Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1620 E. 2020/1359 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1620
KARAR NO: 2020/1359
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2019/319 Esas – 2020/274 Karar
TARİHİ: 13/03/2020
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine yönelik verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı …Bağcılar Şubesinin … hesap numarası ile müşterisi olduğunu, bu hesaba istinaden müvekkiline kredi kartı verildiğini, müvekkilinin cep telefonuna davalı banka tarafından gönderilen SMS mesajı ve e mail adresine gelen kredi ödeme planı üzerine yasa dışı bir şekilde bilgisi dışında 02/07/2018 tarihinde davalı banka nezdindeki kendi hesabı üzerinden 40.000 TL kredi kullanıdırıldığını ve bu miktar kadar borçlandırıldığını belirterek, müvekkili ile davalı arasındaki mevduat hesabı ilişkisine istinaden müvekkilinin bilgisi dışında ve yasa dışı olarak banka tarafından kullandırılan 40.000 TL kredi karşılığında hesaba işletilen banka alacağının ve ferilerinin mevcut olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; yetkili mahkemenin müvekkili banka adresi itibariyle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini , yapılan işlemlerde bankanın kusurlu görülemeyeceğini ileri sürerek davının reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 13/03/2020 tarihli, 2019/319 Esas – 2020/274 Karar sayılı kararıyla,”…Davalı tarafın yetki itirazı yönünde yapılan incelemede icra takibinin istanbul … icra Dairesi … esas sayılı dosyasında yapıldığı ,genel yetki kuralı gereğince davalının ikametgahının İstanbul adli yargı çevresinde olduğu görüldüğünden bankaya yönelik menfi tespit davasının da İstanbul asliye ticaret mahkemelerinin yetkisi kapsamında kaldığı anlaşıldığından…” yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu kararın taraf vekillerine tebliği üzerine davacı vekilince 14.08.2020 tarihli dilekçesi ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talepli dilekçe sunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin 21/08/2020 tarihli, 2019/319 Esas – 2020/274 Karar sayılı ek kararıyla,”…Mahkememiz dosyasının incelenmesinde gerekçeli kararın taraf vekillerine 07.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığından ( 7226 Sayılı Kanun 51. Maddesinin Geçici Madde 1’e göre Covid – 19 Salgın Hastalığı’nın ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanında hak kayıplarının önlenmesi amacıyla 13/03/2020 – 15/06/2020 tarihi dahil olmak üzere süreler durmakla ), 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği, yasal sürenin 16/07/2020 tarihinde dolduğu, davacı vekilinin dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebini içerir dilekçenin süresinde olmadığı…” gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Dosyanın incelenmesinde; gerekçeli kararın taraf vekillerine 07.06.2020 tarihinde UETS yoluyla tebliğ edildiğini, E-posta için yasa gereği artı 5 gün ilave edileceğini, 7226 sayılı Kanun 51. maddesinin Geçici 1.maddesine göre covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanında hak kayıplarının önlenmesi amacıyla 13.03.2020 – 15.06.2020 tarihi dahil olmak üzere tüm sürelerin durduğunu, Asıl karara (Görevsizlik Kararı) karşı yasal istinaf süresinin 16.06.2020 tarihinden itibaren 5 gün + 2 hafta olduğu dikkate alındığında asıl kararın istinaf süresinin 06.07.2020 tarihinde dolduğu ve taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebi için öngörülen süre olan 06.07.2020 tarihinden itibaren 2 hafta sonrası olan 21.07.2020 tarihinde dolduğunu, bu sürede adli tatil içine denk gelmekle dosyanın kesinleşme tarihinin yanlış değerlendirildiğini, buna göre dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi yönündeki talep dilekçesinin süresinde olduğunun kabulünün gerektiği belirterek, ilk derece mahkemesince verilen davanın açılmamış sayılması kararının yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı hesabından bilgisi dışında kullanılan tutar yönünden davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından önce görevsizlik kararı verilmiş, sonrasında HMK’nın 20. maddesinde öngörülen süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvuru yapılmadığından, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ek karar verilmiştir. Davacı vekilince iş bu ek karara karşı, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece 2019/319 E 2020/274 K sayılı 13.03.2020 tarihli görevsizlik kararı verildiği, kararın davacı vekiline elektronik tebligat olarak tebliğe çıkarıldığı, davacı vekilinin posta kutusuna 02.06.2020 tarihinde teslim edildiği, mevzuat gereği tebliğin 5 gün sonrası olan 07.06.2020 tarihinde tebligatın yapılmış sayılacağı anlaşılmaktadır. 7226 sayılı yasa uyarınca 13.03.2020- 15.06.2020 tarihleri arasında sürelerin durdurulduğu, duran sürenin ise durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye baylayıp, durma süresinin başladığı tarih itibariyle bitimine onbeş gün ve daha az kalmış sürelerin durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacaktır. Buna göre görevsizlik kararının 01.07.2020 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilince dosyanın yetkili mahkemeye gönderilme talep dilekçesinin verilme süresinin 16.07.2020 tarihinde dolduğu, ancak davacı vekilince gönderme talep dilekçesinin 14.08.2020 tarihinde, yani yasal süre dolduktan sonra verildiği anlaşılmaktadır. Bu duruma göre ilk derece mahkemesinin davanını açılmamış sayılmasına ilişkin kararı isabetli olup, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 03.12.2020 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.