Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1544 E. 2020/1118 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1544
KARAR NO : 2020/1118
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2020
NUMARASI : 2020/146 D.İŞ.- 2020/146 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyai haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, karaRda yazılı nedenlerle verilen ihtiati haciz kararına borçlu vekili tarafından yapılan itirazın kısmen kabul- kısmen reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilince ve alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili havayolu şirketi … Ltd. Şti. İstanbul Şubesi ile dava dışı … Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde müvekkilinin havayolu şirketi BSP sistemine üye olmayı ve … BSP sistemine üye olan acentelerin müvekkili havayoluna ait biletleri satmasının kararşatırıldığını, karşı taraf şirketlerİN de 2013 yılında imzaladıkları sözleşme ile … Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin BPS sistemine akredite olduklarını, bu kapsamda havayollarına ait bilet bedellerinin karşı taraf şirketler tarafından ödenmemesi riski göz önünde bulundurularak 2019 itibariyle …’ya davalı şirketlerce 28,078,000 USD tutarında banka teminat mektupları verildiğini, karşı taraf şirketlerin müvekkili olan şirkete ait uçak biletlerini müvekkilinin nam ve hesabına satmış olduklarını, tahsil edilen bu bedellerin müvekkili olan havayolu şirketine ödenebilmesi için … tarafından 15 günlük periyodlarda karşı taraf şirketlere ödeme talebi gönderildiğini ve satılan bilet bedellerinin karşılığının ödenmesinin talep edildiğini, karşı taraf şirketlerin müvekkil havayolu da dahil olmak üzere havayollarının borçlarını ödememesi nedeni ile 17 Ekim 2019 tarihinde IATA tarafından karşı taraf şirketlerin … akreditasyonunun dondurulmasına karar verildiğini, karşı taraf şirketlerin bu bedelleri ödememekte ısrar etmesi nedeni ile karşı taraf şirketlerim IATA akreditasyonunun sona erdirilmesine karar verildiğini ve karşı taraf şirketlerin … bünyesinde bulunan teminat mektuplarının tamamının IATA tarafından bozdurulduğunu, bozdurulan teminat mektuplarının toplam miktarının 28.078,000 USD olduğunu, bozdurulan teminat mektuplarından elde edilen miktarın … tarafından karşı taraf şirketlerin borçları oranında havayolu şirketlerine dağıtılmış olmasına rağmen müvekkili havayolu şirketine ödenen miktarın karşı taraf şirketlerin müvekkil havayolu şirketine olan toplam borç miktarını karşılamaya yetmediğini, müvekkili havayolu firmasının karşı taraf … şirketinden 85.250,68 TL, …’den 282.179.50 TL, karşı taraf …A.Ş.’den 274.397,86 TL olmak üzere toplam 641.828,04 TL alacağı bulunduğunu, karşı taraf şirketlerin müvekkiline olan borcunu ödeme yeterliliğine sahip olmadığını ve aciz içinde bulunduğu şüphesi oluştuğunu, alacaklarının bir rehinle teminat altına alınmadığı gibi karşı taraf şirketlerin ödeme güçlüğü içerisinde olması nedeni ve mallarını kaçırma tehlikesi mevcut olduğunu belirterek, karşı taraf şirketlerin borçlarını karşılamaya yeter taşınır ve taşınmaz malları da dahil olmak üzere malvarlığı değerleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 21/02/2020 tarihli kararında; ” …TİC. A.Ş. yönünden: 85.250,68-TL, … TİC. A.Ş. yönünden: 282.179,50-TL, …TİC. A.Ş. yönünden: 274.397,86-TL alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat da alınmış bulunduğundan adı geçen borçlular; 1- …, 2- … 3- … malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, ihtiyaten haczine… ” karar verilmiştir.Bu karara karşı, borçlular vekili tarafından İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili itiraz dilekçesinde özetle; yabancılık teminatı yatırması gerekmesine rağmen talep eden şirket tarafından yatırılmış bir yabancılık teminatının bulunmadığını, talep eden vekilinin ihtiyati haciz talep dilekçesi incelendiğinde sözde alacağın …Limited adına talep edildiğini, dosyaya sunulan vekaletname