Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1579 E. 2023/1222 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1579
KARAR NO: 2023/1222
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28.01.2020
NUMARASI: 2015/109 E. – 2020/66 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şirket çalışanı …’nın 08/10/2008 tarihinde çantasının çalındığını, çantasında bulunan … İnş. A.Ş., … ve … San. Tic. Şti. tarafından keşide edilen çeklerin bulunduğunu, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/857 Esas sayılı dosyasıyla çeklerin ödenmemesi için ve çeklerin iptali için dava açıldığını, dava neticesinde … İnş. Kendisinin keşide etmiş olduğu çekin bedelini müvekkiline ödediğini, ancak diğer iki çekin keşidecilerinin çekleri ödemediğini, bunun üzerine çek cirontosu ve müvekkili şirkete borçlu bulunan … hakkında Kartal … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız olarak icra takibi başlattıklarını, fakat borçlunun borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, davalı … Bankası Yıldız/Ankara şubesine ait 30/11/2008 keşide tarihli 1.200,00-TL miktarlı … nolu … cirolu çekten dolayı, diğer davalı … Enerji San. Tic. Şti. 26/12/2008 tarihli … bank İmsan/İkitelli şubesine ait 8.000-TL miktarlı … nolu … cirolu çeklerden dolayı müvekkili şirkete borçlu olduklarını, çeklerin çalınması nedeniyle borçlarını ödemediklerini beyanla, çek bedellerinin müvekkili şirkete keşide tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili savunmasında özetle; Senet hamillerinin ‘ sebepsiz-haksız ’ iktisap davalarını cirantalar aleyhine açması yasal olarak mümkün olmayıp, zayi olan çeklerin bedellerinin tahsili için müvekkili aleyhine dava açılamayacağından, davanın evvel emirde pasif husumetten reddine, davaya konu çeklerin keşide tarihlerinin 30.11.2008 ve 26.12.2008 olduğu ve bu tarihler dikkate alındığında söz konusu bu çekler yönünden de zamanaşımı süresinin geçtiği sabit olduğundan, iş bu davanın zamanaşımı nedeniyle reddin, dosyadaki uyuşmazlık konusu olan çek bedellerinin tahsil edilmesine yönelik taleplerin usule ve kanuna aykırı olduğunu savunarak müvekkil aleyhine açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili duruşmalardaki beyanında, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Ltd Şirketi cevap dilekçsi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Türk Ticaret Kanunun 732/3 maddesi gereğince “Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.” hükmü de dikkate alındığında dava konusu çekler yönünden ciranta konumunda olan davalı …’nin borcu düşmüş olup her iki çek yönünden dava bu davalı yönünden, bu gerekçe ile reddedilmiştir…. / İkitelli Şubesine ait … çek no lu 26.12.2008 tarihli 8.000 TL bedelli çekin zayiden sonraki devirler neticesinde son ciranta … tarafından …Bankası aracılığı ile çek bedelinin takas ortamında 29/12/2008 tarihinde tahsil edildiği anlaşılmakla, işbu çekin keşidecisinin hesabından ödeme yapıldığı da dikkate alınarak keşidecinin ve ciranta olan davalı …’nin sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemeyecek olup bu çek yönünden keşideci yönünden ayrıca davanın reddine karar verilmiştir. Davacı yan, söz konusu çekleri gerektiği özeni göstermeyerek muhafaza edememiş ve çeklerin ödeme tarihinde tahsilini de sağlayamamıştır. Bu hususlarda dikkate alınarak diğer davalı Satılmış yönünden de dava reddolunmuştur… ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket çalışanı …ın 08.10.2008 tarihinde çantasının çalınması sebebiyle çantasında bulunan çeklerinde çanta ile birlikte çalındığını, çeklerin çalındığında arkasında … ve … ciroları