Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1542 E. 2023/1191 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1542
KARAR NO: 2023/1191
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2019
NUMARASI: 2018/699 Esas – 2019/1230 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava dışı … San. Ve Tic.Ltd.Şti.ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişki nedeniyle … Ltd. Şti.’nin müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, müvekkili şirketin, dava dışı … Ltd.Şti.’nde bulunan alacağına karşılık, … Ltd.Şti.’nin davalıdan olan alacağını, Bakırköy … Noterliğinin 28/12/2017 tarih, … yevmiye nolu temliknamesi ile devraldığını, bu temlikname ile dava dışı … Ltd.Şti.’nin davalıdan olan alacağını tahsil yetkisini müvekkili şirkete devrettiğini, davalının dava dışı … Ltd.Şti.’ne olan cari hesap borcunun tahsilini teminen 14/02/2018 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı yanca 15/02/2018 tarihinde müvekkil şirkete cari hesap borcuna istinaden 130.000,00 TL bedelli çek ile ödeme yapıldığını, fakat davalı yanca ödenen bu tutara ilişkin tüm icra masrafları (harçlar da dahil) ve icra vekalet ücretinin ödenmediğini, buu miktarlara yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan vaki itirazının ödenen 130.000,00 TL harçlarda dahil tüm icra masrafları (harçlar da dahil) ile icra vekalet ücretinden oluşan ferileri yönünden iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle;davacı tarafından başlatılan takibin haksız olduğunu, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu,… firması ile davacı arasındaki alacağın temlikine yönelik ilişkiden sonradan haberdar olan müvekkili şirketin, ilgili ödemeyi en yakın sürede davacı yana çek aracılığı ile yaptığını, davacı yanın müvekkili şirketin temlik sözleşmesinden doğan herhangi bir borcu kalmadığını savunarak, davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 182.742,85 TL asıl alacak, 4.539,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 187.282,63 TL cari hesap alacağının tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. Alacağın devri sözleşmesinin incelenmesinde; Bakırköy … Noterliğinde 28/12/2017 tarihinde … yevmiye numarası ile yapılan sözleşmenin taraflarının devreden … San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin, devralan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin olduğu, sözleşme ile … Şirketinin … San. ve Tic.Ltd.Şti.’nden olan 182.742,85 TL alacağının devredildiği anlaşıldı. Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında yapılan alacağın devri sözleşmesi ile davacı … San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin … San. ve Tic.Ltd.Şti.’nden olan 182.742,85 TL alacağını … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine 28/12/2017 tarihinde devrettiği, davacının alacağın devri sözleşmesini borçlu davalıya tebliğe çıkardığı, tebligatın 26/01/2018 tarihinde davalının işyerinde tebliğ edildiği, davalının temlik sözleşmesine istinaden borcunu … bank Beylikdüzü Sanayi Şubesinin … çek numaralı 130.000,00 TL bedelli çekiyle 15/02/2018 tarihinde davalıya ödeme yaptığı, çek sureti üzerine “15/02/2018 tarihi itibariyle … firmasının hesabı 130.000,00 TL bedelli çek verilerek sıfırlanmıştır.” ibaresinin altına 15/02/2018 tarihinin yazıldığı, “çeki elden teslim aldım” ibaresi ile … ismi ile imza atıldığı, ayrıca davacının davalı adına düzenlediği 15/02/2018 tarihli tahsilat makbuzunda “…bank Beylikdüzü Sanayi Şubesinin … çek numaralı, 30/06/2018 vade tarihli, 130.000,00 TL bedelli” çek bilgilerinin yazıldığı, devamında “… firması ile mutabakata varılmış olup, cari hesap bakiyemiz olan 130.000,00 TL yukarıda dökümü bulunan çekle ödenmiştir,… firmasının alacak bakiyesi sıfırdır, 28/12/2017 tarihli … nolu temliğe istinaden …’ya olan borcumuz … ödenmiştir.” ibaresinin yazıldığı ve taraflarca makbuzun imzalandığının görüldüğü, davalı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile 14/02/2018 tarihinde takip başlatıldığı, davalıya ödemenin ise takipten sonra 15/02/2018 tarihinde yapıldığı, taraflar arasında devredilen borcun net tutarının alacağın devri sözleşmesinde belirtilmiş olduğu, davacının davalıdan ödeme amacıyla 130.000,00 TL bedelli çeki kabul ettiği, tarafların bu ödeme ile borcun sıfırlandığı hususunda mutabakata vardığı, davacının bu aşamada tahsilat makbuzuna ya da çek suretine bakiye alacak ile ilgili herhangi bir şerh düşmediği, kabul edilen ödeme ile bakiye alacağından feragat ettiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının yapılan ödemeden önce başlattığı icra takibine davalının 19/02/2018 tarihinde borcunun olmadığı gerekçesiyle yaptığı itirazında haklı olduğu anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tahsilat makbuzunda işbu davanın tarafları arasında borcun sıfırlandığına ilişkin herhangi bir mutabakat beyanı yer almadığını, makbuz içeriğinde belirtilen mutabakatın dava dışı temlik eden … firması ve davalı arasında olduğunu, alacağın dava dışı şirketten 28/12/2017 tarihinde temlik suretiyle devralındığını, davalıya bu temliğin 26.01.