Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1609 E. 2023/1230 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1609
KARAR NO: 2023/1230
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09.03.2020
NUMARASI: 2017/246 E. – 2020/204 K.
DAVANIN KONUSU:Alacak (Bankacılık işleminden kaynaklı)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Almanya’da yaşayan ve Türkiye’de SGK (Sosyal Güvelik Kurumu) ‘undan emekli maaşı alan bir kişi olduğunu, davacının emekli maaşının kurum tarafından davalı T.C. … Bankası A.Ş. Gültepe Şubesine yatırıldığını, hesap nosunun … olduğunu, davacının Almanya’da yaşadığından emekli maaşının hareketsiz kalması halinde maaşlarının kuruma geri iadesinin söz konusu olduğundan belirli aralıklarla davacının Türkiye’de yaşayan kardeşi tarafından şubeden defterinin yazdırıldığını, davacının Türkiye’ye geldiğinde defter yazılmamışsa yazdırdığını ve hesapta biriken paralarını şubeden aldığını, ancak davacının hesap üzerinde yaptığı tetkikte hesapta biriken 18.000,00 TL paranın 10.01.2013 tarihinde hesaptan çekilmiş olduğunu, hesaptan çekilen paranın kime ödendiği ve kim tarafından çekildiğinin de belli olmadığını, şubede yapılan araştırmada ise tediye/ödeme makbuzunda isim ve imza bulunmadığını, para ödenmiş ise herhangi bir kimlik kontrolü yapılmadan paranın tediye edildiğinin anlaşıldığını, bunun üzerine davalı banka şubesine 08.09.2014 tarihinde yazılı başvuruda bulunularak paranın talep edildiğini, şube tarafından hesap hareketlerinin incelenmesi bakımından evrakın Teftiş Kurulu Başkanlığına iletildiğini, teftiş kurulu başkanlığınca yapılan inceleme sonucu afaki ve gayri ciddi gerekçelerle talebin red edildiğini, davacının bankada kaybolan 18.000,00 TL ‘sini alamadığı gibi ayrıca rencide edildiği nedenleri ile 18.000,00 TL alacağın yazılı başvuru tarihi 08.09.2014 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; Davacının … nolu vadesiz mevduat hesabından 10.01.2013 tarihinde çekilen 18.000,00 TL ‘nin kime ödendiğinin net olarak belirlenemediğini, fakat davacının işlem tarihinde Türkiye’de olmadığı yönündeki gerçeğe aykırı beyanı, davacının yurtdışındayken nüfus cüzdanı ve hesap cüzdanlarının ağabeyi …’te durması, 10.01.2013 tarihinde gerçekleştirilen 18.000,00 TL para çekme işlemiyle birlikte düzenlenen … seri nolu hesap cüzdanın 21.01.2013-22.05.2014 tarihleri arasında 12 kez yazdırılmış olması, 21.11.2012 tarihinde SGK Merkezi ödemesi olarak, …’in hesabına 3.914,75 TL ‘nin aktarıldığı ,… nolu ve 4.401,00 TL ‘nin aktarıldığı, … nolu fişler üzerindeki imzaların …’in müvekkili banka sistemi üzerindeki imzası ile örtüşmesi hususları göz önünde bulundurulduğunda bahsedilen 18.000,00 TL ‘nin … yada davacı … ‘e ödenmiş olduğunun tespit edildiğini bu sebeple davacıya dava konusu miktarın iade edilmesinin uygun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı …’in SGK dan tahsisi edilen emekli maaşlarını aldığı … Bankası A.