Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1558 E. 2023/1492 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1558
KARAR NO: 2023/1492
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 22/01/2020
NUMARASI: 2017/638 E. – 2020/50 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 17/09/2014 tarihinde acentelik sözleşmesi ve eki protokollerin akdedildiğini, akdedilen sözleşme ve ekleri nedeniyle davalının müvekkilinin adına acentelik hizmeti verdiğini, anılan süreçte davalının uyması gereken yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 22. maddesine dayanılarak Beyoğlu …. Noterliği aracılığıyla gönderilen 16.05.2017 tarihli ihtarname ile acentelik sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiğini, davalının doğru satış ilkeleri konusunda çeşitli kereler ikaz edildiğini ancak buna rağmen davalının 2016 yılında satışı gerçekleştirilen 23 adet BES ve 10 adet ROP poliçelerinin ikinci vadeleri itibariyle ödenmediğinin ve BES için komisyon limiti olarak satışın bölünmüş olduğunun tespit edildiğini, buna karşın davalının ikinci vadesi ödenmeyen 23 adet BES’ten kaynaklı hem … bonusu, hem de komisyon ödemeleri olmak üzere toplam 64.287,10-TL komisyon ve bonus ödemesi aldığını, sonuç olarak davalıya aracısı olduğu tüm üretimleri için komisyon ödendiğinden, bahsi geçen 23 adet BES ve 10 adet ROP poliçesi nedeniyle haksız yere komisyon ve bonus ödenmek durumunda kalındığını ve hatta işbu haksız işlemleri neticesinde 2016 dördüncü çeyrek döneminde tüm yıl alamadığı teşvik ve bonus tutarlarının davalıya ödendiğini, davalının yapmış olduğu riskli ve doğru satış ilkelerine uygun olmayan işlemleri nedeniyle acentelik sözleşmesinin 7. ve 13. maddelerinde sayılan yükümlülüklere aykırı davrandığını, davalının çok sayıda riskli ve doğru satış ilkelerine uygun olmayan işlemler nedeniyle müvekkilinden haksız yere komisyon ve bonus aldığını ve müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, bu nedenle 23 adet BES ve 10 adet geri ödemeli hayat sigortası poliçesi nedeniyle davalıya haksız yer ödenen komisyon ve bonusların iadesini talep etme gereği doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalıya haksız yere ödenen komisyon ve bonus bedeli olan 64.287,10-TL’nin 21/07/2016 ve 20/01/2017 tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı tarafça açılan davada müvekkili davalının doğru satış ilkelerine aykırı olarak işlem gerçekleştirmesi nedeni ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği belirtilmiş ise de, bunun doğru olmadığını, sözleşmenin müvekkili şirketin isteği üzerine feshedildiğini, bunun ihtarnamede de yazılı olduğunu, sözleşmenin tarafların karşılıklı anlaşmaları sonucu feshedilmiş olduğundan huzurdaki davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmelerde, sözleşmeyi fesih hakkının davacı şirkete tanınmış olması sebebiyle fesih işleminin davacı şirket tarafından gönderilen ihtarname sonucunda gerekleştiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde bildirdiği hususların gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkiline sadece bir kere 02/11/2016 tarihinde uyarı yazısı geldiğini, onun da performans kriterlerine ilişkin olduğunu, müvekkili tarafından akdedilen sözleşmelere kesinlikle aykırı davranılmadığını, taraflar arasında akdedilen 17/09/2014 tarihli acentelik sözleşmesinin 7.3 ve 7.9 maddeleri uyarınca müvekkilinin sigortaların kabulüne ve onaylanmasına yetkisi bulunmadığını, kabul ve onayın davacı şirkete ait olduğunu, şirket onayından geçtikten sonra poliçelerin kesinlik kazandığını, bu nedenle müvekkilinin davacı şirketi zarara uğratmış olmasının mümkün olmadığını, sözleşmeler uyarınca elde edilen tüm kazancın davacı şirketin kasasında olduğunu, faiz türü ve başlangıç tarihlerinin de kabulünün mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava; taraflar arasında akdedilen