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, akabinde ise temlik alınan alacağın tahsili amacıyla davacı müvekkili tarafından 14.02.2018 tarihinde davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından, 15.02.2018 tarihinde 130.000,00-TL bedelli çek ile sadece devralınan …’nın alacağına ilişkin, bir başka deyişle takibe konu asıl alacağa ilişkin ödeme yapıldığını, ancak davalı tarafça bu tutarın icra takip masrafları ve vekalet ücretinin ödenmediğini, 19.02.2018 tarihli dilekçe ile takip konusu borca, faize ve tüm ferilere itiraz edildiğini, eldeki davada ise itirazın iptali talep olunan tutarın davacı müvekkilinin başlatmış olduğu icra takibine istinaden ödenen 130.000,00-TL tutarındaki asıl alacağın, icra masrafı ve icra vekalet ücretinden oluşan ferilerine ilişkin olduğunu, 15.02.2018 tarihli tahsilat makbuzu içeriğinde ise; davadışı devreden … firması ile davalı … firması arasında mutabakata varıldığını, davadışı devreden … firmasının, davalı firmadan olan devrettiği cari hesap alacağının 130.000,00-TL olduğunu, ödenen bu tutar ile davadışı devreden … ve davalı … firması arasındaki cari hesabın sıfırlandığını, bu tutarında alacağın devrine istinaden davacı … firmasına ödendiğinin yazılı olduğunu, makbuz içeriğinde mahkeme gerekçesinde belirtildiğinin aksine davacı ile davalı arasında herhangi bir mutabakatan bahsedilmediğini, yapılan ödemenin açıkça …’nın devrettiği alacağa ilişkin olduğunun belirtildiğini, bir başka deyişle ödemenin asıl alacağa ilişkin olduğunun açıkça belirtildiğini, sıfırlandığı belirtilen cari hesabın dava dışı devreden … ile davalı … firması arasındaki cari hesap olduğu hususunun açıkça belirtildiğini, davanın tarafları arasında borcun sona erdirilmesine ilişkin bir beyanın yer almadığını, davalının Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere; takip tarihinden sonra ödeme yapan ve takibe sebebiyet veren borçlu, ödemiş olduğu anaparanın tüm icra masrafı ve icra vekalet ücretinden oluşan ferilerinden sorumlu olduğunu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 24.06.2014 tarih ve 2014/16151 Esas, 2014/18416 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/15516 Esas, 2018/565 Karar sayılı ilamının bu yönde olduğunu, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere; icra takibi başlatılması sonrasında alınan ödemelerde alacaklının bakiyeye ilişkin ayrıca şerh düşerek ihtirazi kayıtta bulunması gerekmediğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2010/10535 Esas, 2011/5529 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2017/2425 Esas, 2017/4370 Karar sayıl kararlarının da benzer yönde olduğunu, bir haktan feragatin açıkça yapılması gerektiğini, zımni feragatin mümkün olmadığını, makbuz içeriğinde hiçbir suretle feragat beyanı yer almadığı dikkate alındığında söz konusu tahsilat makbuzunun feragat olarak nitelendirmesinin de hukuken mümkün olmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/17-1946 Esas, 2019/27 Karar sayılı ilamının da bu yönde olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, temlik alınan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamında bulunan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 182.742,85 TL asıl alacak ve 4.539,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 187.282,63 TL alacak yönünden 14.02.2018 tarihinde icra takibi başlattığı, takip dayanağı olarak 11.11.2017 tarihli cari hesap ekstresinden kaynaklı alacağın gösterildiği anlaşılmıştır. Davacı, aralarında ticari ilişki bulunan dava dışı İmren … Ltd. Şti.’den olan alacağına karşılık adı geçen şirketin davalıdan olan 182.742,85 TL alacağını 28.12.017 tarihinde temlik almış, alacağın ödenmemesi üzerine 14.02.2018 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 182.742,85 TL asıl alacak ve 4.539,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 187.282,63 TL alacak yönünden dava konusu icra takibini başlatmıştır. Bu arada davalı tarafça 15.02.2018 tarihinde 130.000,00 TL bedelli bir adet çek ile davacıya ödeme yapılmış, bu ödeme davacı vekilince dosyaya bildirilmiş, davalı taraf, ödeme emrinin 17.02.2018 tarihinde tebliğ edilmesi ile 19.02.2018 tarihinde takibe itiraz etmiştir.Davalı …bank Beylikdüzü Sanayi Şubesinin … numaralı 130.000,00 TL bedelli çekiyle 15/02/2018 tarihinde