incelendiğinde…Ltd. Şti. İstanbul Şubesi yetkilisi olarak adı geçen … isimli kişinin … Limited şirketini temsil etmeye yetkili olduğunu gösteren hiçbir kaydın ya da belgenin bulunmadığını, taraflarınca dosyaya sunulan vekaletnamelerden görüleceği üzere müvekkillerinin adresinin … Matı. … Sok. No:… iç kapı no:… …/Antalya olduğunu, bu sebeple yetkili Mahkemelerin Antalya Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkillerinin talep eden havayolu şirketine herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeplerden ötürü verilen ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini belirterek, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 16/06/2020 tarihli ek kararında; ”… İtiraz eden … A.Ş. nin tüm itirazlarının reddine, itiraz eden … A.Ş. ve … A.Ş. nin yetki itirazı dışındaki itirazlarının reddine, 3-İtiraz eden… AŞ ve … A.Ş. nin yetki itirazının kabulü ile Mahkememizin2020/146-146 D.İş sayılı ve 21/02/2020 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına.4-… Ticaret AŞ ,… AŞ ve …AŞ vekilinin ihtiyati haciz kararının tedbiren durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir isteminin reddine dair mahkememizin 09/03/2020 tarihli kararının gerekçesi de bu karar ile yazıldığından İstanbul Bölge istinaf mahkemesine dava dosyasının gönderilmesine …” karar verilmiştir.Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itirazı reddedilen borçlu …. A.Ş. vekili ile alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İlk derece mahkemesinin itirazı değerlendirdiği nihai kararından önce tensip tutanağının 3. Maddesiyle verdiği ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı tüm borçlular vekili tarafından 08.04.2020 tarihli dilekçeyle istinaf başvurusu yapılmış, ilk derece mahkemesi ek kararının 4. Maddesiyle bu konudaki istinaf incelemesinin de ek kararla birlikte yapılmak üzere gerekçe yazıldığı belirtilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; HMK’nın 7. maddesi uyarınca birden fazla davalı bulunan hallerde davanın bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğini, ancak davanın davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa mahkemenin, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı vereceğini, ilk derece mahkemesince bu hükme ilişkin bir değerlendirme yapılmaksızın borçlular arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından bahisle bir kısım borçluların yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, borçlu şirketlerin ödeme güçlüğü içerisinde bulunduğunu belirterek, borçlu … ve … A.Ş. lehine verilen yetki itirazının kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasına ve aleyhine istinaf yoluna başvurulan borçlular … ve …A.Ş’nin borcunu karşılamaya yeter taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.Borçlu …. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Talep eden tarafından tarafından yatırılan bir yabancılık teminatı bulunmadığını, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.10.2019 tarihli ve 2019/477 D. İş sayılı sayılı ve Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/962 E. sayılı dosyasından 31.10.2019 tarihinde verilen tedbir ara kararlarının emsal niteliğinde ibraz edilmiş olmasına rağmen İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bu kararlarının dikkate alınmadığını, … Şirketini değil, Singapore Airlines İstanbul Şubesi’ni temsil yetkisinin olduğunu, yetkisiz vekaletnameye istinaden yapılan başvuru sonucunda ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,Huzurdaki ihtiyati haciz başvurusu açısından İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … aleyhine verilen ihtiyati haciz kararı açısından da yetkisiz olduğunu, İhtiyati Haciz Kararının gerekçesiz yazıldığını, Dosyadaki belgeler incelendiğinde müvekkilinin borcunun olduğunu gösteren hiçbir kayıt bulunmadığını,