Acentelik Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerin davalı tarafından yerine getirmediği halde davacıdan haksız yere komisyon ve bonus ödemesi alındığı halde iade edilmediği iddiasıyla davacının uğradığını iddia ettiği maddi zararların tazminine yönelik alacak davasıdır.Davacı taraf delil olarak; Acente Sözleşmesi ve Ek protokoller, fesih ihtarnamesi, davalıya gönderilen ikaz ihtarnameleri, sözleşme listesi, sözleşme hard kopyaları, davalıya ödenen komisyon bedeli, 2016 yılı 04. Çeyrek isimli tablo, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve yemine dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; Acentelik Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri, fesih İhtarnameleri, 02/11/2016 tarihli uyarı yazısı, bilirkişi incelemesi, tanık anlatımları, yemin ve her türlü yasal delile dayanmıştır.Dava konusu uyuşmazlığın teknik bilgi, defter ve belge incelemesi gerektirmesi nedeniyle mahkememizce 19/03/2018 tarihli duruşmada; davacı ile davalı arasında akdedilen acentelik sözleşmesi, davalının acentelik sözleşmesi ile dürüstlük kurallarına uygun davranıp davranmadığı, davacının doğmuş bir zararı var ise bundan davalı acentenin sorumlu olup olmayacağı ve varsa zarar miktarı konularını da değerlendirmek suretiyle iddia, savunma, toplanan deliller, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde alanında uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosya raporu düzenlenmek üzere bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.Bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 09/09/2018 tarihli raporda özetle; davacı tarafından yapılan BES ödemelerine ilişkin kayıt dökümlerine göre 23 adet BES poliçesine ilişkin toplam 6.727,50-TL. komisyon ödemesi yapıldığının görüldüğü, davacı tarafından 414 satırlık bonus ve teşvik ödemelerine ilişkin kayıt dökümlerine göre davacının teşvik ve bonus ödemeleri toplamının 50.842,00-TL. olduğunun görüldüğü, davacı tarafından 10 adet geri ödemeli hayat sigortası poliçesine ilişkin olarak ödenen komisyon tutarının 2.422,61-TL. olduğunun görüldüğü, davacı tarafından Aralık 2016 dönemine ilişkin hayat bonus icmal tutarları uyarınca 4.295,00-TL. teşvik bonus ödemesi yapıldığının görüldüğü, böylece davacının raporda ayrıntıları verilen iptallere ilişkin olarak ödenen teşvik ve bonus tutarlarının 64.287,10-TL. olarak tespit edildiği belirtilerek sonuç itibariyle dosya içeriği, dosyaya sunulan kayıtlar, iptale konu poliçeler uyarınca davacının davalıdan toplamda 64.287,10-TL. alacağı bulunduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.Davalı vekili tarafından kök bilirkişi kurulu raporuna karşı 15/10/2018 tarihli dilekçe ile itiraz edilmesi üzerine mahkememizce; 21/03/2019 tarihli duruşmada davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde belirttiği itirazları karşılar nitelikte ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın kök raporu tanzim eden bilirkişi kuruluna tevdiine karar verilmiştir.Bilirkişi kurulu tarafından dosyaya 03/07/2019 tarihinde dosyaya sunulan ek raporda ise özetle; dosyada mevcut kayıtlara göre, davalı tarafın davacı şirketin bonus ve komisyon ödemesi yaptığına ilişkin itirazı olmadığı, söz konusu ödemelerin taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olduğu, davalının sunmuş olduğu belgelere göre davacının dava tarihinden önce davalıya 26/05/2017 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile davaya konu tutarlarla ilgili olarak davalıdan talepte bulunulduğu, taraflar arasında akdedilen 17/09/2014 tarihli … A.