Ş. Gültepe Şubesinde bulunan … hesap nolu hareketleri ve bu hesap üzerinden yapılan banka kayıt ve belgeleri değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Davacının davalı bankanın ilgili şubesinde bulunan … hesap nolu mevduat hesabına SSK maaş ödemesi ve SGK sağlık ödemleri açıklamaları ile hesaba alacak kayıt edilerek kurum tarafından maaş ve sağlık giderlerinin yatırıldığı, Dava konusu olan 18.000,00 TL (kç para çekme) açıklaması ile … fiş no ile 10.01.2013 tarih ve 14:25 işlem saati itibariyle davalı bankanın Gültepe şubesinden yapılan işlem sonucu hesaba borç kayıt edilerek ödemenin yapıldığı, Dava dosyası içeriği belge ve bilgilerden söz konusu davalı bankanın ödemesinin kime ve nasıl yapıldığının davalı banka kayıt ve belgesinin bulunmaması, davalı bankanın bankacılık mevzuatı hükümleri çerçevesinde ya da banka çalışanlarının kusuru nedeni ile adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri çerçevesinde sorumlu tutulmasını gerektiğinden dava konusu işlemden doğan 18.000,00 TL ‘nin banka sorumluluğu nedeniyle davacı alacağının doğduğu hususu tespit edilmiş olup, mahkememizce araştıralacak başkaca bir husus kalmadığından davanın kabulü ile 18.000,00 TL ‘nin 06/09/2014 başvuru tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek… ” gerekçesiyle, davanın kabulü ile 18.000,00 TL ‘nin 06/09/2014 başvuru tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımını uğradığını, dava konusu olayın 10.01.2013 tarihinde gerçekleşmiş olup 2 yıllık haksız fiil zamanaşımı ve genel zamanaşımına uğradığını, davanın reddi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının müvekkili bankanın Gültepe Şubesindeki vadesiz mevduat hesabından 10.01.2013 tarihinde 18.000,00 TL tediye edildiği, finart kayıtları üzerinde yapılan incelemede işlem esnasında yazdırıldığı tespit edilen fişin günlük evrakta bulunamadığını, finart “hesap cüzdan basım bilgileri izleme” ekranından edilen kayıtlara göre hesaba ilişkin olarak 3 adet hesap cüzdanı düzenlendiği, bahsedilen 3 hesap cüzdanının SGK emekli maaşının hesabına yatmasına müteakip yazdırıldığı, davacının 08.09.2014 tarihli banka müfettiş raporu düzenlenirken alınan ifadesinde 43 yıldır Almanya’da yaşadığını, SSK emeklisi olduğunu ve emekli maaşının Gültepe şubesindeki hesaba yattığını, hesabından yalnızca 2011 yılında para çektiğini, hesap cüzdanının ağabeyinde durduğunu, her ay ağabeyi tarafından maaşını hesap cüzdanına kaydettirdiğini, 28.06.2014 tarihinde Türkiye’ye geldiğini, hesap cüzdanını ağabeyinden aldığını ve şubeye geldiğinde hesabından 18.000,00 TL çekildiğini öğrendiğini, ağabeyinin para çekme yetkisinin olmadığını, cüzdanının başka birinin eline geçmediğini beyan ettiğini, davacının mevduat hesabından çekilen tutarın kime ödendiğinin net olarak belirlenemediğini, imzaların …’in banka sistemi üzerindeki imzası ile örtüşmesi hususları göz önünde bulundurulduğunda bahsedilen paranın davacı ve abisine ödenmiş olduğunun tespit edildiğini, bu yüzden banka tarafından iadesinin uygun bulunmadığını savunarak kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında, davacı gerçek kişinin davalı bankanın mudilerinden olduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacı hesabından çekilen para nedeniyle davalı bankanın sorumlu olup olmadığı, verilen kararın uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının davalı bankanın Gültepe Şubesine emekli maaşının yatırıldığı, davacı hesabından 10.01.2013 tarihinde bilgisi dışında 18.000,00 TL çekildiği, bunun üzerine bu hususun araştırılması için bankaya müracaatta bulunulduğu ve … Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından 15.09.2014 tarihli rapor düzenlendiği, söz konusu raporda davacının hesabından 10.01.2013 tarihinde çekilen 18.000,00 TL’nin işlemi gerçekleştiren bölge yöneticiliği emrindeki asistan işleme onay verenin ise operasyon