Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1491 E. 2023/1207 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1491
KARAR NO: 2023/1207
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10.03.2020
NUMARASI: 2018/452 Esas – 2020/273 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketi nezdinde nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı … San ve Tic AŞ tarafından … Hiz San ve Tic AŞ’ye satılan 439 koli muhtelif gıda ürününün karayolu ile Samsun’a taşınması için davalı ile anlaşma yapıldığını ve ürünlerin nakliyeci firma sorumluluğunda … çekici plakalı araca yüklendiğini, ancak davalı tarafından grupaj yük olarak taşınan emtianın, nakliye aracının araç sürücüsü … tarafından çalınması nedeniyle gönderilene teslim edilmediğini, hırsızlık nedeniyle başlatılan soruşturma sonucunda söz konusu ürünlerin 410 kolisinin hasarlı halde bulunduğunu ve ürünlerin imha edildiğini, emtianın zayi olması nedeniyle davalı şirketçe sigortalısına 6.608,59TL tazminat ödendiğini, davalı taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği andan gönderilene teslim edene kadar geçer süre içerisinde eşyanın kısmen veya tamamen kaybından veya doğacak hasardan sorumlu olduğunu, bu nedenle sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tazmini için davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiğini beyanla, haksız itirazın reddini, takibin devamına, %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; öncelikle davalı firma tarafından taşınan emtianın … Sigorta AŞ tarafından sigortalı olduğunu, çalınan ürünlerin 410 koli olarak iade alındığının dosya kapsamında sabit olmakla birlikte, bu ürünlerin hasar ve imhasına ilişkin herhangi bir belge ve raporda davalıya ve sigorta şirketine sunulmadığını, dava dışı müşteri… San ve Tic firmasının teslim ve iade aldığı ticari emtiayı bilahare imha ettiğini beyan ederek, davacı sigorta şirketinden 410 koli için ödeme almış ise de, bahsi geçen ticari emtianın imhasına ilişkin bir belge , rapor yada herhangi bir tespitin davalı şirkete yada sigorta şirketine ibraz edilmediğini, iade ve teslim alınan malların imhası iddiasına karşı davalı şirkete herhangi bir bildirim yapılmadığını, fatura tanzim edilmediğini, firma tarafından iade alındığının dosya kapsamında sabit olan ticari emtianın imha edildiği hususunun ispattan uzak olup, hasar tespit dosyasında da bu durumun açıkça görüldüğünü beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davanın … Sigorta AŞye ihbarını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, davacı sigorta şirketi tarafından nakliyat abonman sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsiline yönelik yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. 26/01/2018 tarihinde yapılan itirazın borca ve ferilerine olduğu itirazın iptaline ilişkin davanın 23/05/2018 tarihinde hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır. Davacıya sigortalı olan … San ve Ticaret A.Ş trafından … San ve Tic A.Ş ye gönderilen malların davalı lojistik firması tarafından … plakalı çekici ile taşınması esnasında araç sürücüsü olan …tarafından çalınması nedeniyle 410 koli ürün zarar gördüğü, hasar gören ürün tutarının 23.811,62-TL olduğu, davacı tarafından sigortalısına 26/10/2017 tarihinde 6.608,59-TL ödeme yapıldığı, zararın taşıma esnasında gerçekliğinde tereddüt bulunmadığı bu itibarla çalınan mallarda meydana gelen zarardan davalının %100 oranında sorunlu olduğu ve davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin poliçe kapsamında bulunduğu, takibin rücu hakkının doğmasından itibaren 1 yıllık süre içinde başlatılması nedeniyle zaman aşımı süresinin geçmediği, davacının ödeme tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunmasında bir isabetsizlik bulunmadığı…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şekli ile aynen devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Karara dayanak alınan bilirkişi raporunda hukuki değerlendirme yapıldığını ve bu değerlendirmede davalı hukuki itirazları, zararın ispatı ve hasar dosyasındaki mevcut deliller dikkate alınmadan değerlendirme yapıldığını, Zamanaşımı yönünden, bilirkişi raporunda çalınan ürünlerin 13.02.2017 tarihinde teslim alındığı belirtildiğini ve buna göre hesaplama yapıldığını, ancak bu tarihih yanlış tespit edildiğini, soruşturma sırasında bulunan ticari emtia 01.12.2016 tarihinde … SAÇ TİC. A.Ş’ne teslim edilmiş olup bu kısım emtia için iade faturası tanzim edildiğini, bu nedenle 13.02.2017 tarihinde ürünlerin teslim alındığı tespiti esas alınarak zamanaşımı süresi hesaplanması hatalı olduğunu, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, hırsızlık olayının 19.11.2016 tarihinde meydana gelmiş olup süresi içinde davacı tarafından başvuru yapılmadığını, Dosyada; taşıma konusu eşyanın nakliye aracına 19.11.2016 tarihinde yüklendiği, nakliye aracının 21.11.2016 tarihinde sevk edilen noktada olması gerektiği hasar dosyasından ve tüm dosya içeriğinden anlaşıldığını, taşıma konusu eşyaları, nakliye aracına yükleyen şirketin depo sorumlusu, grup müdürü ve genel müdürü tarafından müştereken tutulan ve hasar dosyasında yer alan tutanağa göre nakliye aracının 21.11.2016 tarihinde sevk edilen noktada olması gerektiği, aracın gelmediği ve araç şoförüne ulaşılamadığının kayıt altına alındığını, nakliyeci tarafından taşıma konusu eşyanın belirlenen tarihte teslimat adresine ulaştırılmadığı, eşyanın çalındığına dair kolluk kuvvetlerine başvuru yapıldığı, kolluk görevlilerince nakliye aracının ve taşıma konusu eşyanın bir süre sonra bulunduğu, davacı sigorta şirketinin sorumluluğu oranında taşıma konusu eşyayı üreten dava dışı şirkete ödeme yaptığı dosya kapsamından anlaşıldığını, davacı sigorta şirketinin halefiyet ilkesi uyarınca dava dışı şirkete yaptığı ödemeyi, taşımayı yapan davalı şirketten talep ettiğini, bu sebeple davacı … A.Ş.’nin, 23.01.2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, Davacı sigorta şirketince rücuen tazminat istemine ilişkin icra takibinin başlatıldığı tarih 23.01.2018 olduğunu, taşıma sigortasına konu eşyanın davalı kargo şirketince teslimat yerine ulaştırılması beklenen tarih 21.11.2016 olduğunu, taşıma konusu eşya teslim edileceği yere ulaşmamış olup Türk Ticaret Kanunu madde 855 uyarınca, 21.11.2016 tarihinden itibaren bir (1) yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 23.01.2018 tarihinde davacı sigorta şirketi dava dışı sigortalıya ödediği bedelin tahsiline ilişkin icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibi süresinde olmadığını, davacı sigorta şirketinin, bir yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra istem hakkını dermeyan ettiğinden süresinde açılmayan davanın da reddine karar verilmesi gerektiğini, Müşteri firma ve davacı şirket tarafından takipten önce müvekkili firmaya ya da … SİGORTA A.Ş gönderilen bir ihbar ya da ihtar mevcut olmadığını, çalınan ürünlerin Emniyet tarafından bulunamayan kısmına ilşkin zarar karşılandığını, ancak dava konusu bulunan ticari emtianın, 410 koli olarak 01.12.2016 tarihinde müşteri şirket … San. ve Tic.A.