Ş. Acentelik Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri ve yine taraflar arasında akdedilen Acente Destek Sözleşmesi kapsamında tarafların komisyon oranları ve gerçekleşen hedefe göre ödenecek destek primi bonus ödemelerini kararlaştırdıkları, davacının destek primine ilişkin olarak davacıya yapmış olduğu ödemeleri, ödemelere konu poliçelerin ikinci vadeleri itibariyle ödenmemesi sebebiyle 23 adet ve 10 adet ROB poliçeleri için iptalin söz konusu olduğu, dolayısıyla iptal edilen poliçelere ilişkin olarak taraflar arasında akdedilen Destek Sözleşmesi ve … Sözleşmesine göre davacının üretimine göre verilen komisyon ve bonus ödemelerinin iptal edilmesi sebebiyle iadeye konu edildiğinin anlaşıldığı, Destek Sözleşmesi’nde ve yapılan Ek Sözleşme’de ve Ana Sözleşme’de ödenecek destek ve bonusların iadesine ilişkin 6.2, 6.3 maddelerinde yer alan tablo 4, tablo 8’deki ilgili hükümler kapsamında ve sözleşmenin 14/2 maddesi kapsamanda söz konusu iptallerin yapıldığının değerlendirildiği belirtilerek sonu itibariyle ek incelemeye konu yapılan tespitler kapsamında davalının kök rapora itirazında bildirdiği hususların değerlendirildiği, buna göre taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin ilgili maddeleri uyarınca davalıya ödenen destek ve bonuslarla ilgili olarak yapılan iptaller sebebiyle ödenen bu tutarların iade edileceğinin kararlaştırılmış olması karşısında kök rapordaki hesaplamalara göre varılan sonucu değiştirecek bir durum bulunmadığı sonucuna varılarak görüş ve kanaat bildirilmiştir.Taraflar arasında akdedilen … A.Ş. Acentelik Sözleşmesi’nin 7.3. maddesi şöyledir: “Acentenin sigorta başvurularını kabul etme yetkisi yoktur, … sigortacılık mevzuatı ve şirketin risk politikası çerçevesinde yapacağı değerlendirmeye göre sigortalanma taleplerini kabul edip etmemekte serbesttir.” aynı sözleşmenin 7.3. maddesi ise şöyledir: “Acente, sigorta başvurularını veya bireysel emeklilik tekliflerini kabule; poliçe, sözleşme, zeyilname ve muvafakat ilmühaber vermeye yetkili değildir.” hükümlerini içermektedir.Yine taraflar arasında akdedilen Acentelik Sözleşmesi’nin “Acentelik Komisyonu” başlıklı 14. maddesinde ise;“ACENTEYE, … tarafından düzenlenen ve Müsteşarlık tarafından onaylanan tarifelere ait teknik esaslarda belirtilen istihsal komisyon oranı kadar komisyon ödenir. Sigorta ücreti ve/veya bireysel emeklilik katkı payı tamamen tahsil edilmiş olmadıkça veya tarife hükümlerine uyularak primler ile katkı payları tahsil edilmemiş ise kısmen dahi olsa ACENTE komisyona hak kazanamaz. Komisyon, … tarafından yayımlanan komisyon oranlarına göre ödenir. Grup sigortalarında primlerin ve/veya katkı paylarının herhangi bir sebep ve suretle sigorta ettirene ve/veya katılımcı nam ve hesabına sözleşme akdeden kişi ile sponsor kuruluş veya grup kurucusuna iadesi halinde ACENTE‘ye ödenmiş komisyonlar … iade edilir. …, komisyon oranlarında değişiklik yapma hakkı saklıdır. ACENTE’nin komisyon oranında yapılan derişiklikleri kabul etmemesi durumunda ihbar öneli kullanmak suretiyle Acentelik Sözleşmesini feshetme hakkı vardır. Bu fesih hakkının kullanılması halinde ACENTE’nin, … tarafından ACENTE’ye her ne nam altında olursa olsun hak edilmiş komisyon ödemeleri dışında yapılmış tüm ödemeleri ve her türlü destek ödemesi, Acentelik Sözleşmesi’nin feshedildiği tarih itibari ile muaccel olmak üzere …’ya nakden ve defaten iade etmekle yükümlü olduğu hususunda taraflar mutabıktır. …, söz konusu iade yükümlülüğünün ACENTE tarafından tam olarak yerine getirilmediği sürece işbu Acentelik Sözleşmesi gereği tesis edilen teminatları iade etmeyeceği ve feshin hüküm ifade etmesinden itibaren on (10) iş günü içinde iade yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde tesis edilen teminatları nakde çevirerek tahsil etme hak ve yetkisine sahip olduğu hususunda taraflar mutabıktır.ACENTE ve bünyesinde çalışan bireysel emeklilik aracıları ve sigorta teknik personeli … tarafından yayımlanan Riskli İşlemler Saha Duyurusu, Doğru Satış İlkeleri, Mali Suçlar ve … Etik Prosedürü ile ilgili olarak belirlenen politikalara, bu duyuru ve politikalarda yapılan her türlü değişikliklere uymakla yükümlüdür. ACENTE’nin bu