bulunduğunu, henüz çeklerin şirkete ulaşmadan çalındığından arkasında şirket kaşesinin bulunmadığını, daha sonra Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/857 Esas sayılı dosyasında çeklerin ödenmemesi için ve iptali için dava açtıklarını, dava neticesinde … İnş. Şirketinin kendisinin keşide etmiş olduğu çekin bedelini müvekkiline ödediğini ancak diğer iki çekin keşidecilerinin çeklerin bedelini ödemediğini, bunun üzerine çek cirantası ve müvekkili şirkete borçlu bulunan … hakkında icra takibi başlatıldığını ancak takibe itiraz ettiğini, davalılardan …’in … bankası Yıldız/Ankara şubesine ait 30.11.2008 keşide tarihli 1.200,00 TL miktarlı … cirolu çekten dolayı, davalı … şirketinin ise 26.12.2008 tarihli … bank İkitelli Şubesine ait 8.000,00 TL miktarlı … cirolu çeklerden dolayı müvekkili şirkete borçlu olduğunu, çeklerin çalınması nedeniyle borçlarını ödemediklerini bu sebeple çek bedellerinin müvekkili şirkete keşide tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi için dava açıldığını, ancak mahkemenin TTK 732/3.maddesi gereğince poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istemin ileri sürülemeyeceği dikkate alındığında ciranta konumunda olan davalı …’nin borcunun düşmüş olması nedeniyle davalı yönünden ret kararı verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında, davacının hamili olduğu dava konusu iki adet çekin çalınması suretiyle kayıp olduğu, davalılardan …’nin kayıp olduğu belirtilen çeklerin cirantası olduğu diğer davalıların ise keşideci oldukları konusunda herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir. Uyuşmazlık, davalıların kayıp olduğu iddia edilen çeklerden dolayı sorumlu olup olmadıkları, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından, 08.10.2008 tarihinde alışveriş otoparkının bagajından davacı şirkete ait eşyaların ve çeklerin çalındığı, buna ilişkin olarak tutanaklar düzenlendiği ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğu, dava dışı müştekinin şikayetinde … adına kayıtlı bulunan aracı AVM otoparkına park halinde bıraktığını, yaklaşık iki saat sonra aracının yanına gittiğinde bagajda olması gereken iki adet el çantasının olmadığını fark ettiğini, çalınan çantaların içerisinde … Bankasına ait … İnşaattan alınan 5.598,00 TL tutarlı çek ile iki adet … adına cirolu 1.200,00 TL 8.000,00 TL tutarlı çeklerin bulunduğunu, aracın nasıl açıldığını bilmediğini beyan ettiği ve şikayetçi olduğu, davacı şirket tarafından 14.10.2008 tarihinde Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesine çek iptali davasının açıldığı, mahkemenin 2008/857 Esas, 2009/310 Karar ve 05.06.2009 tarihli kararı ile dava konusu çeklerin süresi içerisinde ibraz edilmediği gerekçesiyle TTK 667 ve 669 maddeleri uyarınca iptallerine karar verildiği, dava konusu çeklerden … bank İmsan İkitelli şubesine ait 26.12.2008 keşide tarihli çekin ……Sanayi … hesabından, dava dışı … AŞ adına 8.000,00 TL olarak keşide edildiği, keşidecinin çeki davalı …’ye ciro ettiği, devamında dava dışı gerçek kişilerinde cirolarının mevcut olduğu, söz konusu çekin ,dava dışı … Bankasının 05.12.2019 tarihli cevabı yazısından … tarafından elektronik takas ortamında ibraz edildiği ve 29.12.2008 tarihinde hesabına ödendiğinin belirtildiği, davacı şirket tarafından çek iptali davası sonrasında davalılardan … aleyhine Kartal İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 14.10.2011 tarihinde 9.200,00 TL asıl alacak, 1.980,30 TL işlemiş faiz olmak üzere 11.180,30 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde çek iptaline konu mahkeme ilamının borç sebebi olarak belirtildiği, icra takibine karşı takip borçlusu davalılardan … tarafından itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde yetki ile birlikte zamanaşımı definde bulunarak borcunun bulunmadığının belirttiği, davacının ise takip konusu alacak miktarı kadar alacağın tahsili için bu kez takip borçlusu ciranta ile birlikte diğer davalı keşidecilere karşı iş bu alacak davasının açmış olduğu anlaşılmıştır. 