIN KONUSU İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, karada yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına borçlu vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir alacağından dolayı davalı borçludan bir adet 53.500 USD’lik bono aldığını, ödeme gününün geçmesine rağmen, müvekkili ile borçlu arasında yakın arkadaşlık olması sebebi ile herhangi bir işlem yapılmadığını, borçlunun malvarlığını devretmiş olduğunu, bonoya bağlı borcun herhangi bir teminata bağlanmadığını belirterek, borçlunun borca yeter miktardaki hak ve mallarının ihtiyaten hacizine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 30/06/2020 tarihli kararında; ” … İ.İ.K.nun 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden alacak miktarının %15’i oranında (55.100 TL) teminat yatırılması halinde talebinin KABULÜ ile, aleyhine ihtiyati haciz kararı istenilen borçlunun 367.331,00 TL tutarındaki borcuna karşılık borca yeter miktardaki TAŞINIR, TAŞINMAZ MALLARI ile ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARDAKİ HAK VE ALACAKLARININ İ.İ.K.nun 257. ve devamı maddeleri gereğince İHTİYATEN HACZİNE,-İstemde bulunandan nakit ya da kesin ve süresiz banka teminat mektubu şeklinde olmak üzere %15 (55.100 TL) güvence alınmasına…”, karar verilmiştir.Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca süresinde itiraz edilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının gerekçesini oluşturan senedin unsurları itibari ile eksik olduğunu, müvekkilinin maddi ve şekli olarak hiçbir borcu bulunmadığını, ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu, talebe konu edilen senedin kombiyo senedi vasfını taşımadığını, kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediği gibi tanzim tarihi ve ödeme tarihinin de gerçeğe aykırı olarak doldurulduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece itiraz talebinin değerlendirilmesi için duruşma açılarak değerlendirme yapılmıştır. İhtiyati haciz talep eden vekili 19/08/2020 tarihli duruşmada; ” Tarafımıza tensip zaptı ve duruşma günü tebliğ edilmiş ancak itiraz dilekçesi tebliğ edilmemiştir, itiraza konu olan hususları şu anda öğrenmekteyiz, ihtiyati hacze konu olan senede ilişkin herhangi bir borca veya imzaya itiraz yoktur, bu sebeple davaya konu olan bono bizzat davalı tarafından tanzim edilerek müvekkilime kendisi tarafından teslim edilmiştir. Ayrıca senedin teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir yazılı belge de yoktur, ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilsin.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 19/08/2020 tarihli ek kararında; ”… Somut olayda İKK 265 maddesi uyarınca yapılan itiraz incelemesinde ,talebe dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmayıp adi senet niteliğinde olması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmayıp…”, itirazın reddine karar verilmiştir.Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf başvurusunda;Müvekkilinin borçlu olduğu iddia edilen senet metnine bakıldığında sadece tarih kısımlarının kaşe ile doldurulduğunun görüleceğini ve bu hususun dikkat çekici olduğunu, Talep konusu senette keşideci olan müvekkilin adının yanında bulunan adrese bakıldığında sadece … Cad. … Sokak No:… Merdivenköy olarak belirtildiği herhangi bir idari birim yani il,ilçe,köy gösterilmediğinin anlaşıldığını, bu durumun kambiyo vasfını ortadan kaldıracağını,Buna rağmen ihtiyati haciz kararı verilmesinin ve itirazının reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının kaldırılarak ihtiyati hacze itirazlarının kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosyada mevcut senet bilgileri incelendiğinde, keşidecisi … olan 53.500 USD bedelli, 28.01.2015 düzenleme tarihli, 28.01.2018 ödeme tarihli, lehtarı … olan senedin keşide yerinin senet üzerinde yazılı olmadığı anlaşılmaktadır. Keşidecinin adının alt kısmında adres bilgileri yer almaktadır.Talep, ihtiyati haciz istemine istemidir. İhtiyati hacze konu senedin kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içeren belge olduğu aşikardır. İİK’nın 257. maddesine göre, ihtiyati haciz kararı verilmesi için senedin bono vasfında olması şartı bulunmamaktadır. Senedin kambiyo senedi vasfında olmadığına yönelik itirazların İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış bulunan sebeplerden olmayıp, mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu husus ancak yapılabilecek icra takibinin mahiyetini değiştirebilecek bir husustur. Dolayısıyla mahkemece ihtiyati haciz isteyenin dayanak yaptığı senedin bono vasfını taşımadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmemelidir ( Emsal, Yargıtay 11.HD’nin 2011/1456 E- 2011/2378 K sayılı, 07.03.2011 tarihli kararı). Bahsi geçen sebeplerle borçlu vekilinni istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine, 2-İtiraz eden borçlu tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-İtiraz eden borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 22.10.2020