kural ve politikalara aykırı olarak gerçekleştirdiği bireysel emeklilik sözleşmeleri ve sigorta poliçesi satışlarından ACENTE’nin komisyon hak etmeyeceği hususunda taraflar tam mutabıktır. ACENTE’nin bu kural ve politikalara aykırı olarak gerçekleştirdiği bireysel emeklilik sözleşmeleri ve sigorta poliçesi satışlarına ilişkin ACENTE’ye halihazırda komisyonun ödenmiş olduğu halde, aykırı satışın tespitini takip eden komisyon hak edişinden, işbu haksız ödenen komisyon mahsup edilmesi hususunda taraflar tam mutabıktır. …, satışı yapılan bireysel emeklilik ve sigorta ürünlerine ilişkin her yılın komisyon oranlarını liste halinde ACENTE’ye bildirir.Sözleşmenin imza tarihi itibari ile içinde bulunulan yıla ilişkin komisyon oranları işbu sözleşmenin ekinde yer almaktadır. Müteakip yıllara ilişkin komisyon oranlarını ise … PORTAL’ı üzerinden yayımlanacak olup, ACENTE yayımlanan komisyon takip ile yükümlüdür. ACENTE sözleşme hükümlerine aykırılıktan, akdedilen sigorta poliçeleri ile bireysel emeklilik sözleşmelerinden, doğmuş/doğacak müşteri ve … zararlarından ve … olan tüm borçlarından sorumludur. … bu sorumluluk doğrultusunda ACENTE’nin mevcut komisyon, bonus ve benzeri her türlü hak ve alacaklarından bu bedelleri mahsup etme hakkı ve/veya ACENTE tarafından sözleşme gereği … tesis edilen teminatları nakde çevirerek tahsil etme hak ve yetkisine sahip olduğunu gayrikabili rücu kabul beyan ve taahhüt eder.” şeklinde düzenleme mevcuttur.Dosyanın tetkikinde; davacı tarafça Beyoğlu … Noterliği aracılığıyla davalı şirkete 26/05/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiği, ihtarnamede muhatap acentenin (davalı şirketin) akdedilen sözleşmedeki yükümlülükleri yerine getirmediği belirtilerek Acentelik Sözleşmesi ile … Ek Protokolü hükümlerine aykırılık nedeniyle haksız kazanç niteliğinde olduğu tespit edilen bonus, teşvik ve komisyon ödemelerine ilişkin toplam 64.287,10-TL.’nin en geç 10 gün içinde iadesinin yapılmasının aksi taktirde dava yoluna gidileceği hususu ihtar edildiği, bahsi geçen ihtarnamenin 29/05/2017 tarihinde muhatabına tebliğ edildiği görülmüştür. Sözleşmede taraflar arasında ihtilaf çıkması halinde davacı sigorta şirketinin defter ve kayıtlarının herhangi bir belge ibrazına gerek olmaksızın delil teşkil edeceğine dair yazılı delil sözleşmesi bulunduğundan, mahkememizce davacı şirketin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelenmesi yaptırılmış, düzenlenen 09/09/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre davalının davacı şirkete 64.287,10-TL. borçlu olduğu belirlenmiştir.Dosyada alınan kök ve ek bilirkişi raporları; gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine ve dosyada mevcut belgelere uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. İddia, savunma, dosyada toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; tacir olan taraflar arasında akdedilen ve tarafları bağlayan Acentelik Sözleşmesi’nin davalı acentenin sözleşme ve … ek protokolü hükümleri gereğince yükümlülüklerini yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı hareket ettiği, sözleşmenin acentelik komisyonuna ilişkin 14. Maddesi gereğince davalının hak edilmiş komisyon ödemeleri dışında sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı olarak tahsil ettiği ödemeleri iade etmekle yükümlü bulunduğu, davacı sigorta şirketi tarafından sözleşmenin feshinde davalı acentenin kusurlu olduğu ve Acentelik Sözleşmesi ile … Ek Protokolü hükümleri gereğince davalı acentenin uymak zorunda olduğu yükümlülüklere uymaması nedeniyle sözleşmenin davacı tarafça haklı nedenle feshedildiği, bir başka ifade ile davacı şirketin fesih gerekçesi olarak gösterdiği nedenlerin haklı, yerinde ve hukuka uygun olduğu, sözleşme uyarınca davalı acentenin aracılık ettiği poliçeler nedeniyle davacıdan fazladan tahsil ettiği komisyon, bonus, teşvik ve benzeri haksız tahsilatları