Davacı tarafından ihtiyati haciz talebinde delil olarak dava dışı IATA’nın kayıtlarına dayanıldıgı görülmekte ise de müvekkilleri … ve … tarafından IATA’ya karsı açılmış olup İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/732 E. sayılı dosyasından görülen tazminat davası bulunduğu, dolayısıyla da davacının sözde alacak talebinin yargılaması süren bir ihtilafa dayandığı gerçeği ışığında ihtiyati haciz kararının dayanağının bulunmadığını,Ayrıca dosyada mübrez bulunan müvekkillerinin ticaret sicil kayıtlarından da görüleceği üzere müvekkillerinin uzun yıllardır ticaret siciline kayıtlı olarak aynı adreste faaliyet göstermeye devam etmekte olduklarını,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararının ve müvekkilinin ihtiyati hacze itirazının reddine dair 16.06.2020 tarihli ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve müvekkilinin itirazının da kabul edilerek ihtiyati haciz kararının müvekkili yönünden de kaldırılmasına karar verilmesini, istinaf incelemesi sonucuna kadar müvekkili hakkındaki ihtiyati haciz kararının uygulanmasının durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.Tüm borçlular vekili, 08.04.2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde;İhtiyati hacze itirazlarıyla birlikte ilk derece mahkemesinden, itiraz incelemesi sonuçlanıncaya kadar ihtiyati haciz kararının uygulanmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, Mahkemenin 09.03.2020 tarihli tensip tutanağının 3. Maddesiyle bu talebi reddettiğini, ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olup müvekkilleri yönünden telafisi imkansız zararlar doğuracağını belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararının kaldırılarak, itiraz incelemesi sonuçlanıncaya kadar ihtiyati haciz kararının uygulanmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz hakkında verilen ek kararın ve ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının istinafına ilişkindir.İlk derece mahkemesince, itirazın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu ve talep eden vekilleri tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Antalya …. Noterliğinin 28.10.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde, keşidecinin … Bankası A.Ş. Antalya ticari şube, muhatapları ….. Şti, … A.Ş, … A.Ş., … oldukları, ihtarnamenin konusunu İATİ Turizm … Şti’nin kullanmış olduğu kredilere istinaden borç muaccel hale gelmiş olduğundan 40.600,00 TL tutarındaki gayri nakdi ve 3.951840,80 USD nakdi borcun ödenmesi hususunda olduğu anlaşılmaktadır. Antalya ….Noterliği’nin 31/10/2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin incelenmesinde, ihtar edenin … A.Ş. Antalya Şubesi borçlunun …. Tic A.Ş. olduğu, banka ile akdedilen sözleşme hükümlerinin ihlal edilmiş olduğundan bahisle 30/10/2019 tarihi itibariyle hesabın kat edildiği ve bu tarih itibariyle 491.834.38 TL nakdi kredi alacağı, 946.000,00 USD gayri nakdi kredi alacağının bulunduğu hususu ihtaren bildirilmiştir.Bahsi geçen iki şirket açısından IATA ile acenteler arasında ayrı ayrı yolcu satış acentesi anlaşması adı altında sözleşmeler imzalanmakla, bu sözleşmelerden kaynaklı olarak ihtiyati haciz talep edilmektedir.Dosya içerisindeki IATA Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği Yolcu Satış Acentesi Başlıklı 04/04/2013 tarihli belgenin incelenmesinde, tarafların acente sıfatıyla …. A.Ş. ve de taşıyıcı sıfatıyla … üyesi için ve adına hareket eden …Genel Müdürü tarafından temsil edilen acenteyi tayin eden her bir … üyesi olduğu, … Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği Yolcu Satış Acentesi Başlıklı 26/10/2016 tarihli belgenin incelenmesinde, tarafların acente sıfatıyla …. A.Ş. ve de taşıyıcı sıfatıyla IATA üyesi için ve adına hareket eden … Genel Müdürü tarafından temsil edilen acenteyi tayin eden her bir … üyesi olduğu, … Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği Yolcu Satış Acentesi Başlıklı 01/02/2013 tarihli belgenin incelenmesinde, tarafların acente sıfatıyla IATI … A.