Ş tarafından iade faturası ile iade ve teslim alındığı dosya kapsamında sabit olmakla birlikte bu ürünlerin hasar ve imhasına ilişkin herhangi bir belge ve rapor davalıya ve ihbar edilen sigorta şirketine sunulmadığını, Davacı sigorta hasar dosyasındaki hasar tespit raporunda “Ürünlerin hasarlı halini gösteren fotoğraf ve analiz raporları talep edildiği ancak fotoğraf çekilmediği ve analiz raporu ibraz edilmediği açıkça belirtmiştir..” bu nedenle bulunup iade edilen ticari emtianın imhası dosya kapsamında ispatlanamadığını, hasar dosyası ile birlikte incelendiğinde müşteri şirket tarafından ticari emtianın imha edildiğine dair belge ve delil sunulmadığından ödemenin hatır ödemesi olduğunun açık olduğunu, mevcut hasar tespit raporuna göre davacı şirketin ödemeyi haklı gerekçelerle yaptığını ispatlaması gerektiğini, Davalı firmadan iade faturası ile iade alınan ticari emtianın hasarı ve imha edildiği hususu ispattan uzak olup, hasar tespit dosyasında imhaya ilişkin sadece beyan olduğu bu hususta belge ve bilgi sunulmadığının açık olduğunu, ticari emtianın ne şekilde imha edildiği bu husustaki usulüne uygun düzenlenmiş tutanak, fotoğraf ve analiz raporu olmadığı dosya kapsamında sabit olduğundan, davalı şirket tarafından iade faturası ile iade ve teslim edilmiş dava konusu emtianın zarar gördüğü ve imha edildiği dosya kapsamında ispatlanamadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı sigorta şirketi tarafından nakliyat abonman sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsili için yapılan takibe vaki itirazın İİK 67 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava dışı sigortalıya ait ürünlerin, davalı şirket tarafından Vedat Şimşek isimli şoförün sevk ve idaresindeki 02 HV 630 plakalı araç ile taşınmak üzere teslim alındığı ancak ticari emtianın şoför tarafından çalındığı anlaşılmaktadır. Davalı vekilince çalınan emtiaların dava dışı sigortalıya 01.12.2016 tarihinde iade faturasıyla teslim edildiğini, bilirkişi raporlarında çalınan ürünlerin 13.02.2017 tarihinde iade edildiği tespiti ile bu tarih dikkate alınarak zaman aşımı süresinin dikkate alındığını, bunun doğru olmayıp TTK 855 maddesi uyarınca 1 yıllık zaman aşımı süresi nedeniyle davanın reddi gerektiği ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davalı yanca cevap dilekçesinde zaman aşımı definde bulunulmadığı gibi, yargılama sürecinde de zaman aşımı defi ileri sürülmemiş, ilk kez zaman aşımı defi istinaf dilekçesinde dile getirilmiştir. HMK 357 maddesi uyarınca “… İlk derce mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenmez, yeni delillere dayanılamaz” düzenlemesi de gözetildiğinde, davalı vekilinin zaman aşımı nedeniyle davanın reddi gerektiği yönündeki istinaf başvurusu yerinde değildir. Dosyaya sunulu evraklardan davaya konu hasarlı olarak bulunan emtiaların (yiyecek ürünleri) 13.02.2017 tarihinde depo sorumlusu, Grup müdürü, ve genel müdür refakati ile ve şirket politikası uyarınca ürünleri kendileri imha etmek istedikleri beyanlarıyla 13.02.2017 tarihli tutanak ile imha edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi rapor içeriğinde de, 01.12.2016 tarihli teslim tutanağında çalınan emtianın mahiyeti belirtilmiş olup imha tutanağına da ek olarak teslim tesellüm tutanağının eklendiğinin görüldüğü, çalınan emtia gıda ürünü olduğundan bozulma süreleri ambalaj hasarı dikkate alındığında imha edilmesinin hayatın olağan akışı içerisinde en uygun yöntem olacağı da belirtildiği gözetildiğinde, davalı vekilinin çalınan ancak bulunup dava dışı sigortalıya iade edilen ürünlerin hasarı, zararın ve imha edildiğinin kanıtlanmadığı, bu surette davacı ödemesinin hatır ödemesi kabulü ile rucu hakkının bulunmayacağı yönündeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu ilk derce mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 345,33 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 12.07.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.