iade etmesi gerekirken ihtarname tebliğine rağmen davacıya iade etmediği, hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, iptal edilen poliçeler dikkate alınarak davalı acentenin feshedilen sözleşme gereğince haksız kazanç niteliğinde olduğu belirtilen bonus, teşvik ve komisyon ödemelerine ilişkin olarak davacıya toplam 64.287,10-TL. tutarında borçlu olduğu, davacının davalı acenteden acentelik sözleşmesi gereği dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda 64.287,10-TL. alacaklı bulunduğu, Beyoğlu … Noterliği’nden davalı şirkete keşide edilen 26/05/2017 tarih -… yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ tarihinin 29/05/2017 olması ve ihtarname ile davalı acenteye verilen 10 günlük iade süresi dikkate alındığında; davalının temerrüde düştüğü tarihin 08/06/2017 olduğu, her iki tarafın da tacir oldukları gözetilerek davacının davalıdan alacaklı olduğu tutara 08/06/2017 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerektiği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle, davanın kabulü ile 64.287,10-TL ‘nin 08/06/2017 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasındaki acentelik sözleşmesinin 7.3 ve 7.9 maddelerine göre sigortaların onayı hususunda müvekkiline yetki verilmediği için dava dilekçesinde belirtilmiş olan tüm sigorta işlemlerinin kabul ve onayının davacı şirket tarafından gerçekleştirildiğini, sözleşmesinin feshedilmesinden sonra sigortaların sona erdirilmesinde müvekkilinin dürüstlük kuralına aykırı bir davranışının söz konusu olmadığını, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmeler uyarınca müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, bonus ve komisyon ödenmesine hak kazandığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini, 16.04.2018 tarihli ihtarnamenin ve ihtarname içeriğinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı her ne kadar müvekkilinin doğru satış ilkelerine aykırı olarak işlem gerçekleştirmesi nedeni ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini belirtmiş ise de aslında ihtarnamede ”muhatabın talebi ile feshedilmiştir” ibaresi olduğunu, sözleşmenin aslında doğru satış ilkelerine aykırı hareket edildiği için değil müvekkilinin talebi ile feshedildiğini, müvekkilinin davacı şirket ile çalışma yapmış olduğu süre zarfında hiçbir zaman doğru satış ilkelerine aykırı davranması nedenine dayalı olarak uyarı almadığını, müvekkilimiz ve davacı şirket arasında akdedilen sözleşmeler doğrultusunda müvekkilimize sadece 02.11.2016 tarihli bir uyarı yazısı gönderildiğini, bunun da doğru satış ilkerlerine aykırı davranılması değil, performans kriterine ilişkin olduğunu, kaldı ki sonrasında da taraflar arasındaki sözleşmenin devam ettiğini, müvekkilinin davacı şirket ile gerçekleştirmiş olduğu çalışma süresi boyunca her daim doğru satış ilkelerine uygun davrandığını, bu nedenle bonus ve komisyon ödemesinde bulunulmasının hakkaniyete uygun olduğunu, bilirkişi kök ve ek raporunda taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığa yönelik herhangi bir tespitte bulunulmadığını, sadece davacı şirket tarafından sunulan dilekçe ve deliller dikkate alınarak, müvekkiline ait ticari defter ve belgeler eksik incelenerek, taraflarınca sunulan deliller değerlendirilmeksizin değerlendirme yapılıp tespitlerde bulunulduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı sigorta şirketi tarafından 23 adet bireysel emeklilik sigorta poliçesi ile 10 adet geri ödemeli hayat sigortası poliçesi nedeniyle davalı acenteye ödenen komisyon ve bonus bedellerinin haksız yere ödendiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı ile davalı arasında 17.09.2014 tarihli acentelik sözleşmesi, … gelişim programı ek protokolü acente destek sözleşmesi bulunmakta olup davacı taraf, davalının 2016 yılında satışı gerçekleştirdiği 23 adet BES ve 10 adet ROP poliçelerinin ikinci