Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1573 E. 2020/1364 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1573
KARAR NO: 2020/1364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 6.Asliye Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2015/606 Esas – 2017/890 Karar
TARİHİ: 24/10/2017 (07.08.2020 tarihli ek kararın istinafı)
DAVA: Alacak
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … A.Ş.’den dava konusu çeki aldığını, ciro ederek … A.Ş.’ye kargo ile gönderdiğini, kargo sırasında çekin çalındığını, gerekli başvuruların yapıldığını, davalı …’in bütün cirantalara karşı ihtiyati haciz kararı aldığını, … firmasının haciz baskısı altında ödeme yaptığını, …’nın yaptığı ödemeyi müvekkiline rücu ettiğini, müvekkilinin bu tutarı ödediğini belirterek 63.660,00 TL ödemenin dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini, davalı … üzerine kayıtlı taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasını, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği görülmüştür. İlk derece mahkemesince 24.10.2017 tarihinde, dava konusu 63.660 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekilince 05.03.2020 tarihli istinaf dilekçesinde; müvekkiline gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin gerekçeli karardan, Çorlu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri ile 02.03.2020 tarihinde haberdar olduğunu, usulsüz yapılan tebligatın iptali ile müvekkilinin gerekçeli karardan haberdar olduğu 02.03.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini ve istinaf başvurusunun esastan kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin 07/08/2020 tarihli, 2015/606 Esas – 2017/890 Karar sayılı ek kararıyla,”…Mahkememizden verilen gerekçeli kararın, davacı vekiline ve davalılara 18/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, taraflarca yasal süresinde istinaf başvurusunda bulunulmaması üzerinde 03/01/2018 tarihinde kesinleştiği, İstinaf dilekçesinin yasada belirtilen 2 haftalık yasal süre geçirildikten sonra davalı … vekili tarafından 05/03/2020 tarihinde mahkememize sunulduğu bu nedenle İstinaf talebinin süre yönünden reddine karar verildiği ve buna ilişkin 15/04/2020 tarihli ek karar verildiği, ek kararın, davalı vekiline 29/04/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça yasal süresinde istinaf başvurusunda bulunulmadığı ve ek kararın 7226 sayılı kanun gereğince sürelerin uzadığı dikkate alınarak 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği, İstinaf dilekçesinin yasada belirtilen yasal süre geçirildikten sonra 07/08/2020 tarihinde davalı … vekili tarafından mahkememize sunulduğu…” gerekçesiyle istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/606 Esas 2017/890 karar sayılı dosyasından verilen 15.04.2020 tarihli ek kararın usulüne uygun tebliğ edilmediğini, tebliğ tarihinde salgın hastalık sebebi ile ofislerinin kapalı olduğunu, kararın tebliğ edildiği kişinin çalışan veya kendilerince yetkilendirilen biri olmadığını, bu nedenle öncelikle 15.04.2020 tarihli ek karara karşı yaptıkları istinaf başvurusunun süresinde sayılmasını talep etmiş, devamla müvekkiline gerekçeli kararın ve tüm duruşma zabıtlarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin davadan haberdar olamadığını, tebliğ zarfları incelendiğinde müvekkilinin nerede olduğu, kimden sorulduğu, sorulan kişinin ismi, imzası, tebligatın neden muhataba yapılamadığı, tebliğ adresinin müvekkilinin mernis adresi olup olmadığına ilişkin herhangi bir şerh düşülmemiş olmasının ve matbu bir kaşe basılarak usulsüz tebligat yapılmış olmasının müvekkilinin savunma hakkını ihlal ettiğini, su nedenlerle 05.03.2020 tarihli istinaf dilekçesinin süresinde sayılmasını ve dosyanın incelenerek talepleri doğrultusunda değerlendirilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı tarafından ödenen çek bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu, mahkemenin son olarak 07.08.2020 tarihli istinaf isteminin süre yönünden reddine dair ek kararın verildiği; bu ek karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafça davalılar aleyhine açılan davada 2015/606 E- 2017/890 K sayılı, 24.10.2017 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verildiği, gerekçeli kararın davalı …’in mernis adresine tebliğe çıkarıldığı ve 18.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilince tebligatın usulsuz olduğu ve kararın 02.03.2020 tarihinde öğrenildiğinin kabulü gerektiği ileri sürülerek 05.03.2020 tarihli dilekçe ile istinaf başvurusunda bulunulduğu, ilk derece mahkemesince 15.04.2020 tarihli ek karar ile davalı vekilinini istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verildiği, iş bu ek kararın davalı vekiline 29.04.2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu kez davalı vekilince 07.08.2020 tarihli dilekçe ile 15.04.2020 tarihli ek kararın usulüne uygun tebliğ edilmediği, karardan UYAP’tan 06.08.2020 tarihinde tesadüfen öğrenildiği, tebligatın tebliğ edildiği 29.04.2020 tarihinde corona virüs salgını nedeniyle ofisinin kapalı olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunun süresinde sayılarak dosyanın istinaf incelemesine gönderilmesinin talep edildiği, mahkemece istinafa konu 07.08.2020 tarihli ek kararda yazılı gerekçe ile davalı vekilinin 15.04.2020 tarihli ek kararın istinafına ilişkin 07.08.2020 tarihli dilekçesinin süre yönünden reddine karar verildiği, davalı vekilince en son olarak mahkemenin 07.08.2020 tarihli istinafın süre yönünden reddi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin 15.04.2020 tarihli ek kararının davalı vekili adresine 29.04.2020 tarihinde muhatabı geçici olarak iş yerinde bulunmadığı şerhi ile işyerinde daimi çalışanı olduğu şerhi de verilmek suretiyle … isimli kişiye tebliği edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı vekiline 15.04.2020 tarihli ek kararın usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu nedenle iş bu ara karara karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde sayılması gerektiği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davalı vekiline 15.04.2020 tarihli ek kararın 29.04.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 7226 sayılı kanun uyarınca sürelerin durarak uzadığı gözetildiğinde ek kararın 01.07.2020 tarihi itibariyle kesinleştiğinin kabulü gerekmekle, davalı vekilinini 15.04.2020 tarihli ek karara karşı istinaf başvurusunu 07.08.2020 tarihinde ve yasal süre dolduktan sonra yaptığı anlaşılmakla, mahkemenin istinaf başvurusunu süre nedeniyle reddine ilişkin 07.08.2020 tarihli kararı isabetli olup, aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, 07.08.2020 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 03/12/2020 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.