Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1625 E. 2023/1246 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1625
KARAR NO: 2023/1246
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2020
NUMARASI: 2019/279 E. – 2020/165 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin çek yapraklarından kaynaklanan 35.200,00 TL alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlattığı takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dosya kapsamından; davacı tarafın dilekçesinde göstermiş olduğu ve dayandığı delillerini dilekçesiyle birlikte mahkememize sunmamış olduğu, mahkememizce düzenlenen tensip zaptının 8 numaralı kararı ile taraflara, henüz sunmamış olduğu delilleri HMK m.140/5 gereğince ön incelemede sunabileceği aksi takdirde bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, 11.11.2019 tarihli ön inceleme duruşmasına kadar delillerin sunulmaması üzerine ön inceleme duruşmasının 2 numaralı ara kararı ile HMK m.140/5 uyarınca taraflara dilekçesinde gösterdikleri ancak henüz mahkemeye sunmadıkları delillerini sunması için 2 haftalık kesin süre verildiği, yine ön inceleme duruşmasının 7 ve 8 numaralı ara kararlarıyla özel olarak davacı tarafa genel kredi sözleşmesi, çek karnesi sözleşmesi gibi dilekçesinde dayanmış olduğu delilleri sunması için 2 haftalık kesin süre verildiği ancak verilen kesin sürelere rağmen davacı tarafından yine delillerin sunulmadığı anlaşılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki dava, TTK m.4/2’ye göre basit yargılama usulüne tabidir. HMK’nın 318. maddesinde belirtildiği üzere basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde, taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır. Görüldüğü üzere, kural, dilekçenin verilmesi sırasında delillerin sunulmasıdır. Buna rağmen delillerin sunulmaması halinde, HMK m.140/5 gereğince ön inceleme aşamasında taraflara önceden gösterdikleri ancak henüz sunmamış oldukları delilleri sunmaları için 2 haftalık kesin süre verilir. Bu aşamadan sonra tahkikat aşamasında delil sunulamaz. Tarafın ihmalkarlığı veya kusuru nedeniyle o delili sunamamasının hukuki sonucu o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasıdır. Bu durumda hakim uyuşmazlığı mevcut delil durumuna göre çözmek zorundadır. Yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda; somut olayda, davacı tarafa delillerini sunması için kesin süre verildiği, verilen süre içerisinde davacı tarafından delillerin sunulmadığı, bu durumun kanuni sonucu olarak davacı tarafın delillerine dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, mevcut delil durumu itibariyle dava konusu icra takibi nedeniyle davacının alacaklı olduğunun ve davalıların itirazlarının haksız olduğunun tespit edilemediği, ispat yükü üzerinde olan davacının alacağını ispat edemediği, davacının alacaklı olduğunu gösterir delillerin sunulmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. ” gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın Taksim Ticari Şubesince genel kredi sözleşmelerine istinaden … ve … ‘ın kefaleti ile davalı şirkete gayri nakdi kredi kullandırıldığını, kullandırılan çek kredisinin ödenmemesi üzerine keşide edilen Beyoğlu … Noterliğinin 30.04.2018 tarihli ihtarıyla hesabın kat edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu, mahkemece dava dilekçesindeki deliller başlığı altında sunulan delil listesine ilişkin belgelerin sunulmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, oysa dava dilekçesinde dayanılan delillerin gösterildiğini, dayanak takip dosyasında ihtar, genel kredi sözlemesi ve hesap özetinin bulunduğu, dosyanın bilirkişiye sunulması halinde rapor düzenlenebileceğini, mahkemenin istediği belgelerin bankadan istendiğini ancak belgelerin arşivde bulunması nedeniyle temini ve sunulmasının zaman alacağını, bu hususun sözlü olarak bildirilmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, delil listesinin sunulması işleminin de yargılama usulüyle ilgili bir işlem olması nedeniyle ıslahla değiştirilebileceğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davadaki son duruşmanın yapıldığı 24.02.2020 tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 139.maddesinde ön inceleme duruşmasına davetin usulü düzenlenmiştir. Buna göre, karşılıklı dilekçelerin verilmesinden sonra 138.maddede belirtilen dava şartları ve ilk itirazlar hakkında inceleme yapıldıktan sonra taraflar ön inceleme için duruşmaya çağrılır. Ön inceleme duruşmasında yapılacak işlemler 140. maddede belirlenmiştir. HMK’nın140/5.maddesinde; ” Ön inceleme duruşmasında, tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi halinde, o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilebilir.”Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde genel kredi sözlemesleri takip dosyası, ihtarname ile banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesine delil olarak dayandığı anlaşılmıştır. Takip dosyasında kat ihtarı bulunmaktadır. Davacı, banka kayıtlarına dayanmış ve bu kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Bu nedenle konusunda uzman bir bilirkişiden banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması ve dayanılan belgelerin bankadan talep edilerek, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi belirlenmelidir. Yapılacak incelemede davacı tarafından verilen kredilerin niteliği ve miktarı, yapılan kısmi ödemeler ve takip tarihi itibariyle bakiye borç bulunup bulunmadığı belirlenebileceğinden, delillerin eksik sunulduğundan söz edilemez. Diğer yandan, takip dosyası itirazın iptali davasının dayanağı olup, bu dosyanın dava dosyasının içinde bulunduğu da anlaşıldığından, mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, esasa ilişkin delillerin eksik incelenerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, işin esasına dair istinaf nedenleri incelemeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harçlarının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.13.07.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.