01.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı …’nin ciro ederek davacıya verdiği davalı … Bankası Yıldız’Ankara şubesine ait 30.11.2008 keşide tarihli 1.200.00 TL. miktarlı … nolu … cirolu çekten dolayı. diğer davalı … San. Tic. Şti 26.12.2008 keşide tarihli … bank İmsan/İkitelli şubesine ait 8.000,00 TL. miktarlı … nolu … cirolu çeklerin kaybolması nedeniyle bedellerinin keşide tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davacı tarafın 2008,2009,2010,2011.2012,2013, yevmiye, kebir ve döküm defterlerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari dettelerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tululmuş olduğu. açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğunun görüldüğü, mevcul tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil olmasının mahkemenin takdirinde olduğu, davacının ibraz edilen ticari defterlerine göre davalı …’ye ait cari hesabın, davacının ibraz edilen ticari delterlerinde 2008 yılında davalı …’ye 15.689,28.-TI. tutarında fatura tanzim ettiği, karşılığında ise 15.690,00.TL tahsilat yaptığının tespit edildiği, mevcut tahsilatın … Bankası Yıldız”Ankara şubesine ait 30.11.2008 keşide tarihli 1.200,00 TL tutarlı çek ile … Enerji San. İç. Ltd Şti ait 26.12.2008 keşide tarihli … bank İmsan/İkitelli şubesine ait … nolu 8.000,00) TL. tutarlı çeklerinde tahsilatlar içinde olduğunun tespit edildiği, davada ise davalı tarafların ticari defter ve belge ibraz etmedikleri, öncelikle davacı tarafın dava konusu çekleri davalı …’den ticari faaliyet kapsamında aldığının görüldüğü, … Bankası Yıldız” Ankara Şubesine ait. 1012849 çek nolu, 30.11.2008 tarihli 1.200 TL bedelli çekten dolayı davalı …’den ve çek keşidecisi … den müşterek ve müteselsilen alacağı olduğu ve bu alacağa Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin çek iptal kararını olan 05.06.2009 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerektiği, … Bank İmsan / İkitelli Şubesine dair, … çek no lu 26.12.2008 tarihli 8.000 TL bedelli çekten dolayı davalı …’den ve çek keşidecisi … cnerji San Tic. A.Ş den müşterek ve müleselsilen alacağı olduğu ve bu alacağa Bakırköy 4. Asliye Ticarel Mahkemesinin çek iptal kararını olan 05.06.2009 tarihinden itiharen avans faizi yürütülmesi gerekliği belirtilmiştir. Davalı … vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde, raporda müvekkili tarafından davacıya borcun ödendiği tespit edilmesine rağmen müvekkilinin borçtan sorumlu olduğu tespitinin hatalı olduğunu, raporda müvekkilinin 2008 yılındaki ticarete istinaden fatura karşılığında davacının müvekkilinden 15.690,00 TL tahsilat yaptığının tespit edildiğini, müvekkilinin kusuru bulunmayan olay nedeniyle vermiş olduğu çeklerden dolayı yeniden sorumlu tutulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, TTK 732/3.maddesi gereğince poliçeden doğan borcu düşen cirantaya karşı böyle bir istem ileri süremeyeceği, müvekkilinin ciranta olup borcunun düştüğünü, borçlar nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini, sebepsiz zenginleşmeyen müvekkilinden herhangi bir alacağın talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yukarıda yer verilen gerekçelere istinaden davanın reddine