davalıya ödemede bulunmuş olup çek sureti üzerine “15/02/2018 tarihi itibariyle … firmasının hesabı 130.000,00 TL bedelli çek verilerek sıfırlanmıştır.” ibaresine yer verilmiş, altına 15/02/2018 tarihinin yazılarak imzalandığı ”elden teslim aldım” ibaresi ile … ismi ile imza atıldığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 15/02/2018 tarihli tahsilat makbuzunda ise çek bilgileri yazılarak ” … firması ile mutabakata varılmış olup, cari hesap bakiyemiz olan 130.000,00 TL yukarıda dökümü bulunan çekle ödenmiştir, … firmasının alacak bakiyesi sıfırdır, 28/12/2017 tarihli … nolu temliğe istinaden …’ya olan borcumuz … Beyazete ödenmiştir.” ibaresinin yazılı olduğu, makbuzun davacı ve davalı yetkililerince imzalandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 15.02.2018 tarihli tahsilat makbuzu ile davacının ihtirazı kayıt ileri sürmeden yapılan 130.000,00 ödemeyi kabul ettiği, bakiye alacağa ilişkin bir şerh düşmediği, kabul edilen ödeme ile bakiye alacağından feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, esasında eldeki davada dava konusu edilen husus davacının ödeme sonrasında kalan asıl alacağın bakiye kısmı değildir. Davacı taraf eldeki davada, davalının 130.000,00 TL ödemesine ilişkin tüm icra masrafları (harçlar da dahil) ve icra vekalet ücretinden sorumlu olduğunu, bu miktarlara yapılan itirazın haksız olduğunu belirtmiş ve dava değerini 10.872,00 TL göstererek, harçlar da dahil tüm icra masrafları ile icra vekalet ücretinden oluşan feriler yönünden itirazın iptalini talep etmiştir. Davacının takipteki harç, masraf ve avukatlık ücretinden vazgeçtiğine ilişkin bir beyanı yoktur. İcra takibi mevcut olduğuna göre ana para ödenirken takip masrafları için çekince beyan edilmesine de gerek yoktur. Bu durumda somut olayda borçlu tarafından takipten sonra ve davadan önce kısmen borç ödenmiş ancak itiraz sonucu takip tamamen durmuş olup ödenen miktara ilişkin icra giderleri, vekalet ücreti yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açıldığı anlaşıldığından davacının talebi doğrultusunda bu feri taleplere ilişkin hesaplamalar kararın infazı aşamasında icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabıyla yerine getirilir. Bu durumda, davaya konu borç fer’ileri ile ilgili rakam ve miktar belirtilmeksizin yalnızca alacak kalemlerinden bahisle itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmelidir. Bir diğer deyişle, davacı, davalının 130.000,00 TL ödemesine ilişkin tüm icra masrafları (harçlar da dahil) ve icra vekalet ücretinden sorumlu olduğunu ileri sürdüğünden davanın kabulü ile takibin 130.000,00 TL’lik ödemeye ilişkin icra harç ve masrafları ile vekalet ücretinin tahsili için takibin devamına karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenlerle, mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın kabulüne dair yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafça dava dilekçesinde işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı talep edilmediğinden bu konuda bir karar verilmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353.1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm verilmesine ve neticede davanın kabulü ile 130.000,00 TL’lik ödemeye ilişkin icra harç ve masrafları ile vekalet ücretinin tahsili için takibin devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353.1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali talebinin İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca kabulü ile davalı tarafından takipten sonra ödenmiş olan 130.000,00 TL’ye tekabül eden icra takip giderleri (icra harç ve masrafları ile vekalet ücretinin)’nin tahsili için takibin devamına, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 742,66 TL harçtan, peşin alınan 126,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 615,76 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydedilmesine,3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı ile 126,90 TL karar harcı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Davacının harcadığı tebligat gideri 120,50 TL olmak üzere yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Artan gider avanslarının yatıran taraflara iadesine, 7-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;a-Davacı tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 54,40 TL istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde, ilk derece mahkemesince, davacıya iadesine,b-Davacı tarafından harcanan 148,60 TL istinaf başvuru harcı gideri, 34,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 183,10 TL kanun yolu giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12.07.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.