Ş. ve de taşıyıcı sıfatıyla IATA üyesi için ve adına hareket eden …. Genel Müdürü tarafından temsil edilen acenteyi tayin eden her bir IATA üyesi olduğu, söz konusu anlaşmaların taşıyıcı ve acente arasındaki ilişkiyi düzenlediği, acentenin bu anlaşma gereğince taşıyıcının hizmetleri ve taşıyıcının yetkilendirdiği diğer hava taşımacılarının hizmetleri üzerinden hava taşıyıcılığı satmaya yetkili olduğu görülmektedir. Bu kapsamda üç ayrı yolcu bileti satış acentesi anlaşmasının bulunduğu ve üç tane farklı şirketin aynı mahiyetteki sözleşme acente sıfatını üstlenmiş oldukları görülmektedir. Bahsi geçen sözleşmelerde itiraz eden borçluların yetkililerinin imzalarının olduğu görülmektedir.Alacaklı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin incelenmesinde;Dosya içerisinde ihtiyati haciz talep eden ile … arasında yine talep eden ve borçlu sıfatındaki acenteler arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme bulunmamakla birlikte dosya kapsamı içerisindeki dilekçeler, belge, ihtarname ve sözleşmeler hep birlikte değerlendirildiğinde talep eden şirket ile IATA arasında talep dilekçesinde bahsedildiği şekilde bir ticari ilişki olduğu anlaşılmaktadır. Talep eden bu anlaşmalara taraf olmamakla beraber talep edenin … üyesi olduğu, borçluların da … ile acentelik sözleşmesi imzaladıkları, böylece taraflar arasında katılma yoluyla sözleşme ilişkisinin kurulduğunun kabulü gerekir. Bu ilişki çerçevesinde borçlu acenteler, talep eden şirkete ait biletleri satmakla taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunduğu açıktır. Ancak davalıların her birinin farklı acentelik sözleşmeleriyle hukuki ilişkiye dahil oldukları anlaşılmakla, davalılar açısından herhangi bir şekilde dava arkadaşlığının koşulları bulunmadığından, ortak yetkili bir mahkemenin varlığından söz edilemeyecektir. Sonuç olarak, HMK’nın 6. maddesinde hüküm altına alınan genel yetki kuralının somut olaya uygulanması gerektiğinin kabulü gerekmektedir. İlk derece mahkemesince isabetli şekilde borçlu IATI ve IDMS şirketinin merkezlerinin Antalya’da bulunmuş olmasından ötürü yetkiye yönelik itirazları kabul ederek ihtiyati haciz kararını bu iki şirket açısından kaldırmıştır. Bahsi geçen sebeplerle alacaklı vekilinin yetki itirazının kabulüne ilişkin olarak verilen ek karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … A.Ş. vekilinin ek karara karşı istinaf başvurusunun ve tüm borçlular vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararına karşı istinaf başvurusunun incelenmesinde;İlk istinaf başvurusu, üç borçlunun ortak vekili tarafından ihtiyati haciz kararının infazının durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 09.03.2020 tarihli ara kararının istinafına ilişkindir. İhtiyati haciz kararının infazının durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin hukuki dayanağı bulunmadığı gibi bu ara karar istinafı kabil bir ara karar değildir. Kaldı ki itiraz hakkında karar verildiği anda bu istinaf talebi zaten konusuz kalmıştır. Bu nedenle, her üç borçlu vekilinin, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.İlk derece mahkemesince isabetli şekilde ortaya konulduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti ile Singapur arasındaki fiili mütekabiliyet sebebiyle ihtiyati haciz isteyen teminattan muaftır. Bu konudaki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Dosya kapsamındaki 03.02.2020 tarihli 2609 nolu vekaletname incelendiğinde, vekil edenin … Şti. İstanbul Şubesi yetkilisi … olduğu, yine dosya içerisindeki Bakırköy ….Noterliğine ait … yevmiye numaralı 01/10/2018 tarihli imza sirküleri incelendiğinde, … Şti İstanbul şubesi adına temsilen Genel Müdür …isimli kişinin şirket unvanı altında kullanacağı imzasının onaylanması talebine ilişkin olduğu görülmektedir. İhtiyati haciz talep eden … Ltd Şti. İstanbul Şubesi olmakla, vekaletname az yukarıda bahsi geçtiği üzere usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince itiraz üzerine …. A.Ş. ve … A.