vadeleri itibariyle ödenmediğinin ve BES için komisyon limiti olarak satışın bölünmüş olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle söz konusu 23 adet BES ve 10 adet ROP poliçesi için davalıya yapılan 64.287,10-TL komisyon ve bonus ödemelerinin haksız yere yapılmış ödeme olduğunu ileri sürerek, 64.287,10-TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davacı tarafından 16.05.2017 tarihinde acentelik sözleşmesinin de feshedildiği görülmektedir. Davalı tarafça, sözleşmenin feshinin haklı olmadığı, karşılıklı anlaşma sonucunda sözleşmenin feshedildiği, doğru satış ilkelerine aykırılığın söz konusu olmadığı savunulmuştur. Mahkemece, davalı acentenin sözleşme ve … ek protokolü hükümleri gereğince yükümlülüklerini yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı hareket ettiği, sözleşmenin acentelik komisyonuna ilişkin 14.maddesi gereğince davalının hak edilmiş komisyon ödemeleri dışında sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı olarak tahsil ettiği ödemeleri iade etmekle yükümlü bulunduğu, davacı şirketin fesih gerekçesi olarak gösterdiği nedenlerin haklı, yerinde ve hukuka uygun olduğu, sözleşme uyarınca davalı acentenin aracılık ettiği poliçeler nedeniyle davacıdan fazladan tahsil ettiği komisyon, bonus, teşvik ve benzeri haksız tahsilatları iade etmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında; acentelik sözleşmesinin, acente destek sözleşmesi ile … ek protokolü kapsamında tarafların komisyon oranları ve gerçekleşen hedefe göre ödenecek destek primi bonus ödemelerini kararlaştırdıkları, davacının destek primine ilişkin olarak davalıya yapmış olduğu ödemeleri, ödemelere konu poliçelerin ikinci vadeleri itibariyle ödenmemesi sebebiyle 23 adet BES ve 10 adet ROB poliçeleri için iptalin söz konusu olduğu, dolayısıyla iptal edilen poliçelere ilişkin olarak taraflar arasında akdedilen destek sözleşmesi ve … sözleşmesi uyarınca davacının üretimine göre verilen komisyon ve bonus ödemelerinin iptal edilmesi sebebiyle iadeye konu edildiği, destek sözleşmesinde ve yapılan ek sözleşmede ve ana sözleşmede ödenecek destek ve bonusların iadesine ilişkin 6.2, 6.3 maddelerinde yer alan tablo 4, tablo 8’deki ilgili hükümler kapsamında ve sözleşmenin 14/2 maddesi kapsamında söz konusu iptallerin yapıldığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin ilgili maddeleri uyarınca davalıya ödenen destek ve bonuslarla ilgili olarak yapılan iptaller sebebiyle ödenen bu tutarların iade edileceğinin kararlaştırıldığı kanaati bildirilmiştir. Taraflar arasında davacının davalıya 64.287,10-TL komisyon ve bonus ödemesi yaptığı hususunda ihtilaf bulunmamakta olup uyuşmazlık, bu miktarının davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Bilirkişi raporunda, davalının 2016 yılında satışı gerçekleştirdiği 23 adet BES ve 10 adet ROP poliçelerinin ikinci vadeleri itibariyle ödenmediği, bu nedenle iptal edildikleri belirtilmiş ancak bilirkişi raporunda tam olarak bu poliçelerin neden ödenmediği, kim tarafından iptal edildiği, davalının 23 adet BES ve 10 adet Rop poliçelerinde doğru satış ilklerine ve taraflar arasındaki sözleşmeye nasıl aykırı davrandığı konusunda açıklık olmadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle mahkemece, taraflar arasındaki tüm sözleşme ve protokoller bir bütün halinde incelenmek üzere dosyanın sigorta konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilip davalının 23 adet BES ve 10 adet Rop poliçelerine ilişkin olarak aldığı komisyon ve bonus ödemelerini iade etmekle yükümlü olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçeyle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemeseine gönderilmesi gerektiğinden aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harçlarının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davalı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 28.09.2023