yetkilisi ve/veya diğer şube personelinin zimmetine geçirdiğine yönelik bir bulguya ulaşılamadığı personel işlemleri incelendiğinde herhangi bir usulsuz işleme rastlanılmadığı, soruşturmayı gerektirir herhangi bir hususun bulunmadığı, öte yandan davacının vadesiz mevduat hesabından 10.01.2013 tarihinde çekilen 18.000,00 TL’nin kime ödendiğinin net olarak belirlenemediği, davacının işlem tarihinde Türkiye’de bulunmadığı yönündeki beyanı yurtdışındayken nüfus cüzdanı ve hesap cüzdanlarının ağabeyinde durması 10.01.2013 tarihinde gerçekleştirilen 18.000,00 TL para çekme işlemiyle birlikte gerçekleştirilen hesap cüzdanın 21.01.2013-22.05.2014 tarihleri arasında 12 kez yazdırılmış olması, hesaba 3.914,75 TL’nin aktarıldığı, imzaların sistem üzerindeki imza ile örtüşme hususları göz önündne bulundurulduğunda bahsedilen 18.000,00 TL’nin kardeşine veya davacıya ödenmiş olma ihtimalini kuvvetlendirdiği, bu nedenle 18.000,00 TL ‘nin ödenmemesi üzerine adli makamlara başvurması halinde bir nüshanın adli makamlara verilmesinin uygun olacağı, mahkemenin davacı hesabına 18.000,00 TL’nin iadesi hükmetmesi durumunda tutarın işletme riski sayılmasının yerinde olacağı, bununla birlikte Gültepe Şubesi personelinin bundan sonraki çalışmalarında evrak kayıtlarına sebebiyet vermemek açısından günlük evrakın saklanması konusunda mevzuat hükümlerine uyulmasının hatırlatılmasına birer mektupla dikkatlerinin çekilmesinin uygun olacağına yer verildiği ve davacının iş bu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. 24.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı …’in SGK dan tahsis edilen emekli maaşlarını aldığı … Bankası A.Ş. Gültepe Şubesinde bulunan …hesap nolu hareketleri ve bu hesap üzerinden yapınlan banka kayıt ve belgeleri değerlendirmeye tabi tutulduğu, davacının davalı bankanın ilgili şubesinde bulunan … hesap nolu mevduat hesabına SSK maaş ödemesi ve SGK sağlık ödemleri açıklamaları ile hesaba alacak kayıt edilerek kurum tarafından maaş ve sağlık giderlerinin yatırıldığı, dava konusu olan 18.000.-TL para çekme açıklaması ile … fiş no ile 10.01.2013 tarih ve saat ; 14.25 işlem saati itibariyle davalı bankanın Gültepe Şubesinden yapılan işlem sonucu hesaba borç kayıt edilerek ödemenin yapıldığı, dava dosyası içeriği belge ve bilgilerden söz konusu ödemenin kime ve nasıl yapıldığını tevsik eden banka kayıt ve belgesinin bulunmaması nedeni ile dava konusu işlemden doğan 18.000,00TL banka sorumluluğunun doğduğunun tespit edildiği belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Bankalar, özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olan kuruluşlar olup, sahip oldukları bu vasıfları sebebiyle bankacılık işlemlerinin güvenilen tarafı konumundadırlar. Bu durum, bankaların bir güven kurumu olarak kabul edilmesini ve bankanın sorumluluğunun özel güven sebebiyle ağırlaştırılmasını gerektirir. Yine TTK’nın 18/2 maddesi gereğince, tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır. Nitekim, bankaların, tacir olarak bütün işlemlerinde basiretli davranma yükümlülüğü herhangi bir tacirden farklıdır. Bu sebeple bankalardan beklenen basiret ölçüsü ve özen yükümlüğü şüphesiz daha ağırdır. Bu nedenle, mahkemenin davanın kabulüne dair kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 919,58 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 13.07.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.