karar verilmiştir. TTK’nın 732/1. maddesinde, zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolasıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar. Bu durumda hamil, kambiyo hukukununa göre takip hakkını yitirmesi nedeniyle TTK’nın 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası açabilir. TTK’nın 818/1 maddesi atfı gereğince, bu hüküm çekler hakkında da uygulanır. Süresinde ibraz edilmeyen çekle ilgili olarak kambiyo hukukundan kaynaklanan hakların yitirileceği ve taraflar arasında temel ilişki varsa alacaklının bu çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabileceği, alacağını her türlü delille kanıtlayabileceği, temel ilişki bulunmaması halinde ise; hamilin dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak keşideci hakkında alacak talebinde bulunması mümkündür. Somut olayda, davalılardan … Enerji Tic. Ltd. şirketinin dava konusu 26.12.2008 keşide tarihli 8.000,00 TL bedelli çekin keşidecisi olduğu gerekçesiyle dava açılmış ve bu gerekçe ile hüküm tesis edilmiş ise de dosyanın incelenmesinden ve özellikle dava dışı … bank AŞ’nin 22.07.2019 tarihli cevabı yazısından söz konusu hesabın … Enjeksiyon Sanayi …’a tanımlı olduğu, 26.12.2008 tarihinde … Bankası AŞ tarafından elektronik takas ortamında ibraz edildiği, çek tutarının ödendiği bilgisi ile birlikte cevabı yazıya ekli çek fotokopi örneğinden, hesap sahibi olan keşidecinin husumet yöneltilen … Enerji San. Ltd Şirketi olmayıp yukarıda belirtiliği üzere … Enjeksiyon Sanayi … olduğu anlaşılmıştır. Ne var ki Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/857 Esas, 2009/310 Karar sayılı dosyasında verilen 14.10.2008 tarihli çek iptaline konu hükümde, söz konusu çekin keşidecisi olarak … Enerji San. Tic. AŞ gösteriltiği gibi mahkeme tarafından dava ile ilgili olarak gerçekleştirilen tebligatların tamamının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 16.03.2016 tarihli cevabı yazısında … Enerji San. Tic. Ltd Şirketinin kaydı bulunmadığı cevabı yazısı dikkate alınmaksızın davalı şirket unvanı AŞ olarak Tebligat Kanunun 35.maddesi gereğince tebligatların yapılmış olduğu, dava dışı AŞ’ye ait sicil kayıt örneğinin dosyaya ibrazı ile TK 35.maddesi kapsamında tebligatların gerçekleştirildiği ve bu şekilde oluşturulan hükmün ise yine Ltd Şirketi olarak dava açılan davalı … Şirketine kararın AŞ şeklinde tebliğe çıkarıldığı, tebligatın ise bila iade edilmesi sonucunda bu kez kararın ve istinaf dilekçesinin davalı … San ve Tic. AŞ adresine TK 35.maddesi gereğince tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davada taraf teşkilinin sağlanmış olduğu ve gerekli tebligatların usulüne uygun şekilde yapılmış olduğundan söz etmek mümkün olmayacaktır. HMK gereğince davacı vekiline adı geçen davalı ile ilgili açıklama yaptırılması ile birlikte usulüne uygun şekilde tebligatlar gerçekleştirildikten ve taraf teşkili sağlandıktan sonra ,uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir iken isabetli taraf teşkili gerçekleştirilmeden ve dava açılmadığı anlaşılan AŞ unvanlı şirketle ilgili olarak karar verilmiş olması isabetli olmamıştır. Kabule göre ise sebepsiz zenginleşme hükümleri arasında açılan davada keşideci olarak husumet yöneltilen davalılar hakkında olumlu veya olumsuz gerekçeye yer verilmeksizin yalnızca davalı ciranta yönünden iddianın değerlendirilmiş olması da isabetli görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 353 1.a.6 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, esasa dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.13.07.2023
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.