Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1521
KARAR NO : 2020/1126
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2019
NUMARASI : 2019/1410 E. – 2019/1413 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyai haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, karada yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına karşı, borçlu şirket vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili sunduğu 16/10/2019 tarihli dilekçesiyle; borçlu şirket tarafından keşide edilerek diğer borçlulara verilen ve müvekkiline tevdi edilen …A.Ş. İkitelli şubesine ait … seri nolu 18.000,00 TL bedelli 18.03.2016 keşide tarihli çekin ibraza rağmen ödenmediğini, borçluların mallarını kaçırma hazırlığı içinde olduğunu ileri sürerek, borçluların menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 21.10.2019 tarihli kararda; ihtiyati haciz talebinin kabulü ile teminat mukabilinde borçluların, alacağı karşılamaya yeter miktardaki mallarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.Bu karara karşı, borçlu …San ve Tic. Ltd.Şti. Vekili tarafından verulen 11.11.2019 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkememece verildiğini, takip borçlusu olarak gösterilen borçluların hiç birinin yerleşim yerinin mahkemenin yetki çevresi içinde olmadığını, takip alacaklısı ile müvekkili arasında yetki sözleşmesi bulunmaması nedeniyle müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, takibe konu çekin zamanaşımına uğradığını, çekin ibrazında keşideci imzasının şirket yetkilisine ait olmaması nedeniyle ödenmediğini, çekin müvekkilinin kasasından çalınan çekerden olduğunu, buna ilişkin olarak müvekkilince suç duyurusunda bulunulduğunu, çekteki lehtar ve cirantalarla müvekkili şirket arasında hiç bir ticari ilişki bulunmadığını, uygulanan ihtiyati haciz karşılığı müvekkilince yeterli teminatın icra müdürlüğüne sunulmasına rağmen hacizlerin kaldırılmadığını, buna ilişkin olarak görevliler hakkında şikayette bulunulduğunu, ilamsız takipte borcun tamamına itiraz edildiğini, alacağın yargılamayı gerektirdiğini, kambiyo evrakı niteliğinde bulunmayan bir belge ile müvekkilinin ticari hayatının ciddi şekilde engellenerek aşkın haciz yapıldığını ileri sürerek, ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. İtiraza cevap veren alacaklı vekili, müvekkili ile borçlu …Limited Şirketi arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi borcuna mahsuben çekin verildiğini, genel kredi sözleşmesinin 60. maddesinde sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda bankanın ticari merkezinin bulunduğu İstanbul mahkemelerinin yetkisinin kabul edildiğini, çekin ibrazı ile çekten kaynaklanan borcun götürülecek borca dönüşmesi nedeniyle de müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğun, imzaya itirazın yasada düzenlenen ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında yer almadığını savunarak, itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesince itirazı değerlendirdiği 10.12.2019 tarihli ek kararda; ”…İİK 257 maddesinde ‘rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yerinde veya 3.şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir’ hükmü yer almaktadır. İİK 265 maddesinde ‘borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuru ile yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir’ hükmü yer almakta olup, ihtiyati hacze itiraz sebepleri sayılmıştır. Somut olayda süresinde borca ve yetkiye itiraz vardır.İhtiyati haciz kararı için yetkili mahkeme kural olarak HMK 5-19 maddelerine göre belirlenir. çeke dayanan alacaklarda borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemeden, tarafların tacir olması halinde çekte öngörülen ‘yetkili mahkeme’ den, çekte gösterilen ödeme yerindeki mahkemeden, çekteki ödeme yeri gösterilmemişse çekin ‘düzenlendiği yerdeki’ mahkemeden ihtiyati haciz istenebilir. Somut olayda, ihtiyati hacze konu çek taraflar arasında düzenlenmemiştir. HMK 17 maddesi gereğince tacir veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Keşideci olan borçlu ile aralarında yetki sözleşmesine dair dosyaya belge sunulmamıştır. Somut olayda çekin keşide yerinin İstanbuldur.İtiraz edenin borca ilişkin itiraz kapsamındaki davaya konu çekin çalındığı ve imzaya itiraz iddialarının ise yargılamayı gerektirdiği ve Kanunda sayılan ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında olmadığı anlaşıldığından itirazın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir.Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olmadığını, takip borçlularından hiç birinin mahkemenin yetki alanında yerleşim yerinin bulunmadığını, ihtiyati hacze konu edilen çekin kambiyo evrakı vasfında olmadığını, çekin zamanaşımına uğradığını, çekteki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisinin imzası ile uyuşmaması nedeniyle muhatap banka tarafından ödenmediğini, imzanın keşideciye ait olmadığı gibi keşideci ile cirantalar arasında ticari ilişki de bulunmadığını, ilamsız takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, aradan uzun süre geçmesine rağmen itirazın iptali davası açılmadığını, müvekkilinin mal kaçırdığına ilişkin iddianın yersiz olduğunu, kambiyo evrakı veya kesinleşmiş bir mahkeme hükmü bulunmadan müvekkili şirketin payına isabet eden miktarda paranın depo edilmesine rağmen haczin devam etmesinin kötü niyetli olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati hacze itirazın reddine dair ek kararın kaldırılmasına, itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz karanına itirazın reddi kararının istinafına ilişkindir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut olayda, alacaklı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, takip sebebi olarak keşidecisi itiraz eden olan … İkitelli Şubesi olan 18.03.2016 keşide tarihli 18.000,00 TL bedelli, keşide yeri İstanbul olan çeke dayalı olarak ilamsız takip başlatılmış, takip kesinleşmeden ihtiyati haciz estenmiş, mahkemece ihtiyati haczin kabulüne karar verilmiştir. Takip konusu çekin keşidecisi olarak itiraz eden … Ltd.Şti.olup, çekin …San.Ltd.Şti. emrine keşide edildiği, lehdar cirosu ile çekin …, bu kişinin cirosuyla …Tic.Ltd.Şti. tarafından iktisap edildiği, genel kredi sözleşmesi kapsamında çekin son ciranta tarafından ihtiyati haciz isteyen bankaya verildiği anlaşılmış, ibrazda keşideci imzasıyla, çekteki imzanın uyuşmaması nedeniyle ödeme yapılmadığı görülmüştür. İhtiyati hacizde hangi mahkemenin yetkili olduğunun 2004 sayılı İİK’nın 258. maddesinin göndermesiyle aynı Kanun’un 50. maddesi gereğince belirlenmesi gerekir. İİK’nın 50. maddesi uyarınca, yetkili mahkeme, HMK’da mahkemelerin yetkisini düzenleyen kurallara göre belirlenir. Buna göre, davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki genel yetkili mahkemeden, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri mahkemesinden, çeke dayalı olarak çekin keşide ve ödeme yerindeki mahkemeden, ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir.Talep konusu çekin bankaya ibrazı ile borcun götürülecek borç niteliğine dönüşmesinden dolayı TBK’nın 89/1. maddesi uyarınca alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde ve HMK’nın 6. maddesi uyarınca da borçlunun ikametgahı mahkemesinde talepte bulunulabilecektir. Çekin keşide yerinin İstanbul olması nedeniyle ihtiyati haciz konusunda mahkemenin yetkili olduğu, bunun yanı sıra alacaklı bankanın yerleşim yeri/muamele merkezinin de Şişli/İstanbul olması nedeniyle talep eden alacaklı adresinin İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetki sınırları içerisinde kaldığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin yetkiye yönelik itirazın reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Borçlu vekilinin diğer itiraz sebepleri arasında olan imzanın keşideciye ait olmadığına ilişkin itirazının İİK’nın 265. maddesi kapsamında incelenebilecek itiraz sebepleri olmayıp açılacak dava içerisinde değerlendirilebilecek hususlardandır. Diğer yandan, çek borcuna ilişkin yeterli teminat gösterilmesine rağmen hacizlerin kaldırılmadığı ve aşkın haciz yapıldığına ilişkin itirazlar da ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında olmayıp, şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülebilecek şikayet nedenlerindendir. Çekin zamanaşımına uğradığına ilişkin itiraza gelince, TTK’nın 818/1-m maddesi atfıyla aynı Kanun’un 732. maddesi uyarınca keşidecinin sorumluluğu devam ettiğinden ve sebepsiz zenginleşmediğini ispatlamak yükümlülüğü borçlu tarafta ait olup, bu aşamada İİK’nın 258. maddesi anlamında ihtiyati haciz için aranan koşullar gerçekleştiğinden itiraz eden borçlunun istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, itiraz edenin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine, 2-İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 22/10/2020