Ş. ‘nin merkezlerinin Antalya’da kain olduğundan bahisle yetki itirazı kabul edilmiş ve ihtiyati haciz kararı söz konusu şirketler açısından kaldırılmıştır. Bu karara ilişkin olarak talep edenin istinaf başvurusu bulunmaktadır ve az yukarıda Dairemizce incelenmiştir. Az yukarıda, bu konuda yapılan açıklamalar ışığında …’nin şirket merkezi itibariyle ilk derece mahkemesi ihtiyati haciz kararı vermekte yetkili olduğundan, borçlu vekilinin bu husustaki istinaf başvurusunun da reddi gerekmektedir.Dosya kapsamındaki dilekçelerden anlaşılacağı üzere talep eden havayolu şirketi ile … arasındaki hukuki ilişki çerçevesinde ancak IATA’nın BSP sistemine üye olan acentelerin talep eden havayolu şirketine ait biletleri satabilecekleri, bu bağlamda borçlu şirketlerin acente sıfatıyla … akredite oldukları, taraflar arasında katılma yoluyla sözleşme ilişkisinin kurulduğu, acentelerin bilet satışına ilişkin elde ettikleri gelirden belirlenen miktarın talep eden havayolu şirketine vermemeleri ihtimaline binaen ortaya çıkacak zararın engellenmesi adına … tarafından acentelerden teminat mektubu alındığı, somut uyuşmazlıkta da borçlu sıfatı bulunan acentelerin talep eden havayolu şirketine bilet satış parasını vermediklerinden bahisle … tarafından acentelerden alınan ve … uhdesindeki teminat mektuplarının bozdurularak az yukarıda bahsi geçen zararın tazmini amacıyla talep eden havayolu şirketine verildiği talep eden şirketçe ileri sürülmektedir.İhtiyati haciz dilekçesinde, teminat mektuplarının bozdurularak bir kısım zararın karşılandığı, buna rağmen talep eden havayolu şirketinin borçlu acentelerden bu ilişki kapsamında halen alacağı olduğu iddiası ile ihtiyati haciz talep edilmektedir.Talep eden vekili 21/02/2020 tarihli dilekçesinde, talebini açıklayarak borçlu şirketlerin 2013 yılında IATA Uluslararası Havacılığı Birliğinin BPS sistemine akredite olduklarını, davalı acentelerin … Uluslarası Hava Taşımacılığı Birliğine teminat olarak 28.078.000 USD tutarında teminat mektubu verdiklerini, bu teminat mektubunun ihtiyati haciz talep eden şirkette dahil olmak üzere başka havayolu şirketlerine … tarafından yapılması gereken ödemelerin teminatı olduğunu, borçluların havayolu şirketlerine tahakkuk etmiş borçlarını ödememeleri üzerine … uhdesinde tutuğu teminat mektuplarını bozdurduğunu ve alacakları oranında havayolu şirketlerine dağıttığını ancak bu durumda dahi ihtiyati haciz talep edenin toplam borç miktarının karşılanmadığını, sonuç olarak …. A.Ş.’nin 82.250,68 TL, … A.Ş. 282.179,50 TL, …. A.Ş.’nin 274.397,86 TL bakiye borcunun bulunduğunu ve bu meblağlar için ihtiyati haciz talep ettiklerini beyan etmistir.Bu noktada çözümlenmesi gereken dosya kapsamındaki mevcut belgelerin talep dilekçesinde bahsedildiği şekilde mevcut bir alacağın varlığını yaklaşık ispat düzeyinde karşılamaya yeter olup olmadığıdır. Dosya içerisinde az yukarıda bahsi geçen ticari ilişki çerçevesinde talep edenin dilekçesinde dayandığı BSP sisteminde talep edenin alacaklı olduğunu gösterir alacak kayıtlarına ilişkin olarak … isimli belge çıktılarının incelenmesinde talep eden adına tahakkuk ettirilmiş tutarlar görülmekle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tabi olduğu sistemin işleyişinin kendine özgü kuralları gözetildiğinde, söz konusu belgelerde bu tutarların borçlularla ve talep eden arasındaki sözleşmesel ilişki kapsamında borçlular tarafından üstlenilen edimin yerine getirilmemesi sebebiyle doğmuş olduğu hususunda yaklaşık ispat düzeyinde kanaate ulaşılmıştır. Bu açıklamalar ışığında …’nin şirket merkezi itibariyle ilk derece mahkemesi ihtiyati haciz kararı vermekte yetkili olduğundan ve alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kanaatine varıldığından, borçlu … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun da reddi gerekmektedir.Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1. Ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, 2-Taraf vekillerince yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.22.10.2020